Sağırdere’de, Kemal Tahir, hikayesini köy-kent ikilemi üzerine kurarken, yoksul köylünün küçük dünyasını olanca sadeliği ve samimiyetiyle anlatır. Çocuksu bir aşkla tutulduğu kıza kavuşamayan Mustafa’nın köye katlanamayıp Ankara’ya çalışmaya gitmesi, orada bütün zorluklara rağmen tutunmaya çalışması, kent hayatını görüp, kendini sorgulamaya başlaması, sonrasında ise değişerek köye geri dönmesini anlatan “Sağırdere”, bir yandan da naif bir aşk ve ergenlik hikayesidir. Bu pastoral roman, küçük, yoksul ama yaşam dolu dünyaların içine bizi yeniden taşırken, feodal dünyanın acımasızlığını da göz önüne seriyor...
**
bu nasıl gerçekçi bir romandır yahu. türk köylüsü bu romandan daha iyi anlatılabilinemez zannediyorum. kemal tahir'in yazdığı ilk romanmış bu. hapishanede yazmış nazım hikmet de editlemiş.
Bu mesaj antiqa tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 22.10.2010 - 16:24