İçindensöVensuskunisYankar...
#381
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 13:31
Sebep kâlp ağrıma, hem göz yaşıma
İstemedim belâ oldu başıma
Satamadım, satılmıyor, satamam.
Kalbime attı ah, aşkın közünü
Çevirdi başka gözlere gözünü
Bıraktığı tek hatıra, hüzünü
Atamadım, atılmıyor, atamam.
Ayrılık sızısı her an, bitmiyor
Hayali gözümden bir an gitmiyor
Şu gözleri onsuz uyku tutmuyor
Yatamadım, yatılmıyor, yatamam.
Gözden aşkı, dilden zehiri sundu
Kendini bıkmadan sevmemi umdu
Küstü birden başka bir güle kondu
Tutamadım, tutulmuyor, tutamam
#382
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 13:33
Tecrübe çok zalim bir öğretmendir. İnsanı önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir. - Spuitems
#383
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 13:47
6 yaşındayken ilk edindiğimde annemin de okuyup, sonra bir yandan ağlarken bir yandan da "bak annenize babanıza kötü davranırsanız biz de ölürüz, siz de kibritçi kız gibi sokakta kalırsınız, kibrit yakarsınız" demesiyle çocukluk travmam* haline gelmiş kitap. küçüktüm, ufacıktım ya, yapılır mı böyle eziyet.
(sui, 23.02.2003 02:12)#2406805 !?
kendi açımdan hiç unutulmayan , en çok etkileyen ve en sevilen masaldır .her kibrit çakışında birşeyler düşleyen bu kızın sonu diğer masalların aksine mutlu bitmemiştir.bu yüzden hep akılların bir yerinde ,
yorgan altı masalıdır.
(jael, 23.02.2003 02:17)#2406846 !?
dramatik etkisinden çok hayallerle yaşamayı ve ölmeyi düşündüren masal.
(creepy, 23.02.2003 02:24)#2406896 !?
malazlar kibrit fabrikasının halkla ilişkiler departmanında çalışıp okul parasını çıkarmaya çalışan mahsun kızın öyküsü.
(hdana, 23.02.2003 02:26)#2406911 !?
andersen * denilen hasta adamın okuduğunuzda ağlatamayacak kadar hüzünlendiren, insanın içine bir şeyler oturtan, göğüs kemiği zımparalanıyormuş hissi veren masalı. ama gözyaşları uzakta kalmayacak, bir gece taksimde dolaşırken sokak çocuklarını gördüğünüzde gelerek gözlerinizi bir güzel yakacaktır. andersen hikayelerini okumaya korkmamın sebebi olmuştur. (bkz: acıdan korkmak)
zamanında bu masal serisinin çizgifilmi de korkumun haklı olduğunu ispatlamıştır, zira pek çok bölümü oldukça acıklıydı.
(solonielle, 23.02.2003 02:42 ~ 02:58)#2407011 !?
niye kucuk yastaki cocuklara boyle bir hikaye yazarak bu kadar huzun yuklemek kederlendirmek icinde bi yerleri acıtmak istemistir bu adam diye dusunmemi saglamıs kitap.kapagı beni cok etkilemisti kızın elleri morarır daha sonra uykuya dalardı...
(yourstruly, 23.02.2003 02:46)#2407043 !?
bunun türk versiyonuna kaşağı, ant falan denir. okuduktan sonra içinizde bişeylerin tıkandığını hissedersiniz, konuşamazsınız, hiçbir şey yapamazsınız. sadece kitlenip kalırsınız öylece.
http://www.eksisozlu...?t=kibritci kiz
#384
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 13:54
küçük kibritçi kız soğukta kalıp donar sonra halk o öldükten sonra başına toplanır,burada halkın duyarsızlığı ve zalim bir baba anlatılmıştır.Çocuklarımıza kendi güzel koşullarının farkına varmayı ve bunlara sahip olmayanları anlayabilmeyi,kısaca vicdanını çalıştırmayı öğretir.Her masalın sonun mutlu ya da mutsuz olması mühim değildir,mühim olan masaldan çıkarılması gereken sonuçtur.fikrimce...
ıssızagidennot:özürlerimi bir borç bilirim ıssız sayfanı mahvettim bir miktar
#385
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 14:24
senin bu muhalefet halin çok hoşuma gidiyor. sürekli bir şeyleri irdeliyor, sürekli bir şeylere karşı çıkıyor olmanı izlemek çok zevkli. devam et. seni seviyoruzBöyle abartılı yalan öykülerle sanal duygular yaşamak yerine gerçek dramlara duyarlı olabilmek önemlidir ki insanlar gerçek dramlar karşısında nasıl davranıyor ona bakılmalı.Çok üzüldüm,ben çok iyi bir insanım diye kendimizi kandırmayalım.
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
#386
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 18:41
öyle güzel ki; laf kalabalıkları arasında kaybolsun istemedim..Küçük Kızın Armağanı
Adam 3 yaşındaki kızını, pahalı bir hediyelik kaplama kağıdını ziyan ettiği için azarlamıştı. Küçük kız, koskoca bir paket altın yaldızlı kağıdı bir kutuyu eğri büğrü sarmak için kullanmıştı...
Bayram sabahı küçük kız paketi getirip "Bu senin babacığım" dediğinde üzüldü, acaba gereğinden fazla mi tepki göstermişti kızına... Bir gece önce yaptığından utandı...
Ne var ki paketi açınca yeniden öfkelendi. Kutunun içi boştu... Kızına gene bağırdı:
- Birisine bir hediye verdiğinde, kutunun içinde bir şey olması lazım. Bunu da mı bilmiyorsun?!
Küçük kız gözlerinde yaşlarla babasına baktı:
- O kutu boş değil ki baba, dedi. "İçini öpücüklerimle doldurmuştum"
Adam öyle fena oldu ki... Koştu... Kızına sarıldı... Beraberce ağladılar.
Adam o altın kutuyu ömrünün sonuna kadar yatağının baş ucunda sakladı. Ne zaman keyfi kaçsa, ne zaman morali bozulsa, ne zaman kendini kötü hissetse, kutuya koşar, içinden minik kızının sevgi ile doldurduğu hayali öpücüklerinden birini çıkarırdı.
sağol speed...bu sayfada olmandan çok memnunum, dilerim ıssız bırakmazsın bundan sonra da...
lavinya; estağfirullah, fikirlerin benim için değerli...mutluyum burada olmandan...
ve rooozz; benim güzel yeğenim, seninle her zaman gurur duydum...ve eminim bana verdiğin bu gurur hiç azalmayacak...
#387
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 19:30
birgün de böyle bitti...
O küçük melek, beni çıkarsız seviyor, aramızda sevgi bağı oluşturmak için ne vaatler, ne hediyeler, ne para...hiçbiri gerekmedi...O'nun, menfaat için oynadığı küçük ayak oyunları yok...yalan nedir bilmiyor...sevginin sahtesini hayal bile edemez...başkalarının zaaflarını kullanmayı düşünemez...sözleri de gözleri gibi...içinin aynası, dupduru...
saflığın, lekesizliğin bu dipsiz derinliğini görünce...alışmasın gözlerim ''büyüklerin'' sığ dünyalarına...kavgalar ne anlamsız, yalanlar ne kısır, bilseler...bilsek...
tek istediğim, dokunulmasın sınırlarıma...bana ait TEK şey; yalnızlığım...onu da kalabalık etmesin sahte sevgiler...
''yalansan baştan aşağı; görmeyeyim gözlerini, UZAKTAN SEV...''
#388
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 19:45
Acaba ben duygusuz,kalpsiz biri miyim?
Deli ya da çatlak olduğum konusuna girmeyelim lütfen.
#389
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 20:27
Ya Da Kendimi Bulduğumda Orda Mı Olmalıydın???
...
#390
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 20:35
küçük bir çocuk sabah erkenden kalkmış ve oynamak için deniz kıyısına gitmiş.. fakat deniz kıyısına geldiğinde onu üzücü bir manzara bekliyormuş. binlerce deniz yıldızı kıyıya vurmuş öylece güneşin altında kavruluyormuş.. deniz yıldızlarının neden kıyıya vurduğunu anlamayarak çok üzülen çocuk deniz yıldızlarını olduğunca hızlı bir şekilde yerden alıp denize geri atmaya başlamış.. okadar çaba sarf ediyormuş ki çocuğun hali köpeğini gezdiren yaşlı bir adamın dikkatini çekmiş. yaşlı adam çocuğun yanına yaklaşarak sormuş:
- delikanlkı ne yapıyorsun burda?
- kıyıya vuran deniz yıldızlarını yaşatmaya çalışıyorum! demiş çocuk
- ama bunlardan binlerce var bir kaç tanesini denize atsan ne fark ederki?
çocuk adama dönüp bakmış ve sonra yere eğilip bir deniz yıldızını daha denize atmış ve attığı deniz yıldızının suya düşmesini seyrederken yaşlı adama şöyle demiş:
- onun için fark etti ama...
Ya Da Kendimi Bulduğumda Orda Mı Olmalıydın???
...
#391
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 23:08
seni kaybettiğim o günden beri
içimi dağlıyor hasretin, sızın
kah gönderiyorsun yalnızlığını
kah karşıma çıkıyor ansızın
herhangi bir gecede, dumanlı bir köşeden
bazen ayın ondördü kadar şehla ve güzel
bazen bir ejder gibi, bakışları bir kızın
ızdırab şarabıyla ruhumu sarhoş eden
kil renkli gözlerini buluyorum ansızın
herhangi bir zamanda muamma bir şarkının
dalgın nağmelerinde duyuyorum seni
ağlayan kirpikleri bazen kumral ve kısa
uçurtmalar taşıyor göklere nefesini
bazen karanlıkları örtecek kadar uzun
alevli saçlarında dağılıyor gül ve gün
kalbimden bir karanfil koparıyor sonsuzun
savaşta yenik düşen gemiler kadar üzgün
herhangi bir denizin efsunuyle yeniden
her şey sanki yeniden başlayacak derinde
sönerken mutluluğun nazenin kandilleri
yaralı bir güvercin görürüm ellerinde
hayalinde bulurum solgun karanfilleri
Nurullah GENÇ
Sebep kâlp ağrıma, hem göz yaşıma
İstemedim belâ oldu başıma
Satamadım, satılmıyor, satamam.
Kalbime attı ah, aşkın közünü
Çevirdi başka gözlere gözünü
Bıraktığı tek hatıra, hüzünü
Atamadım, atılmıyor, atamam.
Ayrılık sızısı her an, bitmiyor
Hayali gözümden bir an gitmiyor
Şu gözleri onsuz uyku tutmuyor
Yatamadım, yatılmıyor, yatamam.
Gözden aşkı, dilden zehiri sundu
Kendini bıkmadan sevmemi umdu
Küstü birden başka bir güle kondu
Tutamadım, tutulmuyor, tutamam
#392
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 23:19
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil.
Bildiklerini bana neden anlatmadığını anladım.
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış.
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.
Sevmek ile sevilmenin yolu önce kendini sevmekten geçermiş.
Neden kendine aşık olduğunu anladım.
Acı, doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden.
Neden hiç ağlamadığını anladım.
Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş.
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.
Ve sevilenle ağlayamıyor, kaçıyorsan ondan, çaresizliktenmiş.
Senin acın için odamda tek başıma hıçkırıklarla ağladığımda anladım.
Bir insanı herhangi biri kırabilir ama bir tek çok sevdiği acıtabilirmiş.
Çok acıttığında anladım.
Fakat, hak edermiş sevilen onun için dökülen her bir damla gözyaşını.
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım.
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet.
Yüreğini elime koyduğunda anladım.
Tek başına ayakta durabilecek kadar güçlüysen, yanında tutanlar varmış.
Neden hiç yalnız kalmadığını anladım.
Ve Sana ihtiyacım var, gel diyebilmekmiş güçlü olmak.
Sana git dediğimde anladım.
Biri sana git dediğinde, kalmak istiyorum diyebilmekmiş sevmek.
Git dediklerinde gittiğimde anladım.
Dostun seni bir kez terk edermiş, bin kez değil.
Aslında hep yanımda olduğunu anladım.
Ve bir kez terk etti mi seni, affetmek çok zormuş,
Ben de affedemediğin şeyin ne olduğunu anladım.
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan.
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.
Özür dilemek değil, affet beni diye haykırmak istemekmiş, pişman olmak.
Gerçekten pişman olduğumda anladım.
Affedemem, çok geç demek gururdan başka bir şey değilmiş
hâlâ sevgi varsa içinde eğer.
Tutsak kalbimin kapılarını kırıp, içine baktığımda anladım.
Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş,
sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış.
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.
Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi.
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.
Sevgi emekmiş, emek ise vazgeçmeyecek kadar
ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş. Anladım...
Sebep kâlp ağrıma, hem göz yaşıma
İstemedim belâ oldu başıma
Satamadım, satılmıyor, satamam.
Kalbime attı ah, aşkın közünü
Çevirdi başka gözlere gözünü
Bıraktığı tek hatıra, hüzünü
Atamadım, atılmıyor, atamam.
Ayrılık sızısı her an, bitmiyor
Hayali gözümden bir an gitmiyor
Şu gözleri onsuz uyku tutmuyor
Yatamadım, yatılmıyor, yatamam.
Gözden aşkı, dilden zehiri sundu
Kendini bıkmadan sevmemi umdu
Küstü birden başka bir güle kondu
Tutamadım, tutulmuyor, tutamam
#393
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 23:39
bak bu sefer içinden seçeceğim cümle yok...çünkü her cümle içimin aynası gibi...daha güzelini söyleyemezdim...daha güzeli söylenemez...
çok teşekkür ederim...sana dua edeceğim, başka teşekkür yolu bilmiyorum....
#394
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 23:42
teşekkür etmenede gerek yok yazmak için burdayız.. iyi yada kötü...
Sebep kâlp ağrıma, hem göz yaşıma
İstemedim belâ oldu başıma
Satamadım, satılmıyor, satamam.
Kalbime attı ah, aşkın közünü
Çevirdi başka gözlere gözünü
Bıraktığı tek hatıra, hüzünü
Atamadım, atılmıyor, atamam.
Ayrılık sızısı her an, bitmiyor
Hayali gözümden bir an gitmiyor
Şu gözleri onsuz uyku tutmuyor
Yatamadım, yatılmıyor, yatamam.
Gözden aşkı, dilden zehiri sundu
Kendini bıkmadan sevmemi umdu
Küstü birden başka bir güle kondu
Tutamadım, tutulmuyor, tutamam
#395
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 23:47
yazan yaşıyor mu?
bekar mı?
kel mi?
#396
Gönderim zamanı 08.05.2007 - 23:48
Sebep kâlp ağrıma, hem göz yaşıma
İstemedim belâ oldu başıma
Satamadım, satılmıyor, satamam.
Kalbime attı ah, aşkın közünü
Çevirdi başka gözlere gözünü
Bıraktığı tek hatıra, hüzünü
Atamadım, atılmıyor, atamam.
Ayrılık sızısı her an, bitmiyor
Hayali gözümden bir an gitmiyor
Şu gözleri onsuz uyku tutmuyor
Yatamadım, yatılmıyor, yatamam.
Gözden aşkı, dilden zehiri sundu
Kendini bıkmadan sevmemi umdu
Küstü birden başka bir güle kondu
Tutamadım, tutulmuyor, tutamam
#397
Gönderim zamanı 09.05.2007 - 03:43
#398
Gönderim zamanı 09.05.2007 - 10:15
Maalesef Issız'ım yaşamıyor 1999 yılında uğurlandı.eeee ıııııı şeyyy;
yazan yaşıyor mu?
bekar mı?
kel mi?
Kel deil bir hayli gür saç ve sakallara sahip
Ama artık senin için geçmiş olsun tabii
Gençliğinde yakışıklıymıştır tabe
Ha bi de evli ve iki çocuklu imiş
Can Yücelden bahsediyorum.
Tecrübe çok zalim bir öğretmendir. İnsanı önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir. - Spuitems
#399
Gönderim zamanı 09.05.2007 - 15:42
#400
Gönderim zamanı 09.05.2007 - 16:49
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
33 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 33 ziyaretçi, 0 gizli