İçerik değiştir



* * * * * 1 Oylar

Ne Okuyorum?


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 731 yanıt verildi

#581 matahari

matahari

    ...Ney Neva Eyler...

  • Muhabirler
  • 2.440 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Gurup Şurup
  • İlgi Alanları:Kitap,müzik,spor ,kelime ve zeka oyunları...Genel kültür yarışmaları...

Gönderim zamanı 09.11.2009 - 05:03

yüreğim seni çok sevdi-Canan Tan



P: Sen kitap mı okuyosun?
Otur da sınavına çalış *öberah

;)
BİZ ÜÇ KİŞİ YAŞIYORUZ..BEN,KENDİM VE ŞAHSIM..

#582 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 16.11.2009 - 20:17

Gönderilen Resim

Tanrı ile Şeytan en sonunda bir konuda anlaşıp karara varırlar: Aralarında ezelden beri süregelen çekişmeye kesin bir son verecek, insanlığa ve dünyaya kimin hükmedeceğini bir daha değişmeyecek biçimde belirleyeceklerdir. Kural saptanır: Her ikisi de en üstün, en becerikli temsilcilerini yeryüzüne yollayacaklardır. Tanrı'nın gönderdiği meleğin yaptığı iyilikler, Şeytan'ın gönderdiği iblisin yaptığı kötülüklerden daha fazla olursa, dünya sonsuza dek Tanrı'nın hükmü altına girecektir. Tersi olursa, dünyanın efendisi Şeytan olacaktır. Peki, ya melekle iblis yeryüzünde karşılaşıp birbirlerine âşık olurlarsa? Sonsuzluk İçin Yedi Gün, okurları, Keşke Gerçek Olsa ve Neredesin'den sonra bir kez daha Marc Levy'nin mizah yüklü sevecen dünyasına götürüyor. Ustası Paulo Coelho'nun izinden yürüyen Levy, her şeyin tüketim ve yabancılaşmaya temellendiği günümüz toplumunda sevgiye, dostluğa tutunmayı öneriyor okurlarına.

#583 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 17.11.2009 - 11:22

klasik okuyorum ben.
sebahattin ali - kuyucaklı yusuf.

#584 Rabbit

Rabbit

    bir ilgi delisi

  • Yöneticiler
  • 11.851 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:qop

Gönderim zamanı 17.11.2009 - 12:54

''keşke gercek olsa'' 10:45 de bitti
''sizi tekrar görmek'' için sabırsızlanıyorum ::
"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"

#585 Muziçko

Muziçko

    V.I.P. Üye

  • Dokunulmazlar
  • 12.098 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Gurup Şurup
  • İlgi Alanları:İhtiyaç anında camı kırınız!

Gönderim zamanı 17.11.2009 - 15:28

matanın vadideki zambakı'ını okumaya başladım çok merak ettim ..

Gönderilen Resim





Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.




Gönderilen Resim


#586 duygusuz

duygusuz

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 8.004 Mesaj
  • Konum:niko
  • İlgi Alanları:güzel ve iyi olan her şey

Gönderim zamanı 17.11.2009 - 21:06

Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar'ını okuyrum.
Akıcı üslubu insanı alıp götürüyor. Kitabın adından hareketle bu kitap bana ağır gelir beni sıkar diyorsanız yanılırsınız.

............................şşşşt sessiz ol!.................................


#587 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 17.11.2009 - 21:29

Az önce Marc Levy'nin Sonsuzluk İçin Yedi Gün adlı romanını bitirdim. Şimdi de hangi romanı okusam diye düşünüyorum. Daniel Kehlmann / Dünyanın Ölçümü mü, Marc Levy / Gelecek Sefere mi, Milan Kundera / Ayrılık Valsi mi, Paulo Coelho / Şeytan ve Genç Kadın mı yoksa Jose Saramago / Görmek mi ? Bu romanları okuyan arkadaşlar varsa hangisinden başlamam gerektiği konusunda tavsiye alabilirim. Yoksa da zaten seçeceğiz artık birini. :=)

#588 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 18.11.2009 - 18:01

Gönderilen Resim

Amerikalı ünlü sanat tarihçisi Jonathan Gardner, Rus ressam Vladimir Radskin’in yapıtlarına çocukluğundan beri tutkulu bir hayranlık beslemektedir. Ressamın yüz yıldan uzun bir zamandır kayıp olduğu düşünülen başyapıtının bulunduğunu haber alınca, nişanlısı Anna’yı Boston’da düğün hazırlıklarıyla baş başa bırakıp Londra’ya doğru yola çıkar. Ama bu gizemli tablonun peşine düştüğünde, kendi yaşamının gizlerine de ışık tutacak upuzun, fantastik bir yolculuğa çıktığının farkında değildir... Son dönem Fransız edebiyatının en parlak yazarlarından Marc Levy’nin dördüncü romanı Gelecek Sefere, Fransa’da satış rekoru kırarak, 2004 yılında yazarını ülkenin en çok okunan romancısı yaptı. Boston’dan Londra’ya, Floransa’dan Paris ve St. Petersburg’a uzanan, sürükleyici ve sonu sürprizlerle dolu bu aşk masalı, gerçek sevginin ve dostluğun, usta işi gerçek sanatın zamana meydan okuduğuna inananlar için...

"Gelecek Sefere, internet çağının Romeo ve Juliet'i. Yoğun, güzel ve onun kadar trajik..." - Paris Match

"Marc Levy'nin anlattığı öykü bizi düşler âlemine sürüklüyor, kalemi büyülüyor..." - Elle

"Sanat dünyasında geçen gizem dolu, büyülü bir masal..." - L'Express

"İşte başarılı bir roman, yağmurlu bir günde okumak için ideal..." - Le Temps

#589 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 18.11.2009 - 18:36

Can yayınlarıda hasta eder adamı bulaştın mı seriye bağlarsın.. : )


Can Yayınları dedim de Paulo COELHO'nun "Kazanan Yalnızdır" kitabını da feci merak ediyorum ama Zahir'den dilim yandığı için tavsiye bekliyorum : )

Bu mesaj WaLe tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 18.11.2009 - 18:41

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#590 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 18.11.2009 - 19:23

Aynen öyle oluyor vallahi. Son zamanlarda Can Yayınları'nın kitaplarıyla ilgileniyorum. Özellikle de Marc Levy'nin romanlarını okuyorum. Son derece sade ve akıcı bir üslubu var. Kendinizi olayların içerisinde hissediyorsunuz. Okuyucuyu detaylarla boğmuyor. Yazarın kitaplarını okumayanlar için şiddetle tavsiye edilir. Marc Levy okumak büyük keyif. :=)

Verdiğim linkte de Kazanan Yalnızdır ile ilgili birkaç okuyucu yorumu var. Kitap hakkında az da olsa bir fikir edinebilirsin. :=)

http://www.kitapyurd...amp;sa=48824752

#591 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 20.11.2009 - 22:13

Gönderilen Resim

Marc Levy’nin “Dostlarım, Aşklarım” adlı romanını okurken oldukça eğlendiğimi söylemeliyim. Özellikle de Fransa ve İngiltere arasında mekik dokuyan trenlerle ilgili kısma bayıldım. Marc Levy iki ülkeyi birbirine bağlayan trenlere kitabında özel bir anlam yükleyerek, trenleri romanın kahramanlarından biri haline getirmiş. Bu şekilde, insan gerçekten aşık olduğunda ve eğer gerçekten birlikte olmak istiyorsa iki aşık arasındaki her türlü mesafenin ve engelin aşılabileceğini vurguladığı gibi, insan ilişkilerinde fedakarlığın, anlayışın, hoşgörünün ve yardımseverliğin önemine de dikkat çekmiş.

Evet, “Dostlarım, Aşklarım” dostluk, aşk, evlilik, fedakarlık, genelde kadın-erkek ilişkileri ve bu ilişkilerde çocukların rolü üzerine bir roman. Gerçi bu tür kitapları daha çok kadınların okuması gibi bir durum söz konusu olsa da, bu romanda erkeklerin de çok şey bulacağından eminim. Çünkü Marc Levy romanında kadın-erkek ilişkilerini erkekleri merkez alarak işlemeyi uygun görmüş. Bu yüzden de, aslında Fransız olan ana karakterler Antoine ve Mathias’ı İngiltere’de bir Fransız mahallesi olan Bute sokağında bir araya getirerek başlamış kitabına.

Fransa’da bir kitabevinde çalışan Mathias’ın ayrıldığı eşi kızıyla birlikte İngiltere’de yaşamaktadır. Fransa’da arkadaşlarından ve kızından ayrı geçirdiği zamanlarda korkunç bir yalnızlık çeken Mathias sonunda Antoine’ın ısrarlarına daha fazla dayanamayarak İngiltere’ye yerleşmeye karar verir. Bute sokağındaki arkadaşlarının yardımıyla küçük bir kitabevinin işletmesini alır ve Antoine’ın bitişiğindeki küçük evde kızıyla birlikte yaşaması kararlaştırılır. Çünkü eski karısı onun İngiltere’ye gelmesiyle birlikte Fransa’ya dönmeye karar vermiştir. Böylece Mathias, kızı Emily, Antoine ve oğlu Louis’nin ortak yaşamları başlar. Bu ortak yaşamda Bute sokağındaki arkadaşları Yvonne, John Glover, Sophie ve McKenzie’nin onlara büyük yardımı dokunacaktır. İki eski arkadaş bir yandan çocuklarını yetiştirirken, bir yandan da ortak yaşamın gereklerini yerine getirmeye çalışacaklar ve bu süreçte de kadınlarla ilişkilerini sorgulayacaklardır. Çünkü Antoine karısı altı yıl önce Afrika’da başkalarının çocuklarıyla ilgilenmek üzere kendisini terk ettiğinden beri anılarına saplanıp kalmıştır; Mathias ise hala karısıyla ilişkilerini düzeltebileceğini ummaktadır. Ancak umutları boşa çıkar. İngiltere onun için yeni bir hayal kırıklığı olmuş gibi görünürken, tesadüf eseri tanıştığı, Fransız televizyonu için program yapan Audrey’nin hayatına girmesiyle birlikte yeni bir aşk Mathias’ın kapısını çalar. Mathias yeni aşkının peşinden koşarken, Antoine da Mathias’ın yardımıyla saplanıp kaldığı geçmişten kafasını kaldırıp sonunda yıllardır gözünün önünde olan ama bir türlü göremediği aşkın farkına varacaktır. Onların aşkı yeniden keşfetmelerinde ise Bute sokağı sakinlerinin, özellikle de Yvonne ve John’un gizli çabaları önemli bir rol oynayacaktır.

Marc Levy kitabında erkek egemen toplumlarda kadın ve erkeğe yüklenen alışılageldik rolleri ve özellikle de erkeklerin kadınlara ve evliliğe karşı olan geleneksel bakış açılarını kırmaya çalıştığı gibi, erkeklerin bir ilişkide nerelerde yanlış yaptıklarını da sorguluyor. Antoine ve Mathias vasıtasıyla yapılan bu sorgulama kanımca günümüzün çağdaş toplumlarında her erkeğin yapması gereken bir sorgulama.

Kaynak

#592 duygusuz

duygusuz

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 8.004 Mesaj
  • Konum:niko
  • İlgi Alanları:güzel ve iyi olan her şey

Gönderim zamanı 20.11.2009 - 22:19

Sonsuzluk İçin Yedi Gün'ü merak ettim. elimdekileri bir bitireyim de..

............................şşşşt sessiz ol!.................................


#593 YıldızTozu

YıldızTozu

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 471 Mesaj
  • Konum:Ruh Hassası

Gönderim zamanı 20.11.2009 - 22:31

"Evrenden Torpilim Var" ı okuyordum, bir dosta ödünç verdim, getirsin bitiririm.yatmadan önce eğlence maksatlı "Babalar ve Oğulları" nı okuyorum tekrar.
Bir ömür benimle kal demiyorum ki sana!..
Sadece son nefesimiz aynı olsun...
Hayat yolculuğuma son noktayı koyarken...
Gönül rızasıyla son bir kez bakıp şu ***** dünyaya...
Son bir derin nefes çekip ciğerlerine
benimle ölebilir misin?../Ölünmez..Bir kişi yalnızdır, İki kişi iki yalnız..



#594 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 29.11.2009 - 03:01

Gönderilen Resim

Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. Hayvan Çiftliği ve Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. 1945 yılında yayınlanan Hayvan Çiftliği’nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanların yönetimini devirip eşitlikçi bir toplum kurmasının öyküsü anlatılıyordu. Ama zamanla hayvanların zeki ve iktidar düşkünü önderleri olan domuzlar, devrimi yolundan saptırarak insanlardan daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kuruyorlardı. Bir siyasal yergi başyapıtı sayılan Hayvan Çiftliği’ni 1949’da Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı roman izledi. Orwell’in bu son kitabı, her şeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu belleksiz ve muhalefetsiz bir toplum tehlikesine karşı yürekten bir uyarı niteliğindeydi. Dünyanın sürekli birbiriyle savaşan üç totaliter polis devletinin egemenliği altında olduğu düşsel bir gelecekte geçen roman, hem o dönemde hem de sonraki yıllarda çok sayıda okuru derinden etkiledi.

#595 talbot

talbot

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 405 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:konya

Gönderim zamanı 29.11.2009 - 13:56

" sadece aptallar 8 saat uyur " kitap süper :laughcont: tavsiye ederim..
Tolga İnan

#596 katrankara

katrankara

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 912 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:ordan,burdan,şurdan :))

Gönderim zamanı 29.11.2009 - 13:59

:laughcont: Sen kitap mı okuyosun?
Otur da sınavına çalış :D

:P



mata abla elimde hala o var zaten bitiremiyorum :P zamanım olmuyor :P :P
İNSANSIZ ADALET OLMAZ.

ADALETSİZ İNSAN OLUR MU?

OLUR,OLMAZ OLUR MU!

AMA OLMAZ OLSUN.

#597 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 05.12.2009 - 01:46

Gönderilen Resim

Zorba, Yunanlı ünlü yazar Nikos Kazancakis'in olgunluk dönemi ürünü (1946). Ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi. Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyük kişiliklerinden biri olarak çok tartışıldı, yanlış bilindi, az sevildi. Zorba adlı bu romanı, onun kendisiyle giriştiği bir tür sessiz hesaplaşma sayılabilir. Geçmişin, elden kayıp giden zamanın ve insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman. Zorba aracılığıyla Kazancakis özyaşamının yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır. Bu bağlamda ele alınınca, bu roman, Zorba ile yazarın yaşam öykülerinin çizili sınırları arasında sonsuz atkı ve çözgülerle sokunmuş büyülü bir kumaştır, denebilir; baştan sona sürekli bir arayışı, sonu gelmez çabaları yansıtan bir kanaviçedir; insanı arayışın serüvenidir... “Korkmamayı, yaşamı sevmeyi ve ayakta durabilmeyi bana o öğretmişti,” diyor yazar. Gerçekten de Zorba, bir yaşam kılavuzudur. Özgür ufukların ve özgür insanların simgesidir. Bugün Nikos Kazancakis'in mezar taşında yazılı olanlar, doğrudan Zorba'nın ağzından dökülmüş yazgı sözcüklerini andırıyor: “Hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm.”

#598 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 05.12.2009 - 10:43

Gönderilen Resim

#599 armoni

armoni

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 30 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Çamlıca

Gönderim zamanı 05.12.2009 - 22:55

Normalde tarzım değildir lakin birkaç hafta önce Tess Gerritsen'a merak saldım, 4 tane okudum herhalde 5.ciyle uğraşıyorum.
Bitsin bi,güzel planlarım var.

Sepya Bakış.


#600 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 05.12.2009 - 23:37

Dün Milan Kundera'nın 'Gülüşün ve Unutuşun Kitabı' adlı romanına başladım, sonra bugün onu bırakıp Nikos Kazancakis'in 'Zorba' romanına geçtim. Bu akşam 'Zorba'yıda bıraktım. Bir türlü karar veremedim hangi romanı okuyacağıma. Elimde bir sürü roman var. Başlayıp başlayıp bırakıyorum. *zong





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

44 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 42 ziyaretçi, 0 gizli


    Bing (2)