İçerik değiştir



6 Mayıs Ulusal Solun İdam Edildiği Gün


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 97 yanıt verildi

#1 Ziyaretçi_tender_20_*

Ziyaretçi_tender_20_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 05.05.2006 - 18:42


Deniz Gezmiş'in son mektubu...
Baba, Mektup elinize geçmiş olduğu zaman, aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben, ne kadar üzülmeyin desem, yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat, bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler… Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde, fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben, erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki, benden önce giden arkadaşlarım, hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de etmeyeceğimden şüphen olmasın. Oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir. Bu yola bilerek girdi. Sonunda da bu olacağını biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama, beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil, (…) anlayacağını inanıyorum. Cenaze için, avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara´da 1969´da ölen arkadaşım Taylan Özgür´ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul´a götürmeye kalkma. Annemi teselli etmek sana düşüyor. Kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum. Bilimle uğraşsın ve unutmasın ki, bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir. Son anda, yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir seni, annemi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım… Oğlun Deniz Gezmiş 6 Mayıs 1972, Merkez Cezaevi

#2 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 06.05.2006 - 12:57

ÜŞÜDÜ MAVİLERİM

Hangi kuşu tuttuysam kanatlarından
küskün aylar, yorgun yıldızlar döküldü
kan avuçlarıma
sonra maviye çalan bir şafak
sööküldü üç yalnız darağacına
altı mayıs günü

Durmuştu zaman
kan soluyordu büyümüş burun deliklerinden
akrep dağlara vurmuştu kendini
gizlenmek için bir taşın altında
kıyamete kadar
ve yelkovan sığındığında rüzgar gülüne
ne güle yaranabildi ne rüzgara
Don Kişot çıkıp romanlardan kılıcıyla
parçaladı darağacı değirmenlerini
altı mayıs günü

Hangi kuşu tuttuysam kanatlarından
mayıs günleri yağdı başıma bir dolu
uykusuz şafaklarım ıslandı
üşüdü mavilerim

Zaman yürüyecektir yeniden
ve güneşe giden suskun mayıs günlerini
yakalayacaktır mavi şafaklarından
ve bir daha darağaçları kurulmayacaktır
yurdumda...

A. Uğur Olgar

Gönderilen Resim

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#3 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 06.05.2006 - 13:04

Bir açıklaması vardır elbet giderken darağacına.....!


öldüler mi...ASLA! bugün tam 34.yılı..

sütçü beygirli prensim..hep var olmaya devam edecek..

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#4 Sanderland

Sanderland

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 675 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 06.05.2006 - 13:49

Bir açıklaması vardır elbet giderken darağacına.....! (darağacına da gittim....)


öldüler mi...ASLA! bugün tam 34.yılı..

sütçü beygirli prensim..hep var olmaya devam edecek.....

benimkisi 3 nokta fazla olani.....
Return to İnnocence

#5 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 06.05.2006 - 16:13

Asmasaydık da beslesemiydik diyenler....şimdi kimleri besliyorlar..

Denizle, Hüseyinle ve Yusufla...giden bu ülkenin solu da oldu belki..O sıralar gitmek zorunda bırakılan tüm diğerleri ile..

Ama Gezmiş'in hep dediği gibi:: "Kurtuluşa Kadar...! "

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#6 inan

inan

    tersceviroku

  • Üyeler
  • 2.596 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 07.05.2006 - 10:36

Devrim
--------------------------------------------------------------------------------


Temiz kalan tek yerdir devrim
bütün bir yıl
kirlenen duvarda
ama görebilmek icin
asıldığı çividen indirilmelidir
yapraklari biten takvim

Zorbalara direnmektir devrim
bir çocuğun
annesinin çantasından aldığı paraları
altına gizlediğini
söylememiştir dövülen
hiçbir hali

İçinde yaşamaktır devrim
dikiş kutusunun
ve toplu iğneler gibi
bir arada olmayı gerektirir
karşı koyabilmek icin zulmüne
makas denilen patronun

Gece ışıklar arasında koşmaktır devrim
ateş böceklerini
yakalamak isteyen çocukların
peşine takılır gün gelir
yanıp sönen mavi ışıkları
polis arabalarının

Kağıt bir gemidir devrim
bütün gemiler
hurdaya çıksa da sonunda
taşıdığı özgürlük şiiriyle
batmadan yüzer nicedir
dünya sularında

Kim bilir kaç yunus görmüş
kaç DENİZ GEZMİŞ...


Sunay AKIN

Bîgâne-i mahabbetün olmaz gam-âşinâ
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina

#7 Ziyaretçi_jakobe_*

Ziyaretçi_jakobe_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 07.05.2006 - 18:47

Deniz Geçmiş : Gençlişğin verdiği heyecanla ve sonunu düşünmeden verdiği atılımla sol hareketi hedefine ulaştırmak yerine yaptığı illegal eylemlerle derin güçlerin ekmeğine yağ sürmüş bir cephe kurmuş ancak bir kaç gencin ölümüne neden olmaktan ileri gidememiş yakalanacağını anlayıncada rastgele etrafına ateş açmış iki elçilik korumasını silahla yaralamış,Gemerekte bir polisi yine silahla yaralamış, ABD li erleri evlerinden kaçırmış (tek güzel ve kansız eylemi) Yusuf KÜPELİ nin birlikte eylem teklifini reddedecek kadar BEN ci Emek İş bankasını soyan bir soyguncu, Hakimin ne iş yaparsın sorusuna DEVRİMCİYİM ( ekmek kazandığı mesleği devrimcilik olan) yaptığı eylemlerle ssol hareketi sekteye uğratan bölen bu şahıs yolunda gittiği CHE gibi genç yaşta hayatını bilmeden zarar verdiği davası yolunda feda etmiş,idamından önce dini telkini reddedip gözlerini dünyaya kapatmıştır.
Deniz geçmişin illegal eylemleri derin devlet tarafından kullanılıp,sol harekete baskı unsuru olarak kullanılmıştır. Dolayısı ile sol harekete en büyük zararı da o vermiştir.

#8 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 08.05.2006 - 01:39

Deniz GEzmiş ve arkadaşları, gençliklerinden güç almışlardır anncak tüm hayatlarını davalarına adamalrını heves olarak nitelemek bi tarihe saygısızlıktır herşeyden önce..

İnandıkları dava için o gençler gerektiğine inandıklarından ve "bazı"ları yüzünden ölmek zorunda kalmışlardır.Artı gezmiş ööle önüne gelene ateş açmış bi adam olmamıştır hiç bi zaman.Lütfen olayları çarpıtmayalım.Bilmeyenlere yanlış anlatmaya çalışmayın..

Bu derin güçler de nedir..derin devlet güçleri, naparsan yap kullanır zaten..İllegal hareket, zorunluluktan doğmuştur hiç bir zaman gDeniz'in öncelikli tercihi olmamıştır..Ayrıca Che'yi de aradan harcamışın tebrik ederim..

Madem beğenmiyosun neden daha iisini yapmıyorsun..öğret de görelim nasıl oluyomuş derin güce bulaştırmadan legal yol....

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#9 capanoglu66

capanoglu66

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Yeni Üyeler
  • 3 Mesaj

Gönderim zamanı 08.05.2006 - 21:23

ya burası kominist yeriymiş yahuuu
onu asanlardanda allah razi olsun elleri dert gormesinn
EZAN SUSMAZ BAYRAK İNMEZ VATAN BÖLÜNMEZ ŞEHİTLER ÖLMEZZ

#10 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 08.05.2006 - 21:35

Burası kominist yeriymiş diyenelere:
Deniz gezmişin THKO dava savunmasını okumalarını tavsiye edicem.Buraya yazardım ancak uzun..Link de vermiyorum..bilgi için biraz yorulun..
Gezmiş ve arkadaşlarının Atatürk devrimlerini esas aldıını belki anlarsınız o zaman.

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#11 Ziyaretçi_tender_20_*

Ziyaretçi_tender_20_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 10.05.2006 - 14:59

erdal öz 'ün gülünün solduğu akşam adlı ktabını okumanızı tavsiye ederim

#12 Ziyaretçi_jakobe_*

Ziyaretçi_jakobe_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 10.05.2006 - 20:53

Ben deniz geçmişiin niyeti kötü demedim
hayatinı bilmeden selteye uğrattığı davası dedim dikkat edersen. Çünkü Deniz geçmiş solu sekteye uğratmıştır. Bu açıktır. İlla illegal yol olacak da banka mı soyacak yani. Bir solcu banka soyar mı. Polise silah sıkılır mı. Polis devletin memuru. Onunla ne alıp veremediği var ki polisi yaralıyor. Sen daha deniz geçmişin hayatını okumamışsın ki. Yakalanacağını anlayınca etrafına rastgele ateş açtığını bilmiyorsun. biliyorsun da işine gelmiyor. sanırım.

#13 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 10.05.2006 - 21:53

deniz'in hayatını her anını okudum elbette..komik olmayalım..Ama senin okuduun nasıl bi kçtaptı onu bilemdim, önüne gelene ateş açmamıştır.Bilgileri gereki,rse buraya da uzun uzun yazarım ama araştırmacı ruhun gelişmeli..Tek taraflı okumamak gerek.
İllegal yolu bi tanımlarsan sevinirim..hangi illegalite yapılabilir, adı üstünde illegalite..ne yazık ki bi yerden soora mecbursun bazı şeylere..Polise kurşun sıkmaya gelince...Bu konu hassas, ne dersem yanlış anlaşılıcak, cevap bile vermiyorum..Ancak sana silahlar doğrultulursa, hayatta kalmak esastır diyeceğim sadece.
Mücadele içindeysen tarafını belirlemek zorundasın.ve denizlerin sola zarar veriği palavralarına inandırmaya çalışanların oyununa gelmişsin çoktan..İstediğine inanmakta özgürsün...

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#14 Ziyaretçi_jakobe_*

Ziyaretçi_jakobe_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 11.05.2006 - 20:07

Ben başta illegal eylemler dedim. sonra sen illegal olacak tabi dedin. Ben de diyorum ki bir polis ne olursa olsun hangi sebeple olursa olsun (illegal yada legal)vurulamaz. Sana silahı doğrultan Türkiye Cumhuriyeti Devletininin Polisiyse sana bana düşen de orada ölmektir.
Zamanım olmadığı için önceki yazına da tam cevap verememiştimm.

"Madem beğenmiyosun neden daha iisini yapmıyorsun..öğret de görelim nasıl oluyomuş derin güce bulaştırmadan legal yol.... " diye sormuşsun.
İstersen buna Atatürk cevap versin. "HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİD İLİMDİR." Bende şu an onunla ilgileniyorum. Eğer bir gün gelirsem bir yerlere bundan hanerin olacak merak etme.

Deniz de illegal eylemler yapacağına ilim de bilimde öncü olsaydı onu takdir ederdim. Ama o kendini devrimciliğe kaptırmış. Hemde tek başına. Biraz da egoist kendisi Yusuf Küpelini birlikte eylem teklifini reddediyor. Neden Tek başına kahraman olmak için mi.
Bu arada ben Deniz Geçmişin samimiyetine davasını ve milletini sevdiğine inanıyorum. Eleştirdiğim sadece seçtiği yoldur. Tek başına kahraman olmak istemiş kendisini harcanmıştır.Elbetteki istediğime inanırım. Sen de istediğine inanırsın. İnandıklarına bir şey demiyorum. Haksız sın da demiyorum. SEn ona inannıyorsun ben de buna. Bu kadar.

Bu mesaj jakobe tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 11.05.2006 - 20:10


#15 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 12.05.2006 - 01:32

cevap yasmamam gerek bilyorum ama şytan işte çokça da votka...uyarılara razıyım baştan sööliyim (neren gördüm şimdi burayı..)

denizi bencillikle, bibaşına kahraman olmakla suçlamak fazlaca ağır bi itham..
Seçtiği yol.....ne diyim sana ki...!

İlimle uğraşıyosun demek..enteresan..biz de top oynuyos zaten sokaklarda..ilimle devrim fikri de harbi komik geldi..(ben bi bilim aşığı olmaam rağmen..,içkiden mi..)

bi de çok merak ettim devrim yapmaya çalışırken nasıl legal kalınabilir artı illegalitenin sınırı mı vardır..ona niye cevap vermiyosun anlamadım..

türk polisine nolursa olsun silah sıkılmas tabe..sıkılır mı hiiç..ama türk devletinin polisi bizi dövebiir çünkü biz türk devletinin genci diiliz de mi..ama pardon haksızızdır yada terörist yuada ne biliim "yasadışı" bişiyisdir..

yapma yaaa...sussam artık ii olcek galiba...

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#16 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 13.05.2006 - 12:23

tüm asılanlara, yitirilip giderilenlere, suikastlere kurban gidenlere...Denizlerin anısından tüm herkese...!

SESLENİŞ!

Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık.
Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken
bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı.
Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini
yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.
Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi...

Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı.
İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez.
İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık.
Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık.
Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu.
Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı.
Yaşamımızın en güzel yıllarını birer taze çiçek gibi verdik topluma.
Bizleri yok etmek istediler hep.
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

Fidan gibi genç kızlardık.
Hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı gözbebeklerimizden.
Yirmi yaşında, yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında,
işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik.
Direndik küçücük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla.
Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi,
taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven gibi.
Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden.
Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi...

Ölümcül hastaydık.
Bağırsaklarımız düğümlenmişti.
Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin elinde öldürüldük acınmaksızın. Gelinliklerimizin ütüsü bozulmamıştı daha.
Cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı gibi savrulduk. Vicdan sustu.
Hukuk sustu.
İnsanlık sustu.
Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

Kanserdik.
Ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde.
Uydurma davalarla kapattılar hücrelere.
Hastaydık.
Yurtdışına gitseydik kurtulurduk belki.
Bir buçuk yaşımızdaki kızlarımızı öksüz bırakmazdık.
Önce, kolumuzu, omuz başından keserek,
yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık attık önlerine.
Sonra da, otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

Giresun'daki yoksul köylüler, sizin için öldük.
Ege'deki tütün işçileri, sizin için öldük.
Doğu'daki topraksız köylüler, sizin için öldük.
İstanbul'daki, Ankara'daki işçiler, sizin için öldük.
Adana'da, paramparça elleriyle ak pamuk toplayan işçiler, sizin için öldük.
Vurulduk, asıldık, öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

Bağımsızlık, Mustafa Kemal'den armağandı bize.
Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen
ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara.
Mezar taşlarımıza basa basa,
devleti yönetenler, gizli emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek istediler.
Amerikan üsleri kaldırılsın, dedik,
sokak ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.
Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde
ey halkım, unutma bizi...

Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi savunduk; komünist dediler.
Ülkemiz bağımsız değil dedik; kelepçeyle geldiler üstümüze.
Kurtuluş Savaşı'nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabilmekti bütün çabamız.
Bir kez dinlemediler bizi.
Bir kez anlamak istemediler.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi...

Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık.
Bir kadın eline değmemişti ellerimiz.
Bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha.
Bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla
çıkarıldık idam sehpalarına.
Herkes tanıktır ki korkmadık.
İçimiz titremedi hiç.
Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere. Asıldık ey halkım, unutma bizi...

Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar,
ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar.
Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da susmuşlardı bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün bile, karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde, öldürüldük. Hukuk adına,
özgürlük adına,
demokrasi adına,
Batı uygarlığı adına, bizleri, bir şafak vakti ipe çektiler.
Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi...

Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi...
Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi.
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi,
hep birlikteyiz ey halkım, unutma bizi,
unutma bizi, unutma bizi...

UÐUR MUMCU

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#17 Ziyaretçi_jakobe_*

Ziyaretçi_jakobe_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 16.05.2006 - 20:08

Öncelikle Denizi bencillikle suçlamamın sebebi Yusuf Küpelinin birlikte eylem teklifine hayır demesi.
Deniz Gezmişin eylemlerini sadece ben bencil ve maceracı bulmuyorum.
Yalçın Küçük : Gösterici
Mustafa Yalçıner : Pratikte halktan kopuk maceracı bir çizgi.
Yusuf Küpeli, Osman Saffet Arolat, Doğu Perinçek: Maceracı.
Bunlar da mı yanlış düşünüyorlar yada bunları tanıyormusun sen.


Ben sen top oynuyorsun demedim. Deniz Geçmiş de devrim dalga dubarasıyla uğraşacağına ilimle uğraşsaydı da senin gibi biz de onu da severdik elbette. Sen neden Deniz gibi devrim yapmıyorsunda ilimle uğraşıyorsun. İlimle uğraşman güzel bir şey aferin sana. Sakın denizin yaptıklarını sen yapma oku.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Polisi Kimseyi haksız yere dövmez.(haketmeden) Ben bu güne kadar hiç bir polisten dayak yemedim. Sen dayak yediysen vardır bit sebebi elbette. Senin baban da polis olsaydı ve deniz senin babanı vursaydı acaba böyle onu savunurmuydun.
birde yazıların çok ukalaca. Ben sana adam gibi yazılar yazıyorum. Adam gibi cevap vereceksen ver. Adam gibi cevap veremiyorsan da sus. Susumuşsun zaten. Bir daha konuşma bari

Ben sana illegalite de sınır olur da demedim. Ama illegliteyi savunmak bile gerekse polisi vurmanın savunulacak bir tarafı yok.

#18 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 16.05.2006 - 21:20

ben mi susmuşum, şaşarım ...birileri bişiy yazacak di mi, hep biz mi yazıcaz. Ayrıca ben ve susmak...komik olmayalım lütfen..Hele de bu konuda..

Aslında tahmin etmeliydim ben Denize bu kadar karşı olmanın ve sürekli derin devlet komplo teorilerinin nedenini....Ama kendin yazmışsın zaten..Tabii ki İŞçi PArtisi, yalçın küçük Doğu Perinçek..ve diğerleri..

Bu isimler hakkında yotum yapmıyorum bile..özellikle Doğu Perinçek hakkında, kendisinin ne kadar davasına sadık olduunu da biliyorus demi..

bana ukala mı diyosun ..alla alla..daha önce kimse söölemişti bak.. (:

devrim dalga dubarası sözün de siyasi ideolojiler konusunda ne kadar yetersiz ve sığ olduğunu kanıtlıyor zaten.Artı devrimakşam eve geliyim de yapayım denilcek bişiy diildir, bi öğretmek lazım galiba.Benim nerde ne için ne yaptığımı biliyo musun da sen niye yapmıyosun diyebiliosun,iilginç...

Adam gibi yazıyomuş..yaaf sen beni güldürdün Allah da seni güldürsün emi..ben zaten cevap veriyorum ki..insan gibi hem de..ama sabrımın da sınırı olur bi gün, aklında bulunsun..Artı ben gece gündüz burdayım, sen nerdesin ki..

Şimdi Deniz eğer babamı vurmuş olsaydı, o zaman elbette nefret ederdim..Amaaaa bunda çok fark var..çünkü o zaman babamı elimden aldığı için kişiye kin duyaredım her normal insan gibi..Tüm bi siyasi fikre ya da devrim bilinicine laf sööylereke diil..ikisi çok farklı şeyler..Kişisel duygular ile devrim apayrı şeylerdir..

O zaman ben de sana şunu sorayım, eğer senin babanı polisler gözünün öünde defalarca dövmüşler, evi,ni basıp alt üst etmişler ne var ne yok dağıtmış olsalardı o dönemlerdeki polisler hakkında ne düşünürdün..ama pardon haketmişizdir de mi..Çünkü düşünmek, özgür olmak bağımsız bi ülke istemek suç değil mi...

Polislerin eylemlerde nasıl davrandığını , nasıl taraf tuttuğunu çook ii bliyorum ben. Yani demek ki haketmek fazla izafi oluyo..Ayrıca kim nerde ne şekilde olursa olsun, dayağı haketmez..İnsan hakları denen bi kavram var...
Düşünclerini belirtmek nasıl bi haketmedir, ne zman dayağı hakediceğimize hangi polisin beynine göre karar verilecek...

Polisi vurmayı savunan olmadı ki hiç..sadece çatışmalarda karşılık ateş edilir, hayatta kalmak esastır, doğa kanunu..neticede polisin ateş ettiği de bu ülkenin vatandaşı..
Komiksin..gerçekten...

Bu mesaj diantha tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 17.05.2006 - 09:49


In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#19 Ziyaretçi_jakobe_*

Ziyaretçi_jakobe_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 18.05.2006 - 20:47

1:) işçi partisi taraftarı üyesi yada sempatizanı değilim.. Sadece o vatandaşlar da solcu deniz de solcu. Sonmuç itibariyle aynı kafaadan Ben o isimleri kendilerini sevdiğim veya düşüncelerini benimsediğim için yazmadım. Aynı kafadan insanların da tepkilerini yazdım.
2:) Dalga dubara lafından siyasi bilgimin olmadığını da nerden çıkardın hayret. Ben orada tasvir yaptım. Neyin ne olduğunu ben çok iyi biliyorum merak etme. Devrim bir meslek midir peki ben sana sorayım. Zira denize hakim mesleğini sorduğunda"devrimciyim" demiş. (Meslek : ekmeğini,para kazanmak için yağılan iş) yani deniz bu işi para kazanmak için yapmış. Kendisi söylüyor.
3) Sen gece gündüz internette dolaşabilirsin. Diyeceğim yok. Benim internete ayırdığım zaman günde sadece 30 dakika. Dedim sana ilimle uğraşıyorum ben. İnterneti araştırma ve boş zamanlarım için kullanırım. Sen internette ne yapıyorsan gece gündüz kız ayarlama peşinmdemisin nedir. Ne işin var gece gündüz internette.
4) Benim babam polisten dayak yiyecek bir şey yapmazdı. Adam gibi bir eylem yapınca gerekli hukuki izinleri alıp taşkınlık yapmadan eyleme hangi polis el kaldırır. Kaldı ki polisin adam dövmesi illegal bir iş. Sende Bazen illegalitenin de zorunlu oılduğunu kendin yazmıştın zaten. Denizin yaptığı illegalite zoruna igtmiyor da polisin ki mi zoruna gidiyor. Atalarımız da söylemiş "Nush ile uslanmayanın hakkı tektir. Tektir ile uslanmayıanın hakkı kötektir." Adam gibi usulüne uygun izin alınıp düşüncelerinizi özgürce söylemeyi beceremeyenlere ne yapacaktı polis. Kaldı ki polis kendi beynine göre değil devletimizin beynine göre hareket ediyor.

5)Bu ülkede insan haklarından mı bahsediyorsun. Bana bu konuda söyleyeceğin en son şey bu olmalı.

6)Evet çatışmalarda hayatta kalmak esastır. Sana bir soru. Polis kimlerle çatışmaya girer. Hırsız gaspçı terörist tecavüzcü vs...

7)Bu arada denizin banka soygununa hala cevap vermedin. Bunu da yolunda gittiği CHE den öğrenmiştir kendisi. CHE kendi arkadaşına "paran yoksa git banka soy" demiş. Deniz de bu sözünü çok ciddiye almış olacak ki O da bunu gitmiş ankarada icra etmiş.

#20 shy

shy

    xrÜt / kudI

  • Kurucular
  • 16.791 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 18.05.2006 - 22:07

1)İşçi Partisinin ne olduğu belli ve onları Denizlerle aynı kefeye koymakla ne kadar bilgili olduğun anlaşılıyor...
2)Oradaki kinayeyi anlamamışsan ne diyeyim.
Adam hakim karşısına çıkmış asacaklar sonucu belli olan bir tiyatro da oda yapabileceğini yapmış ama işte görebilmek için önce bakmak lazım
3)ilimle bide sen uğraşma çok uğraşıp yok etmeye çalışan var.Biraz bilgi edinmeyi denemelisin çok yararlı oluyor bak ben hala yapıyorum...
4)Evet o dönemde zaten polis her türlü hakkın savunması için yeterli desteği veriyordu.Hatta bunun için bizzat kendisi destek oluyordu.
5)----
6)hımmm zor bir soru... Şu ünlü 1 Mayıs ta acaba silahsız göstericilerin üzerine ateş edenler kimlerdi? Ben bulamadım...Birkaç olay daha da var da şimdi konumuz o değil
7)Birgün sende düzende değişiklik yapmak istersen önceden paranı hazırlamalısın diyeyim...

Anlaşılmayan başka bir şey...
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gönderilen Resim





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

5 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 5 ziyaretçi, 0 gizli