Şiir Köşesi
#141
Gönderim zamanı 17.07.2006 - 16:27
Bu bakış seni görmek içindir
Senden başka bir şey var mı...
Denizlere bakıyorum,denizlere...
Denizler bu kadar mı...
Bakıyorum başka şeyler göreyim diye...
Tabiat ezilip büzülüyor karşımda.
Manzaraların ömrü birer saniye.
Bulutlar ayağımın dibinde,sen başımda.
Yıldızlara bakıyorum,yıldızlara
Bir sen varsın benimle bakan.
Ne oldu diyorum,öteki insanlara
Hani sözleri vardı,hayatı aydınlatan
ÖZDEMİR ASAF
#142
Gönderim zamanı 17.07.2006 - 17:38
buralarda gece uzun
gün ışığı yakındır
var git artık
bakma ardına
ölüme fazla sokulma ama
düşün ki
mevsim rüzgarlarının savurduğu
bir orman insan
sev onu, sokul, konuştur
doludur fazla üstüne varma
hep susmak
susmak...
yetmiyor bazen
işte bu yüzden
bütün ışıkları yanmalı yeryüzünün
ozanlar her şeyi anlatmalı
var git artık
acıyı aşındırma
tut
ve at sevdaya uzayan çağlayana
YILMAZ ODABAŞI
Tecrübe çok zalim bir öğretmendir. İnsanı önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir. - Spuitems
#143
Gönderim zamanı 18.07.2006 - 23:07
Bir şey var aramızda
Senin bakışından belli
Benim yanan yüzümden
Dalıveriyoruz arada bir
İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz belki
Gülüşerek başlıyoruz söze
Bir şey var aramızda
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek
Fakat ne kadar saklasak nafile
Bir şey var aramızda
Senin gözlerinde ışıldıyor
Benim dilimin ucunda
Nahit Ulvi Akgün
Tecrübe çok zalim bir öğretmendir. İnsanı önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir. - Spuitems
#144 Ziyaretçi_TAVIR_*
Gönderim zamanı 19.07.2006 - 12:59
evimin balkonunda yazıyorum
azatlığın zirvesinde sohbete dalmış yıldızlar
zühre bir aşkı tutturmuş babilde kalan
zavallı dünya sağır zavallı dünya habersiz
derken kayıp gidiyor yıldızlardan birisi
senin namına yıldızları kıskanıyorum
kim bilir kaç ışık yılı uzakta.............
............................................................
DİLAVER CEBECİ...
#145
Gönderim zamanı 22.07.2006 - 21:51
Gözlerim gözlerinde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime şeyda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin...
Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sende herkes gibisin...
Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin...
NAZIM HİKMET
#146
Gönderim zamanı 23.07.2006 - 22:16
Sana bu satırları
Bir sonbahar gecesinin
Felçolmuş köşesinden yazıyorum
Beşyüz mumluk ampullerin karanlığında
Saatlerdir,boşalan kadehlere
Şarkılarını dolduruyorum.
Tabağımdaki her zeytin tanesine
Simsiyah bakışlarını koyuyorum
Ve kaldırıp kadehimi
Bu rezilcesine yaşamların şerefine içiyorum.
Burada yaşanır aşkların en madarası
Ve en şahanesi
Burada saçların her teline bir galon içilir
Gözlerin her rengine bir şarkı seçilir
Sen bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin
Bu sekiz köşeli meyhane seni bilir
Burası Agora Meyhanesi
Burası arzularını yitirmiş insanların dünyası
Şimdi içimde sokak fenerlerinin yalnızlığı
Boşalan ellerimde kahreden bir hafiflik
Bu akşam
Umutlarımı meze yapıp içiyorsam
Elimde değil
Bu da bir nevi namuslu serserilik
Dışarıda hafiften bir yağmur var
Bu gece benim gecem
Kadehlerde alaim-i sedaların raksettiği
Gönlümde bütün dertlerin hora teptiğği gece bu
Camlara vuran her damlada
Seni hatırlıyorum
Ve sana susuzluğumu...
Birazdan plaklarda şarkılar susar
Kadehler boşalır
Umutlar tükenir
Mezeler biter
Biraz sonra bir mavi ay doğar bu sarhoş şehrin üstünde
Birazdan bu yağmurda diner,
Sen bakma benim efkarlandığıma
Mendilimde ki kızıl lekeyi de boşver
Yarın gelir çamaşırcı kadın
Her şeyden habersiz onu da yıkar
Sen mutlu ol yeter ki
Ben olmasam ne çıkar!
Dedim ya
Burası Agora Meyhanesi
Bir tek iyiliğin bütün kötülüklere
Meydan okuduğu yer
Burası Agora meyhanesi
Burası kan tüküren mesut insanların dünyası...
ŞİİRİ:Eflatun Nuri'nin anlattığına göre ,babası Agora semtinde bir fırıncı olan,sarışın,iriyarı bir genç yazmış.Basılmak üzere o zamanlar "Ege Ekspreste" yazan Onur Şenli ye Agora Meyhanesin de teslim etmiş.Yine aynı dergide yazan Eflatun Nuri,Erkin Usman ve o gece askere uğurlanan Şadan Gökovalı oradaymış.Delikanlının babası dindar olduğundan adını şiirin altına koyamamış.1997 de Eflatun Nuri gidip Agora Fırınını bulmuş ama fırın bir başkasına devrolunduğundan şiirin asıl sahibi bulunamamış.
#147
Gönderim zamanı 23.07.2006 - 23:39
Yanındayken bile özlemek belki,
Seni seviyorum derken bile,
Sevmediğini bilmek
İçten içe; bir daha, bir daha
Hırsla, inatla, aşkla
O’nu yeniden sevmek.
Günlerce dönüşünü beklemek
Gelmeyeceğini bilerek.
Benim değilsin derken
Acısını damarlarında hissederek.
En çok O’na hatta bir tek O’na
“Gitme n’olur “ diyerek
Sürünmek gurur pazarında
Bir dirhem bile etmemek.
İlla ki kaybetmek,
Kaybederken bile
Her şeyin olduğunu bilmek.
Her şeyin için gidişine izin vermek.
Kaybolmak boşluğunda,
Yokluğunda erimek,
Her gün biraz daha kahrolmak.
O’nu , ona aldırmadan
Her dakika daha da bağlanarak
Sevmek , sevmek , sevmek…
Okyanuslarını derinliğinde yitirmek
Labirentlerinde kaybolmak ve
Çıkışı olan yollardan
İlk defa bu denli korkmak.
Kaoslar yaratmak
Bilerek, isteyerek, karmaşıklaşmak.
Sensiz olan sevgilerinde boğulmak
Bundan delice bir zevk almak.
O’nlu cümlelere nokta koyamamak
Ona içindekileri anlatmamak
Susmak, susmak, susmak
sadece anlamsız bir şeyler yazmak istedim
#148
Gönderim zamanı 24.07.2006 - 13:45
Dün gece sen uyurken
İsmini fısıldadım
Ve hayvanların korkunç
Öykülerini anlattım
Dün gece sen uyurken
Çiçeklere su verdim
Ve insanların korkunç
Öykülerini anlattım onlara
Dün gece sen uyurken
Yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yeni bir isim verdim sana
DESTİNA
Sen öyle umarsız uyusan da bir köşede
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için
Seni bu denli yıktıkları için DESTİNA
Yaşamımın gizini vereceğim sana
#149
Gönderim zamanı 25.07.2006 - 22:12
Sevgidir her kalbin aradığı,
Bir yudum sevgidir aşk.
Ağlarken gözlerin,
Yüzündeki gülümsemedir aşk.
En mutsuz anında ilk aklına getirdiğin
Yalnızlığını bile paylaşmak istediğin
Sana sarılan sımsıcak kollardır aşk.
Söylemekten korktuğun kelimelere dökemediğin,
Bazen hüzünlü bir sonbahar,
Bazen çiçekli renkli ilkbahar,
Dünyayı döndüren şeydir aşk.
Belki yolda yürürken rast geldiğin,
Ya da senelerce beklediğin,
Belki de bir ömür geçirdiğin şeydir aşk.
Ayaklarını yerden kesen,
Sevmediğin bir şarkıyı söyleten,
Şiirler yazdıran,şiirler okutan
Pembe renktir aşk.
Geceleri gündüz yapan,
Aklını başından alan,
Onunla dans ettiğin,
Hızla geçen serin rüzgardır aşk.
Sırana çizdiğin kalp,
Defterine yazdığın isim,
Derste azar işittiğin,
Hayaller gemisidir aşk.
Kurumuş bir yaprak,
Ya da yırtık bir resim,
Sigara dumanı ve bir tel saç
Bazen Yedikule zindanıdır aşk.
Kimi zaman vefalı,
Kimi zaman cefalı,
Bir peri kızı ya da köle,
Her yürekte her kalp atışındadır aşk.
Tanıdık bir mektup,
Eskilere tanık bir defter,
Sararmış ya da beyaz bir gelinliktir aşk.
Göklere ve yerlere sığdıramadığın,
Bazen meyhanede bazen sokakta aradığın,
Kum saati şeklinde,
Bir küçük mutluluktur aşk.
lavinia
#150
Gönderim zamanı 26.07.2006 - 00:24
Ya zamanından çok erken gelirim
Dünyaya geldiğim gibi
Ya zamanından çok geç
Seni bu yaşta sevdiğim gibi
Mutluluğa hep geç kalırım
Hep erken giderim mutsuzluğa
Ya her şey bitmiştir çoktan
Ya hiçbir şey başlamamış
Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın
Ölüme erken sevgiye geç
Yine gecikmişim bağışla sevgilim
Seviye on kala ölüme beş
Aziz Nesin
En sevdiğim şiirlerin başında gelir..
Bu şiiri tekrar tekrar okumak ve yazmak zevk veriyor bana.
#151
Gönderim zamanı 27.07.2006 - 00:23
Lisa çok uzun boylu.
Anna ise çok kısa.
Daniel de çok şişman.
Ama Emil ne zayıf.
Fritz çok soğuk ve suskun.
Flora ise çok konuşkan.
Cornelia çok güzel.
Ama Erwin çok çirkin.
Şu Hans aptal mı aptal.
Sabine ise çok akıllı.
Traudel artık çok yaşlı.
Theo ise ne kadar genç.
Her insan bir şeyde pek çok.
Ama her insan bir şeyde de pek az.
Her insan bazı noktalarında normal değil.
Burada tamamen normal biri var mı ki?
Hayır, burada normal olan
Hiç kimse yok.
Ve işte asıl bu normal.
DORA BENZELARTH
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#152
Gönderim zamanı 27.07.2006 - 11:38
Ben sensiz olanlara seni aratıyorum,
Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum,
Seni saklayacağım, seni yazıp-andıkça
Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum.
Unutturmayacağım, seni yaşatacağım,
Kendimi çoğalttıkça, seni kuşatacağım,
Her zamanda, her yerde sen bende yaşadıkça...
Sen evreninde sana seni aratacağım
Ödemir Asaf
#153
Gönderim zamanı 27.07.2006 - 16:15
görülmez
çok büyük bir bilincin
bilinçaltıyız sanki
her sevinç yarım
her arzu kursağımızda kalıyor
bunca engel
bunca baskı
patlayacağız bir gün
ama nerede
ama nasıl
C.Karabulut
#154
Gönderim zamanı 28.07.2006 - 22:47
Seni bu kadar çok sevdiğim için...
Ağlamak istiyorum
Seni bu kadar çok üzdüğüm için...
Ağlamak istiyorum
Beni hiç anlamadığın için...
Ağlamak istiyorum
Yanında olamadığım için....
Ağlamak istiyorum
Bu sevdayı sana anlatamadığım için...
Ağlamak istiyorum
Kendimden ve senden utandığım için...
Ağlamak istiyorum
Elinden tutamadığım,sana sarılamadığım için....
Ağlamak istiyorum
Boşuna döktüğümü bildiğim
Ama kendimi tutamadığım
Ve usul usul akan o
O gözyaşlarım için....
Alıntı..
#155
Gönderim zamanı 02.08.2006 - 23:20
Yiğit harmanları, yığınaklar,
Kurulmuş çetin dağlarında vatanların.
Dize getirilmiş haydutlar,
Hayınlar, amana gelmiş,
Yetim hakkı sorulmuş,
Hesap görülmüş.
Demdir bu...
Demdir,
Derya dibinde yangınlar,
Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs...
Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
Çelik kadavrası korugan'ların.
Ölünmüş, canım,ölünmüş
Murad alınmış...
Gelgelelim,
Beter, bize kısmetmiş.
Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, müthiş
Genciz, namlu gibi,
Ve çatal yürek,
Barışa, bayrama hasret
Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
Otuziki dişimizle gülmeğe,
Doyasıya sevişmeğe,yemeğe...
Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi.
İçim, bir suskunsa tekin mi ola?
O Malta bıçağı,kınsız,uyanık,
Ve genç bir mısradır
Filinta endam...
Neden, neden alnındaki yıkkınlık,
Bakışlarındaki öldüren buğu?
Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
Nasıl da almış aklımı,
Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
Dost, düşman söz eder kendi kavlince,
Kınanmak, yiğit başına.
Bu, ne ayıp, ne de yasak,
Öylece bir gerçek, kendi halinde,
Belki, yaşamama sebep...
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...
Ahmed Arif
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...
içsekmi
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#156
Gönderim zamanı 03.08.2006 - 02:33
Kara toprak örtecek.
O zaman senin gönlün ölümle yüzleşecek.
Sevdiğini kaybetmenin acısı sedece
Gözlerindeki yaşlara dönüşecek
Gecelerce kıvranacaksın unutamamaktan.
Tak edecek canın onu ölü anmaktan.
İsyan edecek yüreğin alev alev yanmaktan.
Soranlar olacak o büyük sevgiyi
Sen onlara o öldü diyeceksin
kendini teselli etmek için;beni terketti diyeceksin..
Kabusun olarak göreceksin geceleri
Kurtulmak isteyeceksin bu gönül acısından
ve her pazar elinde güllerle onun yattığı yerde ziyaret edeceksin
Herkeze ibret olsun diye
Sevdiğini kaybetmenin ne demek olduğunu
kendinden örnek vereceksin
--------ısınma içindii!!!!--------
şimdi kar yağıyor dünün yeşilinin üstüne
Sevginin kucaklaştığı dallar yapayalnız.
gemiler enginlere ayrılmış kıyımızdan
ve kar yağıyor aşkımızın sahillerine.
değişmeyen bir sensin, olduğu gibi bir sen
Titrek ellerimde titremeyen resminde..
çok çabuk mazi oldu mutluluk dolu günler
hep el ele mevsimleri kıskandıran aşkımız
Aynalar aynı değil,gönlüm neden kederde.
Bir tek sen varsın gülmeyen ,ağlamayan birtek sen..
her akşam öpüp başıma koyduğum resminde..
inanmıyorum o mevsimi unuttuğuna
Mehtabı,yıldızlara göz kırptığımız suları
Değişmiş o mevsim , o yıldızlar ayrılmış yerlerinden
Değişmişl herşey deniz, bulut, gök ,şu bakışlar.
Bir sensin değişmeyen, şimdi bilemediğim;
Bir sensin başucumda bana bakan resminde...
--------------
Senden saklamıyorum ağladığımı.
Ama gözlermdeki yaşları görmemlisin..
Gırtlağıma düğümlemeye çalıştığım
Dilimin ucuna dek adımlayıp gelen
Sözlerimi duymanı istemiyorum
Bakış değil..!
İki kara çadır kurulmuş gözlerimin altına,
Kocaman yorgun gövdesiyle sevdam;
Yatalak bir hasata yüreğimin en ortaca yerinde.
Seni unutmak istediğim,göz açmaya başladığımda
Kara bulutlardan kara yağmurlar boşalıyor..
Akşamcılığıda denedim..Gündüzcülüğüde.
Hep aynı.. sen ..sensiz yine!
Sensizim ama aşkınla her adım attığım yer
Bir başka zindan oluyor bana..
Yinede,sensizlik seni haykırıyor gecelerime..
Gözlerim aşkının umut fidanlarına su doğuruyor..
Ak alnımı kirli bir yastıkda, yokluğunla kucaklaşıp,
Yüzümde kadersiz bir sewdanın ayak izleriyle öldüğümü
Bilmeni istemiyorum...
--------
Karanlık bir gecenin tam ortasında da olsa,
Biliyorum sewgilim bir gün geleceksin.
Rüzgarı uğurlayan bir kış bahçesinde de olsa,
Eski günleri hatırlayıp bir gün geleceksin.
Seni sewdiğimi bildiğin için,
Karanlıkla içinde ben kana kana ağlarken,
Yüzüne siyah bir peçe örtüp,
Belkide beni teselliye geleceksin.
Ben bu dünyanın izdıraplı insanı
Siyah bir günün kervanını ağır ağır çekerken,
Kimbilir belkide hasta yatağımda
Dudağımda senin ismin hecelenirken geleceksin.
Biliyorum sewgilim muhakkak geleceksin
Kimbilir belkide beni sewen dostlarımın arkasında
Gözünde bir kaç damla yaş
içinde af dilemek hewesiyle
üstüme bir avuç toprak atmak için geleceksin..
Hiç olmazsa bir gün muhakak sewdiğim.
Sende arkanda gözü yaşlı insanlar bırakarak
Kısa bir saltanatla eller üstünde
O kara toprakda yine yanıma geleceksin....
dewamı sonra
#157
Gönderim zamanı 05.08.2006 - 00:23
Gözlerim çocukları yoksul bir ülke şimdi
içimin kızıllığınca gül ve yangın
dalında unutulmuş bir üzüm tanesiyim belki
belki bir söğüt dalının efil efil titreyen yaprağıyım
uzak bir iklimde esip geçen rüzgarlara ağıt yakan
bir gün çözüp bakışlarımı tel tel kirpiklerimden
elif elif ağlayan gümüş saçlı bir anneye bağışlayacağım
son kez ağlayacağım belki düşerken sevdanın eşiğine
varsın bağışlamasın beni hayat ki,
ay uzak tepelerin ardına çekilsin
çarpa çarpa dövsün kıyılarımı acılar
yarasına figan düşsün kırlangıçların
eriyip gitsin hüzünlü bakışlarımda ne varsa
yokluğuma kahırlanmayacaksa bu kent
ah! çekmeyecekse ardımda kalan anılar
Ah! ey yarasında nehirler fışkıran kalbim
susuyorum işte acılara akan bir sesle
hayat ki, ateşten bir ip boynumda
koynumda buzdan bir top
ne zaman doğrulsam dokuz yerimden vururlar beni
biliyorum her susuşun ardında bir yalnızlık var
bir özlem, bir kahır var
bilinsin ki, bir yanı yangındır susuşlarımın, bir yanı ölüm
aşkın kor ateşlerinde sınanmış bir semenderim ben
her gece kalbimin ortasında bir çöl çiçeği açar adı Leyla
bir yanı Yusuf’tur acılarımın bir yanı Züleyha
yolları beklemekten yorgun, yıllara gözyaşı dökmekten
hüzünlü yüzüm, aykırı sakalımla
ondandır dünyanın orta yerinde kederli bir dağ gibi duruşum
siyahlar giyinişim, saçlarımı taramayışım
bir yaban gülü gibi ıssızda ağlayışım
bir derviş gibi yakışım kalbimi, boynumu büküp bakışım
ondandır
bunca incinmişliğim ondan
kemirirken içimi utangaç ulalar heyulasında geçmişim
susuyorum ki, acıma kimseler merhamet etmesin
çünkü hep sevgilerden aldım suların derin akışını
ve nakışını yüreği elmas bir kızın dantelinden söktüm
biliyorum yangınlar kentinde kıvılcımlar
bir sevdadır gül yaprağına konmuş
bütün yıldızlar sırtını dönmüş bana, ayda küs
hayat bu işte ey kalbim bir varmış bir yokmuş
varsın kirpiklerimden acı dökülsün
yüreğimde büyüttüğüm kır menekşeleri için
son bir damla su istiyorum senden ey kalbim allah aşkına
bu çölleri sen yarattın iflah olmaz ömrüme
senden aldım bu kadar sevmeyi, özlemeyi, kahrolmayı
şimdi boynumda kendi ellerim bağışlama beni
tükenmiş ümitlere yeni vahalar gerekmiyor çünkü
her bahar kuşlar kanat çırpınca özgürlüklere
sesler gelince karlı dağların ardından türkü ırmaklarında
ve ben uzanıp durduğumda yatağıma ince bir su gibi ıssız
sorun kalbime özlemek nedir, acı nedir, hüzün nedir
yasaksa aşk titreyen yüreklerin deltasında
varsın kurusun güller, sular kararsın, kumlar yansın
bir çöl akşamıyım artık
bıçak keskinliğinde yakınmadan esip geçiyor düşlerim
savunmasızım, sus ey kalbim intizarın sende kalsın
gizle, vuslatı arzulayan bir kor ol yan kalbim, kimse bilmesin
bütün çığlıklarını kuşansın gelsin ölüm
Nuri Can
#158
Gönderim zamanı 05.08.2006 - 14:24
Üşüyorum...
Bu gece şehir çok sessiz
Yalnızım..
Hayal kırıklıklarının baş kenti yine yüreğim
Bu gece yoksun....
En olmadık zamanda sızıyor
Mavi nehir gözlerimden
Bu gece yokum..
Hiç olmadık zamanda gidişim
Bu gece çok karanlık..
Bir yıldızım kaldı avuçlarımda mavi
Bu gece en acı gece....
Kırık dökük acılarla yine yollardayım..
Bu gece sen oldum...
Ama sen yoktun...
Bu gece bir ömür...
Bu gece bir sonsuzluk..
Bu gece bir sensizlik..
Bu gece ölüm kadar soğuk...
Üşüyorum.....tut ellerimden...hayat
(alntı)
#159
Gönderim zamanı 07.08.2006 - 02:13
Yüregimde bir çocuk
Sevinçle hüznü
Bir arada yaşıyor
Bir elinde umut çiçekleri
Digerinde mutsuzluk dikenleri...
Yüregimdeki bu çocuk aglıyor,
Batmış eline
Mutsuzluk dikenleri...
Umut çiçekleri
Gönlünü okşuyor...
Kendisini
Bekleyen geleceği
Umut çiçeklerinde
Biliyor...
Yüregimdeki çocuk
Ellerin de
Umut çiçekleri,
Gözlerinde
Bir ümit ışıgı yanıp sönerken
Kendisine sevgiyle uzanacak
Bir dost eli bekliyor...
Yüregimdeki çocuk
Bir elinde umutsuz dikenleri
Digerinde umut çiçekleri
Gözlerinin içi gülüyor...
Yüregimdeki bu çocuk
Gelecekten umutlu
Hayatla barışık yaşıyor...
Halide Selcan Karagül
#160
Gönderim zamanı 07.08.2006 - 02:14
Adımla Nasıl Berabersem
hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
koşar gibi yürüyüşün
karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün
hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatın
karanlık boşluklarında akıp giderken zaman
adımla nasıl berabersem öylece beraberiz
seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye
gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat
koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
ve sonra her zaman her ölümlüye
aynı şartlar altında kısmet olmıyan
gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda
hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın....
Atilla İlhan
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Otomobili için şiir yazdı! |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Şiir.. |
Sizin Şiirleriniz | hüfyaa |
|
|
|
Şiir... |
Sizin Şiirleriniz | hüfyaa |
|
|
|
Siirt'te Saldırı: 4 Kadın Öldü, 2 De Ağır Yaralı Var.. |
Üçüncü Sayfa | Taurus |
|
|
|
Çok Şiir Yazmak İstedim Ben Yine :s |
Karalama Defteri (Blog falan hikaye!) | tusiana |
|
|
4 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 4 ziyaretçi, 0 gizli