Şu an ne dinliyorsunuz?
#5601
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 18:11
eğer bir gün farketmeden, istemeden seni kırdıysam
özrün efendisi en yakınım olur
diler, yoluma devam ederim
#5602
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 18:14
dünyada yok 1 eşin..
sanki yıllar öncesi seni görüp sevmişim..,,
anla artık halimden, şüphe etme sevgimden
gibi bişi.. Ebru Gündeş sölüyo oruçlu oruçlu bu ne bunalım yaaa
...
#5603
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 19:11
............................şşşşt sessiz ol!.................................
#5604
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 19:18
#5605
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 19:53
Konuş ve dertleş eskisi gibi
Bul seni getir bana hediyem ol
Aklımın odaları senle doldu taştı
#5606
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 19:55
#5607
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 20:01
Konuş ve dertleş eskisi gibi
Bul seni getir bana hediyem ol
Aklımın odaları senle doldu taştı
#5608
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 20:02
[mapusane duvarlarına hüznümü yazacağım
her gün seni düşünüp yok olacağım]
]] offfff
#5609
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 21:18
" Ruhum benim oldukça bu imanla beraber
Üç yüz sene, dört yüz sene, beş yüz sene bekler"
| кєяטαη¢ı |
FENERBAHÇE
#5610
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 21:27
#5611
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 21:31
" Ruhum benim oldukça bu imanla beraber
Üç yüz sene, dört yüz sene, beş yüz sene bekler"
| кєяטαη¢ı |
FENERBAHÇE
#5613
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 23:41
eğer bir gün farketmeden, istemeden seni kırdıysam
özrün efendisi en yakınım olur
diler, yoluma devam ederim
#5614
Gönderim zamanı 27.09.2007 - 23:41
annemin meyve yeme sesi diim bari
Bu mesaj Bitti Derken... tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 27.09.2007 - 23:42
eğer bir gün farketmeden, istemeden seni kırdıysam
özrün efendisi en yakınım olur
diler, yoluma devam ederim
#5616
Gönderim zamanı 28.09.2007 - 01:03
Yetmiş dokuzun kışıydı
Sertti, soğuktu
İstanbul'a kar yağıyordu
Kömür yanıyordu sobalarda
Geceleri polisler, bekçiler oluyordu
Bir de biz oluyorduk
Ölümüne üşüyorduk ha
Yalan yok polisler de üşüyordu
On altı yaşındaydım
Her şeyi bükecek bileğim vardı
On altı yaşındaydım
Aslan gibi ortadaydım
Gündüzleri okulda coğrafya defterimin arkasına
Senin için şiirler
Geceleri duvarlara ülkemi kurtarmak için
Kahrolsun yazacak kadar adamdım
On altı yaşındaydım
Ne senin haberin oluyordu şiirlerimden
Ne de birileri kahroluyordu
Mahalle duvarlarına çiziktirdiğim harflerimden
On altı yaşındaydım
Yalan yok
Ben yazmaya böyle başladım
Coğrafya defterim bir eskiciye kurban gitti
Duvarlarına yüreğimi bağırdığım o evler birer birer
Yıkıldı gitti
Simdi güzel kağıtlara yazıyorum
Kocaman laflar ediyorum
Marşlar biliyordum
Kitaplar okuyordum
Koşarak ve ıslanmadan geçiyordum sulardan
Koşarak ve ıslanmadan yaşıyordum
Bak
İstanbul'u seviyordum
Seni seviyordum
Dualar öğreniyordum
Meydanlarda toplanıp bağırıyordum
Herkes gibiydim
Herkes kadar cesur
Herkes kadar korkak
Herkes kadar filinta delikanlı
Ve herkes kadar buralı
Yetmiş dokuzun kışıydı
Sertti, soğuktu
İstanbul'a kar yağıyordu
Ağzımızdan dumanlar çıkıyordu konuşurken
Halic in arkasında toplanıyorduk
Gece adami içine çekiyordu
Biz geceyi içimize çekiyorduk
En güzel ben yazıyordum duvarlara yazıları
Herkes beni seviyordu
En güzel şiirleri de ben yazıyordum oysa
Coğrafya defterimin arkasına
Bunu kimse bilmiyordu
Sizin evin duvarına kahrolsun diye yazıyordum
Ve hızla kaçıyordum
Sizin evin duvarına bir kez olsun
Seni seviyorum diye yazamadım
O zaman duvarlara öyle şeyler yazılmıyordu
Dedim ya
Yetmişdokuzun kışıydı
Sertti, soğuktu
İstanbul'a kar yağıyordu
Bu mesaj PesimistiC tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 28.09.2007 - 01:04
#5619
Gönderim zamanı 28.09.2007 - 16:51
#5620
Gönderim zamanı 28.09.2007 - 17:50
Konuş ve dertleş eskisi gibi
Bul seni getir bana hediyem ol
Aklımın odaları senle doldu taştı
72 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 72 ziyaretçi, 0 gizli