Can'a, Etyen'e, Yaşar'a, Orhan'a velhasıl kendini "Ermeni" hisseden herkese ithaf olunur...
At izi , it izine karışırsa ...
Bu memleketin hastalığı bu. Armudun sapıyla çöpünü, at izi ile it izini birbirine karıştırmak.
Fikir özgürlüğünü savunmak adına millete sövmek.
Akli melekeleri normal çalışan herkesin kınayacağı bir cinayette topyekün bir milleti "katil" ilan etmek...
Ve katilin doğduğu memleketi "ıslah" için orduyu göreve çağırmak...
Duygu fırtınası ile "ben o değilim, ben buyum" veya "ben de ondanım" sloganları ile gezinmek...
Sahi "ben Türk'üm" demekle "ben de Ermeniyim" demek arasındaki Nasyonalist fark nedir?
İki kat üst komşum İzzet Ulvi'nin dediği gibi Talat Paşa öldürüldüğünde kaç Ermeni "Ben de Türk'üm ben de Talât'ım" demişti"?...
Merak ediyorum...
Etyen'in "değişemeyen Türkler"i mi daha milliyetçi, yoksa Taşnak partisinin yönettiği Ermeniler mi?
Yoksa, Hrant'ın cenazesi kalkmadan ABD Başkanı'na mektup yazan Diaspora Ermenileri mi?
Katle üzülmekle, akıl ve iz'anı terketmek arasındaki ince çizgiyi bir türlü ayırd edemiyoruz...
Romantik kalem Can'ın kaleminden dökülenlere bakınca edebiyatta aklın olmadığını söyleyenlere hak vermiyor değilim.
Cemil Meriç üstadın dediği ne kadar da doğruymuş "Şiir, fikrin emekleme çağıdır..."
Evet bu arkadaşlar, cinayetin üzüntüsünden olsa gerek mensubiyetlerini unuttuğu gibi akıllarını da rafa kaldırdılar...
Can Dündar'ın dediğini yapsak. Ve toplama kampı kursak, 301'in kaldırılmasına karşı çıkanları, 301'vari fikirlere temayülü olanları, Adalet, içişleri Bakanlarını ve dahi Başbakan'ı, Milliyetçi dernekleri, siteleri ve etnik ayrıma karşı çıkıp üniter yapıyı savunanları, evde yemek yaparken "memlekette 36 etnik grup var" diyenlere söven Ayşe teyzeyi hasılı Can Dündar gibi düşünmeyen bütün vatandaşı buraya doldursak...
İşte milat bu olurdu...
Türk (pardon Türkiye) aydınlanması gerçekleşirdi... Böylece Can'da Ermeni olurdu, hepimiz Hırant olurduk...
Bu yazıyı yazanı da, bunun gibi yazanları da içeri atsak ne güzel olurdu değil mi?
Çünkü bunlar Milliyetçi, bir türlü "değişemeyen Türk". Ve dahi "Faşizan eğilimlere" sahip "sapık" bir ideolojinin sahibidirler...
Çünkü bu meseleye onlar gibi bakmamaktadırlar...
Çünkü, bu memlekette Türk Milliyetçiliği ikrah edilen bir şeydir ve Türk denilen "o damarları zehirli kanla dolu" çoğunluk bu mekruh ideolojiyi pek severler...
Peki Hrant veya Etyen, ömürleri boyunca mücadele ettikleri Ermeni milletine hizmeti hangi saikle yapmıştır?
Türkler adam olmaz deyivermeyi "edebi bir şekilde" beceren Etyen, ezilmiş Ermeni milletine Milli hislerle değil de enternasyonal hislerle mi bağlıdır?
Ermeni'yi Ermeninin savunması "azınlık" hakkı da, Türk'ün Türk'ü savunması Milliyetçiliktir bu memlekette...
Bu memlekette Türk'ten başka her türlü anasırın milliyetçiliği yapılır kimsenin sesi çıkmaz da Türk deyiverince bu arkadaşların bir yerlerine iğne batmış gibi olur...
Ve bu memleket ve bu memleketin insanı bin küsür yıldır, Ermeni'yi, Süryaniyi hasılı kendini azlık gören herkesi bağrında yaşatmamış mıdır?
Latinlerin doğradığı Rum'u, Haçlının kovaladığı Ermeni'yi bu millet bağrına basmamış mıdır?
Bu millet değil midir Ermeniden Bakan, Sadrazam yaparken Fransız'ın ve Rus'un gazıyla Taşnak birliklerinin doğradığı?...
Belki de dünyada "müsamaha"nın öğretileceği son Millettir Türkler... Bence Etyen, önce Karabağda binleri doğrayan Taşnakları, Asala'yı finanse eden Diaspora'yı adam et, ondan sonra Ermenistan'da bile yaşayamayacağı kadar özgür yaşadığın bu ülkeye dil uzat...
Yok eğer dersen ki, "kardeşim, ben bu ülkenin vatandaşıyım bana ne Ermenistan'ın vaziyetinden" diye, o zaman bu ülkenin vatandaşı gibi davran; sağduyu tavsiye et herkese, at izi ile it izinin karıştığı bir zamanda beraber yaşadıklarına sövmeyi bırak!...
Türk Diriliş Birliği
Bu mesaj M£T£L£R tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 23.01.2007 - 22:28