bu konuya 3 yanıt verildi

[hüfyaa]

Dursun bu başlık burada, şimdilik 1 - 2 foto ekleyip bırakıcam, sonra yine bakıcam, şimdi kendime yazıyorum konuyu. Konumuz bizde  kına elbisesi olarak baya rağbet gören Hint elbisesi modelleri. Bollywood elbise olarak da anılan bu tip elbiseler esas olarak Hindistan ve Pakistan'da yaşayan kadınlara özgü şeyler bildiğim kadarıyla. Bir de saree modelleri var; burada belli ölçülerde bir kumaşın vücuda güzel bir kıyafete dönüşecek şekilde sarılması söz konusu ki bunun kolay bir şey olduğunu sanmıyorum. Neyse, birkaç örnek şeyttirip çıkıyorum ben, yine gelicem, konuya iyi bakılsın.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[hüfyaa]

Sadece 1 tane ekleyebildim çünkü forumun yetki şeysi...krizi...tuttu yine, nerenin andropozudur bu anlamıyorum ki , bir izin verir, bir yol kapatır, dengesiz şey! 

 

 

 

 

 

 

 

[hüfyaa]

Yukarıya açtığım sekmelere bakınca başım dönüyor yemin ederim. 

 

Şimdik şöyle oldu, ben Hint elbiseleri mevzusuna başladım dün gece, taslak olarak kaydedip bıraktım, bu sabah da tamamlayıp yayımladım. Fakat bu arada bu tip elbiselerin şalvar takım elbise tarzında olanlarının Anarkali elbise olarak (da) anıldığını fark ettim, ondan sonra bu ismin dramatik bir aşk hikayesinden geldiğini fark ettim, onu fark edince bu hikaye ve bu tip elbiseler için ayrı bir konu yazabileceğimi fark ettim, fark edince yazmaya koyuldum, fotoğraf seçeyim, hikayeye bakayım derken açtığım sekmelerden dolayı bilgisayarımın tepe kısmında göz gözü görmüyor bir hava oluştuğunu fark ettim, böyle böyle bana bir fark etme, bir bilinçlenme, bir aydınlanma hali geldi; az daha fark etsem uçucam.

 

İşte Anarkali takım elbise modellerine birkaç örnek, belki sonra kısaca hikayesini de yazarım buraya. Kendime yazdığımı bitireyim de.

 

 

Bu mesaj hüfyaa tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 19.05.2015 - 09:43

[hüfyaa]

Anarkali'nin hikayesi farklı versiyonları olan bir aşk hikayesi ama fark eden şey bazı detaylar, olayın esası hep aynı. En yaygın olan şu galiba; Anarkali bir köledir ve bir hükümdarın oğlu olan Prens Saleem ile aşk yaşar, bakar mısın terbiyesizliğe, haddini bilen bir kız olsaydı Prens Sever miydi hiç, cıss, ne kadar ayıp! Prensin anne babası durumu şiddet ve hatta nefretle kınadıkları yetmiyormuş gibi bu ilişkiye yasak koyarlar.

 

 

Saleem bunu kabullenmez ve babasına karşı savaş açar. Bu savaşın sonucunda yenilir, bu kez önüne 2 birbirinden leziz seçenek  sunulur; aşkını kalbine gömecektir, ama iyice gömecek yani, daha Anarkali ile görüşmek yok, görüşürse fena olur   ; veya da öldürülecek.   Bu resti 'Öleyim daha iyi' diyerek görür ama...

 

 

Ama buna da Anarkali'nin gönlü razı gelmez. Kız da kendi teklifini koyar bunun üstüne; Prens'imle  bir tek gece geçireyim, sonra beni öldürün. O gecenin ertesinde şerefsiz hükümdar  onu canlı olaraktan tuğladan bir mezara gömdürür. Bundan böyle her bahar geldiğinde o tuğla duvardan narçiçekleri belirmeye başlar, Anarkali de narçiçeği demek zaten Hint dilinde.

 

 

Bu hikaye üzerine filmler yapılmış ve tonla da şiir yazılmış. Bizde de; Feyzi Halıcı tarafından yazılmış olan 'Günaydınım nar çiçeğim sevgilim' şiiri bu efsaneden esinlenerek yazılmıştır. Cinuçen Tanrıkorur da şiiri besteleyip şarkı haline getirmiş.

 

Anarkali'nin hikayesi ve Anarkali elbiseleri için tıklayın.