bu konuya 1422 yanıt verildi

[hüfyaa]

İnsanın kafası, normal şartlar altında, yani bunu mümkünsüz kılacak bir kaza bela, bir hastalık falan olmadıkça, kaç yaşına kadar vızır vızır çalışabilir acaba?

 

Kendi durumuma dayanarak söylüyorum, en az 52 - bu benim yaşım. Çevremdeki birkaç örneğe dayanarak söylüyorum; 65 yaşında bir kafa da baya güzel çalışabiliyor - öyle bir kadın tanıyorum ben. Bazı bakış açılarımız hiç benzemez ama zeki bir kadındır - hala zeki.

 

Bunu bir akıl - fikir - zeka iddiasıyla söylemiyorum, tespit olarak, bugünlerde birkaç kere aklıma geldi de o yüzden. Evet, benim kafam kafam vızır vızır çalışıyor - çalışabiliyor; yaptığım şeylere dayanarak söylüyorum bunu.

 

Konu buluyorum, araştırıyorum, yazıyorum, fotoğraflar indirip düzenliyorum, kolay videolar hazırlıyorum, sosyal medyada yaptıklarımı tanıtma çalışmaları yapıyorum; böyle şeyler. Kafayı çalıştırmak zorunlu yani. 

 

Düşünüyorum, 20'li yaşlarımdayken bu yaş dönemini nasıl hayal ederdim acaba? Böyle değil sanırım. Normal şartlarda 50'li yaşlarında bir insanın elden ayaktan düşmeyeceğini, bunamayacağını herkes bilir de, böyle şeyler yapabilecek kapasitede olacağımı sanmazdım herhalde.

 

53 yaşındaki birinin kafası vızır vızır çalışır mı konulu beyanatım için merakla yıl sonunu bekleyiniz, kafam yazacak kadar çalışıyor olursa yazarım.

[Lamos]

Pek takılmadım ama TV kanallarındaki dini öğütler veren programlar, gördüğüm kadarıyla, benim için biraz komik.

 

Çünkü toplumun halleriyle o tip programlarda verilen naif öğütler arasında tuhaf bir çelişki var. Bazen öyle bir şey için "Bu günah mıdır?" sorusu soruluyor ki, böyle soruları olan insanlardan oluşan bir toplum nasıl böyle olabilir diye şaşırıyor insan.

 

 

Bu iyi bu

[hüfyaa]

Her ne kadar dini öğütler değilse de öğütler konsepti olaraktan tutturmuşsun videoyu Lamos, yazdığım şeyle dolaylı da olsa ilgisi olan bir yayın yapmışsın, yapmazdın sen böyle, tamamen alakasız bir ekleme yapman lazımdı, neler oluyor, bir şeyin mi var, hasta mısın?  

[Lamos]

[hüfyaa]

İnsanın düşünceleri, düşünce tarzı kendisine gayet tanıdık geliyor, doğal olarak, çünkü insan yürüyen bir düşünce tarzıdır bir açıdan , herhalde bu yüzden anlamıyorum benimkilerin bazen, aslında sık sık, insanlara neden değişik geldiğini.

 

Yıllardır karşılaşmadığım Zeynep'le karşılaştım dün markette, evlenip İstanbul'un uzak semtlerinden birine gitmişti, babasını ziyarete gelmiş. O bana kısaca anlattı neler yaptığını, ben de ona bu aralar makale yazarlığı, web sitesi, bilmem ne; öyle bir şeyler yaptığımdan söz ettim. "A, yaparsın sen" gibi bir laf etti, yazma yeteneğim yönünden üstüme alındım, kabul ettim. Sonra dedi ki "Senin değişik bir düşünce tarzın vardı", sonra da ekledi "Baya değişik."

 

Yok yahu o kadar değişik bir şey, varsa da bana görünmüyor. 

[hüfyaa]

Bir sitedeki fotoğrafların linkiyle beraber kopyalanıp başka bir sitenin linkine eklenmesi şeklindeki hileden nefret ediyorum, senin sitenin ismini kullanarak kendi sitelerine yönlendirme yapıyorlar, çok uyuz bir şey, sevgili Google; çok rica ediyorum şuna bir çare bul yahu!

 

Böyle bir eylemin sonucu olarak bir gün sitemin ismini şöyle bir vaziyette görmüştüm: binkelam.com - hamile miyim? 

 

N'apiim, web sitemin hamile olmadığını belirten bir yazı yazdım ben de. 

 

http://binkelam.blog...le-degiliz.html

[hüfyaa]

Hediye yazısı yazmaktan helak oldum ama biraz daha dayanmam lazım.

 

Yoruldum, sıkıldım.

 

Ama döktürdüm de bi yandan

 

Harabe.net Sevgililer Günü hediyesi yazıları için erkekler şuraya tıklayabilir

 

                                                                                   kadınlar da buraya

[hüfyaa]

Ortaya karışık Sevgililer Günü hediyesi konulu bir şeylerimiz de var ayrıca, bizzat kendim şey yaptım.

 

Aşkınızın fotoğraflı hikayesini anlatan Aşk Dergisi için buraya tıklayabilirsiniz

 

Burada da 130 parçalı, fotoğraf baskılı bir kişiye özel puzzle var.

[hüfyaa]

Halhal raporu: 71 tane halhal yapmışım yaz için. 

 

Hedefim 200 ama evdeki boncuk dışındaki malzemeler o kadar çıkarmaz herhalde. En az 120 tane çıkar tahminen, sonrasına da bakarız. 

 

Sonra da bilekliğe başlamak lazım, bilekliğim de pek kalmamış.

 

Cuma pazarı taşınacak deniyor bu arada, öyle olursa Cuma günleri pazara çıkamayabilirim. Perşembe günleri...şey yapsam, orada pek iş yapamıyorum, Cuma'nın yerini kesinlikle tutamaz.

 

Aman neyse yaa, ona da bakarız.

[hüfyaa]

Bir yandan Daire - The Loft (2015) filmini izledim. Daha önce de izlemiştim de ben bunu, bilgisayarda çalışırken seyrettiğimden bir şey anlamamıştım. Cinayet, arkadaşlık, evlilikte ihanet, aşk, gerilim, hafif erotizm...içeren bir film ve hiç sıkılmadan izledim, beğendim de. Hep merakını diri tutuyor insanın, iyi bir senaryosu var. Şimdi, 5 tane evli adam var, bunlar...Yok, böyle yapmayayım, buna konu açayım ben 2 satır, daha iyi olur. 

[hüfyaa]

Biricik sitemi böyle 2 gün yazısız burakmazdım ben pek.

 

Ama video işlerinin büyük kısmı halloldu bu arada. Video yüklenirken başka şeyler yaptırmıyor bilgisayar...da...ilk aldığım zamanlarda yaptırıyordu galiba. Format mı attırmalı acaba, eskiye göre yavaş sanki. 

[hüfyaa]

Höf! Twitter'da özür dile Zuhal Topal abukluğunu gördükçe içime fenalık basıyor.

 

Küfür kıyamet, çok ağır laflar yazmışlar. Kadınlar da var aralarında galiba. Yap yap, sen böyle bir şey için kendi cinsine bunu yap, devam et. Bu yapıdaki insanlara destek ol, arka çık, yüz ver. Yarın sen bir yanlış yaptığında sana da aynı iğrenç kelimelerle seslenecekler ama bunun hesabını yapma. Salak!

 

Bir sebeple kadını veya programını veya kanalı bitirmeye mi çalışıyorlar nedir anlamadım? Bu kadar aptalca bir şeyin başka ne açıklaması olabilir ki?

 

Yarabbi, insanlar ne kadar iğrenç.

 

Zuhal Topal'dan söz etmiyorum.

 

Kendisinin 1 numaralı hayranı falan da değilim - beğenirim ama.  

 

Bu kadar bayağı bir linci hak edecek bir şey yok ortada, maksatlı bir şey var, çok belli oluyor.

[hüfyaa]

Halhal raporu vermek istiyorum merkez. 

 

96 tane yeni halhalım var an itibariyle. 

 

Biraz yaratıcı davranırsam mevcut malzemelerle 150'yi bulucam herhalde. 

 

Bileklik yapmaya da başlasam mı acaba? 

 

Yok, biraz daha halhal yapayım, öyle. 

[hüfyaa]

Bugün güzel bir iltifat aldım. Almışım yani, bana müşterim iletti.

 

Kurumsal bir site işi almış bir arkadaşından, benden makale istedi. 3 müşterimin sabit olmayanıdır kendisi, diğer 2'si epey bir süredir hep mevcut, bu müşterim yapmaya karar verdiği, aldığı işlere göre gelip gider böyle.

 

Uzun yazılar istemiş, ilkini yazdım işte, 900 kelimeye yakın.

 

Arkadaşına göstermiş, düzeltme yapmak isterse diye. Benim yazıya güvenim var da, kurumsal iş, verilen hizmetler belirtilecek yazıda, elimde de fazla bilgi yok. Birkaç makale örneği de gönderdi ama detay yok onlarda. Eksik - fazla bir şey yazmış olmaktan çekinerek yazdım.

 

Arkadaşı demiş ki "Abi ben bu yazıyı düzeltirsem çarpılırım." Çok güzel olmuş, nesini düzelticem anlamında söylemiş bunu.

 

Hoşuma gitti tabii.

 

Rica ederiz, işinize yarar inşallah. 

 

[hüfyaa]

Topic'in tamamlanması, bu tempoyla, ciddi ciddi 60 yaşımı bulur bu arada, geçer bile. Biraz hızlandırsam diyorum, sonra boş ver diyorum, gerek yok, o kadar işin gücün var. Topic tamamlansa...olur, tamamlanmasa da olur. Ama maksat, herhangi bir engel çıkmadıktan sonra, tamamlamak. 

 

Gitsin böyle, de mi, gittiği kadar. 

[hüfyaa]

Bilgisayarla arama mesafe koydum, artık daha seviyeli bir ilişkimiz var.

 

Takı stoklamak için böyle yapmam lazım, günde 4 - 5 saati takı yapmaya ayırıyorum birkaç gündür. 

 

İyi de oldu, baya bir şeyler yaptım. 

[hüfyaa]

Yazı yazmaya ve sosyal medya turlarına da devam ediyorum tabii, dengeli bir şekilde ikisini birden yapmaya çalışıyorum. 2 - 3 yıldır ilk defa belki de. Takı yapmayı azaltmıştım ben, hazır bir şeyler alıp koyuyordum tezgaha ama insanlar alıştıkları el yapımı şeyleri de arıyorlardı - iyi olmuyordu öyle yani.

[hüfyaa]

Bir süredir 24 saat uykusuz kalmak konusuyla bozmuştum, kim kaç saat uyumadan durabilmiş, durabilmiş de bunun ne gibi etkileri olmuş...tarzı konulara bakıp duruyordum.

 

Bu gece deniyorum bakayım.

 

Neden deniyorum peki?

 

Valla hiçbir fikrim yok.

 

 

[hüfyaa]

Uykusuzluk falan söz konusu değil, gözlerim ve beynim öyle yoruluyor ki yaptığım işler yüzünden, çoğunlukla çabucak uyuyorum. Yatakta dönüp durduğum da olur ama nadirdir.

 

Bırak uykusuz kalmayı, 5 saat uykuyla yetinmeyi deniyorum bazen, o bile her zaman olmuyor. Alarm çalıp çalıp susuyor, duymuyorum bile, 6 - 7 saat uyuduktan sonra uyanıyorum. Veya 1 - 2 kere erteleme şeysine basıyorum, üçüncüye basamıyorum çünkü saatin çaldığını duymayacak kadar dalmış oluyorum. 

[hüfyaa]

Ne kadar az uyursak, ömrümüzün uyanık geçen kısmı ne kadar çok olursa o kadar iyi...diye bir şey olmadığının farkındayım, olsa iyiydi belki, şu anki şartlarımda benim yapacak şey bulamayıp sıkılmak gibi bir sorunum olmazdı, hatta daha çok iş çıkarıp bazı şeylerde daha hızlı ilerlerdim ama olmaz, uyumak lazım. Okuduğum şeylere göre 1 günü tolere edebilirmişiz ama daha uzarsa duman olmaya başlarmışız yavaştan. 

 

Çok az uyuyarak yaşayan insanlar olduğunu biliyorum ama sayıları çok azdır herhalde.