Günün Sorusu
#3561
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 11:05
Devletin altın reservi yani parası, daha doğrusu mal varlığı başkent olan Ankara'da durmak zorunda. Başkentin ve Hükümetin İstanbul'da olmasının yarattığı stratejik dezavantajları 1. Dünya Savaşı sonunda ve İstiklal savaşımızın sonunda alenen gördük. İstanbul herhangi bir işgale oldukça açık bir konumda. En basiti Çanakkale deniz yolu ile geçildiğinde İstanbul kabak gibi ortada. Veya Karadeniz üzeirnden gelebilecek herhangi bir tehlikede İstanbul yine kırılgan. Son olarak Trakya üzerinde olabilecek herhangi bir işgal girişminde ise ( olmaz demeyin kim Irak'ın Afganista'nın defalarca işgal edileceğini öngörebilmişti )Edirne aşıldığında düşman İstanbul'a rahatlıkla ulaşabilir bu durumda Kurtuluş savaşında yaşanan sıkıntılar( parasızlık, merkezi idarinin iş göremez hale gelmesi vs vs ) tekrarlanmasın diyerekten gelmiş geçmiş en büyük askeri dehalardan biri olan Atatürk de dahil her aklı selim kişi direnişin ve mücadelenin merkezi olarak Ankara'yı stratejik üs olarak tayin etmiştir. Devletin altın reservlerinin kesinlikle olası bir düşman saldırısında böyle kabak gibi meydanda durması bana akıllıca gelmiyor. Kaldıki ülke için tehlike dahi arzetmekte.
#3562
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 12:57
...
#3564
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 14:12
Gaziantep S.K kıl payı kaybetmişti şampiyonuluğu.Sanırım yıl 2001'di. Fenerbahçeye kaptırmışlardı
Bakalım sivas napıcak
Bir fenerli olarak bu sene şampiyon sivas olsun istiyorum.
2 kürek kum
var mı ötesi?
#3565
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 14:22
...
#3566
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 14:25
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
#3567
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 16:06
hadi bismillah
1959 yılında kurulan profesyonel ligimiz şampiyon takım kısırlığı konusunda İskoçya'dan bile daha kötü durumda...bizim gibi sadece 4 şampiyon çıkartan Portekiz ligi bile 8-9 sene önce 5. takımınıda şampiyon yaparak bizi geçti...kala kala biz kaldık,biz derken ülke futbolunu üst düzeyde saydığımdandır yoksa Bulgar ligi Polonya ligi Belarus Ligi Litvanya Ligi Estonya,Letonya vs.(ki bu saydığım liglerin çoğu bizden çook sonra başladı) liglerinde de bizim ki gibi...
1958-59 sezonunda iki grup halinde oynana profesyonel lig ülkenin üç büyük şehrinin takımlarından oluşuyordu İstanbul,Ankara,İzmir 1960-61 sezonunda ise Adana Demirspor lige girdiği gibi hemen düşüyordu 1964-65 sezonunda tekrar çıkıyor ve aynı sezon yine düşüyordu yani 3 büyük ilin dışına pek çıkmıyordu profesyonel lig...tabii bu arada o 3 büyük denilen takımlar 'kendi aralarında' oynadıkları maçları kazanarak sırayla şampiyon oluyorlardı ve ülkenin ilgisi bu takımların üzerine yoğunlaşıyordu...İstanbul,Ankara,İzmir nüfusları her geçen gün artarken bu takımların taraftarlarıda git gide fazlalaşıyordu,kim bilebilirdi ki bu masum ilgi zamanla medyanın temel kazanç ürünü olacak...başbakanını yeni asmış,devrime uğramış bu ülke için futbol o zamanlar vakit geçirmenin en güzel yoluydu...1966-67 sezonunda bişeyler oldu 3 büyük ilin dışından bir takım gelip lige girdi,bu 3 büyük şehrin arasına 3 büyük kulübün arasına yaramaz bir çocuk gibi sokuluverdi...sezonu 8. sırada tamamlarken futbolseverler güzel futbolu bu güzel ligi alkışlamaya başlıyordu yaşları 20 yi geçmeyen üniversite öğrencilerinden oluşmuş bu akademik takım aslında bu lige Başbakanlık Kupası kazanarak girmişti ve namı da ''kurulduğu sene 1.lige yükselen tek takım'' dı...ondan sonra da zaten olmayacaktı böyle bişey...1967-68 sezonunuda orta sıralarda geçirdikten sonra...ertesi sezon Türkiye gündemine bomba gibi düşecekti...
1968-69 sezonu çok başkaydı...Galatasaray o sene ligi 19 galibiyet 8 beraberlik 3 mağlubiyetle ve 46 puanla şampiyon tamamlarken Eskişehirspor ya da kısa tabirle ''EsEsler'' 17 galibiyet 9 galibiyet 4 mağlubiyetle 43 puanla yani 'ah' farkla 2. oluyordu...yani üç büyük takım dışında ilk kez bir takım şampiyonluğa oynuyor ilk kez 3 büyük kulüp dışında bir takım 2. oluyordu...ertesi sezonuda yine aynı şekilde 2.sırada tamamlıyordu EsEsler...1970--71 sezonunda son iki sezonun performansını biraz kaybetsede 4. oluyorlardı...ama bir sonraki sezon 1971-72 sezonu yine şampiyonluk mücadelesine dönüyordu...yine Galatasaray'ın şampiyon olduğu sene 3 büyük kulüple girdiği bu mücadeleden 2. olarak ayrılıyordu Galatasaray 42 puanla şampiyon oluyor EsEsler 39 puanda kalıyordu,şampiyonun atığı gollerin iki katına yakın gol atıyordu.1972-73 sezonunu 3.,1973-74 sezonunu 4.,1974-75 sezonunu 3 olarak bitiren Eskişehirsporun nefesi artık yavaş yavaş alçalıyordu...sonraki sezon ise bir ilk yaşanıyor bir anadolu takımı ilk kez şampiyon oluyordu Trabzonspor...daha sonraki yıllarda parlamaya çalışan bir çok kulüp gelip geçiyordu ligden...4 kulübün himayesindeki şampiyonluk tacını son yıllarda Trabzon terkeder bir görüntü verirken ilginçte bir istatistik ortaya çıkıyordu...bugüne kadar 4 şampiyon takım haricinde sezonu şampiyonun ardından ikinci sırada tamamlayan daha da kısa bir tabirle şampiyonluğu kaçıran sadece 2 takım mevcuttur Eskişehirspor(3 kez) ve Adanaspor (1 kez)...
sorunun cevabına bağlanmak için uğraştıkça konu uzadı...keşke diye diye yıllar geçti hala bir şampiyon daha ekleyemedik sıraya...televizyon kanallarında 3 büyük kulübün borusu ötmediğinde,gazeteler en fazla sayfayı onlara ayırmadığında,naklen yayın gelirleri adil dağıtıldığında,3 kulübün federasyonda etkili isimleri,hatırlı tanıdıkları olmadığında....kısaca ülkenin 4 bir yanı 24 saati bu 3 takımın reklamı yapılmadığında...bak gör o zaman kimler çıkıyor şampiyon oluyor,avrupada neler yapıyor...ben ve benim gibiler birgün mutlaka haklı çıkacağız lan
taaam bu ka yete
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
#3568
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 16:51
ispanya
realmadrid barselona
ingiltere
çelsi mençistiryunaytıd arsenal
almanya
bayermünih şalkesıfırdört verderbiremen
italya
milan juventus inter
hollanda
psv ayaks
fransa
liyon parissencermen nans
bakın hepsinde saysanız ikiyi üçü geçmiyor demekki top oyununda böle olması gerekiyor farzumahal bizim ligde heryıl başka bir takım şampiyon olsa bi taraftar ömründe bi kere ya şampiyonluk yaşar ya yaşamaz ama üçbuçuk büyük oldumuydu üç buçuk dört yılda bir şampiyonluk sevinci tatma zevkini yaşama şansını yakalıyorsun
karışmayın karıştırmayın böle iyi hemide çok çok iiyi
#3569
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 16:55
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
#3570
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 16:56
#3571
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 16:57
Latin alfabesi kullanılarak yazılmış özel isimler yazıldığı tarzda kullanılır.Türkçe okunuşlarına göre değil.
konu dışı
Dile yerleşmiş isimler hariç London değil Londra gibi.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#3572
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 17:15
yaw yazarken farklı harf kullanıyorsun okurken farklı harf bu gavurlar kafamızı karıştırmak için mahsus yapıyorlar onların inadına hepsini dilimize bööööle yerleştirelim çatlasın ve patlasınlar
paaaaaaaaaaaat
bi ingiliz patladı galiba
#3573
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 17:33
konudışı
konu içi : futboldan hiç anlamıyorum ama illa ki yazayım, ben eksik kalmayayım.
olabilir tabi, top yuvarlak, iyi olan kazansın
#3574
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 17:38
#3575
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 17:44
#3576
Gönderim zamanı 22.01.2008 - 22:54
#3577
Gönderim zamanı 24.01.2008 - 12:05
#3578
Gönderim zamanı 24.01.2008 - 12:10
kompleksli olmak için ünlü olmak gerekmez, tamamen karakteristik bir özelliktir bu, kendini aşamamış insanların saçmalamalarıdır..
Kenan Bal ile karşılıklı sohbet etme fırsatım oldu (kenan bal asmalı konak ve bir çok dizide başrol oynamış bir aktördür) inanılmaz mütevazi ve inanılmaz beyefendi bir adam eski genel müdürümün yakın arkadaşı olur kendisi..
...
#3579
Gönderim zamanı 24.01.2008 - 12:12
2.si tabiki rekabet dürtüsünün getirdiği bir eylem şeklindir .
benceeee tabi )
#3580
Gönderim zamanı 24.01.2008 - 12:19
sorunun ikinci kısmı için; evet karşılaştım bir kaç kere... çünkü şimdiki patronumun eşi kendisi herneyse... kompleksli tavrına rastlamadım gayet sıcak kanlı, hoş sohbet birisi... fakat çalıştığım ofiste beni çok görmeye alışkın olmadığı için selamlamalarıma şaşırıyor gibi geliyor...
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Günün Sözleri |
Günün Sözü | WaLe |
|
|
|
Türkiye’de 48 milyon kişi günün 3 saati sosyal medyada |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Düğününüz Havana'da Olsaydı: İlham Veren 20 Düğün Fotoğrafı |
Geyik | hüfyaa |
|
|
|
Hubble Teleskopu 27. yaş gününde çifte galaksi fotoğrafladı |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
İlk gününde kaç kişi 4.5G kullandı? |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
9 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 9 ziyaretçi, 0 gizli