3 replies to this topic

[Bulutsuzluk]

Usülce yanına yaklaşmış bir yılanın, diliyle tam göz bebeklerinin hızasında ki bekleyişi göz göze geldiğinde nasıl son bulup. Sonrası ikinizin de ne yapacağı sorusu ile başlar ya kelimeler. 

 

 

Saygılar özümüzdeki yabancılara..

[Bulutsuzluk]

Akşam vakti asiti kaçmış fikirlerim, ebruli gözlere bakar gibi günlük yorgunluğu unutturur seni bana. Benler, muhatap edildiğim senler, bizi çevreleyen onlar, dar ağacınaasılmış bir düzenin arasından sızan ince bir ışığa yenik düşmüş. Düşmek istemiş senler, benler..

[Bulutsuzluk]

Soğuk bedenime öyle biri girdi ki, sadece bu dünyayı istiyor. Sandığımdan çok daha korkulanı ise tek başınayım. Daha ne kadar süreceğini bilmediğim bu belirsizliğimin tek kaynağı ise bakışına aldandığım senler, benler..

Neden yalnızken ağlayabildiğimin cevabını bulamamışken henüz, giden sevgilinin ardında bıraktığı bir bakışın suretine takılıp kalmış senler, benler..

Bilindik bir yüz, ayyuka çıkmış. Yine de sessiz bir arz talepte. Anlamak için anlaşılmayı bekleyen kör bir rehberin tiz bir sesinde senler, benler..

Çok eski bir şarkıyla kapı çalar yüzüne. Yüzüne çalan bu esinti senler, benler.. 

Sonra yayılır ay yüzlü soğuk bedenime. Bir zamansızlık ya da buna benzer bir göz hizasında senler, benler..

Sonra anladım demek için anladım dersin.

Sonra senler, benler..

 

Merhaba mana'da kaybolduğum anılar merhaba! 

[_RomantizmA_]

 

Saygılar özünüzdeki yabancılardan...