Ailecek bir akşam üstü semaver keyfi yapalım diye serinlikte güzel bir piknik alanına gitmiştik.Yenildi, içildi, sohbetler edildi, gırgır şamata derken biz gençler olarak;(ben, erkek kardeşim, kuzenim, abim, yengem ve Issız Ada namı diğer Acışeker)
oturduğumuz yerin az yakınındaki bankın üzerinde kolalarımızı yudumlarken Acışekerin dondurma krizi tuttu ve herzamanki gibi bahse girdi. Bahis şöyle: Erkek kardeşim Engin onun kola içtiği bardağa tükürecekti ve şayet Acışeker bunun hepsini bir dikişte içebilirse Engin ona 3 ytl'lik dondurma ısmarlayacaktı.
Bizler öyle bahis mi olur saçmalamayın derken Engin bardağa tükürmüştü bile.
Herkes gözünü Issız'a dikti, o daha önceden dondurma konusunda ne kadar manyak olduğunu kanıtlasmış biri olarak sabıkalı olduğundan, tereddüt etmiyorduk aslında ama midelerimiz altüst olmasın diye sakın öyle bişey yapmayasın diye uyarıyorduk, bir taraftan babam ve diğer aile fertleri: "at o bardağı elinden, pislik yapmayın" derken bizimki tam tükürüğün düşmüş olduğu bardağın yan tarafından kolayı bir dikişte içmesin mi! Tabi tahmin edeceğiniz gibi bazılarımız çeşmelere koşuştuk, bazılarımız midelerimizi bastırmaya çalıştık.
Konu dondurma ve başroldeki de Acışekerse şaşırmamak gerekir aslında.
Dondurma yiyemiyorum arkadaşlar kola içerken hatırlatmaya görsün elimdeki bardağı da ona veriyorum. Ahh ahhh! Çok dertliyim! siz siz olun dondurma konusunda ıssızla bahse girmeyin kaybeden siz olursunuz, tecrübeyle sabittir.