Yine Bir 10 Kasım
#21
Gönderim zamanı 10.11.2008 - 10:37
Sevgimiz 70 yıl değil sonsuza dek aynı kalacak.
Ne Mutlu Türküm Diyene
ne yaptığınızı da unutabilirler
Ama ne hissettirdiğinizi asla unutmazlar.
#22
Gönderim zamanı 10.11.2008 - 13:28
#23
Gönderim zamanı 10.11.2008 - 14:10
#24
Gönderim zamanı 10.11.2008 - 15:00
Sen Her Zaman Bizimle Yaşıyorsun Ve Yaşıyacaksın...
#25
Gönderim zamanı 10.11.2008 - 17:06
#26
Gönderim zamanı 10.11.2008 - 17:35
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
#27
Gönderim zamanı 14.11.2008 - 13:25
Yeniden su alma ihtiyacı çabuk baş göstermiş ve birinci ponksiyondan 16 gün sonra ikincisi gerekmişti. ”Su alınırken Atatürk sürekli olarak “Bütün suyu alın. Hiç kalmasın” diye söyleniyordu. Ameliyat bitince “Aman ne rahat ettim. Dünya varmış” buyurdu. Atatürk 17 Teşrinievvel (Ekim) gecesi ilk komaya girmişti. Bu esnada kendisini kısmen kaybetmiş bir halde idi. Sinirsel çalkantılar içinde çırpınıyordu. Çevresinde dolaşanlara “Bırak, bırak, bırakın” diye haykırıyor, fakat kimseyi tanımıyordu. Kendisini yatağa yatırdık. Fakat Atatürk bir türlü sükunet bulmuyor. ”Yorganı çekin, yorganı kaldırın. Üşüyorum, yanıyorum” diye haykırıyordu. Üç gün süren bu komadan sonra Atatürk bir sabah tıpkı bir uykudan uyanır gibi gözlerini açtı. Etrafındakileri tanıdı. Onlarla hiçbir şey olmamış gibi konuştu ve “Tuhaf şey bana ne oldu” diye sordu. Kendisine “fazlaca uyudunuz” cevabı verildi. Yeniden hayata dönen Atatürk etrafındakilerle konuşuyor, Başbakan’ı kabul edip direktifler veriyor ve Ankara’ya gitmekten Cumhuriyet Bayramı’nda bulunmaktan bahsediyordu. Tribüne bir asansörle çıkacak, oradan milletin bayramını kutlayacaktı. Terzisi karın şişliğine göre ölçüsünü alıp frakını hazırladı. Doktorlar, Atatürk’ün son arzusu olan böyle bir seyahatin mükün olabileceğini, fakat yolda ağır bir kalp krizi ile ölmesi ihtimali bulunduğunu söylediklerinden seyahatten vazgeçildi.
Cumhuriyet Bayramı günü, Saray’ın önünde öğrencilerin yaptığı tezahürattan heyecanlanan Atatürk ikinci bir komaya girdi. Bu koma bir gece sürmüş, ertesi sabah Atatürk, etrafındakilere : “Ben dün gece ne oldum?” diye sorup “”Ben asıl dün gece hasta idim. Adeta değişmiş bir başka adam olmuştum” demişti. ”Büyük kurtarıcı sakin,adeta uyur gibidir Ara sıra küçük çırpınışlarla yatağından sıçrıyor. Sadece bir saniye sonra tekrar sükunete kavuşuyor. Yavaş yavaş hançeresinde kesik hırıltılar başlıyor ve yüzü gitgide siyahlaşıyor. Gözleri kapalı ve göğsü sürekli olarak inip kalkıyor. 10 Kasım günü saat 9’u çalıyor.Atatürk’ün ancak 5 dakikası kalmıştır. Bir aralık kapalı gözlerini birdenbire açıyor, başını seri bir hareketle sağa doğru çeviriyor. Bu, O’nun bize son bakışıdır.Ağır ağır yatağına yaklaşıyoruz. Ben, hıçkırıklarımı zaptedemiyerek ölüsü üzerine kapanıyorum. Ve talihsiz elemle O’nun şimdi yuvaları içinde yarı açık duran ‘asuman’ rengi gözlerini kapatıyorum. Biraz sonra doktor Mehmed Kamil gelip beyaz bir tülbentle O’nu çenesini bağlıyor, Umumi Katibi gelip elini öpüyor ve biz kendisini takip ediyoruz.”
Kaynak: Asırlar boyunca İstanbul ansiklopedisi- (3,4,5) Ordinaryüs Profesör M. Kemal Öke, “Edebi Şefimizin Son Günleri”, Cumhuriyet 1938
_
#28
Gönderim zamanı 16.11.2008 - 22:10
"Kendi ayaklarınızın üzerinde durmayı öğrenme zamanınız gelmedimi daha, benim miraslarm ne kadar daha götürebilir sizi, üzerine birşeyler koymayı ne zaman düşünüceksiniz, kabir yapıyorsunuz şikayet ve dilek için kullanıyorsunuz bir çabut bağlamadığınız kaldı, ben ne bir ilahi ne de kutsal bir varlık değil sadece bir insanım bunuda anlayın artık, öldüğüme de inansanızda rahat bıraksanız beni bende ebedi istirahatimi etsem" dediğine neredeyse eminim ben..
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#29
Gönderim zamanı 16.11.2008 - 22:13
'çok beklerler'
#30
Gönderim zamanı 18.11.2008 - 10:02
Mustafa'lar bile senin sevgini kalbimizden silemiyecek Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#31
Gönderim zamanı 10.11.2009 - 02:21
Ne mutlu TÜRKÜM diyene...
#32
Gönderim zamanı 10.11.2009 - 02:26
Mekanın Cennet olsun!
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
#33
Gönderim zamanı 10.11.2009 - 02:28
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
#34
Gönderim zamanı 10.11.2009 - 03:37
♥
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
♥
#35
Gönderim zamanı 10.11.2009 - 04:21
ölmedi yaşıyor zaten türkiye cumhuriyeti yaşadıkçada yaşayacak
Atatürkün deyimiyle o da ilelebet payidar kalacağına göre
#36
Gönderim zamanı 10.11.2009 - 12:35
"Kendi ayaklarınızın üzerinde durmayı öğrenme zamanınız gelmedimi daha, benim miraslarm ne kadar daha götürebilir sizi, üzerine birşeyler koymayı ne zaman düşünüceksiniz, kabir yapıyorsunuz şikayet ve dilek için kullanıyorsunuz bir çabut bağlamadığınız kaldı, ben ne bir ilahi ne de kutsal bir varlık değil sadece bir insanım. Bunuda anlayın artık, öldüğüme de inansanız da rahat bıraksanız artık beni bende ebedi istirahatimi etsem" dediğine neredeyse eminim ben..
Bir yıl içinde pek bişi değiştmedi Ata'm..Sanki biraz daha ayaklarımızın üzerine basar gibiyiz..Ben inancımı hala koruyorum.
Ruhun Şad olsun...
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#37
Gönderim zamanı 10.11.2009 - 12:42
#38
Gönderim zamanı 10.11.2009 - 12:45
1881 - ...
#39
Gönderim zamanı 10.11.2009 - 12:56
"BENİM NÂCİZ VÜCÛDUM ELBET BİR GÜN TOPRAK OLACAKTIR; FAKAT, TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET YAŞAYACAKTIR."
Arz-ı Hal
Haber göndermişsin,
kırgınmışsın yazmadığım için sana,
"Beni unuttu" dermişsin.
Lakin,
önce bir bak bu yana,
nedenini dinle,
anlayacaksın.
Irzına geçildi
bıraktıklarının,
hani, öpülesi ellerinle
ve silah arkadaşların, omuz omuza
var etmiştiniz yoktan.
"Şerait" çoktan,
18 Mayıs 1919'u bıraktı geride,
karanlık, "mütareke"den koyu,
"dalalet" yine diz boyu,
vaka-yı adiyeden sayılır oldu "hıyanet",
"gaflet" uykusundakiler, bir bilsen ne kadar çok,
üstelik kavgaya öylesine uzaklar.
Bir avuç yurtsever sadece farkında
çoktan çöken gecenin
-ve gecede tuzaklar-.
Fırtınaysa, nasıl da yakında.
İşte,böyle"ahval..."
Anladın değil mi nedendir,
anladın değil mi, yüzüm yok,
utanıyorum, Mustafa Kemal,
sana yazmayışım ondandır.
Güven ANKARA
Bu mesaj alsancakE24 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.11.2009 - 13:05
#40
Gönderim zamanı 10.11.2009 - 14:04
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Bohem Tarzı Elbiseleri Sevenler İçin Küçük Bir Gösteri |
Kadın Modası | hüfyaa |
|
|
|
Facebook'tan koronavirüs tedbiri: Uyarı bildirimi gönderilecek |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Cnnturk.com'dan bir ilk daha! Sen sor KORONA BOT cevaplasın |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Nefes almayan bir canlı keşfedildi |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Türkiye Dün Yoğun Bir Siber Saldırıya Maruz Kaldı! |
Bilim & Teknoloji Haberleri | hüfyaa |
|
|
1 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli