bu konuya 335 yanıt verildi

[Edys]

kalbime gömerim o zaman


sonunda bitti galiba görüyorum
içinde can çekişlerini duyuyorum
sözlerin çok acıtıyor ölüyorum
keşke baştan söyleseydin
gidiyorum..
nasılsa koymaz sana biliyorum

kalbime gömerim o zaman
unutup da silerim o zaman
alt tarafı aşk bu da işte
vazgeçilmez misin amannn

sana ne ki ağlıyorsam
deli gibi istiyorsam
hala seni seviyorsam
sanane anlamıyorsan

yalanmış demek herşeyin
bilemedim.
saklamışsın nefretini
göremedim
olmayınca, olmuyor sen sevemedin
yazılmış kadere ayrılık bilemedim
alıştım zor olsa da kabullendim..

Kalbime Gömerim O Zaman

*Gökçe Kırgız

Bu mesaj OuLaLa tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.06.2007 - 01:09

[Lavinia]

Yeniden yazmak için yalnızlık şart galiba.
İçin sıkıştı mı bedenine,
Canın yapıştı mı duvarına,
Çıkasım var yeter dedi mi diline,
Vay haline!

offff offff

[Edys]

Martıyı Vurdular

Şiirlerimdeki martıyı vurdular
Bir güzel İstanbul akşamında
İbreti alem olsun diye

Bir pusuda kıydılar canına
özenip de martıma
Şiirler yazılmasın diye
Özgürlük, sevda üstüne

suçu yalnızca sevmekmiş
Kırıp esaret zincirini
Özgürlüğe kanat çırpmak
maviye kur yapmak
meğer ne büyük günahmış

Düşüme girdi dün gece
Bakarken yaşlı gözlerime
Azıcık mahzun, fakat başı dik
Dedi bekliyordum zaten bu sonu
Ağırıma giden yalnızca dostun kurşunuydu...



* Özcan Günergök

[Edys]

Islanmış Semtin Delikanlısı

Suskunsam,
Ve ağlamıklysam,
Gidişime ver birazda.
Hiç ağlamadım karşında,
Hiç incinmedim.
hiç bir zaman dilenmedim kapında.
Ve gözlerim ayarlı kaldı,
Kaybettiklerimin kanamalı dudaklarında.
Yüreğim dün gece yine sıcaktı.
Üstelik İstanbul deli gibi ıslaktı...

Suskunsam,
Ve yaralıysam,
Çaresizliğime ver birazda.
Hiç rastlamamıştım gözlerine,
Şehrimin ışıklı tabelasında.
Kalbimi bul diye sabahlıyorum artık
Soğuk bir tren garında.
Elvedaların çınlıyor güzel,
Kulaklarımın zarında.
Dün gece beni saran ıssız bir kucaktı.
Üstelik İstanbul deli gibi ıslaktı...

Suskunsam,
Ve kararlıysam
Çocukluğuma ver birazda.
Çünkü hiç bir çocuk
Oyununun bozulmasını sevmez.
Hiçbir ölüm
Almak için bir canı vakti beklemez.
Dün gece bütün dileğim
Hayalinin ellerini tutmaktı.
Çünkü İstanbul deli gibi Islaktı...

*Onur Elifbaş

[Edys]

Bana Akar Irmaklar

Bulutlar...
bana taşır yığın yığın yağmurları,
gönül deryamın dolu oluşu hep bundandır;
yüzerim...yüzdürürüm sevdalarımı doyasıya.

ırmaklar...
bana akar,gündüz turkuaz,gece gümüşi,
ay ve güneşin çehreme yansıması bundandır;
yaşarım...yaşatırım gülleri,gülyüzlerde.


rüzgarlar...
bana eser,hanımeli kokulu akşamlarda,
imbatlarda ilhamların mesken tutuşu bundandır;
yazarım...okurum satır satır yanık dizeleri.


melekler...
bana gelir bölük bölük,kanatlarında sevgi yüklü,
kalbimdeki coşkuların sınırsızlığı bundandır;
severim...sevdiririm çılgınlar gibi yaratılan her şeyi


*Bilal Coşkun

[Lavinia]

SEBEP ARAYANLARA

Mutlu olmak için sebep arıyorsan eğer;
Güneşli bir günde nefes aldığını farkederek
Yürü yollarda yeter...

Sevinmek için sebep arıyorsan eğer;
Cıvıltılı kuşları bir park köşesinde
Sessizce dinle yeter...

Gülümsemek için sebep arıyorsan eğer;
Çocuklarla,onlardan biriymiş gibi
Sohbet et yeter...

Aşık olmak için sebep arıyorsan eğer;
Kaçamak bakışları yaramaz bir çocuk gibi
heyecanla yakala yeter

Yaşamak için sebep arıyorsan eğer;
Kendine ait hayaller kurmaya
Yeniden başla yeter...

[Edys]

Sevebilmek için bir sebep arıyorsan eğer
Etrafına kalbinle bakmaya
Devam et yeter

[Lavinia]

Sevebilmek için bir sebep arıyorsan eğer
Etrafına kalbinle bakmaya
Devam et yeter

[Lavinia]

NEDENLERİM
ben yine gecelere kaybolmusşam
"sen"li anlamlı cümleler içinde,
dul kalmış sevdalarımda bir başıma,
öylesine acılı ve derin yas tutuyorsam;
sende düğümlü anlamları çözemediğimdendir

yorgun yalnızlığımla söyleşiyorsam
rengini yitirmiş anılar içinde
göğsümde tutsak kalan ateşle
yüreğimin sıcağına rağmen üşüyorsam;
sarılacak ümitlerimi yitirdiğimdendir

bitenlerimin ardında huzursuzsam
acımaklı bir çaresizlikte içinde
cevapları sende kalan tükenmez sorularıma
üç değil, tek bir nokta arıyorsam
düğün dernek tepinen sensizliğimdendir.

"aşk" dediğimde dilim dolanıyorsa
gurbet kokan düşünceler içinde
ağlamaklı lal kelimelerimle
meraklı insanları geçiştiriyorsam;
kalan "sen" kırıntılarını sökemediğimdendir

VuSLaT

Bu mesaj Lavinia tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.06.2007 - 23:27

[Lavinia]

ADINI SEN KOY

Aynalarda eskidiyse yüzümüz
Bakamıyorsak artık birbirimize
Sözlerimizde tükendiyse eğer
Adı Yalnızlık olsun

Küflü odalarda hapisse benliğim
Kuytulara sığınmışsa düşlerim
Gözümden düşen hala sensen eğer
Adı Sensizlik olsun

Şarkılar beni söylemiyorsa
Şiirlerde beni okuyamıyorsan
Anılarda artık öksüz kalmışsa
Sol yanından ölüm geçmişse eğer
Adı Ayrılık olsun...

VuSLaT

Bu mesaj Lavinia tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 07.06.2007 - 20:51

[Edys]

mükemmel bayıldım bu şiire

[Lavinia]

teşekkür ederim seninkileri beliyoruz

[BucuK]

ADINI SEN KOY

Aynalarda eskidiyse yüzümüz
Bakamıyorsak artık birbirimize
Sözlerimizde tükendiyse eğer
Adı Yalnızlık olsun

Küflü odalarda hapisse benliğim
Kuytulara sığınmışsa düşlerim
Gözümden düşen hala sensen eğer
Adı Sensizlik olsun

Şarkılar beni söylemiyorsa
Şiirlerde beni okuyamıyorsan
Anılarda artık öksüz kalmışsa
Sol yanından ölüm geçmişse eğer
Adı Ayrılık olsun...

VuSLaT

ne yapmışsın baci yaaa
yüreğine sağlık

[Lavinia]

sağolasın bucuk,yüreğimden süzüleni dilimden akıtmaya çalıştım beğendinse ne mutlu bana

[Nevzat.Doganay]

AYRILAMAM


Bilmezdim ayrılığın gözyaşı olduğunu
Gözyaşıyla sulanan her gülün solduğunu

Kader pervane olmuş gerisi hep bahane
Gönül virane olmuş derbederim divane

Mutluyken hayatımı nasıl hicrana attım
Günahkâr gecelerde yalnız hüsranı tattım

Sevinmek gülmek yalan sorma bahtım karanlık
Yürekten sevmek yalan aşkta vefa yok artık

Düş olmuş hayallerle su olup sana aktım
Zehrolmuş hecelerle sevdana ağıt yaktım

Dopdoluyum seninle yanımda olmasan da
Yüzünü görmesem de sesini duymasam da

Uzatsan ellerini vakit çok geç olmadan
Ölürüm ayrılamam bu can kabre konmadan

Kalmadı sabrım yeter, kalbim kırık perişan
Bir saniye bin asır sensiz geçmiyor zaman.



Nevzat DOÐANAY

[Lavinia]

BİR ŞEY
Bir şey kaldı gecelerin birinde;
Acımaklı, kırık dökük bir şey
Yaralarında tuz tanecikleri,
Sızlayarak kanayan bir şey.
Bir şey kaldı gecelerin birinde;
Sessiz çığlıkları boğazını yırtan,
Umutsuzca boğulan bir şey kaldı.
Yarınlara daha doğmadan küs,
Sırra kadem basan bir şey kaldı.
Bir şey kaldı gecelerin birinde;
Alevleri sönmeye mahkum,
Anılarda sığıntı gibi yaşayan bir şey.
Unutulmuş,saf ve masum
Gözyaşları yüzünde kuruyan bir şey kaldı
Bir şey kaldı gecelerin birinde;
Yitik anlamlarını arayan bir şey.
Noktasız kelamlarda saklı...
Ölmeye razı ölmeye kararlı bir şey.
Bir şey kaldı gecelerin birinde;
Sensiz ve bensiz bir şey...
Gecelerin birinde terkedilmiş bir "aşk" kaldı...

VuSLaT

[BucuK]

buradan suç duyurusunda bulunuyorum eğer ölürsem sebebim Lavinia'dır


yüreğine sağlık yine süperdi

[Lavinia]

teşekkür ederim

ama ölüm sebebin ben değilim bilesin yüreğindeki bir şey

[BucuK]

inşallah onu da öldüreces
aman ne diyorum ben
allah korusun

şaka bir yana gerçekten çok güzeldi tıpkı diğerleri gibi
yüreğine sağlık

[Lavinia]

GURBET'İN GECELERİ

Gurbette soğuktur geceler sevgili
Ayazında yarasız bir tek anı komaz
Senden uzak her yer gurbettir sevgili
Bu yüzden sabahlarımda vuslat bulunmaz

Gurbette sıladır tüm geceler sevgili
Acı tren çığlıklarından durulmaz
Sanma gözyaşları diner gelenlerle
Bu istasyonlarda kimseler kavuşmaz

Gurbette çiledir geceler sevgili
Yaralar burada hiç kabuk bağlamaz
Her seher yeniden ölmek demektir
Taze kokulu seherlere hiç varılmaz

Gurbette yalnızlıktır geceler sevgili
Çift heceli kelimeler barınmaz
Şu yürek kor gibi yanmasa sevgili
Bu gurbette bu yalnızlığa dayanılmaz.

VuSLaT