Ölmek için yaşamak gerek dila
sevmek için ise ölmek
yaşamak sevmek ölmek
üç bilinmeyenli bir denklem; sen, ben, aşk…
çözümsüz düşlerin karışık problemiyiz
gecelerin kirlenmiş karanlığında, sokak
lambalarının altında
umut tüccarlığı yapan
ve yaşlı aşkların sonuncusuyuz; tenleri birbirinden
uzak…
dila bilemezken ayrılığın içimizde patlayıp yüreğimizde eriyen
bir gümüş kurşun olacağını
bilemezken ikimizin toplamının bir gerçek olmayacağını
öderken gözlerimiz dudaklarımızın günahını
riyakar sözlerimiz doldururken boşluğunu hayatın,
unutma
kaybedişlerimiz gerçeğin diyeti olarak yazılacak aşk defterimize