Evet düşüncelerinizi merak ediyorum... MHP'nin 3 aşağı 5 yukarı bu oyu alacağını tahmin edebilirdik ama CHP'nin beklenenden az alması, BDP'nin beklenenden yüksek oy alması, Güçbirliği adaylarının hüsranı sizce neden?
Gelin Seçim Sonuçlarını Tartışalım
#1
Gönderim zamanı 13.06.2011 - 17:12
Evet düşüncelerinizi merak ediyorum... MHP'nin 3 aşağı 5 yukarı bu oyu alacağını tahmin edebilirdik ama CHP'nin beklenenden az alması, BDP'nin beklenenden yüksek oy alması, Güçbirliği adaylarının hüsranı sizce neden?
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#2
Gönderim zamanı 13.06.2011 - 17:29
Kemal Kılıçdaroğlu'nun inandırıcı gelmediği görülüyo, bir de daha liderlik vasfı tam oturmamış birisi. Twitter'da birisi yazmış, her seçimde gıdım gıdım oyları yükseliyorsa 2053'te chp iktidar olur gibi birşey yazılmıştı. Ntv'de Sedat Ergin'di sanırım, İstanbul'daki milletvekili adaylarının düzgün seçilmediğinden bahsetmişti, İstanbul'daki adayların Yeni CHP ile alakası olmadığını da söylediydi. ( buna benzer bi laftı.) % 40larda oy alacağını söyleyen Gürsel Tekin'de cabası. Anketçilere laf atan başkan yardımcısı istifa edecek mi merak ediyorum. 3,5 milyon oy yükseltmiş Chp. Yeni başkan şu bu tamam ama bunu da zafer olarak görmemek lazım. Bir de benim arkadaşım, aile boyu chp'li, her seçimde chp'ye oy vermiş birisi. Fakat bu seçimde oyumu vermeyeceğim dedi, doğuda pkkya yardım ve yataklıktan ceza alıp ceza evinde yatmış birisini milletvekili adayı yapmışsa ben o partiye oy vermem dedi. Hangi partiye vereceksin dediğimde mhp diye cevap verdi.
Düzenleme..
O sözün tamamını buldum..
Nedim Hazar söylemiş ;
Her seçimde yüzde 3 oy artıran CHP, 10 seçim sonra kesin iktidardır. Hedef 2053!
Bu mesaj dokuzharf tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 13.06.2011 - 17:52
Değişiklikler Kaydedildi...
#3
Gönderim zamanı 13.06.2011 - 18:08
Ama bu sonuçları "cahil halk bunlar dindar diye oy verdi" diye yorumlamak da bence kolaya kaçmak. Millet hayatından memnun demek ki. Kimse kimseye Allah diyor diye oy vermez. Böyle diye oy veren vardıysa da koskoca yüzde 50'nin 1'i bile etmez. Öteki partiler inandırıcı olamadılar bu kadar basit. AKP nasıl inandırıcı oldu. Oldu işte. Ekonomi olarak AKP'nin iyi olduğunu herkes söylüyor. Sen hayatından memnun adama "senin durumun aslında çok kötü ama senin haberin yok" dersen inandırıcı olamazsın. Ha bu ekonomik olarak böyle. Öbür türlü AKP'nin otoriterliği, farklılıklara tahammülsüzlüğü, basın özgürlüğü konusundaki sakatlığı, kadrolaşmadaki fütursuzluğu milletin derdi değil demek ki.
MHP de kaset olaylarının oy götürdüğünü sanmıyorum. Götürdüyse bile kaset olaylarına inat MHP'ye oy verenler de hiç azımsanacak bir rakam değil. Getirdiği kadar da geldi yani. Velhasıl kelam MHP de inandırıcı olamadı. Mesela MHP'nin aday gösterdiği Engin Alan da bence hata idi. Bu adam MHP'ye zararı olur faydası olmaz.
BDP'nin beklenenden fazla alması da AKP'nin bölgede Kürtlerin hassasiyet duyacağı adaylar yerine kendi kafasından adayler göstermesi. BDP'nin de Sırrı Süreyya gibi daha sempatik adaylar göstermesinden dolayı olmuştur gibi geliyor bana.
Neyse hayırlısı neyse o olsun.
#4
Gönderim zamanı 13.06.2011 - 21:24
Bir de şöyle bir şey var: Mersin İdman Yurdu. Malum, Süper Lig'e çıktık. Bakan Zafer Çağlayan İdman Yurdu'na yardım edecem diye söz verdi yıldız transfer yapacam size 2 tane dedi. Yeni stad yapacaz dendi. 2013 Akdeniz Oyunlarını aldırdık şehre ve bunun için tesisler kuracağız dendi. Bunların da etkisi olduğu söyleniyor. Ne de olsa şehir İdman Yurdu'lu O değil de eğer etken buysa spora siyaset mi karışmış oluyor
Bdp^yi söylemiyorum bile Mersin'de. Nüfusun yüzde 25'i onların zaten. 1 tane belediyeleri de var. Büyükşehir belediyesinde bile kafaya oynuyorlar.
Hakkımızda hayırlısı olsun diyelim.
Bu mesaj Lamos tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 13.06.2011 - 21:26
#5
Gönderim zamanı 13.06.2011 - 22:15
1. si bana göre CHP içindeki PKK'lı seçmenler ve hem yardan vazgeçmeyeyim hemde AKP'ye karşı siyaset üreteyim derken kaybetti. CHP yaptığı mitinglerle aslında herkese acaba dedirtmeyi başardı ve belki bugün değil ama bu tutumunu devam ettirmesi durumunda iktida yoluna girmiş bir parti izlenimini verdi. Eski CHP zihniyetindekilerin ayetlerle uğraşması, yeni CHP'lilerin özerlik ve PKK istekleri konusundaki tutumu kemik oyu eritti ama yeni bir kitle yarattı diyebiliriz... Bence CHP başarılıydı örgütleri başarısız...
2. si MHP zaten bu düzeyde bir oy alacaktı, birkaç istisna/sürpriz il dışında seçim bence MHPnin beklediği gibiydi sonuç. Kaset skandallarının MHP'den oy götürdüğü gerçektir ancak getirdiği de diğer bir gerçek. MHP kendi politikasını anlatamıyor sürekli vatan millet sakarya modunda gözüküyor halkın gözünde. Medya MHP'ye yer vermiyor, cemaatle takışması bir takım kesimden oy almamasının nedenidir (Buna rağmen bu tutumunu destekliyorum). MHP kendi yaptığı hastahaneden, teknoloji anlaşmalarından prim yapamamıştır, başbakana kalmıştır bunlarla övünmek. Döneminde patlak veren krizle, aponun asılmamasıyla, kasetlerle uğraşıp gündemi takip etmek zorunda kalmıştır. Halka hilal kart dışında ekstra bişey sunamamıştır.
3. AKP... Akp kartlarını doğru yerde ve zamanda oynamıştır. Arkasındaki medya desteği, cemaatlerin faaliyetleri, kadın kollarıyla başarısını perçinlemiştir. Yanlışlarında takılı kalmak yerine yapacaklarını anlatmaya çalışmıştır. Herkes habur derken o haburu duymamıştır takmamıştır. TV'ye bile çıkınca halk duyar mantığıyla sürekli kaçmıştır. Ortaya attığı olmayan projeleriyle medyada geniş yer alması, kritik noktalarda bakanları aday göstermesi AKPnin artılardır. Doğudaki tepeden inme listelerse BDP ye yaramıştır. Ve devlet imkanları yerinde ve zamanında kullanılmıştır. İcracı bakanları anında sözleşmeliye müdahale edebilmiş, savcılar Evreni sorgulamıştır. Halka karşı hırçınlığını bile kitlelerce güzel yönetebilmiş ve kendi lehine çevirebilmiştir. Dışarıdan gelen "the ekonomist" gibi yardımlarda cabasıdır ki, milliyetçi halkın gazı güzelce alınmıştır.
4. bdp devlet boşluğunu iyi kullanmıştır ve başarılıdır. İçlerinde sırrı süreyya gibi sempatik isimler bazı yerlerde iyi gelmiştir. Oluşturulan blokta başarılıdır.
5. en çok hayal kırıklığı yaşatan güç birliği cephesidir. Çetin doğan, Perinçek ve Tuncay'in gireceğine inanıyordum ancak olmadı belki yeterince anlatılamadı veya CHP ve MHP seçmeni oy bölmekten korktu...
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#6
Gönderim zamanı 13.06.2011 - 23:08
mhp yi kasetler değil sızlatılan kemikler ve solcu adaylar bitirdi, kendiini inkar eden bi partiyi seçmenide inkar etti.
akp ise iktidarın gücünü kullandı her iktidar gibi.
bi sosyolog iktidar olmak güç kaybettirir diyodu ki bu tespit akp ye kadar hep tutmuştu türkiyede ama özellikle istikrar denen şeyi isteyen çokmuş. burda istikrar ne ki denmesin en azından faizler herkesi ilgilendiriyordu.
1998 de kredi çekmiştik 600 milyon bir senede bunu 1200 ödemiştik şimdi 600 ü en fazla 700 ödüyosun abi, keza kredi kartı faizleri de ve konut oto vb
çok borçlanan var (burdaki borçlular mal sahibi olanlar) ve faizlerin yükselmesi kimsenin işine gelmezdi.
bağımsızlar ise beğemsekte beğenmesekte mükemmel bi organizasyona imza atmışlar diyarbakırda 6 vekili seçtirmek gerçekten çok zordu.
#7
Gönderim zamanı 14.06.2011 - 00:00
#8
Gönderim zamanı 14.06.2011 - 02:11
Anadolu da oy profili şöyledir; üç aşağı beş yukarı."Oy verecek kimse yok. Hiç değilse bunlar müslüman" kararsız, ortada, hiç bir naneyle muhatap olmayan sıradan kişi böyle der/diyor/diyecek. Bir diğeri için ise güvenlik önemlidir. Hem bdp lilerle sarmaş dolaş ol seçim yaklaşınca da aslan kesilin mantığı burda.Mhp olmasa ne güzel ülke yönetiirmiş beee hee bi de o vardır adam mhp ye oy vermez / vermemiştir / vermiyecektir ama sorsan ondan ülkücü yoktur.mhp nin stratejisi yanlıştır.A adayı partiye uymaz.B adayı göbeklidir, C ise boyu uzun.İyi de aynı şeyi Özal yapınca dört eğilimi bir araya getiren olur.Tayyip yapınca o konuda yorum yapan bile olmaz Yani aday işi ile parti oy oranı Türkiye için tutmaz.O zaman İzmir de nasıl akp oy artışı yakaladı.Belediye başkanının kötü yönetim etkisi belki ancak daha önemlisi göçtür.Orta anadolulu bağrı yanık akp li İzmir e göç eder oyunu da akp ye verir bu kadar.Bu Ankara için de böyledir, İstanbul da, Bursa da, Kocaeli için de...
Bir de din konusu var da o konuya girersek çok kişinin canı yanar o sebeple kısaca yok kısaca da yok
En son nakit çalışmanın da etkileri var tabii adam önce 50 milyon seçmen için 67 milyon oy pusulası basıyor. eee bunu da bi şekilde kullansın değil mi çöpe mi gitsin milyonlarca boşa basılmış kağıt.Hem israf büyük günah
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#9
Gönderim zamanı 14.06.2011 - 21:45
Facebook'da 1756 arkadaşı olan Bağımsız Milletvekili Adayı Ersin Özbükey, 5 oy alması üzerine, sitem dolu bir mesaj yayınladı. Mesajı 548 kişi beğendi...
Üçüncü defadır oy verdiği partiyi iktidara taşıyamayan vatandaş seçmenlikten istifa etti...
LDP'ye oy veren 15.263 kişiden biri olan Sinan Yaba, seçim sonuçlarının ardından yaptığı açıklamada, Türk halkının %99.996'sını cahillikle suçladı...
Erdoğan'ın balkon konuşmaları sırasındaki alicenap, demokrat ve insancıl tavrından daha fazla yararlanabilmek için Başbakanlık, AKP balkonuna taşınıyor...
ÖSYM Başkanlığı: "Bir şey itiraf edicez ama bu sefer kızmayacağınıza söz verin..."
Devamı ve daha fazlası
#10
Gönderim zamanı 15.06.2011 - 10:00
22 Temmuz seçimlerinin ardından çok konuşulan bir konu da seçimlerde hile mi yapıldı sorusu idi. Bu sorunun siyasi açıdan cevabı elbette evettir. Sadece kömür dağıtımı bile açık bir siyasi hiledir. Ama buradaki asıl konumuz teknik hileler.
Türkiye’de ilk kez 22 Temmuz seçimleri \%100 bilgisayar destekli yapılmıştır. Yazılımı da içeren projenin adı Bilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi (SEÇSİS)’tir. Ayrıntılı bilgi http://www.ysk.gov.tr/ adresinde mevcuttur. 22 Temmuz 2007 seçimi sonrası, hile tartışmaları nedeniyle, sitedeki SEÇSİS bilgilerinde değişiklik yapılmış, hile iddialarına cevap verilircesine ayrıntılı açıklamalar konulmuştur.
Bilgisayar konusuna tam vakıf olmayanlar açısından sistemin alt yapısını basitçe açıklamaya başlamadan önce YSK’nın Oferlerin elinde olan Telekom alt yapısını kullandığını hatırlatmakta fayda var.
YSK merkezinde mevcut kurulu ana bilgisayar Sun Fire E6800 dır, bu sistem SUN Microsystems-Türkiye tarafından, Sun Fire V490 entegrasyonu ile değerlendirilmiş ve burada ORACLE 10g AS ve RAC Agent (Bkz. http://tr.sun.com/su...oykuleriysk.jsp) veri tabanı ile Havelsan tarafından geliştirilmiş olan Java (J2EE) uygulamalı SEÇSİS yazılımı yüklüdür. Tüm il ve ilçe seçim kurullarındaki uç bilgisayarlarda (terminal) Windows XP işletim sistemi yüklü ve bu terminallerin veri tabanına ulaşmaları VPN (Virtual Private Network / Sanal Özel Ağ) üzerinden sağlanmaktadır (Bkz. http://www.havelsan....z/Projeler.aspx ). Bu yapıya ağ yapı (network) denir.
Ayrıca Adalet Bakanlığının UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi) sistemi ile YSK nın SEÇSİS sistemi arasında 10 Mbs. hızında “Metro Ethernet” hattı bulunmaktadır.
SEÇSİS yapısında bulunan aktif ağ cihazlarının ve güvenlik sisteminin merkezden izlenmesi için ABD orjinli CA firmasının Unicenter NSM ve NPO (Network Performance Option) yazılımları kullanılmıştır. (Bkz. http://www.ca.com/us...management.aspx). SEÇSİS omurga ve portal anahtarı, portal güvenlik duvarı ve portal yük dengeleyicisi olarak Cisco ürünleri kullanılmıştır.
Her terminalde yapılan işlem ve kayıt, SEÇSİS Java tabanlı yazılım tarafından işlenerek sonuçlar ana bilgisayarda toplanır ve istenen bilgiler toplu olarak elde edilir. Sandık Kurullarında oyların sayılıp sonuçların elle yazıldığı tutanaklar, İlçe Seçim Kurulundaki bilgisayarda yüklü olan SEÇSİS yazılımı üzerindeki tutanağa geçirilir (Bkz. http://www.ysk.gov.t...k/docs/genelge/ ... 07-765.pdf ). Bundan sonraki aşamalarda İlçe Seçim Kurulu tutanak toplamlarını İl Seçim Kuruluna ve İl Seçim Kurulu da YSK’na SEÇSİS üzerinden bildirir. Telekomun alt yapısı kullanılarak oluşturulmuş olan bu dışa kapalı ağ ortamı (intranet) (Bkz. http://tr.wikipedia.... ) dış müdahalelere karşı sadece firewall (güvenlik duvarı) ve VPN in sağladığı MD5 güvenlik seviyesi ile korunmaya çalışılmaktadır, yani merkezi sistem ile terminaller arasında her hangi bir özel şifreleme mevcut değildir.
SEÇSİS projesinde kullanılan veritabanı (bilgilerin toplandığı yer) yazılımı Java teknolojisi destekli Oracle’dir. Yazılım güvenliği açısından bakıldığında, Oracle ciddi ve bu konudaki en büyük şirket ise de, açıkları mevcuttur ve sürekli olarak güncellemeler/güvenlik yamaları yayınlamaktadır (Bkz. http://www.oracle.co...chnology/deploy ... r2009.html ) ve Oracle Microsoft’tan sonra ikinci büyük ABD yazılım firmasıdır (Bkz. http://tr.wikipedia.org/wiki/Oracle ). Oracle’ın güvenlik açığı seviyesi, kurulduğu işletim sistemine göre değişiklik göstermektedir (Bkz. http://security.metu...nts/oracle.html). SEÇSİS projesinde işletim sistemi olarak, merkezde SUN/Solaris ve ilçelerde ise Windows XP işletim sistemi yüklü bilgisayarlar kullanılmıştır.
Diğer yazılım ve donanımlarla birlikte kullanıldığında, açık kaynak kod olan Linux-Unix işletim sistemleri güvenlik açısından bugün en güvenli sistemlerdendir. TÜBİTAK ın geliştirdiği ve milli yazılım olan PARDUS-Linux işletim sistemini kullanmak yerine (Bkz. http://www.pardus.org.tr/ ), il ve ilçe seçim kurullarında bulunan Windows işletim sistemleri CIA destekli, Microsoft mamulü en büyük “bilgi çalar” sistemdir ve 5-6 yıldan beri Avrupa ülkelerinde ve bir çok büyük ülkede devlet kurumlarında kullanımı yasaklanmış ve Linux işletim sistemlerine geçilmiş ve bunun üzerine Microsoft kısmi kaynak kodunu vererek satış yapmak zorunda kalmıştır (Almanya’da, ABD tarafından askeri sırların bu sistemle transfer edildiği yıllar önce tespit edilmiştir).
Windows işletim sistemleri ve bu sistem üzerine kurulu ağ ortamları yıllardır çoluk çocuk denecek “hackerler” tarafından bile delik deşik edilmektedir (Ayrıntılar ve hack raporları için Bkz.: http://www.zone-h.org). SEÇSİS projesinde omurga ve portal anahtarı, portal güvenlik duvarı, portal saldırı tespit ve korunma sistemi, portal yük dengeleyici olarak “Cisco” güvenlik ürünleri kullanıldığı YSK sitesinde bilgi olarak yer almaktadır. CISCO sistem bir ABD firmasıdır (Bkz. http://www.cisco.com/ ). CISCO sistemin güvenlik durumu hakkında Google’de “cisco hack” olarak arama yaparsanız CISCO güvenlik sistemlerinin nasıl hack edileceğine ve güvenlik açıklarına dair çok sayıda makale ve yazı bulabilirsiniz (Uzaktan yönetimleri dahil).
SEÇSİS yazılım sistemi kesinlikle üçüncü bir güvenlik/kontrol yazılımıyla içsel olarak korunmamakta ve/veya çalışmasının doğruluğu kontrol edilmemektedir. Yani mevcut yazılıma dışarıdan bir Script (Bkz. http://tr.wikipedia.org/wiki/Script) ile müdahale edilebilir ve ana yazılımın ve işletim sisteminin bu yabancı yazılımı algılayarak ikaz verme gibi bir yeteneği mevcut değil. Yazılımın güvenliği tamamiyle Solaris işletim sisteminin ve Oracle ın kendi güvenlik seviyeleriyle sınırlıdır.
Yani SEÇSİS sistem veritabanı, işletim sistemi, yazılım ve güvenlik olarak tamamen ABD teknolojisinin elindedir ve zaten hem bu nedenle, hem de bilgisayar teknolojisinin niteliği gereği sisteme her an dışarıdan müdahale edilebilmesi mümkündür. Müdahale yapılırsa hile yapılması da teknik olarak mümkündür. Ancak bunu ispat etmeden hile yapılmıştır demek hukuken mümkün değildir.
Oy verme yönteminde fark olmakla birlikte ve göreceli olarak daha güvenli olan benzer bilgisayar destekli seçim sistemi, ABD nin bazı yerel seçimlerinde de kullanılmış ve bazı bölgelerde seçimlerde hile tespit edilmiştir. ABD de yapılmış olan bu seçim hilesiyle ilgili University of California-Santa Barbara (UCSB) (Evaluating the Security of Electronic Voting Systems) hilenin nasıl yapılabileceğine dair bir çalışması mevcuttur (Bkz. http://www.cs.ucsb.e...rojects/voting/).
Not-1. UCSB nin linkinde bulunan video youtube da yayınlanmaktadır, şayet youtube’a veya sayfaya erişemiyorsanız ilgili sayfanın video dahil edilmiş pdf kopyasını buradan ve bahis konusu diğer referans dokümanlarını da buradan indirebilirsiniz.
14 Eylül 2007 Yunanistan seçimlerinde de benzer bir yazılım kullanılmak istenmişse de ABD seçimleri örnek gösterilerek yapılan yoğun baskı sonucu kullanılmaktan vazgeçilmiştir. Ancak bizde maşallah “…… sosyal demokratlarımız” ve “ ….. milliyetçilerimiz” ne bu sistemle ilgili tek laf etmişler ne de sandık tutanaklarının fiili tespitini yaptırmışlardır. Çünkü bilgisayar üzerinde yapılacak hilenin tek tespit yolu, tüm seçim tutanaklarını elde bulundurmak ve tutanaklardaki sonuçları YSK’nın açıkladığı SEÇSİS sistemden alınan sandık sonuçlarıyla karşılaştırmaktır.
Peki, SEÇSİS sistemde hile yapmak mümkün müdür? Bu sorunun cevabı, “ evin anahtarını emanet ettiğimiz bekçi evi soyar mı?” sorusunun cevabı ile aynıdır.
SEÇSİS sisteminin tüm anahtarları, yukarıda açıklandığı gibi ABD’nin elindedir. Cevabı mutlaka bulmuşsunuzdur. Bu soruyu ABD bizim müttefikimizdir diyenlere sorarsanız; haşaa ABD hile yapar mı derlerse şaşmamak gerek. Bana sorarsanız; bu sistemde hile yapmayan ya akılsızdır, ya saftır, ya da dört dörtlük müttefik ve namusludur. Ya da hileye gerek kalmamıştır da yapılmamıştır.
Bir hile senaryosunu hemen kurarsak; sandık tutanakları Windows XP işletim sistemi yüklü bilgisayarların bulunduğu İlçe Seçim Kurulunda bilgisayara işlendikten sonra, ya da işlenirken bir minik programcık sisteme dalış yapıp, (A) sütunundaki (X) partisinin oy toplamını \% 20 arttırıp, (B) ve © sütunlarındaki (Y) ve (Z) partilerinin oy toplamını \% 10’ar düşürürse, tuşa basıp genel toplam alındığında bu müdahalenin tespiti mümkün olabilir mi? Olur, ama sadece o ilçedeki tüm sandık sonuçlarını elle tek tek sayıp toplarsanız. Aksi halde, itiraz süresi sonunda, bilgisayar tuşuna basılarak alınan rakamlar resmi seçim sonucu haline gelir.
YSK merkezinde bulunan ana veri tabanına direk/yerinde ulaşma yetkisi bulunan (yönetici/admin) bir kişinin ORACLE veri tabanı yapısı ile SQL (Bkz. http://tr.wikipedia.org/wiki/SQL) veri tabanı yönetimi sistemine hakim olduğunu varsayarak, yazının devamında bulunan ve 2007 yılı içerisinde internet ortamında paylaşılmış olan “22 Temmuz 2007 Seçimlerinde Hile” başlıklı senaryoyu SEÇSİS sistemine uygun bir Script ile dahil etmesi ve çalıştırması gayet mümkündür.
Her hangi bir sistem oluşturulurken ne kadar donanımlı güvenlik sistemleri kullanılırsa kullanılsın, en büyük güvenlik açığının insanoğlunun kendisi olduğu düşünüldüğünde, bu durum sistemin güvenilirliğini de tartışmaya açık bir hale getirmektedir.
Seçme ve seçilme hakkı Anayasal bir hak olduğuna göre, bu hakkın kullanılmasına aracılık edecek sistemin güvenliğinin de tartışmalara konu olması kadar doğal bir şey düşünülemez.
Rumuz: pardus”
Yazar Neval Kavcar; araştırmalarını önceki günlerde de okurlarıyla paylaşmıştı. Biz de sizinle paylaşmayı faydalı gördük.
“Başbakanlığa bağlı TÜİK’in duyurduğu 31 Aralık 2009 sayım sonucu 72 561 312 kişi.
Bu sayının Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü verileri ile çakışması gerekir değil mi? Bakalım öyle mi?
http://www.nvi.gov.t...zmetler/Istatis ... _Spot.html adresinden;
http://www.nvi.gov.t...zmetler/Istatis ... kleri.html
bölümüne, oradan da son istatistik tarihi 2008 yılı verisi olan “Nüfus Kütüklerine Kayıtlı Nüfusun Yaş Ve Cinsiyete Göre Dağılımı (2008 Yılı) (46KB)” bölümü tıklıyorsunuz.
Orada NVGİM’nin yaş ve cinsiyete göre 2008 yılı Türkiye geneli rakamları mevcut. Adı istatistik, fakat yıllarca istatistiğe bakmış birisi olarak yine de bir yanlışlık yapmamak üzere, ilgili müdürlüğe bilgi edinmek için başvurdum.
Sitelerinde yer alan 2008 yılına ait verilerin, ölmüş nüfusu kapsayıp kapsamadığını sordum. Yani 2008 verileri Türkiye’nin o yıla ait nüfusu mudur anlamında.
Gelen cevap şöyle:
“Bilgi Edinme”
Kime:
nevalkavcar@yahoo.com
27/03/2010 tarihli Bilgi Edinme Başvuru Formunuz incelenmiş olup;
İstemiş olduğunuz bilgi, 2008 yılında nüfus kütüklerindeki açık kayıtları göstermektedir. Bilgilerinize.
Resmi sitedeki veriler 2008 yılı Türkiye nüfusu diyor o cevapta.
Bunu niye sordum peki? NVGİM 2008 yılı genel toplamını aldığımda, Türkiye Nüfusu 76.175.083 olduğu için. (2009 yılı dahil değil)
TÜİK kaç açıkladı 2009 dahil nüfusu: 72 561 312
Bir yıl eksik nüfus verisi ile TÜİK ve NVGİM verileri arasında; dörtbuçuk milyona yakın fark var.
Peki; 2008 NVGİM verisine göre 18 yaş ve üstü, yani seçmen sayısı kaç? 53.950.192
2009 yerel seçimine göre 2009 verili seçmen sayısı kaç?
YSK verisine göre;
http://www.ysk.gov.t...k/docs/2009Maha ... lGenel.pdf
Kayıtlı seçmen sayısı: 48.049.446
YSK’da Yargının Bypası
Devletin kurumlarının nüfus verileri ve seçmen sayısı arasındaki fark, resmi kayıtlara göre birbirinden farklı.
Niçin?
Şimdiye kadar YSK vasıtası ile hazırlanan “seçmen kütüğü” oluşturulması ilkesi, 2008 yılında çıkarılan yasa ile değişmişti hatırlarsanız. Yapılan değişiklikle seçmen belirleme YSK’yı devre dışı bırakmış oldu. Seçmen kütüklerini belirleyen YSK yerine, NVGİM’nin adres kayıt sistemi ile oluşturulmasına dönüştü.
Seçimler Anayasa’ya göre “yargı kontrolünde yapılır” ilkesine ters bir gelişme idi, kimseden ses çıkmadı.
Yargının her cephede bypas edilmesi, tam gaz gidiyor
Yüzyılımızda teknoloji ve kontrol at başı gidiyor. Cep telefonları, Internet ilerde kim bilir hangi şekle bürünecek? Nüfus kağıtlarımız üzerine yerleştirilecek çipler mi nerede olduğumuzun göstergesi olacak, taşıdığımız telefonlar mı? Seyrettiğimiz televizyonun içinden bir çift göz, bizi izliyor olacak mı?”
Araştırmalarına devam ediyor Yazar Neval Kavcar.
“SEÇSIS üzerine duyulan şüphenin siyasilerimize de sirayet ettiğine eminiz. TBMM sitesinde verilen önergeleri incelerken MHP Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un “SEÇSIS” şüphelerini içeren yazılı önerge verdiğini geçtiğimiz bölümde duyurmuştum. Kendisinden önerge metnini ve verilen cevabı rica ettim.
Aşağıda o önerge ve cevabını bulacaksınız”
MHP'li Yılmaz Tankut: Türkçe'nin dünya dili olması herkesi sevindirmeli (Özel)
ÖNERGE
“Tarih: 18/01/2010
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından uygulanan “Bilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi” SEÇSİS Projesinin yasal dayanağı 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun’dur.
Bu kanunun sonucunda hazırlanan Türkiye’nin en büyük e-devlet projelerinden biri olan SEÇSİS Projesinin temel amacı; yasalara uygun olarak seçmen vatandaşın eksiksiz belirlenmesi, mükerrer yazımın önlenmesi, listelerin hazırlanması, seçmenin kolay, hızlı oy vermesi, seçimin çabuk sonuçlanması, itirazların en aza indirilmesi, vatandaşlarımızın görev ve sorumluluk bilinci ile siyasal haklarını yüksek oranda kullanmasını sağlayacak düzenlemeler için gerekli bilginin; toplanması, bilgisayar ortamında doğru, güncel ve tutarlı bir bütün olarak saklanması, seçimlerde bu bilgilerin ve teknolojik olanakların kullanılarak seçim sonuçlarının ilçelerden güvenli ve hızlı bir şekilde merkeze aktaracak, Internet üzerinden kolayca izlenebilecek yapının gerçekleştirilmesi olarak belirlenmiştir. Bu uygulamanın aynı zamanda elektronik seçime geçişin temelini oluşturacağı ifade edilmektedir.
Bu konu hakkında son günlerde basında çıkan haberlerde bazı bilgisayar mühendislerinin iddialarında “YSK’nın güvenliği çok tartışmalı olan bir işletim sistemi kullandığını, bu sistemin Avrupa’da devlet kurumlarında yasaklandığı” bildirilmekte ve SEÇSİS adı verilen yazılımın bağımsız bir teknik grup tarafından incelenmesi, raporu da kamuoyu ile paylaşılması istenilmektedir.
Basında çıkan bu iddialar ve vatandaşlarda oluşan seçimlerde hile şüphesine neden olan bu endişeleri ortadan kaldıracak çalışmaların ve şeffaf bir yapının oluşmasını sağlayacak çalışmaların acilen yapılması gerekmektedir.
Bu bilgiler çerçevesinde;
1- Yüksek Seçim Kurulunda seçim amaçlı kullanılan SEÇSİS Projesinde kullanılan işletim sisteminin ismi nedir? Bu işletim sisteminin güvensizliği ve AB ülkelerinde yasaklandığı iddialarına katılıyor musunuz?
2- Bu işletim sistemi hangi AB ülkelerinde yasaklanmıştır?
3- SEÇSİS Projesi hangi yazılım dili veya dilleri ile geliştirilmiştir?
4- SEÇSİS Projesinde hangi veri tabanını kullanmaktadır?
5- Seçimlerde aday olamayacakların tespiti amacıyla; Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü ile çevrim-içi (on-line) iletişim kurulabilmiş midir?
6- Seçmen olamayacakların tespiti için Milli Savunma Bakanlığı, Askere Alma Dairesi Başkanlığı (ASAL) ile çevrim-içi (on-line) iletişim kurulabilmiş midir?
7- Siyasi partilerin seçime katılıp katılamayacağını ve ülke genelinde teşkilatlanma düzeylerini tespit amacıyla YARGITAY ile çevrim-içi (on-line) iletişim kurulabilmiş midir?
8- SEÇSİS projesi ile ilgili olarak söz konusu şaibe ve iddiaları ortadan kaldırabilmek için, uzmanlardan kurulu siyasi parti temsilcilerinin de katılacağı bağımsız bir bilişim heyetine projenin inceletilerek güvenlik testlerinin yapılması ne zaman gerçekleştirilecektir?
Yukarıdaki sorulara verilecek mantıklı cevap bellidir. Güvensizliği ortadan kaldıracak ve SEÇSIS’ın ne kadar güvenli olduğunu açıklayacak satırlar olmalıydı.
Bakın Adalet Bakanı Sadullah Ergin ne cevap vermiş?
Önergeye Cevap:
“Sayın Başbakan’a yöneltilip Bakanlığımız koordinatörlüğünde cevaplandırılması tensip olunan 7/ 12055 Esas nolu önergesinin cevabı aşağıda sunulmuştur.
Soru önergesine konu edilen hususlarla ilgili olarak, ilgisi nedeniyle Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı ile yapılan yazışma sonrasında, YSK Başkanlığının 4/3/2010 tarihli ve C.05.0.İMİ.0.88-050-S 2010/149-0991 sayılı yazısıyla,
Yüksek seçim kurulu tarafından alınan 27/02/2010 tarihli ve 2010/149 sayılı kararda, YSK’nun Anayasanın 79. maddesi gereğince seçimlerin yönetim ve denetimini yürüttüğü; görev ve yetkilerinin 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri hakkında Kanunun 14. maddesinin birinci fıkrasında ondört bent halinde sayıldığı; kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamayacağı; Anayasanın 98. maddesinde, TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yolları düzenlenip, sözlü ve yazılı soruların Başbakanlıktan veya Bakanlardan bilgi isteme biçiminde olacağının belirtildiği, bu kapsamda, bilgi isteme ve denetimin amacının, yürütme organının iş ve işlemleri hakkında bilgilenmek ve bilgi sahibi olmak olduğu; bu çerçevede, kurulun görev alanına giren konular hakkında Başbakan ve bakanlardan yazılı soru yoluyla bilgi istenilmesinin, Anayasanın ve Yasama bölümünde yer alan Yüksek Seçim Kurulunun yargısal niteliği ve konumu ile bağdaşır görünmediği ve soru önergesi ile sorulan hususlara cevap verilmesine ilişkin istemin uygun bulunmadığı değerlendirilerek istemin oybirliği reddine karar verildiği, bildirilmiştir…Bilgilerinize arz ederim.
Sadullah Ergin
Bakan
Adalet Bakanı öz olarak “SEÇSIS’i, kurcalamayın” diyor.
YSK’nun kararları sorgulanamaz-mış. Milletin meclisinde ise asla
Bizler YSK’nun her hangi bir seçimle ilgili ilan ettiği kararı sorgulamıyoruz.
Türk Milletinin geleceğini ilgilendiren, şüphe duyulan SEÇSIS adı verilen seçim sistemini, bizlerle birlikte YSK da sorgulamak zorunda.
Bunu yapmalarına engel nedir?"
THE NOTU: Yazar Neval Kavcar’ı bu kadar önemli bir konuda yaptığı titiz araştırmalar nedeniyle kutluyor, çalışmalarının devamını diliyoruz. Tabi, tüm dostlarımızın da gündeme getirdiğimiz bu konuda katkılarını bekliyoruz.
Bron:Türk Hukuk Enstitüsü on Pazartesi, Nisan 5, 2010, 1:18
http://www.the.org.t...10/04/05/seciml ... laniliyor/
zopur
op za 28 mei 2011 19:31
IN WERKELIJKHEID WAS HET AANTAL STEMGERECHTIGDEN TUSSEN 2002-2007 MET 1 MILJOEN GESTEGEN.
NU IS OPEENS HET AANTAL STEMGERECHTIGDEN GESTEGEN MET MAAR LIEFST 10 MILJOEN TUSSEN 2007-2011.
Zijn dat misschien 10 miljoen mensen die uit de dood zijn herrezen (volgens Fetullah Gulen)?
Seçmen artışı kuşkulu
Bülent Tanla, 2007 seçiminde 42 milyon 799 bin olan seçmen sayısının şimdi 52 milyon 700 bine çıktığına işaret ederek “Bu ne TÜİK ne de MERNİS verilerini tutuyor. Anormal artışın nedenini YSK açıklamalı” dedi.
Tanla, bu artışın yüzde 10 barajını 1 milyon kişi arttırdığını, baraj tehlikesi yaşayan partileri doğrudan etkilediğini kaydetti.
2007 seçimlerinde 42 milyon 799 bin olan seçmen sayısının bu seçimde 52 milyon 700 bin olarak açıklandığına dikkat çeken Bülent Tanla, ‘’Yaşanan anormal artışı YSK yetkilileri açıklamalı. Bundan önceki rakamlar yanlış ise parlamento meşruiyet sorunuyla karşı karşıyadır’’ dedi. Tanla, yüzde 10 barajının yaklaşık 1 milyon kişi artmasının, baraj tehlikesi yaşayan partileri doğrudan etkilediğine dikkat çekti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, 2002 yılındaki genel seçimlerde seçmen sayısının 41 milyon 407 bin, 2007 yılında bu sayının 42 milyon 799 bin olduğunu belirterek, “12 Haziran’daki seçimlerde Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçmen sayısını 52 milyon 700 bin olarak açıkladı. Bir seçim döneminde 10 milyon kişi arttı. Bu ne Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerini tutuyor ne de İçişleri Bakanlığı’na ait Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) verilerini tutuyor. Bu artışın nedenini YSK açıklamalı” dedi.
12 Haziran genel seçimlerine sayılı günler kala YSK’nin açıkladığı seçmen sayısındaki 10 milyon kişi artışını Cumhuriyet Gazetesinden Cihan Oruçoğlu'na değerlendiren Bülent Tanla, yüzde 10 barajının yaklaşık 1 milyon kişi artmasının, baraj tehlikesi yaşayan partileri doğrudan etkilediğini kaydetti.
YSK’nin 298 sayılı yasa ile Türkiye’de seçimlerin doğru dürüst, süratli ve seçmenin rahatça oy kullanabileceği ve seçimleri sonuçlandırması için gereken görevlerle donatılan bir kurum olduğunu anlatan Tanla, şöyle devam etti: ‘Barajı da etkiliyor’ “YSK’nin yüksek hâkimlerden oluşan bir yönetim yapısı var. YSK’nin kararları mahkemeye götürülmez ve kesindir. YSK’nin son 12 yılda açıkladığı gerçekler ortada. 2002 yılda seçmen sayısı 41 milyon 407 bin. 2007 yılında bu rakam 42 milyon 799 bine çıktı. Yani 800 bin kişi arttı. 12 Haziran’daki seçimlerde ise bu sayı 52 milyon 700 bin. Yani 10 milyon kişi arttı. Bunu ben kamuoyuna sunuyorum. Yaşanan anormal artışı YSK yetkilileri açıklamalı. Bundan önceki rakamlar yanlış ise parlamento meşruiyet sorunuyla karşı karşıyadır. Eğer bir yanlışlık yok ise artışın nedeninin açıklanması lazım. Bu artışı partilerin denetimine sunuyorum. Bir anda yüzde 10 barajının sayısı arttı. Seçime katılım 50 milyon ise baraj 5 milyon kişiye denk geliyor. 40 milyon ise 4 milyonda kalıyor. Baraj limitinde olan bir partinin oyları durup dururken yükseliyor ya da azalıyor. Buna dikkat edilmesi gerekiyor. Türk siyaseti bazı kaset iddiaları yüzünden yanlış yerlere götürülüyor. Kaset haberlerinden çok ses çıkarken, barajın arttırılması kimsenin dikkatini çekmiyor.”
Türkiye kutuplaştı Bülent Tanla, 12 Haziran seçimleri için değerlendirmelerde bulunarak “Türkiye seçime giderken 12 Eylül referandumu sonuçlarının etkisinde kalıyor. Türkiye kamplaşmış, kutuplaşmış, durduğu yerde olayları değerlendiriyor. Bunun yanında Türk halkı geç benimseyen ve geç bırakan bir yapıya sahip. Bu siyasi yapıyı şekillendiriyor. MHP’deki kaset skandalları da seçmeni olumsuz etkileyecektir” diye konuştu.
http://haber.gazetev....com/secmen-art ... 9/1/Manset
http://turksnl.net/forum/viewtopic.php?f=3&p=905635
************************************************************
Komplo, yenilgiye kılıf, hazmedememe...gibi bahaneleri yapıştırabilirisiniz ama... Bu hükümetin mayasında, hamurunda hırsızlıkla edinilen paralar vardır. Kimilerinin, hizmet diye adlandırdığı icraatlarının tümünde hırsızlık vardır. Yedi sülalesinin zenginliğinin kaynağında hırsızlık vardır. Hırsızın işi, gücü çalmaktır. Hırsız AKP, oy da çalacaktır elbet. Mayasının katılıp hamurunun yoğrulduğu uzak diyarlardaki sahiplerinin de yardımlarıyla, bir hırsızlıktan daha yüzlerinin AKıyla çıkmışlardır. ALıklara duyurulur.
Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 15.06.2011 - 10:27
#11
Gönderim zamanı 15.06.2011 - 18:26
tek bi amacı başaramamak demek %0 demektir örneğin akp 100 amacın 99 unu bile yapamasa (ki siz her halikarda öyle diceksiniz) genede ondan başarılıdır
bu arada chp ye oy verince kültürlü ama akp ye verince salak olan antalya mersin giresun vb illerin seçmenlerini de sizin adınıza kınıyorum
hadi diğerleri koyun bunlara ne oldu ya biri açıklasın
#12
Gönderim zamanı 15.06.2011 - 20:53
#13
Gönderim zamanı 16.06.2011 - 00:24
Mhp için tam karar verememişler bazıları ona da ılımlı yaklaşırken Abd nin sponsor olduğu Çandar gibi yazarlar kesinlikle çok sertler.bdp liler konusu da kesin değil yine abd sponsorlular bdp ile yakınlaşırken diğerleri bekle gördeler.
Yaz için komedi yerine akp lileri izleyin iyi kıvırtıyorlar sıcaklarda iyi gelir
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#14
Gönderim zamanı 16.06.2011 - 01:13
#16
Gönderim zamanı 19.06.2011 - 19:42
bu arada bazı chp li arkadaşlarım daha seçim öncesi akp nin %50 den daha fazla alacağını görüyolardı ama sanal alemdekiler (ekşi gibi mesela) çok uçuyodu ya biraz dışarı çıkıp dünyayıda görmek lazım gören biliyo
bu arada izmirle tunceliyle edirneyle gurur duyanlara hala denk geliyorumda yav izmiri almak için gandi yada baykal olmaya gerek yokki tayyip chp nin başına geçse alır izmiri
#17
Gönderim zamanı 19.06.2011 - 21:54
Kale dediğin Erzurum , Konya gibi olur.
İzmir kale değil, diğer iller gibi oldu.
Değişiklikler Kaydedildi...
#18
Gönderim zamanı 21.06.2011 - 01:43
vardır diye. galiba...
- akp'nin oyları fazla değil, 2-3 puan düşer zannediyordum, tutmadı; önemli
değil =). iktidar olmasında beni şaşırtan bişey yok, akp'ye oy veren herkes
cahil ve/veya aptaldır gibi bir tezim de yok; böyle düşünmek bana saçma geliyor.
ama medeni bir memlekette yaşadığımı düşünmüyorum, toplumun büyük kısmının genel
olarak cahil ve görmemiş olduğunu düşünüyorum, ortalığın da zıpzıp sınıf atlayan,
ama bunun gerektirdiği görgüye sahip olmayan, atlayışı sindirememiş insanlarla
dolduğunu; giderek daha çok.
- bugün gazetede birşey okudum, bilmemney üniversitesinden bir profesörle bir
ropartaj. adam düşündüğüm bazı şeyleri yer yer, benim anlatabileceğimden güzel
anlatmış. artık bir lokma bir hırka, kanaat etme, aza şükretme, yetinme gibi
şeylerin bir hükmü kalmadığını, hemen herkesin edinmek, sahip olmak, daha fazlasına,
biraz daha fazlasına sahip olmak peşinde olduğunu, yalnız; bazı kişilerin bunu din
potasında eritmek istediğini...dine dönük olmakla ciddi bir mal-mülk edinme,
sınıf atlama hırsını bir nevi harmanlamak istediğini...buna benzer birşeyler
anlatmış işte...bunlar benim kafamdan 'artık din diye birşey yok - değilse bile,
feci halde çehre değiştirerek sürdürecek varlığını, bazı ahlaki değerleri çiğnemek
günah olmaktan çıkacak' düşünceleri eşliğinde geçen şeyler. bu sebepledir ki, kim
ağzını açıp peygamber efendimizin güzel ahlakını şeyttiren bir hikaye falan anlatmaya
kalksa basıyor bana artık, kaçacak yer arıyorum, çok artistik geliyor =). bu
artistliklere sapılmasından ve sığınılmasından tiksiniyorum, birşeyi çiğniyorsan,
çiğnediğini de kabul edeceksin; kıvırmıycaksın öyle, rahatsız oluyorum ben bundan.
akp özellikle dindar insanların partisi falan değil, yok öyle birşey bence; belki
ancak, dini; dindar insanların vicdanını fazlaca hırpalamadan dönüştürmeye
çalışanların partisi olabilir. yeni tip bir ahlaka kılıf uydurmaya çalışanların...
ben niye akp'ye oy veremem, işte bundan mesela; buradaki kırıtıklık sakil geliyor
bana, üçkağıt geliyor; o yüzden...
öf...şiştim, yeter şimdilik...
ne giderim peşlerinden..ne ardımda devam olsun..
ne uyarım,ne hükmeder..kalanlara selam olsun...
#19
Gönderim zamanı 21.06.2011 - 09:23
özal'ın 'benim memurum işini bilir' demesi gibi.
- kaset şeysi ortaya çıktığı zaman, hayatımda ilk defa, mhp'ye oy vermeyi;
cidden düşündüm gibime geldi, artık ne derece uyuz olduysam. 'pislik 1...2...
3...35...' başlıkları altında 'evli sekreterlerle ateşli dakikalar, heyecanlı
anlar, müthiş akrobasi gösterileri ' falan yazdığını okuduğumda harbiden
kusasım geldi.
- chp'de rte'nin şahsi sataşmalarını hemen hiç muhatap almayacak bir lider
olmasını isterdim, bunun yerine neyi-nasıl çözmeyi, düzeltmeyi, iyileştirmeyi
düşündüğünü basit ve açık bir dille anlatan biri olmasını. nasıl daha iyi bir
sağlık sistemi olur, daha iyi bir eğitim sistemi olur, gelir dağılımı daha âdil
bir hale nasıl getirilebilir, taşeron firmalara karşı mesela; neler yapılabilir
...böyle birşeyleri ele avuca gelir şekilde anlatabilen biri; bunlar olmaz da
başka konular olur, yeter ki böyle ikna edici, umut verici bir tarzda açıklayabilsin.
belki de, şu olgunluğasahip biri, 'evet, akp bazı hizmetler getirmiştir, bazı
şeyleri iyileştirebilmiştir, sempatinizi kazanmıştır ama bu sempatiye biz de
talibiz, şu-şu şekillerle; mevcut gelişmeleri daha iyi hale getirebiliriz, daha iyisine
layık olduğunuzu düşünüyoruz' gibi bir üslubu olan biri.
ne giderim peşlerinden..ne ardımda devam olsun..
ne uyarım,ne hükmeder..kalanlara selam olsun...
#20
Gönderim zamanı 21.06.2011 - 12:05
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Demetrius Platinum 2020 Gelinlik Koleksiyonu |
Kadın Modası | hüfyaa |
|
|
|
Pronovias 2020 Gelinlik Koleksiyonu |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Pronovias Gelinlik Modelleri 2020 |
Kadın Modası | hüfyaa |
|
|
|
Son Moda Balık Etek Gelinlik Modelleri (Pronovias 2019) |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Lihi Hod Gelinlik Modelleri 2018 |
Kadın Modası | hüfyaa |
|
|
2 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli