Önce boz, sonra tamir et..
Eskiden. at arabası sürenlere "Sürücü Belgesi" verilirdi. Motorlu taşıt kullananlara, kara kaplı küçük bir defter verilirdi ve üzerinde de"Şoför Ehliyetnamesi" yazardı.
Defterin sayfalarıda, her beş yılda bir verilen vize içindi. Şoförlerin, göz, kulak ve birçok muayenesi yapılır, öyle vize verilirdi. Kullanılan araçlara vize verilirken, aracı kullanana vizeyi kaldıranlar, 30 yıl sonra yaptıkları hatayı düzeltmek için, "sürücü belgesi ömür boyu olmaz" diyorlar. Elbetteki olmaz ama, olmazı olur hale getirende sizlersiniz.
Ehliyetler ise; Amatör, Profosyonel ve Ağır Vasıta olarak sınıflandırılırdı. Bunların dışında, Traktör Ehliyeti, İş Makinaları vs de vardı. Amatör Ehliyet ile, ticari plakalı araçlar kullanılamazdı. İşine gidip gelirken araç kullanan bir hanfendinin ehliyeti ile, minibüs kullanan bir dolmuş şoförünün ehliyeti aynı değildi. Biri amatör, diğeri profosyonel idi. Doğrusuda buydu. Önce bunu bozdular, sonra, profosyoneller için SRC belgesi alma şartı getirdiler.
Hala yanlış yapmaya devam ediyorlar. D Tipi Sürücü Belgesi, yani Tır Ehliyeti olan, otobüs kullanamıyor, E Tipi Sürücü Belgesi, yani Otobüs Ehliyeti olanlarda, tır kullanamıyor. Otobüs Ehliyeti ile tır kullanılamaması mantıklı. Zira tır, römorklu bir araçtır. Otobüs kullanan şoför, ayrıca tır da kullanacaksa, elbetteki tır ehliyeti almalı. Ancak, tır kullanan bir şoför, otobüsü de rahatlıkla kullanacağından, ayrıca ehliyet istemek, eziyet ve masraftan başaka bir şey değildir.
Otomotik vites şu ehliyetle kullanılır vs gibi saçmalıklarla uğraşacaklarına, amatör ile profosyonel kullanıcıların belgelerini ayırsınlar, birde, can taşıyan ve tehlikeli araç kullananların belgelerini, asgari lise mezunu olma şartına bağlayarak, uzun süreli kursların veya meslek okullarının bitirilmesi sonucu versinler, sorun iyi bir şekilde çözümlenir. Bunlar, en basit olayları bile yaz-boz tahtasına çeviriyorlar. Ancak bu kadar beceriksizlik olur.