bu konuya 33 yanıt verildi

[BAKIMSIZ DEVE]

Gökyüzünde derin bir sessizlik
Sadece, bulutların arasında imbatların
Güne dokunuşu var
Artık zaman hiçbir şeyi onamaz gibi
Dikilmiş bekliyor
Zihnimde...

Zihnim de her kavgadan
Biraz daha yorgun çıkmış
Sanki atılacak son adımı da atmış
Ve beklemeye başlamış
Yüreğimi...

Ne kadar doldurursam doldurayım
Bir tarafında bir eksiklik,
Ne kadar doldurursam doldurayım
Bir o kadar taşımışlık içinde
Ruhum...

Şuradaki çizgide
Gökyüzü ile denizin birleştiği
Bir haber gelecekmişcesine
Kulak kesilmiş bekliyorum
İmbatı...

Ve yine bir an olsun vazgeçmiyorum
Koşmaktan, yaşamaktan,
Sevinmekten, gülmekten
Üzülmekten....

Anlıyorum ki (Belkide anlatılıyor ki);
Hangi eklemeyi yaparsan yap
Hayat,
Eninde sonunda ruhunun bir köşesinden
Yakalıyor insanı...

"Zincir"

Bu mesaj BAKIMSIZ DEVE tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 21.06.2009 - 10:17

[BAKIMSIZ DEVE]

Kim, ne kadar, insan olmaya uğraşsa
O kadar bocalıyor...
Ne toprak gibi kucak açabiliyor
Cürretkar...
Ne de uçurum kenarından sövebiliyor
Cessurca...
Hangi canlı uğraştıysa insan olmaya
Yaklaşamadı ucundan kıyısından
Başarıya...

Bir de insan da yanaşamadı
Kendini anlamaya...
Dik uçurumlar
Yükseklerde kanat çırpınan kuşlar
Toprağın göğsündeki çiçekler
Hiçbiri bir şey anlatamadı
İnsana...

Labirentte fare, peynir peşinde
İnsan neyin peşinde?
Kendi neslini yokeden bir makine...

Herşeyden evvel insan
Kendisi ile barışmalı
Sonra çevresiyle...

“Makine”

Bu mesaj BAKIMSIZ DEVE tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 04.07.2009 - 17:27

[BAKIMSIZ DEVE]

İçimde, içinde yaşadığım dünyadan
Ayrı bir dünya.
Aynı bu dünya gibi
Yoğunlaştırılmış tatlar da var.
İçinde bir ayna
Bakıyor bazen ruhum kendine...

İçimde, hatalardan, acılardan
Bir kaç damla söz.
Dönüşümsüz zaman
İçimde her an dönebilir geriye

İçimde, içinde yaşadığımdan ayrı
Tatları keskin,
Suskun bir dünya
Bu dünya beni hesaba çekecek olan.

“Ruhlar Sistemi”

[BAKIMSIZ DEVE]

Dizlerinin dibinde nice masalı
Dinlerken suskunluğun
Anne sütü gibi ak ve temiz
Yaşamak her birini
İster elbet insan.

Başının üstünden uçuşan
Serin rüzgarlarda ıslanırken ruhun
İstemiştir mutlaka
Sevebilmeyi insanları ve yaşamları...

Evet belki herşeye rağmen sevebilmek
Herşeyi
Zaman bizi sevmediklerimize
Çevirmeden önce...

“Yaşam Kaynağı”

Bu mesaj BAKIMSIZ DEVE tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 11.08.2009 - 12:07

[BAKIMSIZ DEVE]

İnsan aslında
Çocukuluğunda oynayabilmeli
Çocukların oynadığı her oyunu
Belki o zaman
Büyüdüğünde eline almaz silahı
Küfürü, yalanı, kin ve öfkeyi

“Aslında İnsan”

[BAKIMSIZ DEVE]

Çekildi gönlümün kıyısından sular
İnce ince çizgiler kaldı kıyısında suların
Bir taşı da sürükledi sular derinlerine gönlümün
Yaşamak mıydı bu kadar korkutan,
Yoksa ölmek miydi yaşayamadan?
Ruhumun ara sokaklarından çıkmaz sokaklara
Uzanıp duracağım anlaşılan zaman zaman

“ Med Cezir”

[BAKIMSIZ DEVE]

Sesinin tonlarında çıkıyorum en uzun yolculuklarıma
Bir, deniz kenarındaki bir limana demirliyorum
Deniz gelinlik kız gibi uzanmış yanıma
Ay ışığı altında yıkanıyorum gözlerim mavi ve derin.
Ya da bir vadinin ortasındayım yemyeşil gözlerim
(Sessizce seni süzmekteyim)
Üzerime giymişim gökyüzünü altına yatıyorum

Bazen öyküler okuyor martılar yanımda
Yanlarına uzanmış bekliyorum kanat çırpmalarını
Yükseklere uçmak istiyorum ama çok yükseklere
Uzun uzun şarkılar fısıldıyor birisi kulağıma
Sanki yüreğim, dudağımdan düşüverecek
Binbir parçaya ayrılacak

Sadağımdan nefesler harcıyorum sağa sola
Bir yanımda seni taşıyorum
Diğer yanımda birşeyler koptu sanki
Hangi tarafımı çevirsem karaya vuruyor ruhum
(Belki de bir çeşit intihardır bu)

Söylesene melekler çıkar mı bir başkası için duaya?
Yoksa kaprisli midirler günün bazı saatleri?
Üzüntü, sevinç ya da acı var mıdır onların içinde?
Hani aşka pervane gibi tutulmuştu ya onlar

Peki köprüler kurarlar mı insanlara?
Ya da insanlar meleklere
Ama hiç belli olmaz (kuruyorlarsa şayet)
Birgün ben geçer giderim o köprüden denklemine
Ya da
Belki sen geçer gelirsin benim denklemime

"Sahipsiz Türkü/ Köprüler"

[BAKIMSIZ DEVE]

Hiçbir yürek ağrısı olmadan
Yürüyorum kaldırımlardan
Göğüsümde akşamdan kalma bir sarhoşluk
Ardımsıra beni takip ediyor bir boşluk,
Kah yanımda kah ardımda...
Bir ben, gölgeler, sesler şarkılar var
Ve bir de yalnızlık kalacak yolun sonunda....

"Yol"

[BAKIMSIZ DEVE]

Pencerelerinde serçelerin cıvıldadığı
Bahçesinde sümbüllerin koktuğu
O caddenin
Yolları öyle dardır ki
Bir adımın diğer adımın üzerine basar

Kaldırımları yürüdükçe daralır
Her adımında nefesin biraz daha azalır
Hayat kırmızı bir gül gibi kanar
Kırmızı bir gül gibi hayat yanar

Her söz mızrak gibi saplanır
Her söz bir adım öteden sana sırıtır
Günler bahara döner
Sesin garip bir gecenin içinde söner

Diline bir şarkı dolanır
İsimsiz bir yabancı gibi beline sarılır rüzgar
Ve mutluluk için çaba gösterdikçe
Uzaklaşırsın mutluluktan.

"Mutluluk"

[BAKIMSIZ DEVE]

Ben illa sen olamam
Seninde illa ben olamayacağın gibi

Mesela bir kuş ağaç değildir
Ağaçta kuş
Ama ağaçta bir köşe evidir kuşun

Yani illa sen ben, ben de sen olmak zorunda değiliz
Fakat ben sende ne kadar yaşıyorsam
Sende bende o kadar yaşıyorsun ey hayat.

"Empati"

[BAKIMSIZ DEVE]

Uzaklardan yağmur bulutları geliyor
Sahilde kumlar savruluyor sağa sola
Gözümde bir damla yaş
Savrul ey hayat savrul !!
Ben yüzmeyi Karadeniz'de öğrendim

"Ahududulu Hayat"

[BAKIMSIZ DEVE]

Sen bu kentten giderken
Beni kendinle götürme...
Desem de bir yanım elbet gidecek seninle
Elbet sabah rüzgarı o kadar tatlı tatlı değmeyecek yüzüme
Ya da çayımdan aldığım ilk yudum
Damağımda o şekerli tadını vermeyecek

Giderken beni kendinle götürme
İçimde içinde olduğum baharın çiçekleri öyle rasgele serpişip
Gökkuşağı gibi dağılmayacak yüreğimde belki de

Sen giderken
Gülün dikenine öyle bir dolanacak ki gönlüm
Sen farkına bile varmadan ben kanayacağım için için
Sana tutma ellerimi desem
Dayanamayıp "kal" diyebilirim
En iyisi sen ben kendimde değilken git
Ya da benden hiç gitme...

"pusula"

Bu mesaj BAKIMSIZ DEVE tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.03.2010 - 02:16

[BAKIMSIZ DEVE]

Bu gece pencerene düşecek
Kanadı kırık bir Guvercin
Son mektubunu bulacaksın elinde
Elinden son bir defa su içmeyecek gelecek

Her yalnızda aklına düşmeyecekti
Ama neylersin ki hayat
Hep garip bir muamma
Yanlız da düşmeyecekti ona bakarsan gönlüme

Öyle bir gidecektim ki
Öyle hızlı rüzgar gibi kayboluverecektim
Gözümün kenarında bir damlayı hapsedip
İnatla dökmeyecektim onu

Göğüsüme gömdüm ki öyle sevdiklerimi
Ölesiye sevdiklerimi...
Mezarlık gibi oldu göğüsüm
Sessiz ve karanlık sahipsiz yüreğim...

Öyle bir cümle yazıyorum ki
Uzaklardan da duyabilirsin zannımca
Öyle haykırıyor ki ruhum acizliğini
Herkes duyabilir öyle aciz, öyle ki işte

Ruhunun rüzgarlarında sallandım
Yağmurlarında ıslandım
Nefes aldım
Aynasında tardım saçlarımı

Tutsaklıklarında hapsoldum ruhumun
Tutuklulukları kırdı direncimi
Biliyorum herkes kendi Azrail'i ile dolaşır ama
Gerçeklerin karıştığı bir gecede zihnim

"Ahiretlik 24 "

[BAKIMSIZ DEVE]

Bu gece pencerene düşecek
Kanadı kırık bir Guvercin
Son mektubunu bulacaksın elinde
Elinden son bir defa su içmeye gelecek

Her yalnızda aklına düşmeyecekti
Ama neylersin ki hayat
Hep garip bir muamma
Yanlız da düşmeyecekti ona bakarsan gönlüme

Öyle bir gidecektim ki
Öyle hızlı rüzgar gibi kayboluverecektim
Gözümün kenarında bir damlayı hapsedip
İnatla dökmeyecektim onu

Göğüsüme gömdüm ki öyle sevdiklerimi
Ölesiye sevdiklerimi...
Mezarlık gibi oldu göğüsüm
Sessiz ve karanlık sahipsiz yüreğim...

Öyle bir cümle yazıyorum ki
Uzaklardan da duyabilirsin zannımca
Öyle haykırıyor ki ruhum acizliğini
Herkes duyabilir öyle aciz, öyle ki işte

Ruhunun rüzgarlarında sallandım
Yağmurlarında ıslandım
Nefes aldım
Aynasında tardım saçlarımı

Tutsaklıklarında hapsoldum ruhumun
Tutuklulukları kırdı direncimi
Biliyorum herkes kendi Azrail'i ile dolaşır ama
Gerçeklerin karıştığı bir gecede zihnim

"Ahiretlik 24 "