İçerik değiştir



- - - - -

Mazlumları ezmeye marş marş!


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 1 yanıt verildi

#1 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 25.07.2006 - 11:27


İsrail'in çağrısı ciddiye alındı. NATO Lübnan'a girmeyi tartışıyor. Suriye diken üzerinde, Filistinliler direnişe hazırlanıyor. NATO'nun sözünden çıkmayan Türkiye şaşkın

İsrail'in Lübnan işgali sürerken yapılan uluslararası güç yerleştirme tartışmalarına,  İsrail Savunma Bakanı Amir Peretz, ülkesinin Lübnan'da bir NATO kuvvetine sıcak baktığını belirterek farklı bir yön kazandırdı.

Peretz'in NATO çağrısını yaparken kullandığı iki argüman, aynı zamanda tartışmanın önemli boyutlarını ortaya koyuyor. İsrail Savunma Bakanı, öncelikle Lübnan ordusunun böyle bir görevi yapmak için güçsüz olduğunu, sonrasında ise çeyrek yüzyıla yakın bir süredir ülkede bulunan BM Geçici Kuvvetleri UNIFIL'in etkisiz kaldığını belirtiyor.

Lübnan ordusunun güçsüz olduğu iddiası esas olarak, Hizbullah'ı toplumsal bir bağa sahip olmayan bir terör örgütü olarak gösterme niyetlerinden kaynaklanıyor. Bilindiği gibi Lübnan ordusunu oluşturan birlikler, ağırlıklı olarak Hizbullah'la savaşmayı reddediyor ve bunlardan birçoğu ülkenin İsrail'e karşı aktif olarak savunulması gerektiğini düşünüyor. Bu yüzden Lübnan ordusu askeri kapasitesinden bağımsız olarak İsrail açısından çözümle değil sorunla birlikte anılıyor.

Neden NATO?
Birleşmiş Milletler üzerinden yapılan diğer tartışma ise bölgenin kaderini belirleyecek esas tartışma olması açısından önem taşıyor.

CBS televizyonuna yaptığı açıklamada İsrail'in ABD büyükelçisi Daniel Ayalon, "Önümüzde Hizbullah'ı durduramayan zavallı UNIFIL örneği var; kendisini koruyabilen, hukuk ve düzen getirebilecek etkili bir kuvveti görmek istiyoruz" diyor. Devamında ise Büyükelçi bu gücün "etkin bir istihbarat gücüne sahip", "birçok terörist saldırıyı etkisizleştirebilecek" ve 1999'da Kosova'ya giden "ağır silahlara, ilk ateş açma yetkisine ve hızlı karar alma ve uygulama yeteneğine sahip" bir kuvvet olması gerektiğini belirtiyor.

Askeri uzmanlar, BM güçlerinin genelde "tampon bölge" oluşturma çabasında olduğunu, İsrail'in ise "Hizbullah'ın silahsızlandırılması talebini" yerine getirebilecek, yani açık bir şekilde saldırıda bulunabilecek, bir nevi kontrgerilla olarak çalışabilecek, İsrail'in bir ülke olarak Lübnan'da yaptığının sürekliliğini sağlayabilecek bir uluslararası saldırı örgütüne ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Bu tanıma en çok NATO bünyesindeki Acil Müdahale Kuvvetleri uyuyor. 

Hizbullah'ın Lübnan'da iktidar boşluklarına yerleşen, Suriye bağlantılı, tek vuruşta sökülebilecek bir örgüt olmaması da NATO'nun böyle bir operasyonda neden öne çıkartılmaya çalışıldığına dair veriler barındırıyor. Lübnan'da uzun süre kalmayı hedefleyen yabancı bir askeri gücün, karşısında toplumsal desteği ve örgütlülüğü, programı, silah ve ekonomik gücü olan bir siyasal parti bulacağı, bunun da uzun süreli bir gerilla savaşı anlamına geldiği ifade ediliyor.

Daniel Ayalon'un konuşmasında bahsettiği istihbarat gücü ise teknik olmanın çok ötesinde bir anlam taşıyor. Ortadoğu gibi Batı ülkelerinin istihbarat çalışmalarını siyasi ve ticari nedenlerle çoğu zaman birbirlerine karşı yürüttükleri bir coğrafyada, NATO müdahalesinin uluslararası diplomaside çıkabilecek bir karmaşanın önüne geçebileceği ve düzenli bir istihbarat akışı sağlayabileceği konuşuluyor.

NATO Türkiye'yi kurtarır mı?
Henüz tartışma aşamasında olmasına rağmen, oluşturulması düşünülen bu çokuluslu kontrgerilla yapılanmasına Türkiye ve Fransa'nın önderlik edebileceği de konuşulanlar arasında yer alıyor. Türkiye hem NATO'nun, hem de AB ve BM'nin oluşturduğu uluslararası güçlere verdiği aşırı istekli destekle tanınıyor.

Ama konu Hizbullah'a karşı savaşacak ağır silahlı bir birlik olunca herşeyin bu kadar kolay olmayacağı ortaya çıkıyor. Her şeyden önce "yeni bir Lübnan demokrasisi kurmaya geldik" diyen bir yabancı gücün Lübnan halkı gözünde işgalci statüsü kazanacağı ve toplumsal destek bulan bir silahlı direnişle karşılaşacağı, Hizbullah'a yapıştırılan terörist etiketinin bunu engellemeye yetmeyeceği biliniyor. Bu durumda, Lübnan'daki NATO operasyonuna destek veren Türkiye, kolaylıkla başta Filistinliler olmak üzere Ortadoğu halklarına dehşet saçan işgalci bir güç konumuna düşme tehdidiyle karşı karşıya kalacak. Uzmanlar AKP hükümetinin bu riski almasının "NATO şemsiyesi" altında bile imkânsız olduğunu belirtiyorlar.



#2 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11.433 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 25.07.2006 - 11:34

Bunların hepsi pislik!
Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)





Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli