Asiri Besleme & Turbo Supercharger
Genellikle motorun modifiyesinde saglanmaya çalisilan daha fazla basinçli soguk hava girisi ve bunu belirli oranlarda besleyebilecek yakit enjeksiyonudur. Yanma odasinda patlayarak piston hareketini saglayan hava benzin karisiminda benzin orani hava oranina göre çok azdir. Genellikle 14:1 veya 15:1 gibi hava:benzin oranlari ile bu patlama gerçeklesmektedir.
Içeri giren havadaki moleküllerin yogun olmasi en önemli faktördür. Bu da isi farkina göre degisir. Soguk hava sicak havadan çok daha yogundur. Içeri giren hava ne kadar yogun olursa içerdeki patlama o derece siddetli, üretilen güç ve tork da o derece yüksek olur. Otomobillerin soguk havada daha iyi performans göstermelerinin ve hava filtrelerinin soguk hava alacak sekilde monte edilmesinin sebebi de budur. Daha fazla yogun havayi içeri almanin ise çesitli yollari vardir
Literatürde asiri besleme olarak da tabir edilen ve birbirine benzer mantikla çalisan Turbosarj, Süpersarj ve Kompresör uygulamalari buna örnektir.
Süpersarj
Sekilde görüldügü gibi, süpersarj aslinda basit bir kompresördür. Disaridan gelen havayi basinçli bir sekilde içeri püskürtecek sekilde dizayn edilmistir.Süpersarjin iki çesit uygulanmasi mümkündür. Emme manifoldu ile throttle body arasina veya throttle body’nin önündeki hava girisine monte edilebilir. Eger emme manifoldu ile throttle body arasina monte edilirse, enjeksiyon sisteminde mekanik bir degisiklik yapmadan benzin akisinin ayarlanmasi mümkün olur. Bu genellikle yaris otomobillerinde de tercih edilen daha pratik bir sistemdir. Eger süpersarj throttle body’nin önünde monte edilirse, gelen basinçli havayi karsilamak için normalden daha yüksek basinçla yakit püskürtülmesi gerekecektir.
Süpersarjin içindeki kompresör çalisma gücünü yine motor kayislarindan ve dislilerden alir. Bu çalismak için turbosarja göre daha fazla güç gerektiren bir sistemdir. Ayrica sagladigi sikisma sebebiyle motorun çabuk yipranmasina sebep olmamasi için motor kompresyon orani pistonlarin degismesi suretiyle düsürülmelidir.
Dezavantaji
Ayni silindir hacminde ve ayni yanma odalarina sahip iki motordan, süpersarj uygulanmis olan motor ayni büyüklük içinde daha fazla sikistirma ile çalisacak ve daha fazla benzin yakacaktir. Buna karsilik turbo uygulamasindaki kadar yüksek güç veremeyecektir.
Avantaji
Turbosarj uygulamasinda, turbonun devreye girmesi için yanan gazin geri dönmesi ve türbünü doldurmasi gerekmektedir. Fakat Süpersarj uygulamasinda turbonun devreye girmesi için gereken zaman ve motor devri, süpersarjin devreye girmesi için gerekmemektedir. Gaz pedalina ilk basildigi anda açilan süpersarj, en alt devirden itibaren gücünü gösterecektir.
Turbosarj
Turbosarj, egzoz gazi ile çalisan bir süpersarj olarak tanimlanabilir. Gücünü süpersarj gibi kayislardan ve dislilerden degil, egzoz gazinin basincindan alir.
Sekilde görüldügü gibi, yanma odasinda patlayan hava benzin karisimi, gaza dönüserek egzoz sübaplarindan egzoz manifolduna dogru itilir. Bu asamada egzoza giden gazin basinci, yol üzerindeki turbonun pervanesini döndürür ve bu yönlü pervane sayesinde gazin önemli bir kismini türbüne girer. Türbün basinçli gazla doldugu andan itibaren ters yöndeki kompresör pervane de basinçla dönmeye baslar. Gazi, basinçli bir sekilde, disaridan alinan ve emme manifoltuna giren temiz havanin üzerine püskürterek motora giren toplam hava yogunlugunu ve basincini normalin yaklasik %50 daha üstüne çikarir. Bu da içeri giren havanin benzinle birlikte ateslendiginde çok daha siddetli bir patlama gerçeklestirmesini saglar.
Tabi ki süpersarjda oldugu gibi, turboda da motor kompresyon orani atmosferik motorlara göre daha düsük tutulmalidir. Aksi takdirde yüksek basinçtan dolayi motor çabuk yipranacak ve hatta çok zorlandigi durumlarda motorun patlama riski ortaya çikacaktir.
Turbo uygulamasi, motorun pistonlari ve gerekiyorsa diger aksaminin da uygun sekilde degistirilmesi suretiyle yapilmalidir. Gücün %50’lere varan artisina dayanma ihtimali zayif olan sanziman ve aktarma sisteminin de degistirilmesi gerekebilir.
Turbo motorlar kullanilirken dikkat edilmesi gereken bir baska husus ise otomobili yüksek devirlerde kullandiktan sonra motor stop edilmeden önce kisa bir müddet de olsa rölantide çalistirilarak, türbünün bosalmasi ve sogumasina izin verilmesidir. Aksi takdirde gazin sirkülasyonu esnasinda türbün bosalmadan bir miktar gaz içerde hapis olacak ve zaman içinde turboyu ciddi sekilde yipratacaktir. Turbo uygulamasinin motorda çok daha fazla yük ve yüksek isilara yol açacagi ve bunun için intercooler uygulamalari veya diger sogutma yöntemleri gerektigi unutulmamalidir.
Turbo uygulamasi özellikle ülkemizdeki otomobil modellerinde süpersarjdan daha yaygindir.
Bu uygulamanin bir çok zaman Avrupali standart otomobillerde fabrika çikisi uygulandigi da görülmektedir. Örnek olarak VW’nin 1.8 litre hacimli 125 beygir güç üretebilen motoruna uygulanan çok küçük türbünlü bir turbo ile 1.8T motorunu yarattigi ve 150 beygir güç ürettigi bilinmektedir.
Eski Honda Accord’larda kullanilan 2 litre motorlu 135 beygir güç üretebilen Honda motoru, Rover tarafindan 220 coupe turbo ve Rover 620ti modellerinde güçlü bir turbo ile kullanilmistir. Sonucunda 200 beygir güç üreten bir makine ortaya çikmistir.
Yusuf Candan