Sevgili milas
Herzamankinin aksine iki satırla geçiştirmediğiniz için öncelikle teşekkür etmek isterim.
Maval okumak haddimize de düşmez. Siz o şekilde algılıyorsunuz. İnsanlar düşüncelerini söylemeliler ki her fikirden yararlanabilelim.
Her fert bir beyin demektir. Her beyin ayrı bir fikir demektir.
Allah akıl vermiş. Allah verdiğim bu Aklınızı işletin diyor.
Aklını işletmeyenlerin üzerine PİSLİK indiririm diyor.
Burada bizim yaptığımız da bu değil mi!?
Gelelim konumuza,
Biraz uzun olacak ama umarım okursunuz.
Namazın esası, insanın içinden geldiği gibi öz yakarışlarını kendi diliyle Yaratıcıya arz etmesidir. İçinden gelenleri ifade etmek üzere kişi ebette ki Kur’an’dan ayetler seçebilir. Ancak birilerinin bir takım sureleri seçip bunlara “namaz sureleri” adını vermesi ve bunların okunmasını dayatması namazın da Kur’an’ın da ruhuna aykırıdır.
Sizin ağzınızdan çıkan veya içinizden geçirdiğiniz düzensiz süslü olmayan basit imla hatalı fakat yüreğinizden çıkan sözler daha anlamlıdır.
Aslında işte o zaman daha iyi konsantre olursunuz. İlla ki konsantre olmak da şart değil. Ezberlediğiniz duaları da arapça(anlamını bilerek) veya türkçe okuyabilirsiniz.
Bizler Namaz esnasında, yani Allahın huzurunda süslü sözler sıralamak için Edebiyat sınavına tabi tutulmuyoruz ki.
Namazın ruhu Allah’a karşı bağlılık ve samimiyettir. O ruhu yakalayıp yakalayamadığınız ise Allah ile sizin aranızdadır.
Namaz dinin emridir ancak
azap korkusuyla zorla yapılan ibadet gerçek anlamıyla ibadet olmaz. Bu düşünce de olanların; Bana, Allah ile Cennet pazarlığı yapıyor gibi birşey geliyor. (Daha iyi anşaılması için şöyle söyleyeim. Allah korkusu yerine Yunus gibi Allah aşkı ile yanmak insanı Allah daha yakın yapmaz mı!?)
Şifre ile benzetme yaparak anlatmak istediklerinize gelince;
Evreni ve gerisindeki SONSUZLUĞU göz ardı edip Camiyi Allahın evi yapanlar da tıpkı senin gibi apsürt mantık yürütüyor.
Böyle bir mantık yürütmenize sebep;
Sorun, Sizin Allahın Yüceliğini KAVRAYAMAMANIZDAN Kaynaklanıyor.
Allahı dar bir çerçeve içinde düşünüyorsunuz.
Allah; Size şah damarınızdan da yakınım der.
Dünyadaki hemen herkes şah damarın ne olduğunu bilir.İşlevini ,fonksiyonlarını tam olarak bilmesede ,nerede olduğunu en azından tahmin eder.Bunun için çok bilgili olmayada gerek yoktur.İşte Allah hemen herkesin anlayacağı şu ifadeye Kuran`da yer verir ;"Yemin olsun ki,insanı biz yarattık.Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz.Biz ona ,şah damarından daha yakınız."KAF Suresi 16.
Şah damarından daha yakın olmak demek ,o insanın aslında ne yaparsa yapsın,nereye gizlenirse gizlensin,ne kadar fısıldayarak konuşsun hatta kimseye söylemese bile
içinden ne geçiyorsa geçirsin yaratıcımız Allah tarafından onun bilindiğinin bir kanıtıdır.
Sizin söyleminizle açıklarsak; ŞİFRE'yi ağzınızdan doğru söyleseniz bile, söylediğiniz doğru sözcük Kalp şifresi ile uyuşmuyorsa Allahın huzurnda GEÇERSİZDİR.
İnsanların kavrayamadıkları nokta işte burada başlıyor.
Namazın şekli ile ilgili olarak söylediklerinize gelince;
Ben bu konuda hiç fikir beyan etmedim ki.
Namazın nasıl kılınacağını zaten Peygamberimiz göstermiştir. Kur'anda şekil olarak nasıl kılınacağına dair her hangi bir ayet mi var da biz bilmiyoruz!!??
Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 03.03.2011 - 17:29