Ygs'de Gizli Şifre İddiası
#61
Gönderim zamanı 15.04.2011 - 10:10
15 Nisan 2011 Cuma
ÖSYM Başkanı Demirin adaylara gönderdiği mektupta basına verilen soru kitapçığının sınavın yapıldığı 27 Marttan sonra düzenlendiğini belirtiliyor. ÖSYMnin internet sitesinde ise kitapçığın oluşturulduğu tarih 24 Mart
ÖSYM Başkanı Ali Demir konuştukça, ortaya yeni iddialar atılıyor. Demir, adaylara gönderdiği teselli mektubunda, basına verilen kitapçık konusunda aynen şunları söyledi:
Bu soru kitapçığı, ÖSYMnin hazırladığı master soru kitapçığı olması gerekirken, gereksiz yere master soru kitapçığından basitçe türetilmiş bir kitapçıktır. Bu soru kitapçığı, sınav bittikten sonra türetildiğinden ve sınava giren hiçbir adaya verilmediğinden hiçbir adaya üstünlük sağlanması söz konusu olmamıştır.
Yukarıdaki cümleden ne anlıyoruz? Basına verilen kitapçık, sınav bittikten sonra yani sınavın yapıldığı gün olan 27 Marttan sonra düzenlenmiş. Oysa ÖSYMnin internet sitesine girip, bu sınav kitapçığı ve cevap anahtarının oluşturulduğu tarihe baktığınızda karşınıza 24 Mart 2001 Perşembe 09.45-14.20 tarih ve saati çıkıyor. Yani sınavdan üç gün önce hazırlanmış!
Prof. Demir bu iddiaya nasıl bir açıklama getirecek bilmiyoruz. Ama artık çok iyi bildiğimiz bir şey var ki, ÖSYM ile ilgili her bilgiyi en az on defa çek etmek gerekiyor.
Söz konusu tarihleri, gazetemizin teknik servislerine de sorduk. Gözümüzden kaçan ya da yanıldığımız bir nokta var mı diye. Onlar da baktılar, saatler otomatik olarak belirleniyor yani hangi saatte oluşturulduysa, değiştirildiyse hepsi bir bir kaydedilir dediler.
Yanıltıcı tek bir ihtimal olabilir o da ÖSYMnin takvim ve saat sistemi çalışmıyor ya da yanlıştır. Onun dışında söz konusu iddialar doğru gibi dediler. Bu kez de diğer ÖSYM belgelerinin oluşturulduğu tarihlere baktık. Örneğin önceki gün yayınlanan mektubun oluşturulma tarihini inceledik ve bir anormallik göremedik.
Mektup 12 Nisan 2001 tarihi taşıyor. Oluşturulma tarihi ise 11 Nisan 2011. Yani adaylara gönderilmeye başlanmadan bir gün önce düzenlenmiş...
Master kitapçık?
ÖSYMnin internet sitesinde basına verilen kitapçığının yanı sıra bir de kendisinden sık sık söz edilen master kitap var. Ve işte onun oluşturulma tarihi: 5 Nisan 2011 Salı. Yani sınavdan 9 gün sonra! Şimdi gelin de işin içinden çıkın!
Açıklamalara göre, master kitabın daha önce, basına verilen kitabın da daha sonra hazırlanmış olması gerekiyordu!..
Ortada sehven de olsa bazı gariplikler var ve bütün bunlar da kafaları karıştırıyor.
Artık zehir hafiyelere bile taş çıkartan velilerden gelen tüm iddiaları yayınlamaya kalksak aylarca sürer. Ve hemen hepsi de ÖSYMnin açıklamalarından daha inandırıcı...
ÖSYM Başkanı Demirin hatalar konusunda sehven açıklaması kimilerine inandırıcı gelmese de, inananlar da var. Bunlardan birisi de benim. Hemen her şey öylesine süratle gerçekleşiyor ve üzerinde öylesine büyük bir sınav yükü var ki, zamana karşı yarışıyor. Bu zaman dilimini bizzat kendisinin kontrol etmesi de mümkün değil. Hem işin acemisi, hem de yeni ve çok büyük bir projeyi başlattı. Bir kaç yıl sonra olsa, muhtemeldir ki bu sehven hataların hiçbirisini yapmazdı. Ama şimdi, ne söylese tartışmalı hale geldi.
Şu an kadarki süreçte olduğu gibi bundan sonrası için de yine her kafadan bir ses çıkıyor. Hangi karar alınırsa alınsın hepsi de sancılı olacak ve daha da önemlisi hiçbir karar ne ÖSYMyi ne de kamuoyunu tatmin edecek. Ama bu arada sehven de olsa söz konusu şifreleme konusunda ciddi anlamda fikir yürütenler var. İşte onlardan birisi de konunun uzmanlarından Ş.S.:
Sınav uzmanıyım. İşin çamurunda kulaç atan biriyim. Kitapçık hazırlamadan optik okumaya, değerlendirmeden yazılımı dizayn her işin içindeyim.
Herkes tutturdu bir şifre de şifre...
Olayın özü şudur...
Bilgiye gerek duymadan çözümü mümkün kılan her türlü sistemin esas ve gerçek adi kopyadır... Anlaşılıyor ki kopya örtbas edilmeye çalışılıyor. Bilgiye gerek duymadan çözümü sağlayan bir sistem varsa bunun adı kopyadır. Kopya varsa, bunu kullanan mutlaka birileri de vardır.
Bu ancak sınav evraklarından yani verilen cevapların analiz edilmesi ile (Kopya - şifre ile cevapları benzeşik olan adaylar küçük bir yazılım ile saptanabilir) olay bu kadar basittir...
ÖSYM lafı dolaştırıyor. Okunmuş optik formlar ile bilgisayar ortamına alınmış cevaplar arasında fark olup olmadığı, optik formların tekrar okunup iki verinin karşılaştırılması ile çok basit olarak oynama olup olmadığını da gösterebilir. Şimdi de yanlıştan bahsediliyor. Bu nasıl bir yanlıştır ki sistem kendi içinde 30 soruyu çözdürecek kadar bir büyük iç tutarlılığa sahip. Bu sınav kesinlikle iptal edilmelidir.
Küçük bir ilköğretim okulunda bile bir sorunun hatalı okunması veya kopya söylentisi ile okul karışırken ÖSYM ülke çapındaki bir böyle önemli bir sınavda bu şekilde sıyrılamaz. Kopya çekenler, bağımsız bilirkişi heyetinin sınav sonuçlarına el koyması ve verilen cevaplardan yola çıkarak analizler yapması ile ancak bulunabilir.
Bu inceleme yapmadan hiç kimsenin tatmin olma durumu söz konusu olamaz. Bırakın tatmin olmayı, olayın vahametinden rahatsız olmaları gerekir...
Özetin özeti: İncelenecek daha çok iş var ama kim yapacak?..
ABBAS GÜÇLÜ/MİLLİYET
*************************************************
Tekstil mühendisi ÖSYM başkanı öğrencilerin başına çorap örmeye devam ediyor.
#62
Gönderim zamanı 15.04.2011 - 22:37
YGS'deki şifre iddiaları gündemdeki sıcak yerini korurken yeni bir sınav skandalı da doğudaki bir okuldan geldi.
Star TV'de yayınlanan görüntülere göre, doğudaki bir okulda yapılan Açık öğretim meslek lisesi sınavında sınav sorumlusu bütün sınıfa doğru cevapları tek tek okuyarak veriyor.
http://www.seyretsen.com/acik-ogretim-meslek-lisesi-sinavinda-kopya-hq-9578' target='_blank'>Açık öğretim meslek lisesi sınavında kopya ! [HQ]
http://www.seyretsen.com' target='_blank' title='SeyretSen'>SeyretSen! Sen ne istiyorsan onu seyret!
15 Ocak'ta yapılan sınavda yaşananlara sessiz kalamayan bir yetkili tarafından çekilen görüntülerde toplu kopya işlemi açıkça belgeliyor.
Sınavın güvenliğini sağlamakla yükümlü sınav sorumlusu sınıfta bulunanlara kopyayı bizzat kendisi veriyor. Doğru cevapları tek tek okuyan kişi işi sağlama almak için şıkları aynı zamanda kodluyor.
Üstelik bu usulsüzlük sınıfta iki gözetmen öğretmen okul içinde de bir müfettiş varken yaşanıyor. Sınav sorumlusu müfettişin gelme ihtimali ve diğer sınıflara da kopya yetiştirebilmek için elini çabuk tutuyor.
Sadece kopya vermekle de yetinmiyor. Sınava girenlere seçecekleri alan konusunda da yardımcı olabileceğini söylüyor.
Öte yandan ihbar mektubundaki iddialara göre bu imkandan yararlanmak için ikametini batı illerinden doğudaki akrabalarının yanına alarak sınavlara girenlerin de olduğu iddia ediliyor.
Hürriyet
Değişiklikler Kaydedildi...
#63
Gönderim zamanı 15.04.2011 - 23:09
Batıda üniversitede okuyan arkadaşların bir çoğu sınava bir gün kalsa dahi doğudaki memleketine gider neden?
Doğuda görev yaparken el altından yardımcı olun mesajı gelirdi... Evet var...
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#64
Gönderim zamanı 18.04.2011 - 18:11
''EYLEMCİ ÖĞRENCİLERİN KARŞISINA 5 BİN 10 BİN GENCİ KOYARIZ''. Demiş.
Yav Arkadaşlar CİDDİ OLALIM LÜTFEN Hiç; Bir başbakan böyle bir söz sarfedebilirmi.!?Abartmayalım Lütfen.
İmkanı var mı ki böyle bir söz söylesin.
Bukadarı da yalan ve İFTİRA !!!!!!!olamaz, olmaz yani!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Ortalığı karıştırmayalım lütfen!!!!!!!!!!!!!!
Burası Muasır medeniyetlerin üzerinde bir yer bulmak için yola çıkmış Türkiye Cumhuriyeti devleti.
Yani Atatürkün kurduğu Demokratik,Laik,sosyal,Hukuk devleti.!!
Bu beyanatlar ANCAK İLKEL KABİLELERDE KABİLE REİSLERİNCE SÖYLENEBİLİR.(Kabile devleti değil)
Türk hakı 1500 Yıl önce Kabile hayatından devlet düzenine geçmiş medeni bir toplum.Bir başbakan hiç böyle bir laf edebilir mi?
Türk halkı aynı zamanda aptal değil, salak değil, cahil hiç değil.Buna hiç fırsat verir mi!?
Yok yok İftira !! Başbakan böyle bir laf zikretmememememiştir.
Sizce etmişmişmişmidir!!!!!!!!!!!!!! Hıı.
Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 18.04.2011 - 18:16
#66
Gönderim zamanı 20.04.2011 - 18:11
Geleceği çalınmış bu öğrenciler sokaklarda Hak arıyorlar.
Başbakanın görevi madurdan yana olmak gerekirken tam da burada hırsızdan yana olmak da neyin nesi oluyor.
Erdoğan Ortadoğu Diktatörlerinin zihniyetiyle acımasızca bu gençlere saldırıyor.
Deli dolu-ergen çağındaki, HAK Mücadelesi veren bu gençlere tek tek mikrofon uzatıldığında
Şaşırtıcı derecede aklı başında olgun bir yetişkin gibi cevaplar veriyorlar, ya..
23 Nisanda Başbakan koltuğuna oturacak gencin ne söyleyeceğini doğrusunu söylemek gerekirse şimdi daha da çok merek ediyorum.
Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 20.04.2011 - 18:12
#67
Gönderim zamanı 20.04.2011 - 23:38
Prof. Ali Demir'in 1990'larda yaptığı akademik bir çalışma 'çalıntı' çıktığı ve Demir'in çalıntı çalışmayla ilgili özür dilediği öğrenildi.
ÖSYM Başkanı Ali Demir, Alman Peter Latzke'nin yazdığı makaleleri 1990 yılında Teknik ve Tekstil adlı dergide dokuz bölüm süren bir yazı dizisinde kendi yazmış gibi gösterdiği iddiası gündeme bomba gibi düştü. İntihalin fark edilmesi üzerine Demir 'özür' yazısı yayımladı.
İNTİHALLE SUÇLANDI
TV 8 Haber'in araştırdığı ve yayımladığı bilgilere göre, Dr. Demir 1990 yılında akademik hayatın en büyük suçu sayılan intihal ile suçlanmıştı. İddialara göre, Demir'in üniversiteden atılmasının üniversite yönetimi üzerinde etkili olan bazı bilim adamlarının çabasıyla önleniyor.
İNTİHAL NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Loughborough Üniversitesi'nde doktorasını tamamlayan araştırma görevlisi olarak orada kalan Ali Demir 1990 yılında Türkiye'de çıkan Teknik ve Tekstil adlı dergide dokuz bölüm süren bir yazı dizisi yayınlamıştı. Ne var ki, Peter Latzke adlı gerçek Alman yazardan ilk yazıdaki kısa bir anma dışında söz edilmiyor ve makaleler Doç. Dr. Ali Demir'in kendi eseriymiş gibi gösteriliyordu.
Oysa, söz konusu olan hemen baştan aşağıya ana kaynaktan kelimesi kelimesine tercüme idi ve bir kaynağın bu şekilde kullanımı "intihal" sayılıyordu. Bu yazıları ilk sayıdaki anmayı görmeden Teknik ve Tekstil'de okuyanların bunların, her makalenin başında ilan edildiği üzere, tümüyle Doç. Ali Demir'e ait olduğunu düşünmeleri kaçınılmazdı.
ÖZÜR DİLEDİ
Bu durum önce Leeds Üniversitesi'nden Prof. Mike Denton'un dikkatini çekti. Onun Loughborough Üniversitesi yönetimine başvurması üzerine konu Tekstil Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gordon Wray'a iletildi. Aslında büyük kısmı aynen tercüme olan yazı dizisinin bu şekilde yayınlanmasını akademik ahlak açısından kabul edilmez bulan Dr. Wray derhal bir soruşturma başlattı.
Uzun tartışma ve görüşmelerden sonra, Dr. Demir'in kariyerini tümden bitirecek bir adım atmak yerine, akademisyen dostlarının da ricalarını kıramayarak, onun Teknik ve Tekstil dergisinde bir özür yazısı yayınlatmasına razı oldu. Nitekim öyle oldu. Aslında bir çeşit itiraf olan ve dizinin 9. bölümün başında yayınlanan bu açıklamada şöyle deniyordu: "Doç Dr. Demir bu çalışma için Melland Textiberichte'den yazılı izni şimdi elde etmiş bulunmaktadır. Yazılı izni serinin yayınlanmasından önce elde etmediği için Doç. Dr. Demir hem sayın P. M. Latzke'den hem de Melland. Textilberichte'den özür diler ve verdikleri izin için de teşekkür eder." Prof. Dr. Ali Demir'in bu "yayın"ı, basından gizlediği yayın listesine koyup koymadığı ise bilinmiyor.
http://www.gazetepor.../NEWS/GP_889906
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#68
Gönderim zamanı 20.04.2011 - 23:53
#70
Gönderim zamanı 21.04.2011 - 18:12
Yazdıklarınızda çok haklısınız.
Oğlumun geleceğini emanet ettğim YGS Başkanı da Hırsız Çıktı.
Nereye elimizi atsak Pislik içinde.
Son dönemde belirgin bir şekilde çoğalan Namuslu-namussuzlarla ilgili olarak ben de çok yazmıştım.
Namus ve namussuzluk kavramı ile ilgili olarak Ben başka bir topikte genelleme yaparak şöyle demiştim de AKP YANDAŞI arkadaşlar MÜTHİŞ Tepki göstermişlerdi (Özellikle Hanımefendiler.)
''TÜRKİYE'DE; Boğazımıza kadar battığımız PİSLİĞİN (dışkının) içinde herşey normalmiş (namusluymuş) gibi hayat akıp gidiyor;
Buna karşılık Namus, sadece ve sadece Kadının Bacak arasında,giyim ve kuşamında,hareket ve tavrında,aldığı karalarda ve CİNSELLİĞİNDE aranıyor.''Demiştim ve devam etmiştim.
Bu pislik DERYASI içinde, rutin bir şekilde, yani HERŞEY NORMALMİŞ GİBİ kulaçlayarak yüzenlerin, hayatını bu şekilde idame edenlerin Kadınlarından biri istem dışı bir hareketle, BU adamların yüzüne pislik sıçrattığında!
Namusumuz kirlendi diye Kadınlarını,kızlarını, kardeşlerini Parça parça doğrayıp Kuşbaşı, biftek veya Kıyma yaptıktan ancak ve ancak sonra yüzüne sıçrayan pisliği (namusunu)temizlemiş oluyor.
Kısaca Türkiye'de Namus; Sadece ve sadece cinsellik ve kadın erkek ilişkisin de aranıyor, Diğer yapılan bütün Ahlaksızlıklar. Akılılık ve zekilik olarak gösteriliyor..
Eline fırsat geçtiği halde HAKKI OLMADIĞI İçin ''AVANTAJ'I '' elinin tersi ile geri çeviren DÜRÜST vatandaşlar da APTAL,SALAK ve geri zekalı olarak aşağılanıyor.
Yani Japon toplumunun Onur diye Peşinden koştuğu Ahlak anlayışının tam tersi Şimdi Türkiyede Onur olarak kabul ediliyor.
Asıl konumuza dönersek;
İşte tam da burada YGS SORULARININ CEVAPLARINI servis edenler ile servisi derin bir huşu içinde mırıldana mırıldana ALLAH KABUL etsin diyerek kabul edenler DİNDAR, İMANLI,AKILLI VE ZEKİ İnsanlar oluyor.
Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 21.04.2011 - 18:24
#71
Gönderim zamanı 22.04.2011 - 17:22
ÖSYM Başkanı Ali Demir’in geçen yıl İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü’nde gerçekleştirdiği doktora sınavının, ‘torpil yapıldığı’ iddiasıyla iptal edildiği ortaya çıktı.
http://www.yg.yenica...php?haber=49273
.................
Eğitimin içine ettikleri yetmemiş, altını oyup dibini de delmişler.
Kazıdıkça daha da çirkinleşiyorlar.
Allah bilir daha neler neler yapmışlar da biz bilmiyoruz.
Bu yeni tesbitlere göre.
Geleceğin Bilim adamları,Eğitmenleri;
Mahalle kahvehanelerinden, oradan buradan toplama, yetersiz, yetkisiz adamlardan oluşturuluyor.
Konusunda ''EHİL'' olmayan Torpilli yandaş eğitimcilerin oluşturulmasının amacı toplumun bel kemiğini kırarak AKP'ye secde edecek Biad edecek Halkı yaratmak.
Uzun vadede %48'i de %52 gibi bön bön bakan insanlardan oluşturmak.
Olaya Din yönünden bakarsak;Konun içeriği her ne olursa olsun Torpilliler ve torpilciler Nisa suresi 58 ayetine muhalefet eden Kişilerdir
Kur'an işi EHLİNE verin der.
Torpilcilerin Dini de imanı da olamaz. Yani bildiğimiz tanıdığımız DİNCİ Takımının tavırlarıdır bütün bunlar.
DİNCİLER Din adına İnsanları Kendi Dinleri ile vuruyorlar. Allah ile vuruyorlar.
Olayı Beşeri Dünya için yorumlarsak
Eğitimde [b]DARBE yapmışlar da haberimiz yokmuş.
Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 22.04.2011 - 17:38
#72
Gönderim zamanı 24.04.2011 - 21:37
ÖSYM, ALES sınavı ile ilgili yaptığı açıklamada, sınavda çok sınırlı sayıda adaya basım hatası olan soru kitapçıklarının eriştiğinin tespit edildi.
ANKARA (ANKA) - ÖSYM, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) ile ilgili yaptığı açıklamada, “Sınavda çok sınırlı sayıda adaya basım hatası olan soru kitapçıklarının eriştiği tespit edilmiş ve hızlı bir şekilde yedek soru kitapçıkları ile sınava devam edilmiştir. Yedek soru kitapçıklarının yeterli olmadığı bazı sınav merkezlerinde, adayların mağdur olmaması için adaylara verilen soru kitapçıklarının incelenmesi sonrasında ÖSYM yaptığı yazılı açıklamada, 2011-ALES İlkbahar Dönemi Sınavı’nın bugün 72 il merkezi ile Lefkoşa ve Bişkek’te yapıldığını hatırlatarak, sınava toplam 272 bin 496 adayın başvurduğunu, 821 bina ve 10 bin 996 salonda sınavın gerçekleştiğini ifade etti.
ÖSYM’nin 5 Ekim 2010 tarihinde internet sitesinde kamuoyuna duyurduğu ve daha sonraki sürede de ulusal basında geniş yer alan sınav güvenliğini artırıcı tedbirler ile sınavın sorunsuz olarak tamamlandığının savunulduğu açıklamada, “Sınavda çok sınırlı sayıda adaya basım hatası olan soru kitapçıklarının eriştiği tespit edilmiş ve hızlı bir şekilde yedek soru kitapçıkları ile sınava devam edilmiştir. Yedek soru kitapçıklarının yeterli olmadığı bazı sınav merkezlerinde, adayların mağdur olmaması için adaylara verilen soru kitapçıklarının incelenmesi sonrasında ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından gereken işlem yapılacaktır. Sınavın sorunsuz gerçekleştirilmesine katkı sağlayan ÖSYM çalışanlarına, sınav görevlilerimize, emniyet güçlerimize ve sınava katılan adaylara teşekkür ederiz” denildi.(ANKA)
mYNET
-----------------------------------------
OSYM tarihinin en aciz, en iş bilmez osym yönetimi...
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#73
Gönderim zamanı 24.04.2011 - 21:39
ÖSYM, “25 Nisan 2011 (yarın) günü başlaması planlanan 2011-LYS başvurularının, YGS sonuçlarının açıklandığı andan itibaren başlayacağını ve adayların başvurmalarını sağlayacak kadar süre uzatılacağını” bildirdi.
ÖSYM'den yapılan yazılı açıklamada, 27 Mart 2011'de yapılan Yükseköğretim Geçiş Sınavı (2011-YGS) değerlendirme çalışmalarının tamamlandığı ifade edilirken, YGS sınav sonuç değerlendirmeleriyle ilgili olarak kamuoyunda “şifreli soru/cevap” şeklinde yer alan konunun ÖSYM ve adli kurumlar tarafından araştırıldığı ve çalışmaların devam ettiği kaydedildi.
ÖSYM açıklaması şöyle:
“27 Mart 2011 tarihinde yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavının (2011-YGS) değerlendirme çalışmaları tamamlanmıştır.
Sınav sonrası kamuoyunda süregelen iddialar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tüm boyutları ile araştırılmaktadır. Başsavcılığın araştırmaları tamamlandığında 2011-YGS sonuçları açıklanacaktır.
25 Nisan 2011 günü başlaması planlanan 2011-LYS Başvuruları da YGS sonuçlarının açıklandığı andan itibaren başlayacak ve adayların başvurmalarını sağlayacak kadar süre uzatılacaktır.”
Mynet
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#74
Gönderim zamanı 24.04.2011 - 22:53
Nerede Yök nerede Milli eğitim Bakanı ?
Ülkemizde her şey şaibeli hale geldi...
yazık hemde çok yazık...
Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#75
Gönderim zamanı 24.04.2011 - 23:07
#76
Gönderim zamanı 27.04.2011 - 01:21
150 aday yeniden sınava girecek...
YGS’de şifre iddiaları ile ilgili tartışmalar ve savcılığın soruşturması sürerken ÖSYM'den ilk iptal kararı geldi.
İptal kararının 8 ildeki cezaevlerinde yapılan YGS Fen Bilimleri sınavı ile ilgili olduğu, iptalin gerekçesinin de hatalı kitapçık olduğu bildirildi.
Hatalı kitapçık nedeniyle alınan kararın ardından 150 adayın tekrar sınava gireceği belirtildi.
HaberTürk
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#77
Gönderim zamanı 27.04.2011 - 14:16
bu adaylar yeniden sınava girecek ya mecburen aynı sorular verilmeyecek.Peki bir kısım aday başka sorular çözmüş olunca o sınav nasıl değerlendirilecek? Ortak değerlendirme nasıl yapılmış olacak?
Ben başbakanın çılgın projesinin bu olacağını düşünüyordum."Bakın onca usulsizlük var hala adam görevden almadık hepinizi nasıl da kekledik.Bundan daha çılgınlık olur mu?" diyecek diye bekliyordum.Olmadı kısmet değilmiş.İnşallah gelecek usulsüzlüklere diyelim....
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#78
Gönderim zamanı 27.04.2011 - 21:56
#79
Gönderim zamanı 27.04.2011 - 22:25
ÖSYM, hatalı kitapçık krizinin yaşandığı ALES'te bazı adayalrın sonavlarının tekrarlanmasına karar verdi.
ÖSYM'nin internet sitesinde yapılan duyuruda şöyle denildi:
"ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından daha önce duyurulan nedenlerden dolayı 2011-ALES İlkbahar Dönemi sınavına girememiş olan 278 adayın sınavlarının tekrarlanmasına karar verilmiştir.
6114 Sayılı ”Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un” verdiği eşdeğer sınav yetkisine dayanılarak ilgili sınavın 15 Mayıs 2011 tarihinde aynı saatte ve aynı sınav merkezlerinde yapılmasına karar verilmiştir.
İlgili adaylara ve kamuoyuna duyurulur."
mynet
--------------------------
B.kunu çıkarmak deyimi buydu değil mi?
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#80
Gönderim zamanı 27.04.2011 - 22:52
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Facebook'tan şifre açıklaması: Erişilemez |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Bu şifreleri kırmak çok kolay |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
AirPods gizli konuşmaları duyabiliyor |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Devletin şifrelerini yanlışlıkla Twitter'da paylaştılar |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Snapchat'ten gizli başvuru |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
11 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 11 ziyaretçi, 0 gizli