İçindensöVensuskunisYankar...
#21
Gönderim zamanı 15.06.2006 - 22:55
#22
Gönderim zamanı 15.06.2006 - 23:04
Değişiklikler Kaydedildi...
#23
Gönderim zamanı 16.06.2006 - 16:35
eğildiğimde başımı da eğiyorum,yüz ifadeni görmeyeyim diye..hayal etmek istiyorum..belki de yüz ifaden hayallerimi yıkmasın diye...
gözlerim sımsıkı kapalı,avuçlarımı uzatıyorum..avuçlarımdaki kıpır kıpır..kaçacak korkusuyla biraz daha sıkıyorum..sıkılmaktan hoşlanmıyor..
avcumdakiyle beraber terlediğimi hissediyorum..oysa incecik beyaz bir tül var üzerimde,rüzgar esiyor ve uçuşuyor etekleri...gözlerim kapalı hala,ama farkediyorum her yanın göz alabildiğine beyaz olduğunu...gözlerim acıyor beyazın parlaklığından...
başım önümde bekliyorum hala,içimde garip bir sevinç var,umutluyum da her nedense...duygularımı algılıyorum ama sebeplerini bulamıyorum,düşünmek de istemiyorum galiba fazlaca...
nihayet açıyorum avuçlarımı,cesaretle...uzun,upuzun,sanki asır süren bir bekleyiş..
sesin geliyor yavaş yavaş kulaklarıma,asırların ötesinden gelen bir uğultu daha çok..zaman öncesi ve zaman sonrası...sesin içimi dolduruyor,ama bir saniye sonra siliniverecek kadar bana ait değil..
-''kalbin mi?'' diyorsun...ağzımı açtıktan bir asır sonra çıkıyor sanki kelimelerim..
-''evet'' diyorum...
sonra susuyorum..susuyorsun..susuyoruz...ben önünde eğilmiş,ellerim sana uzanmış,başım önümde.......bekliyoruz, canlanmayı bekleyen yıllanmış resimler gibi...
sonra,aklımdan geçiyor bir an..başımı kaldırsam...yüzüne baksam,herşeyi göze alıp.....
tüm cesaretimi toplayıp yavaşça kaldırıyorum başımı....sesler susuyor o an...rüzgar kesiliyor...geçmeyen zaman hızla koşmaya başlıyor....
koca beyaz bir boşluk!göremiyorum seni...yoksun....YOKSUN!
ve uyanıyorum hayatın siyahlığına................................................................
#24
Gönderim zamanı 16.06.2006 - 18:26
#25
Gönderim zamanı 17.06.2006 - 04:31
biri gelse yeniden,içimin tüm sahte krallarını sustursa,tüm kargaşaları çekip götürse...
vazgeçtim...her gelen krallığını ilan ediyor,her seferinde ben köleliğe geri dönüyorum...özgürlüğümü özledim...bırakayım biraz karışık kalsın içim...müdehale yok bu sefer...
(sonra;''enkaz devraldık''diyorlar..)
#26
Gönderim zamanı 17.06.2006 - 10:41
dün akşam üzeriydi...bu birkaç gün içinde belki birkez daha görürüm...biraz uyudum düşünmemek için...kabuslarla uyandım yine...(sürekli kabus görünce insan,korkmuyor bir süre sonra)sonra sabaha kadar oturdum...sabah güneş doğarken uyumaya çalıştım tekrar...
biliyordum sabahların yaraları sarıveren bir şifacı olduğunu..yine öyle oldu galiba...yüksek sesli açtım müziği...böyle olunca içinizin sesini duyamaz oluyorsunuz bazen...
geçti.................
#27
Gönderim zamanı 17.06.2006 - 23:50
biraz düşününce hatırladım..ıhlamur kokusu bana üniversite yıllarımı ve ''kız yurdu''nu hatırlatıyor..üniversite ikinci sınıftaydım galiba...çocuk esirgeme kurumuna dadanmıştık o yıl..bir arkadaşla haftanın her gününü orada geçirirdik...
ordaki çocukların psikolojisi çok farklıydı...çocuk yurduyla erkek yetişkin yurdu aynı bahçeye bakardı..minikler anne ihtiyacıyla yanaşırken büyükler sevgili yanılgısıyla sokulurlardı...bayram'ın ''annem gibi kokuyorsun''sözü kulaklarımdan hiç gitmedi..ve ersin'in ''bu demir tabaklarda yemek yemekten bıktım,doğduğumdan beri aynı..'' sözü...on altı yaşındaki halil'in şiir defterini okuyan eğitmene kızıp camdan atlayıp kaçmaya çalışışını,sırf çocuklardan ayrılmak istemediğimiz için,gündüzden saklanıp,gece yurtta yatışımızı unutmadım hiç...
sonra kız yurdu...bahçesinde kocaman bir ıhlamur ağacı vardı..altında ziyaretçi sandalyeleri...aynı bahçede bir küçük odada kızların dikişlerini yapan terzi kadın..otuz dokuz yaşında ve bekar olan ilk arkadaşımdı...ne kadar yaşlı görünmüştü bu yaş,gözüme...
o ağaç huzur vermişti bana,ruhum orada dinlenmişti belki de.....ıhlamur ağacı rüzgarda hafif hafif salındıkça içime doldururdum tüm kokusunu...unutmak istemeyeceğimi hissediyordum o zaman..unutmamak içindi bu....
anneciğim bugün ''analığın özlemiştir seni'' dedi...artık batırma tırnaklarını annem,delik deşik oldu içim,ama acıyacak yerim kalmadı...
#28
Gönderim zamanı 18.06.2006 - 02:44
''insanlar kitap gibidir,okumak,anlamak lazım,tabii zararlı neşriyat da yok değil...''
teşekkür ederim hayat dersi için...
#29
Gönderim zamanı 18.06.2006 - 02:58
karsiliksiz sevgiye inat...
sonra bir deli özlem alır seni,
alır kendine getirir...
#30
Gönderim zamanı 18.06.2006 - 10:35
havanın güneşli oluşu mu?hayata dönmeme sebep bir sabah,bu kadar basit bir neden mi?
hava güneşli bugün,sıcacık...üşüyesim yok ...hiç kimse üşütemeyecek beni, akşam döndüğümde, ''üşüdüm..''demeyeceğim bugün...
#31
Gönderim zamanı 18.06.2006 - 14:09
#32
Gönderim zamanı 18.06.2006 - 14:12
#33
Gönderim zamanı 18.06.2006 - 14:18
Accık dağıtsam kızan olmaz değil mi?
Hem bugün boşveer...
bide
ayrıca
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#34
Gönderim zamanı 18.06.2006 - 14:29
#35
Gönderim zamanı 18.06.2006 - 23:42
#36
Gönderim zamanı 19.06.2006 - 00:15
paylaşılamama ya ne oldu?
yada paylaşmkatan korkmaya....
#37
Gönderim zamanı 19.06.2006 - 00:19
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...
#38
Gönderim zamanı 19.06.2006 - 00:25
ama belki buna da alışmalıyım,yoksa insan kalmayacak çevremde!!!
#39
Gönderim zamanı 19.06.2006 - 00:45
yada önce dinlemek...
neye niye kızdıgını unutmadan sabira teslim etmelisin kırgınlıgını...
gercekten kızdıgın gibi ise, üzülmeye bile gerek kalmaz
ama ya degilse... pişmanlik kızgınlıktan daha kötüdür
#40
Gönderim zamanı 19.06.2006 - 00:49
açıklamasına bakarım:baktım
beni tatmin etmemişse:etmedi
silerim
daha önce de söyledim:kalabalık toplamaya çalışmıyorum..dostarıyorum...ama haklısınız...kimim ki,layık olayım dosta?
80 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 80 ziyaretçi, 0 gizli