__Gel..İşin yoksa bugün öğlende seni bir lokantaya götüreyim.Mükemmel ev yemekleri yapıyor.Üstelik yaptığı yemeklerde kullandığı bütün sebzeleri kendi bahçesinde yetiştiriyor.Kesinlikle konserve ürün kullanmıyor.Eminim sen de beğeneceksin..
Dedi Mustafa iş arkadaşı Yağmur'a..Begüm henüz 20 sinde genç bir hanımdı ve işe yeni başlamıştı..Deli deliyi bulur hesabı Murat'la çok çabuk anlaşmış neredeyse yedikleri içtikleri ayrı gitmez olmuştu.Heryerde bolca olan fesatlar,burada da boş durmamış,hemen 'bunlar sevgili'' fısıltılarını yaymışlardı.Oysa Mustafa ve Yağmur arasında öncelikle yaş farkı az denmeyecek kadar fazla,daha da önemlisi birbirlerine yaklaşımları tamamen arkadaşçaydı.Üstelik Mustafa evliydi..
Bu durumun farkında olan ve son günlerde bariz bir şekilde kulaklarına gelen bu yakışıksız yakıştırmalar ikisininde moralini oldukça bozmuştu.Bu sebeple Yağmur,Mustafa'ın öğle yemeği teklifini önce geri çevirmeyi düşündü,ardından bunun fesatların ekmeğine yağ sürmek olacağını düşünerek kabul etti.Hem arada bu durumun kritiğini de yapabilirlerdi..
__Tamam,ama ben ödeyeceğim..Dedi Yağmur..
__Saçmala be küçük surat,ben çağırdım ben ısmarlarım.Hem ben büyüğüm,büyüklerin sözü dinlenir..
__Off..Boşuna tartışmayalım madem.Ama bende dönüşte tatlı alıcam,tamam mı..
__Tamam..
Öğle 12.00 olduğunda beraberce çıktılar.Mustafa'ın bahsettiği lokanta pek uzak sayılmazdı,yürüyerek gitmeye karar verdiler.Gerçi hava soğuktu ama yağan birşey olmadığından pek önemsemediler.Lokanta çok güzel,şirin bir mekana sahipti.İçerideki 3-5 masa çiçekli masa örtüleriyle örtülmüş,pencerelerine asılan yine çiçek desenli perdeler mekana tam bir ev havası vermişti..
__Bayıldım burayaa..Dedi Yağmur.
__Hele bir de yemeklerinden tat,o zaman anlayacaksın ne demek istediğimi.
__Ne yiyeceğiz ki..?
__Bak şurdan seçelim,onlar servis yaparlar..
Küçük bir tezgah arkasında,önündeki büyük güveç tencerelerin içinde ve tepsilerde yemekler olmak üzere güleryüzlü bir teyze duruyordu.
__Buyrun evladım.Ne istersiniz?.. Dedi.
Yağmur,eliyle tepsinin birini işaret ederek:
__Bu ne teyze..? Dedi.
__Yaşmaklı enginar dolması kızım.Pekgüzeldir,vereyim mi..
__Valla ben bundan yiycem,çok güzel görünüyor..Dedi Yağmur..
__Başka bişey istemiyor musun..? Dedi Mustafa..
__Yok yok,belki fazla bile gelir bu..
__Bende bir piliç sote,az da Pilav alayım Lütfen..Dedi Mustafa..
Duvara yakın masaya geçtiler,tahta iskemlelerini çekip oturdular.Genç bir çocuk önlerine servislerini ve iki pet şişe suyu bırakıp yemeklerini almaya gitti.Begüm:
__Ya Mustafa; Ne yapıcaz bu pis dedikoduları.Valla işten ayrılmayı bile düşünüyorum ha..
__Saçmalama be.İki kendini bilmez,aklı 5 karış aşağıda fesatın lafını mı takıcaz kafaya.Konuşur konuşur susarlar.
__İnşallah..
Genç çocuk yemeklerini getirip bıraktı.Önündeki yemekten bir parça alan Yağmur gözlerini kapattı..
__Mmmh..Mustafa;Bu harika bişi ya.. Nerden keşfettin sen burasını..?
Ağzında yemek bulunan Mustafa işaretle konuşamadığını belirtti.Lokmasını yuttuktan sonra:
__Valla tesadüfen buldum..''Ne yiyeyim,ne yiyeyim''diye gezinirken burayı gördüm,hoşuma gitti görüntüsü.Dedim hadi sulu bişiler yiyeyim.O gün bugündür buradan vazgeçemiyorum..
Yemeklerini yediler,Yağmur yemeğinin üstüne bir de kabak tatlısı istedi.Mustafa sadece Yağmur'un tatlısından bir çatal almakla yetindi..Ardından teyze ikiliye tavşan kanı çay ikram etti.Çaylar da içildikten sonra,Mustafa oldukça makul hesabı ödedi ve lokantadan çıktılar.Yağmur keskin bir sesle küçük bir çığlık attı:
__Hiii!! Kar yağıyorrr.. Kar başlamış Mustafa..
__Ne yapalım.Yürüyelim mi,yoksa binelim mi şurdan bi'şiye..?
__Hayır ya..Yürüyelim,ben çok severim karı..
__İyi ya madem,düş önüme..
...
...
...
...
Bu minik hikayeyi sıkılmadan sonuna kadar okuduysanız bir hata ile karşılaşmışsınız demektir..Nedir bu..?