İçerik değiştir



- - - - -

Çok Eşlilik Ve Kur'an'ın Tavsiyesi.


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 halukgta

halukgta

    Zaman buldukça takılır

  • Üyeler
  • 169 Mesaj

Gönderim zamanı 04.04.2014 - 20:28


Bizler Kur’an ı anlamaya çalışırken, eğer nefsimizin esiri olarak, beşeri itikatlarımıza delil aramak adına Kur’an a bakıyorsak, ondan doğru bilgiyi almamızda asla mümkün olmayacaktır. Çünkü Allah bizlere, niyetlerimize göre cevap verecektir.

 

 

Kur’an da Nisa suresi 3. ayette geçen, bazı kelimeler öne sürülerek, Allah bir erkeğin dört eşe kadar evlenmesine izin veriyor denmektedir. Gerçekten Allah, birden fazla eşle evlenmemizi öneriyor mu, yoksa zaten Kur’an ın indirildiği dönemde yaygın olan çok eşliliği, Allah indirdiği ayetleriyle, düzene mi sokmaya çalışıyor?

 

 

Gelin bu konuyu Kur’an bütünlüğünde, ayetler üzerinde düşünerek anlamaya çalışalım. Nisa suresi 3. ayeti daha iyi anlayabilmemiz için, bir önceki ayeti de yazalım ki, ayetler özellikle kimlerden ve ne maksatla bahsedildiği daha iyi anlaşılsın.

 

 

Nisa 2. Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helâli haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır.

 

 

Nisa 3. Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o takdirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.

 

 

 

Nisa 2 ve 3. ayete baktığınızda, ilk önce bahsedilen konu yetimler ve bu yetimlerin ailelerinden kalan malları ile ilgili açıklamalar yapılıyor. Dikkat ederseniz, belki savaşlardan belki de başka nedenlerden dolayı, anne ve babalarını kaybetmiş ve onları koruma altına alan kişilerin durumlarından bahsediliyor, ayetlerin ilk bölümü.

 

 

Sakın yetimlerin mallarını, kendi mallarınıza katmayın diyor Allah. Onların malları için onlarla evlenmeye kalkarda, adaletsiz bir durum yaratırsanız, bu yanlış bir yol olur diyor bizlere. Adaleti koruyamama şüphesi varsa eğer, yetimlerle değil, size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Bu sözleri söyledikten sonrada bakın ne diyor ayette.

 

(Eğer adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o takdirde bir tane alın.)

 

Şimdi bu durumda, siz nasıl bir mantık yürütürsünüz ve bu ayetten ne anlarsınız? Allah birden fazla evliliği yasaklamıyor bu açık. Eğer birden bire yasaklamış olsa, toplumun neredeyse tamamının böyle bir evlilik yaptığı ortamda, sizce bu yasak nasıl karşılanırdı toplum tarafından? İşte Kur’an ın güzelliği ve toplumu ikna ile eğitim şekli.

 

Şunu da belirtmeliyim ki, ayette 4 eşe kadar evlenin demiyor. İkişer, üçer,dörder tabiri, net bir sayıyı belirten cümle değildir. Daha açıkçası açıkça bir sınırlama yoktur. Peygamberimizi düşünün lütfen, eş sayısı dörtten fazlaydı. O devrin toplumunun genel çoğunluğu böyleydi. Peygamberimizin çoklu evliliği, çeşitli nedenlerden dolayı, hayatının son on yılında olduğu rivayet edilir. Kur’an da bir ayette peygamberimize hitaben, çok istesen de bundan sonra evlenmen, sana haram kılınmıştır der. Ama asla Kur’an, evlenmeye belirli sınır koymamıştır. Ama tek eşle evlenmenin, en adaletli yol olduğunu bizlere açıkça belirtmiştir. İsteyen nefsine uyar, isteyen Allah ın uyarısına uyarak, adaletli ve huzurlu bir yuva kurar.

 

Eğer Nisa 3. ayetinde, evlenmeyi en fazla dört ile sınırlamış olsaydı, elçisine de aynı hükmü uygulamasını emrederdi Allah. Peygamberimizin eş sayısı, bir rivayete göre 9, bazılarına göre daha fazladır. Osmanlı padişahlarını düşünün, hareminde sizce 4 ile sınırlımı eşleri vardı?

 

Ayette özellikle yetimlerin mallarının korunmasından bahsediyor ve üzerinde dikkatle duruyor. Toplumun geleneklerinden olan, birden fazla evlilik konusunu düzene sokmak için, birden fazla evliliği yasaklamadan, fakat topluma en doğru evliliğin önerisini yaparak, en adaletli evlilik yoluna doğru yönlendiriyor. Evlilikte adaleti ön planda tutmamızı söylüyor. Allah ın Önerisi de çok açık, adaletin olduğu tek eşli evlilik.

 

 

Allah Nisa suresi 129. ayetinde bizleri birden fazla evlilik için, bakın nasıl uyarıyordu ayeti hatırlayalım.

 

 

 

(Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kadınlar arasında adaleti yerine getiremezsiniz.)

 

 

 

Allah bunu söylerken, acaba bizlere ne anlatmak istiyor, işte burası önemli. Bizler eğer nefsimizin etkisiyle, Kur’an dan delil arıyorsak, buluruz ve deriz ki, bakın Allah çok eşliliği yasaklamamış. Doğrudur yasaklamamıştır, ama Allah bu konuda bizlere en güzel yolu göstermiş ve önerisini de yapmıştır.

 

 

Allah ın önerisi adaletin sağlanabildiği, tek eşliliktir. Sizce bizler adaletin asla sağlanamayacağı, bir evlilik yaparak mı mutluluğu huzuru buluruz, yoksa adaletin sağlanabileceği tek eşliliği seçerek mi huzurlu ve mutlu bir yuva kurarız? Elbette Allah seçimi bizlere bırakmıştır, ama doğru yolu göstererek.

 

Örneğin nisa suresi 3. ayetin sonunda, tek eşle evlenin dedikten sonra,  o devrin bir gerçeği olan, bir öneride daha bulunuyor Allah, şimdide ona bakalım.

 

 

(veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. )

 

 

Dikkat ederseniz Allah ayette, adaletin sağlanması için tek eşliliği önerdikten sonra, sahip olduğumuz cariyelerden bahsediyor. Peki, şimdi cariye diye bir şey var mı? Madem Allah birden fazla evliği yasaklamamış ve Kur’an da var, ben de diyorum ki cariyede geçiyor, bende cariye almak istiyorum. Diyebilir miyiz? Daha da dikkat çekici olanı, ayetin sonunda Allah ın önerdiği güzelliğe bakar mısınız ne diyor Rahman bizlere. Tabi gören gözler, duyan kulaklar için.

 

 

(Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. )

Bakar mısınız lütfen Allah ın önerisine. Neymiş daha uygun olanı? Tek eşle evlenmek sizler için daha uygundur dediği halde bizler, hala nefsimizin etkisiyle nelerin peşinde gidiyoruz ve neler söylüyoruz.

 

 

Allah çok eşliliği yasaklamamıştır, çünkü çok eşlilik gerektiğinde lüzumu olduğunda, kullanılması gereken bir ruhsattır, izindir. Dünya ülkelerinde savaşlar ve hastalıklar sonucunda, kadın erkek dengesinin bozulması durumlarında, kadının korunması adına, zaten ülkeleri yönetenler tarafından,  birden fazla evlilik bazen özendirilmiş ve uygulanmıştır.

 

 

Allah Kur’an ın indirildiği devirde yanlış olan, toplumun alışık olduğu birçok konuyu birden yasaklamamış, indirdiği ayetlerle, öneriler ve tavsiyelerle, zamana yayarak kalkmasını sağlamıştır. Örneğin kölelik, cariyelik gibi. Bugün diyebilir miyiz Kur’an da kölelik, cariyelik geçiyor, Allah yasaklamamış, hatta onlarla ilgili birçok hüküm de var Kur’an da. Kölelik, cariyelik geri gelmelidir, diyen var mı aramızda?

 

 

Çok eşliliğin Kur’an da yeri var, onun için serbesttir diyenlere sormak istediğim bir soru var. Kölelik ve cariyelikte Kur’an da geçiyor ve yasaklanmıyor. Hatta kanunlarla düzene sokuluyor. Acaba çok eşliliği savunanlar, geri gelmesini isteyenler, kölelik ve cariyeliğinde serbest bırakılmasını isteyebiliyorlar mı?

 

 

Eğer bunu söyleyemiyorlarsa, şunu dikkatle tekrar düşünmelidirler. Allah Kur’an ın indiği devrin gerçekleri olan, çok eşlilik, kölelik ve cariyelik konusunu, zamana yayarak indirdiği ayetleriyle, en güzel yaşamın tavsiyelerini yaparak, bizleri Kur’an ile imtihanımızla baş başa bırakmıştır.

 

 

Allah ın rehberine, onun tavsiyelerine uyan toplumlar mutluluğu bulmuşlardır. Kur’an ı yeterli görmeyen, orada her şeyin olmadığını söyleyerek, beşerin rehberliğiyle, hakkı batılla karıştıranların ne halde olduğunun örneklerini, ne yazık ki üzülerek izlemekteyiz.

 

 

 

Kur’an bizlere en güzel yol ve yöntemleri, önümüze sunmuştur ve imtihanda olduğumuzu hatırlatarak, doğru yaşamanın şifrelerini vermiştir. Bizlere düşen o basit şifreleri, nefsimizin ve beşeri ihtiraslarımızın etkisi altında kalmadan, Allah ın rehberinden bulup çıkarmak olmalıdır.

 

 

Elbette buda imtihanımızın en önemli bölümü olsa gerek. Tekrar hatırlatmak istiyorum, Rabbin önerisini.  Allah tek eşlilik konusunda şu cümleyi bizlere söylediyse, sizce bu konuda ki son nokta ne olmalıdır? Karar ve seçim sizlerin.

 

(Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. )

 

 

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK







Benzer Konular Daralt

3 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 3 ziyaretçi, 0 gizli