İçerik değiştir



- - - - -

Kelimelerin Bittiği An


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 1 yanıt verildi

#1 KãRdé£éN

KãRdé£éN

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 682 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 26.08.2011 - 09:19


Gönderilen Resim


Kevin CARTER Bir fotoğraf hayatı nasıl değiştirir?

Sudanlı aç bir çocuğun incecik siyah teni narin kemikleri ve güneşten pişmiş öne eğik başı. Küçük kızın açlıktan bir adım daha atacak gücü kalmamış. Yere kapaklanmış emekleyerek bir kaç kilometre ilerideki yardım kampına gitmeye çalışıyor. Biraz arkasında ise bir akbaba sabırla bekliyor. Ölse de yesem diye.

Ve küçük kız için inanılmaz bir fırsat doğuyor: Küçük kızı kurtarabilecek bir insan olayı görüyor ve yanına yaklaşıyor. Ve işte zamanın
durduğu an:

Kızın bu halini gören gazeteci Kevin Carter fotoğraf makinesi ile bu anı donduruyor ve çektiği bu fotoğrafla hayalindeki Pulitzer ödülünü 1994 yılında alıyor.

1994 yılında Sudan da çekilen bu fotoğraf Afrika’da ki açlığın simgesi oldu ve belki de bir çok insan bu fotoğraf sayesinde açlıktan kurtuldu.

Ancak insanlar olayı sadece bir fotoğraf karesi olarak görmüyorlardı Kevin Carter e olayın devamını yani küçük kıza ne olduğunu sordular. Cevap en az fotoğraftaki manzara kadar içler acısıydı:

Carter küçük kıza yardım etmediğini ama fotoğraf çekerken akbabanın korkup kaçtığını kızın yaşayıp yaşamadığını bilmediğini ama yaşıyor olması gerektiğini çünkü gıda yardımı yapılan Amerikan üssünün pek de uzakta olmadığını söyledi.

Kevin Carter 1994’ün bir Haziran günü bahçe sulama hortumunu araba egzostuna bağladı ve arabasında boğularak öldü.. Geride bıraktığı intihar notu karmaşıktı ama içinde bulunduğu ızdırap dolu ruh halini sorgulayan hiçbir şey yoktu.Yazmadan birkaç zaman önce ” Kendimi normal insanlara yabancılaşmış hissediyorum. Objektif kapakları kapanıyor ve korkunç kan görüntüleriyle karanlık yerlere doğru geriliyorum.”

Bu karanlık yerler Carter’in cevaplamadığı soruları da beraberinde getirdi. Ondan önce ve ondan sonra gelen fotoğrafçılar gibi o da gözlerinin önünde insanların ölüşünü izledi ve sadece fotoğraflarını çekti. O zavallı Sudanlı çocuğa yardım etmediğini kabul etti.Ama fotoğrafı çektikten sonra bir ağacın altına oturdu ve gözyaşlarına boğuldu..

"üzgünüm gerçekten çok üzgünüm..."

Alıntıdır

Bu mesaj KãRdé£éN tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.08.2011 - 09:20


#2 Arjantin Cad.-ANKARA

Arjantin Cad.-ANKARA

    Sırdan öte ne var ki

  • Üyeler
  • 18.713 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi
  • Konum:Edebi metin

Gönderim zamanı 26.08.2011 - 10:26

KONU YAZI RENGİNDEN DOLAYI OKUNMUYOR RAHAT OKUMAK İSTEYENLER İÇİN



Kevin CARTER Bir fotoğraf hayatı nasıl değiştirir?

Sudanlı aç bir çocuğun incecik siyah teni narin kemikleri ve güneşten pişmiş öne eğik başı. Küçük kızın açlıktan bir adım daha atacak gücü kalmamış. Yere kapaklanmış emekleyerek bir kaç kilometre ilerideki yardım kampına gitmeye çalışıyor. Biraz arkasında ise bir akbaba sabırla bekliyor. Ölse de yesem diye.

Ve küçük kız için inanılmaz bir fırsat doğuyor: Küçük kızı kurtarabilecek bir insan olayı görüyor ve yanına yaklaşıyor. Ve işte zamanın
durduğu an:

Kızın bu halini gören gazeteci Kevin Carter fotoğraf makinesi ile bu anı donduruyor ve çektiği bu fotoğrafla hayalindeki Pulitzer ödülünü 1994 yılında alıyor.

1994 yılında Sudan da çekilen bu fotoğraf Afrika’da ki açlığın simgesi oldu ve belki de bir çok insan bu fotoğraf sayesinde açlıktan kurtuldu.

Ancak insanlar olayı sadece bir fotoğraf karesi olarak görmüyorlardı Kevin Carter e olayın devamını yani küçük kıza ne olduğunu sordular. Cevap en az fotoğraftaki manzara kadar içler acısıydı:

Carter küçük kıza yardım etmediğini ama fotoğraf çekerken akbabanın korkup kaçtığını kızın yaşayıp yaşamadığını bilmediğini ama yaşıyor olması gerektiğini çünkü gıda yardımı yapılan Amerikan üssünün pek de uzakta olmadığını söyledi.

Kevin Carter 1994’ün bir Haziran günü bahçe sulama hortumunu araba egzostuna bağladı ve arabasında boğularak öldü.. Geride bıraktığı intihar notu karmaşıktı ama içinde bulunduğu ızdırap dolu ruh halini sorgulayan hiçbir şey yoktu.Yazmadan birkaç zaman önce ” Kendimi normal insanlara yabancılaşmış hissediyorum. Objektif kapakları kapanıyor ve korkunç kan görüntüleriyle karanlık yerlere doğru geriliyorum.”

Bu karanlık yerler Carter’in cevaplamadığı soruları da beraberinde getirdi. Ondan önce ve ondan sonra gelen fotoğrafçılar gibi o da gözlerinin önünde insanların ölüşünü izledi ve sadece fotoğraflarını çekti. O zavallı Sudanlı çocuğa yardım etmediğini kabul etti.Ama fotoğrafı çektikten sonra bir ağacın altına oturdu ve gözyaşlarına boğuldu..

"üzgünüm gerçekten çok üzgünüm..."

Alıntıdır

Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

3 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 3 ziyaretçi, 0 gizli