KADİR GECESİ
Sahur ve seherin bereketini, iftarın paylaşma hazzını, teravih coşkusunu bizlere yaşatan, "ben oruçluyum" söylemini gönüllerde hissettirerek içinden geçtiği topluma küllî bir barış havasını solutan, pek çok güzelliği ve bereketi bünyesinde barındıran rahmet ve mağfiret mevsimi Ramazan ayının sonuna yaklaşırken, bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir Gecesine ulaşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşamaktayız.
Yüce Allah’ın lütfuyla 19 Ekim Perşembe’yi Cumaya bağlayan gece, Kadir Gecesini idrak edeceğiz.
Kadir Gecesi, bir olan Yüce Yaratıcının varlığını ve birliğini tanıtan, tefekkür, bilgi ve davranış arasında bağ kurarak bizlere tutarlı bir hayat çizgisi getiren, inanma ve yararlı iş yapmayı kalıcı mutluluğun ve kurtuluşun anahtarı kılan Yüce Kitabımız Kur’an’ın indirilmeye başlandığı, esenlik ve güvenliğin her tarafa yayıldığı, sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği kutlu bir gecedir.
Kadir Gecesi son ilahi kitap Kur’an’la insanlığı buluşturan bir başlangıçtır. O Kur’an ki, hesabı tutulamayan bir hazine, herkese en doğru yolu gösteren daimi bir ışıktır. O’nun taşıdığı değer ve içerdiği anlamlar, koyduğu evrensel ilkeler tazeliğini ve canlılığını her zaman korur.
Diğer kutlu zamanlar gibi Kadir Gecesi de, geçici hevesler ve sonu gelmez emeller peşinde bir koşuşturma içerisinde geçen hayatımızda bize bir soluklanma, durup düşünme, iç dünyamıza dönüp geçmişimizin bir muhasebesini yapma fırsatı sunar. Biz de bunun kıymetini bilir, Yüce Allah’tan af ve bağışlanma dileriz.
Tövbe, işlediğimiz hatalardan dolayı Yüce Mevla’nın huzurunda mahcubiyet ve pişmanlık duyma, günahlara bir daha dönmemek üzere yüz çevirme, hayatımızda yeni ve tertemiz bir sayfa açmaya karar verme demektir. Dua ise yalnızlaşan insanın sonsuz kudret sahibi olan Allah’ın azameti karşısında aczini kabullenmesi, O’na sığınması, ne isteyecekse O’ndan istemesidir. Hz. Peygamberin ifadesiyle dua, rahmet kapılarının anahtarı, kulluğun ruhu ve ibadetin özüdür. Allah Resulü, faziletine inanarak ve sevabını da yalnız Allah’tan umarak bu geceyi güzel amellerle geçirenlerin geçmiş günahlarının bağışlanacağı müjdesini vermiş, “Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle” diyerek dua etmemizi tavsiye etmiştir.
Manevî haz ve vecdin doruğa ulaştığı bu mübarek rahmet ve mağfiret ikliminde Yüce Allah’tan bize imanı sevdirmesini, doğru bilgiden, dininde samimiyetten bizleri ayırmamasını, doğruyu bulduktan sonra kalplerimizi eğriltmemesini ve bizi affetmesini isteyelim.
Mükâfatların sınırsız olarak verildiği bu gecede, iyi ve güzel davranışlarımızın çoğalıp kötü davranışlarımızın azalmasını, dinimiz hakkında sağlıklı ve doğru bilgimizin artmasını, sürekli, dengeli ve kuşatıcı bir dindarlığa sahip olma şuurumuzun yükselmesini, aramızdaki sevgi ve bağışlamanın hepimizi kucaklamasını Yüce Allah’tan dileyelim.
Yakın ve uzak çevremizdeki acı ve sıkıntı içindeki yüzlerin gülmesi, akan göz yaşlarının dinmesi, bütün insanlık için korku, endişe, ümitsizlik ve acı veren, masum insanların ölümüne ve yaralanmasına sebep olan her türlü şiddet, terör ve savaşın sona ermesi ve bütün bunların yerini adalet, sevgi, barış ve hoşgörünün alması için dua edelim.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve bütün Müslümanların Kadir Gecesini tebrik ediyor, bu müstesna gecede yapacağımız dua ve yakarışların bir rahmet yağışı olarak bütün dünyaya barış ve esenlik getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Prof. Dr. Ali BARDAKOÐLU
Diyanet İşleri Başkanı