Bana Özel
#41
Gönderim zamanı 04.08.2011 - 13:16
Hiç bir yemeği ekmeği atamıyorum da çünkü ananemin bir sözü vardır eğer atarsan evinin bereketi olmaz derdi ve ben çok önceden ekmek kurumuş çok sert diye atmıştım o günde eve gelirken ekmek almayı unutmuşum sonra arabada yok mu yakında bakkalda yok o gece aç kalmıştım ve ben hiç öyle kalmazdım sonra ananeme hak verdim ve anneminde söylediği kurumuş ekmeği nasıl değerlendiriceğimi de biliyorum evdeki malzemelere göre tarifleri yaparak değerlendiriyorum bazen büyükleri dinlemek gerekiyor..
Yarın için hazır yeni yemekler yapıcam ablam, enişte bey ve aşkım güzel bir iftar akşamı planlıyorum henüz kimseyi davet etmedim akşam ararım hala karar veremedim neler yapsam ki
#42
Gönderim zamanı 08.08.2011 - 10:07
Aşkım başımda dikilip sürekli nasıl oldun biraz daha iyimisin dedi hayır dedim uyumaya çalışırsam daha iyi olurum sanırım o da tam kapıya yöneldi gitme yanımdan ayrılma dedim bir dk birazdan gelirim dedi geldi ben biraz yana doğru kaydım oda uzandı birbirimize bakarak ve elele tutarak uyuduk tabi arada ben rahatsızlıkla çok kötüyüm diye sayıkladım sanırım öyle sabah oldu..
Onun yanımda olması bana güç veriyordu ve korkmuyordum daha fenalaşırsam onun yardımı ile hastaneye gidebilmenin rahatlığıda vardı yoksa çok zor o anda ne yapabilirim tek başıma.
Sabah kalktığımda iyiydim ama o geceyi zor geçirdim ve oruç tutmadım iyice halsiz düşmiyeyim diye güzel bir kahvaltı hazırladım kendime aşkım da işe gitti. Daha iyiydim ev temizliği yemek hazırlığı kendimde hazırlandım ve akşam geldiler ablam yardım etse de aşkımın da takibindeydim elimde ne gördüyse hemen kalkıp aşkım bana söyle ben hallederim diye söylendi durdu ya sen otur ben hallederim desem de ne elimde gördüyse kalkıp aldı, çok güzel bir iftar akşamı geçirdik veee o gün aşkımın hediyesini giydim ablama da aynı renk ama modeli biraz farklı tunik almıştım, odama çağırıp hediyesini verdim bayıldı hemen üstüne giydi gidip bizimkilere gösterdi nasıl oldum kardeşim hediye almış diye şöööyle bir döndü ooo filan seslerinden sonra yine odama geldi çok teşekkür ederim dedikten sonra yeniden aralarına katıldık. Herkes keyifli görünüyordu saatin ilerlemesiyle de gittiler.
Bu mesaj _Bella_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 08.08.2011 - 10:19
#43
Gönderim zamanı 09.08.2011 - 18:36
Okuduğum kitaptan alıntı
#44
Gönderim zamanı 09.08.2011 - 18:38
#45
Gönderim zamanı 09.08.2011 - 18:43
Aşk bize güvenirse
Mahcubuz konuşmayız
Söz gümüşse, sükût altın
Neyse susmamız gerekirse, gereğini yaparız
Herkes kendi derdinde
Mutsuz sevgi filminde
Senle ben haricinde
Sonunda benden biri var
Aşkım...
Bence sen bile şaştın
Çok güzel konu açtın
Ne özelsin onu sor
Hakikaten mi aşkım...
Tarihi bile aştın
Bence yüzyılı aşkın
Böyle bir aşk gelmez zor
Hakikaten canım aşkım...
Zordu seni bulmak
Aşka ait sorular sormak
Zordu ama oldu
Bugün herkes buna şahit burada
Aşkım da
#46
Gönderim zamanı 10.08.2011 - 14:44
Vee cumartesi günüde aşkımın ailesi davet etti
Bu aralar fazla tatlı yediğimden dolayı heryerim kabardı minikken de beri olan bir durum aşırı tatlı yediğimde heryerim kabarıyor, kaşınıyor alerji oluyorum doktora da gitmek istemiyorum yani koskoca insan yakışıyor mu, güpletirken düşünmedim tabi iki gündür içim gitse de yemiyorum, inşallah kendi kendisine geçer.
#47
Gönderim zamanı 10.08.2011 - 16:02
Napayım ama başka türlü hafta sonundan hafta sonuna geziyoruz bazen o bile olmuyor böyle olunca bi kaynaşma bi hareket bi aksiyon bi farklılık bi görüşme oluyor ben bu durumdan çok memnunum. Hatta alışırmışım ramazandan sonra bile tüm sülaleyi çağırıcam diye devam edermişim böyle bir kısırdöngü yaşarmışız tabi ki şaka bu geçici bir işkence.
Ben keyif alıyorum diyorsun ama gün bitiminde rahatladığını hissediyorum bunuda atlattık der gibi bugünde sona erdi diyorsun bayramda şeker alan çocukların mutluluğu yüzüne yansımış gibi oluyor Canım benim
Bir söz okudum bugün çok hoşuma gitti o yüzden de nickimi değiştirdim.
" Kardelene sormuşlar; bütün çicekler sıradan yerlerde açıp insanlara yakın dururken sen neden böyle yüksek dağlarda açarsın..Kardelen şöyle cevap vermiş. ''Gülü seven dikenini, menekşeyi seven rengini, beni seven ölümü göze alır."
#48
Gönderim zamanı 10.08.2011 - 16:34
Sadece aşkımın hediye ettiği kitapları bi heyecanla okuyorum oda meraktan çünkü benden önce bir kez kitabı okuyup bazı cümleleri kelimeleri fosforlu kalemle üstünü çiziyor mesaj içerikli bir kitap oluyor ondan okuyorum hiç de uykum filan gelmiyor normalde öyle sıradan bir kitap olsa ilgimi çekmezdi. Böylece içimde bir kitap okuma sevgisi oldu.
#49
Gönderim zamanı 10.08.2011 - 17:37
Aralarında sanaldan tanıdıklarımda vardı gerçek hayatımda görüştüğüm kişilerde vardı bir çok erkek arkadaşımdan uzaklaştım özellikle samimi sohbet edebildiğim herkesi doğru olan buydu. Özellikle bana birşeyler hissettiğini sezdiğim ve bunu önceki yıllarda bahsetmiş sonra konu kapanmış dahi olsa hayatımdan çıkarmaya öncelik verdim.
Zaten samimi olduğum erkek arkadaşımla bile bir sene içinde üç kez görüşmüştüm erkek olduklarından dolayı yanlış anlar diye korkardım. Zaten hep bundan dert yanmışlardır bana hayatımda olan herkes belli..
Okuldan arkadaş toplantılarımız etkinliklerimiz olurdu benden hoşlanan birisi vardı okul zamanından oda geliyor diye hep katılmaktan çekinirdim sevgi bilir onların ısrarıyla toplam iki kez katıldım onda da sonradan o gruptan ayrılıp kızlarla gezerdik. Facebookta grubumuzda toplantı resimleri mevcut.
Sadece facede ekli olan erkek arkadaşlarım var onlarla pek konuşmuyorum zaten o yüzden silmeye gerek duymadım özel günlerde yazarlar birde ayda yılda bir halimizi hatrımızı sorar minik bir sohbet ederiz.
Cep telefonumda eski hattımı kırıp attım yeni hattım ise zaten aldığım andan itibaren hiçkimseye vermemiştim sadece ailem ve akrabalarım vardı hiç kimse diyemez bana telefonunu verdi diye. Çok rahatım, telefonum çaldığında çoğu zaman annemle konuşuyorum uzun uzun konuşuruz çünkü birbirimizden uzaktayız.
Yokluğunda da varlığın kadar dikkat etmeye çalışıyorum hayatıma.
Sadece tek isteğim, lütfen beni yaptığım hiçbirşey için pişman etme.
Bu mesaj KãRdé£éN tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.08.2011 - 17:50
#51
Gönderim zamanı 11.08.2011 - 10:37
#52
Gönderim zamanı 11.08.2011 - 10:43
" Beni hiç unutmayacaksan sev, usanmayacaksan sev. Birlikte yaşayacağımız her dakika ömrümüzün bir yılına bedel olmalı. O dakikaları hatıraların sonsuz mezarlığına gömeceksek hiç yaşamayalım. "
Kitaptan alıntı
#53
Gönderim zamanı 11.08.2011 - 11:18
Bayağı bir hoca edasıyla tamam çalışmaya başlıyoruz ozaman dedi önümüzde uzun bir zamanda var dedi Neee dedim ben en iyisi internetten çıkmış soruları, testleri çıktıtan çıkarırım çalışırız dedi iyi olur aslında dedim.
Sanırım bugün itibari ile iş çıkışında yoğun bir çalışma programına giriyorum nasıl olucak bilmiyorum içime daral geliyor birde çalışırken esnemeye başlıyorum uykum geliyor tenefüs olur umarım olmazsa küçükken yaptığım gibi çok sıkıştım tuvalete gidebilirmiyim yalanını kullanabilirim
Şaka bir yana da cidden kazanırsak çok güzel olur.
Dün feci üşütmüş aşkım bayağı kötüydü ilaç almış ama bugün aklım hep onda, bitanem benim işte şuanda çalışıyor ayrıca oruçlu inşallah çabucak iyileşir aslında ıhlamur kaynatayım diyorum içeriz hem ona da iyi gelir ben kışın rahatsız olduğumda yapıyorum çok iyi geliyor.
#54
Gönderim zamanı 12.08.2011 - 16:16
Telefonumdan bilgisayara resim atma problemi yaşıyordum söyledim programlardan daha iyi anlıyor pcde onu halletmeye çalıştı indirdiği programları kurdu denedi olmadı sildi sonra yine devam edicek. Hepsini bir kurup denemek lazımmış.
Ayrıca dün çok canım sıkıldı ukala ya soru cevaplarda ikimizde çözmeye çalıştık bakıyorum hepsini bi kere de biliyor daha ben okuyup düşünürken hemen cevaba geçiyor tabi sonucu tahmin edersiniz ki hepsi net çıktı kendimden hiç bahsetmek bile istemiyorum, onları biliyorsun tabi dedim *böö bunları yap dedim o kadar sorudan bir tanecik yanlış çıkardı nasıl yapıyor ya bir çoğunda bir bakışta cevap veriyor sinir krizi geçirdim resmen bir de nasılım ama diye göz kırptı o sinirle saçımı düzeltiyordum malum saçlarım çok uzun belimde toplamıştım tekrar toplarken tokam kırıldı bana bir tokada borçlu *böö
Çoook çalışmam lazım zaten elimde güzel kitaplar var aynı zamanda bugün netten müthiş güzel yararlanabileceğim siteler buldum bunun için extra bir özel öğretmen dershane düşünmüyorum gittiğimde de pek birşey değişmedi çünkü bir zaman sonra sıkılıp önemsemediğimden kararlığı korumak ve içten istemek önemli gerisi gelir.
Bir de rahat birisiyim pek sıkılmaya gelemiyorum alışkanlık diyebilirim. Boş işlerle zaman geçirmeyi daha çok seviyorum hiçbir şey için kendimi üzmüyor ve kafa yormuyorum en zor anlarda hep bırakıp gitmeyi tercih ederim, hayatımın genelini bu şekilde yaşadım.
Bu yüzden zaten benim gözümde o gerçekten müthiş birisi çünkü çok uzun yıllardır çalışma hayatında ve kendi parasını kazanmış belki hiçbirşeye sahip değil ama sahip olduğu zaman da kendi alın terinin ürünü olucak, gerçi oda diyor hem hayat şartları hem baba baskısı belki de durumlar farklı olsaydı farklı olabilirdim o da bana imreniyor bazen belki ama ben bir insanın kendi kendisine bir yerlere gelebilmesini takdir ediyorum. İmreniyorum. Ben sahip olduklarımın hiçbirini kendi alın terimle kazanıp sahip olmadım ki sadece ailemden istedim oldu.
Ömrü hayatımda bir kez çalıştım oda bir sene oda hiç haberim olmadan babam arkadaşının şirketinde yarından itibaren kendi paranı kazanıyorsun dedi nasıl bir ter döktüğümü söylememe gerek yok herhalde (= İnsanlar önüme iş bile getirmiyordu çok nadiren dosyaları düzenliyordum saat dolana kadar kitap okuyordum odadan çıkıp geziyordum normalde iş çıkışında çıkmak yasaktı ben çıkıp dışarda yemek yiyip salına salına geliyordum sonra bi sene böyle devam etti ve babama ben öss sınavına girmek istiyorum demiştim ve ordan çıktım. Sonra dershane vs...
Hala da böyle bir hayat sürüyorum ne zaman çalışmak istiyorum desem ne gerek var senin çalışmaya ihtiyacın yok derler.
Ailem için önemli olan sadece eğitim durumu. Ama ben aşkıma çok imreniyorum o yüzden de kazanmayı ve kendi işimin olmasını istiyorum.
Bu mesaj KãRdé£éN tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.08.2011 - 16:46
#55
Gönderim zamanı 13.08.2011 - 14:56
Bir davete gittiğimde boş gitmeyi sevmiyorum. İnşallah güzel bir gece geçiririz.
Bu arada tatlıdan alerji olduğumu söylemiştim ve bir süredir yemiyordum bayağı bayağı geçti doktorluk bi durumum kalmadı çok şükür.
Ve hala çok kararlıyım ders çalışma konusunda plan program yapmaya başladım beni oyalayan bir çok şeyden uzaklaşmalıyım. Arada buraya gelip içimi dökücem günlük odam seni çıkarmadım listeden (= Salt diploma işe yaramıyor dolabımda özenle bekliyor orda burda birinin altında çalışamam. Olmadı hiç çalışmam daha iyi.
Sonuç sınavı ka-zan-ma-lı-yım.
Birde bu sene Kpss sınavına da girmeyi düşünüyorum, hiç böyle bir düşüncem yoktu aslında herşey bir anda gelişti bi ışık belirdi böyle bir kaç derse çalışmam gerekicek sonucu merak ediyorum bakalım kazanıcak mıyım diye ismi lazım değil bir bayan girdi çok da sevdiğimi söyleyemicem ve kazanamadı bende bir şansımı denicem bakalım tamam hemen kızma belki de kazanırsam gider çalışırım alla alla
Yoga'ya başlamak istiyordum henüz başlamadım şimdilik askıda..
Neyse bana müsade görüşürüz yanaktan öpüldün
#56
Gönderim zamanı 14.08.2011 - 18:09
............................şşşşt sessiz ol!.................................
#57
Gönderim zamanı 15.08.2011 - 11:30
Kapıda ilk babası karşıladı gülümseyerek hoşgeldiniz diye hoşbuldum deyip gülümseyerek onu öptüm sonra annesi ve kızkardeşi belirdi onları da öptüm içerde erkek kardeşi vardı o biraz rahat birisi sanırım öyle oturuyordu merhaba diye ben öptüm sonra yanına oturdum hoşgeldin nasılsın dedi teşekkürler sen nasılsın dedim babası ile de aynı muhabbeti ederken aşkım geldi aşkım erkek kardeşinden okuduğu gazeteleri istedi babasına maçla ilgili bir şey sordu klasik erkekler işte koyu bir maç muhabbetti arasında kalınca bende kalkıp mutfağa gittim. Annesi ve kızkardeşi salata yapıyorlardı merhaba isterseniz yardım edebilirim dedim toka yok çantamda yada tülbent olursa saçım girmesin dedim kızkardeşi de herşey hazır salatada bitmek üzere oturabilirsin istersen dedi oturduğumuz yerden sohbete başladık gerçekten çok sıcakkanlılar kızkardeşi bir ara ne tatlı aldın dedi bakamadım annem dolaba koydu dedi güllaç dedim ayyy süper bayılırım dedi alem ya (= bayağı güldüm ona sonra saat yaklaştıkça annesi yemekleri ısıtma telaşında kızkardeşi pideleri kesiyor tatlı tabakları hazırlamışlar sonra annesi kızım sen tatlıları koyabilirmisin dedi tabi ki dedim kalkıp tatlıları koymaya başladım bir sürü de tatlı var dedim birer tane koyayım hepsinden annesi de geldi kızım hepsinden birer tane daha koyalım dedi ayy çok olucak ama dedim olsun olsun dedi sonra bir ara aşkım geldi napıyorsun canım sen dedi hiç tatlıları hazırlıyorum dedim yine gitti odaya.. zaten masayı hazırlamışlardı çorbayı da iki dakika kala kızkardeşiyle ikimiz kaselere koymaya başladık o tabakları getirdi ben doldurdum filan o arada ezan okunmaya başladı hiç de davet bile beklemeden oturdum masaya insan bi şöylee bi koltuğa geçer bi davet bekler değil mi hiç misafir gibi hissedemedim ki kendimi tabi açlıkta var te Allam ya hiç yapmadığım şeyler yani..
Herkes geldi yemeklere başladık gerçekten çok uğraşmışlar bir çok şey hazırlamışlar dolu dolu bir masa da benim bünye belli İtiraf etmeliyim ki fırında patates çok güzeldi ve salatayada bayıldım. iki tabaktan sonra doydum zaten baktım daha menü devam ediyor dedim lütfen bir kaşık sadece tadına bakarım ben öyle dememişim gibi bir tabak geldi full dolu yemeğe çalışıyorum şurama kadar doydum yer yok sessizce aşkıma dedim canım ben yiyemiyorum sen yermisin hiç yiyemem tabağımı zor bitiriyorum dedi uyuz işte, kız kardeşi de duydu sanırım kıkır kıkır başladı gülmeye ben de göz göze geldik bende gülümsedim bide hiç pide yemedim ki bari yemekleri yiyebileym diye en sonunda dedim çok özür dilerim ama tabağımı bitiremiyorum doydum ellerinize sağlık kesenize bereket içimden de çöpe gidicek diye üzülüyordum boş tabaklarla kendi tabağımı mutfağ*gunötürürken annesi ben almadım nasılsa tabağındakileri yerim dedi bıraktım bu çok hoşuma gitti esasında ben olsam yiyemezdim yalan söylemenin alemi yok sadece çok sevdiğim insanların tabağını yiyebilirim mesela aşkımın mesela annemin herkesin tabağını yiyemem içtiğinden içemem öyle garip bir huyum var.
Masada sevmediğim tek olay erkek kardeşi tam karşımda oturuyordu tabaktan annesinin saçı çıktı ve karşımda tabaktan eliyle alıp havaya kaldırıp mutfakta anneside biten tabakları dolduruyordu gitti ona söylendi sanırım ve tekrar tabağında başka yemekle geldi. Ben anneme bu şekilde davransaydım ki asla buşekilde bir tavrım olmaz çünkü emek vermiş uğraşmış oda istemez sonuçta böyle birşeyle karşılaşmak annem çok kırılırdı ağlardı ve benimle bir süre konuşmazdı gönlünü alana dek. Üstelik misafir var babasıda yaptığı hareketi gördü bizimle sohbet etsede yan yan ona baktı gerçi ben bunu sadece kaba buldum etkilenmedim yemeğimi bitirdim bana çıksaydı çaktırmadan alıp peçeteye koyar ve kırılmasınlar diye yemeğe devam ederdim.
Yemeklerin ardından cola ile tatlılar ve karpuz geldi, kilo almaktan korkmayın kızım tabağını ye diyor babası da yok o sebeple değil gerçekten doydum dedim midem almıyor alışık olmayınca hepsinden az yedim güya gün sonunda patlıyordum az daha
Yemeklerden sonra yine hep birlikte masayı toparladık kız kardeşi annesi ve ben ayrı bir yemek yediğimiz odada biraz daha sohbete daldık çok güldüm ya çok alemler annesi keyifle bir konu anlatıyordu o arada karpuzun tabağını yan tuttu ayyy döküldü dedim kadıncağız bi koşu mutfağa gitti kız kardeşi de cafeeer bez getir diyor annesinin ismi cafer değil öylesine işte ben kendi anneme böyle bir cümle kuramam zaten de kaldı ki kazayla kurdum herhalde psikolojik sorunum olduğunu düşünür saygısız der Sanki bir arkadaş ortamıymış gibi yani anneside gülüyor bunu önemsemedi şenşakrak hoş insanlar..
Birde gitmeme yakın kızkardeşi fotoğraf makinesi getirdi bol bol resim çekildik hep birlikte sonra aşkım bizi bi kare yalnız da çek dedi herkes kalktı çekildik sonra giderken yine hepsi kapıdaydı bu sefer erkek kardeşi de kalkmıştı annesi ile babası aşağı kadar inip geçirdiler.
Eve geldiğimde saat onbiri biraz geçiyordu..
Bu mesaj KãRdé£éN tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 15.08.2011 - 11:42
#58
Gönderim zamanı 15.08.2011 - 18:58
ve Matematik çalıştım.
#59
Gönderim zamanı 15.08.2011 - 19:11
Aynen bu hale geldim açlığa değil de ders çalışma olayı daha ilk günden içime buhran geldi
Bu mesaj KãRdé£éN tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 15.08.2011 - 19:12
#60
Gönderim zamanı 16.08.2011 - 10:42
Baktım bu kapıyı filan kapatmış kapının kolunu tutmuş bekliyor napıyorsun dedim içerde çekirge var girme dedi beni aldı bi gülmek dedim çekirgeden mi korkuyorsun inanmıyorum sana öldür ne var onda biz küçükken elimizle tutuyorduk onları dedim hala gülüyorum gir bi bak önce dedi aman çekil şurdan aç kapıyı da dedim görür görmez çığlık attım koltuğun üstünde çekirge görünümlü yaratık elim kadar çekirge mi olur evet oluyormuş koskocaman hemen bende çıktım kapıyı kapattık ne oldu tutsana hadi elinle dedi sen çekirge demiştin çekirgenin ebatları bellidir ayy o ne ya o çekirge değil yaratık dedim.
Sonra mutfaktan aldık oklavaları komedi gibi ama gerçekten çekirgeyi görseniz teçhizatı zayıf bile bulabilirsiniz. Bi kaç kez aşkım hamle yaptı kapıyı açıp vurmaya çalışıyoruz tekrar kapatıp çıkıyoruz saatlerce onunla uğraştık aşkımın üstüne kondu vurmaya çalışırken tişörtünü çıkarıp attı içeri öyle çıktı akletle çekirge savaşına devam tekrar girip tişörtü oklavalarla kaldırıp bende üstüne vurdum çekirge olmadığına kanaat getirip yasak bölgeden tişörtünü çıkardık.
Dedim bu sefer ben vurmaya çalışayım yine kapıyı açtık yaklaştım bi tane patlattım ama banamısın demedi kaprime zıpladı ben tabi çığlık çığlığa ayağımı filan salladım kapıdan çıkıp kapriyi de çıkardım ayyy üstüme zıpladı gitti mi diye rezillik diz boyu dolabımdan başka kapri getirirmisin lütfen dedim huylandım giyemicem dedim onun tişörtünü de tutuyorum o an korkuyla ne yaptığımı biliyo muyum sonra getirdi giydim gerçi çokda abartılıcak bi durum yok sonuçta denize gidince de bikini giyiyorum dur bakalım üstünde mi geldi dedi kapriyi evirdik çevirdik yok ben orda ayağımı salladım o ara düşmüş olabilir dedim
Yine kapıyı açtık hayvan yok saklanmış uzun bir süre de onu aradık çantamda minik bir fener vardı onu getirdim her tarafa bakıyoruz yok sonunda ışığı kapatıp odadan çıktık biraz bekledik tekrar ışığı açıp girdik çıkmış ama sadece ön tarafından görünüyor koltuğun altında tabi biz vurana kadar iyice girdi içeriye dedik planlı programlı ilerlicez Dedi ben bu koltuğu kaldırırım sende şu kitabı üstüne at ama kitabıma vıckı çıkıcak dedim o zaman ben giderim sende tüm gün bu odaya giremezsin dedi oldu canım hayatta gidemezsin bunu öldürcez öyle dedim tamam kitabı atarız da ben atamam dedim üstüme zıplıyor hem koltuğu kaldır hem kitabı at dedim
Sonuç uzun saatler sonucunda hayvanı kalın kitabımla ölü olarak ele geçirdik.
Ve hafta sonu da evime tüm camlara sineklik taktırıyorum odalardan birine el büyüklüğünde bir çekirge girebilir diye hiç düşünmediğimden dolayı böyle bir önlemde almadım onun dışında birçok konuda önlem aldık, alarmlar dışarıda kameralar vs..
Bu mesaj KãRdé£éN tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 16.08.2011 - 10:44
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
iPhone 11 ne kadar? iPhone 11 (Yeni telefon) özellikleri CNN TÜRK’te |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
iPhone 11 tanıtılıyor... iPhone 11'in fiyatı ve özellikleri |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
iPhone 11 çıkıyor! iPhone 11’in özellikleri ve fiyatı ne kadar? |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Bana Adını Sor Filmi Dans Sahnesi |
Sinema | hüfyaa |
|
|
|
Instagram beğeni sayısı gizleme özelliği ne zaman çıkacak? |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
62 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 62 ziyaretçi, 0 gizli