İçerik değiştir



En Yüksek Prestij Alan İçerik


#628270 12 Eylül 2010 Referandum Sonuçları

Gönderen Lamos - tarih 15.09.2010 - 02:27

Referandum sonrası fıkra diye bir mail gelmiş. Burda ifşa etmek istiyorum özelimi :P

Tayyip , Egemen e sorar :

- Egemen , biliyorsun Turgut ÖZAL ın büyük hizmetleri var Ülkeye , sence o mu daha büyük ben mi ?
- Efendim , tabiki siz büyüksünüz , zira rahmetli Demirel den çok korkardı , siz takmazsınız bile...
- Demirel dedin de Egemen , Demirel in de büyük hizmetleri var , sence ben mi büyüğüm Demirel mi ?
- Efendim , tabiki siz büyüksünüz , Demirel askerden çok korkardı , siz askerin anasını ağlattınız...
- Peki Egemen sence Atatürk mü büyük benmi ?
- Efendim , elbette siz büyüksünüz , Atatürk , İnönü den tırsardı , Sizse her yerde İnönü ye ana avrat sövebiliyorsunuz...
Egemen in coştuğunu gören Tayyip hızını alamamış :

- Peki Egemen , Hz.Ömer mi büyük ben mi ?
- Efendim , tabiki siz büyüksünüz , Hz. Ömer Allah tan korkardı , siz Allah tan da korkmazsınız...


:D


#626776 Referandum’da Neden “Hayır” Denmeli?

Gönderen shy - tarih 30.08.2010 - 19:15

Yazı biraz uzun gelebilir ancak burada bilimsel bir yönden inceleme yapıyoruz.Biraz sabredin...

Eveet gelelim bilimsel açıdan neden mantıklı davranıp insanların evet denemeyeceğinin açıklamasına.Şimdi sandığa gittiniz iki seçenek var önünüzde (aslında üç hatta daha çok ama işin içine quantum mekaniğini karıştırmıyoruz :P ) eveeet eveti inceleyelim önce.

Şimdi öncelikle kime baksanız kime sorsanız bu değişiklik ile anayasa daha demokratik daha özgürlükçü olacak 13 eylül sabahı kalkınca İskandinav ülkeleri ile tüm Avrupa artı amerikadan daha demokratik özgürlükçü olacağız ( tamam abartmıyorum yazı demogojiden uzak bilimsel bir inceleme olacaktı) Tabii ki mantıklı bakacak olursanız böyle bir durum yok peki ne var? Diğerinden daha demokratik; dikkat sihirli kelime daha…

Nedir daha demokratik olanı?

Mesela 'Madde 24:Ekonomik ve sosyal konsey anayasa kapsamına alınıyor.' Ben anlamadım neresi özgürlükçü hatta madde ne işe yarar onu bile anlamadım.' Madde 20: Anayasa Mahkemesi iki bölüm ve genel kurul halinde çalışacak.' Tek çalışsa daha mı az demokratik yine ilgi kuramadığım bir madde.Neyse bu şekilde devam ediyor.Bu maddeler olsa da oluuur olmasa da olur maddeler.Yani günlük yaşantımda bana ne özgürlük getiriyor nede demokratiklik.Mesela grevli toplu sözleşme hakkı yok.Hani daha demokratik olacaktı? Nerde yök düzenlemesi veya nerde seçim sistemi ile ilgili değişiklik nerde nerde diye uzatmayalım.Malum mantıklı bir çok insan da belirtiyor ki bu değişiklik aslında tırt da işte kötünün iyisidir diye bir kandırmaca içerisindeler.İlerleyelim.

12 eylülcüleri yargılama konusunda ise pek söylenecek bir şey de yok.Tamamen komedi.Madem darbecileri yargılayacaksınız daha önünüzde Yaşar Büyükanıt duruyor.Hem muhtıra vermekle suçlayacaksınız.Hem muhtıra kötüdür diyeceksiniz hem küfür edip beddua edeceksiniz yapanları yargılayacağız diye ağlayacaksınız sonra sonrası yok işte.Cevapta yok.Genelkurmaylık görevi bittikten sonra çok rahat içeri alabilmeniz gerekmekteydi.Sakın yok ona dokunulmaz şöyle böle olur saflığı veya çocuksuluğu ile gelmeyin.Şu anda kimler gözaltında hangi paşaları sırf haklarında dikkat iddia var şüphesi ile hak ettikleri atamayı yaptırmama gücünüz varken onları yılları bulan sürelerde dava bile açmadan içerde tutabilme gücü varken komik olmayın lütfen.Hakkında suç olduğunu söylediğiniz belge varken ortada dava açamıyoruz şöle yapar böle kızarlar demek komedide emmy için adaylıkta geçerli olabilir ancak.Şöyle bir sonuca da ulaşmak mümkün sanırım akp de yazının muhtıra olmadığına kanaat getirdi veya.Veyası yok ki olan doldursun ama çocuksuluğu bırakarak lütfen…

Gelelim şu ünlü anayasa ve hsyk üyelerini değiştirme meselesine.Burada iki önemli değişiklik görünüyor birisi sayısının arttırılması.Bunla ilgili savunma çok iyidir.Çok olursa seçim daha demokratik olur.O zaman neden 17 de 27 değil veya 37 veya 53.Ayrıca burada kapalı torba içerisine atılmış kırmızı siyah toplardan birini seçmiyoruz.İhtimal sayısını arttırmak o işe yarar.Burada konu içerisinde uzmanlaşmış kişilerin hukuki kıstaslara göre verdikleri tercihler söz konusu.Eğer sizin burada hukuku siyasete alet etmek işi sulandırmak gibi bir amacınız yoksa kişi sayısının artması veya ilgisiz kişiler dolayısı ile seçilmesinin de anlamı olmaz.Hemen ikinci kısma geçelim ki bununla ilgili. Üyelerin siyasi niteliği bulunan kişilerin de dahil olduğu yerlerin seçmesi.Nedir buradaki açıklama veya savunma? Bir, bazı demokratik ülkelerde de böyledir.Hadi varsayalım ki doğrusu onların yaptığıdır. Alttaki paragrafın sonuna biraz dikkat .

İki, halk seçecek tabii kim seçsin diktesi.İlk kısım için hangi demokratik ülkeler ve bunların seçtiği de doğru olmak zorunda mıdır soruları ihmal edilir.Hangi ülkeler oldukları ve o ülkelerin hukuki sistemlerinde bu sorun tartışılır mı tartışılmaz mı bilinmez..Mesela alın size Sarrazini ve Sarkozi nin göçmenler konusunda çıkarmak istedikleri yasalar.O kadar demokratikler ki…

İkinci kısım ve ilk kısma da yanıt olarak.bahsedilen yer neresi hukukun en üst kurumu.Bu kurumun başındakiler kimler? Bu işi en iyi bilenler. Bu kurula seçim hakkı tanınanlar nedir? Kesinlikle belli değil.Belki hukuk kitabının kapağını bile kaldırmamış insanlar.Peki bu kişiler hangi kıstasa göre seçim yapacaklar?... İşteee can alıcı soru ve buna cevap yok. İşin siyasi olacağı hatta meslekte başarı, bilgi seviyesi, uzmanlık gibi konulara kesinlikle bakılmayacağı aşikar.Malum bürokrat atamaları… Peki bu durum nasıl yargıyı daha güvenilir hale getiriyor?Yani hukukun en üst makamına yetersiz birilerini seçmek, nasıl bir mantık bunu özgürleşme olarak nitelendirebiliyor? Demokratik olmayla değerlendirebiliyor?

Toparlayalım yavaş yavaş.Madem özgür ve demokratik bir anayasa neden hala adı 1982 anayasası :P demokratik olmasını engelleyen şu 27 madde miydi?Bunca yıl kopan yaygara hepsi bunun için miydi? Neymiş efendim sonra değişecekmiş :P Yaklaşık sekiz yıldır iktidarda olacak bir parti bu süreç boyunca önünüze 27 maddelik değişiklik koyacak ki onların içinde dişe dokunur iki madde olacak, onlarda hukuku tamamen ele geçirmek adına getirilmiş olacak ve siz bu partiyi samimi bulacaksınız.Aslında tek madde akp nin ne derece samimi olduğunu gösteriyor.Memurlara verilen şu grevsiz toplu görüşmemimsi iyileştirme.Yaa Allah için söyleyin bu maddenin grevli çıkması için daha kaç kez anayasa değişikliği yapmak gerekecek.Kendi değişiklik yaptıkları bir maddeye ek yapabilmeleri için daha ne kadar özgürlükçü olmaları gerekecek? Hem şu denilene edilecek mantıklı söz bulamayıp hem de evet verilmesini savunmak biraz nasıl nedir partizanlığın dışında zor açıklanır.

Daha bitmedi bunca gücü olan bir parti demokratikleşme özgürlük savaşçısı dolu parti nasıl oluyor da anayasayı komple değiştiremiyor.Hadi bunun açıklaması.İlerde olur(olacak) hepsi bu.Elinde mevcut yeterince milletvekili var ve değiştirme.Sonra kalk bunu ama uzlaşmaya gelmediler ki ile açıklamaya çalış.Eee bu maddeler için uzlaşma var mıydı? O zaman bunları ne diye getiriyorsunuz? Madem uzlaşmasız madde değiştirebilecek milletvekili var neden anayasası komple değiştirmiyorsunuz? bu iki soruya Burhan Kuzu bile cevap veremedi.O partide bulunma gerekçesi anayasa değişikliği ama o bile cevaplayamadı.Aslında cevap biraz da samimiyet kısmında gizli.Buradan çıkarılabilecek iki mantıklı sonuç var. Ya böyle köklü bir değişiklik düşüncesi içinde değilsiniz insanları kandırmaya çalışıyorsunuz veya anayasa da aslında toplumun önemli bir kısmını rahatsız edecek maddelere dokunma isteğiniz var ve bunun üçin ülkeyi hazırlıyorsunuz.Nasıl mı bakınız muhalif herkes içeri almakla.Hepsi alınmadı belki ama süreç işliyor.Ya o doğru ya bu seçin kırk satır mı kırk katır mı?...

Son olarak neymiş efendim uzlaşmaya kimse gelmemiş.Cumartesi günü sayın başbakan; "meclisin %65 ine sahibim Onlara su bile içirtmem" dedi.Konu ne af yasası ile ilgili Kılıçdaroğlu nun söylemine karşılık.İnsaf edin elinizi vicdanınıza koyun. Kürt açımlı konusunda beğen beğenme muhalif parti bir çıkış yapmış uzlaşma için daha ne yapmalıydı.Madem gerçekten uzlaşma düşkünü akp bu açıklama ne oluyor.Kendi milletveli çoğunluğundan bahsedip su bile vermem sözünü kullanan bir lider nasıl uzlaşmacı oluyor normal insan mantığı almıyor.Sanırım uzlaşmadan kasıt hükümetin dediği her koşulu kayıtsız şartsız kabul etmekle oluyor.Burdan çıkan mantık bu sanırım.

Geldik uzun yazının sonuna kısa bir özetle bitirelim.Mantık süzgeçinde incelediğinizde tek tek bilimsel olarak ele aldığınızda evet oyu vermek doğru görünmüyor.Peki insanlar neden evet diyor? Mantıksız olduklarından mı? Tabii ki hayır. Akp partisine oy vermiş kitle blok halde evet oyu kullanacak o kısım belli.Geriye kalan evet oyu verecekler ise ya sevgililerine hoş görünmek için yapıyor veya bir kesimle kavgalı (mesela askeri sevmiyor veya sistemle sorunu var gibi) sırf gıcıklık yapmak için.Örnek Orhan Pamuk kesinlikle herhangi bir partiye oy verdiğini sanmıyorum ama evet oyu vereceğini belirtiyor.Büyük ihtimal sandığa bile gitmez ama söylemi bu şekilde ve bu şekilde düşünen insanlar var.Peki evet oyu verirseniz ne olacak? Adalette, komple akp nin bürokratik atamalarının önünü açmış olacaksınız.Bundan sonraki değişikliklerin tamamında hukukun üstünlüğü ilkesi değil akp de hangi mevkide tanıdığı olmakla yapılacağını kabul edeceksiniz.Bu değişikliği kabul edecek olursanız önüne ne getirilirse kabul eden bir kitle olduğunuzu kabul edeceksiniz.Daha demokratik bir anayasa isteğiniz karşısında "daha yeni değiştirdik değişiklikler öyle kolay olmaz biraz daha bekleyin ilerde bir vakit inşallah" ları şimdiden kabul etmiş olacaksınız.Mantıklı bakış açısı böyle gösteriyor ama iyi düşünmek şart tabii.

Bu düşünceler içerisinde evet diyemeyeceğimize göre geriye hayır seçeneği kalıyor.Ancak ben gibi henüz kararınızı vermediniz ise düşünmeye devam edin daha süre var…




:P


#634013 Yönetim Günlüğü..

Gönderen Melih - tarih 24.10.2010 - 02:58

24.10.2010

* Yeni konu açarken, konu başlığını yazdığınız anda, o konunun daha önce açılıp açılmadığını görebilseniz ne güzel olurdu di mi?
Oldu zaten :P

Gönderilen Resim

Konu başlığını yazdıktan sonra, Konu Başlığı alanından başka bir yere tıklatmanız yeterli :happy:


#637341 Damat Bey, Adınız Soyadınız? “Evet!”

Gönderen dokuzharf - tarih 18.11.2010 - 18:00



Damat Bey, Adınız Soyadınız? “Evet!”
SeyretSen! Sen ne istiyorsan onu seyret!


*lol


#634001 Yönetim Günlüğü..

Gönderen Melih - tarih 24.10.2010 - 02:12

24.10.2010

Konu içinde kocaman gözüken ve şikayet alan ( *bleh ) üye prestij durumunu küçülttük.


#627179 Her şeyi YÖK etmek için mi?

Gönderen Melih - tarih 05.09.2010 - 15:19

Gönderilen Resim

HAFTAYA bugün hepimiz sandık başında olacağız inşallah.
“Anayasa değişikliğine” hayır ya da evet diyeceğiz.
Herkesin oyu kendine.
Konuştuğum herkes, “Hayır vereceğim ama evetler kazanacak” diyor. Her ne hikmetse.
Bana da soruyorlar, “Ne oy vereceksin” diye.
Açıklamaya niyetim yok. Oyumun rengi yüzde 99 oranında belli olsa da açıkçası son kararımı sandık başında vermeyi düşünüyorum.
Birkaç gün AKP Hükümeti’nin önemli bakanlarından birine söylediklerimi sizinle paylaşmak istiyorum aslında. Nasıl karar vereceğimi, vicdanımı nasıl dinleyeceğimi anlamanız için belki de.
Adını vermeyeceğim Bakan’la referandum konusunu konuştum. Dinleyin bakalım siz ne diyeceksiniz:
“Bana göre 12 Eylül Anayasası’nın en somut, en kanlı canlı uygulaması YÖK’tür. Olmayan bir kurum ihdas edilmiş, bugüne kadar varlığını sürdürmüştür. Üniversitelerdeki düşünce özgürlüğünün, bilimsel özgürlüğün, üniversiter bağımsızlığın temeline dinamit koymuştur.
Eğer bu Anayasa değişikliğinde 12 Eylül’ün en önemli artığı YÖK’ü de ortadan kaldırsaydınız oyum kesinlikle evet olurdu.
Ancak siz bunu yapmadınız.
YÖK’ü olduğu gibi korudunuz. Bu da bende bu Anayasa değişikliğinin gerçekten 12 Eylül’ün izlerini silmek amacıyla yapıldığı konusunda kuşku doğuruyor, samimiyetinizi sorgulamama sebep oluyor.
Üstelik de YÖK Başkanı’nı değiştirinceye kadar YÖK’ten en fazla şikâyet eden sizin partinizdi.
Ama anlıyorum ki, siz kurumun işleyişine veya varlığına değil kurumda egemen olan fikre karşıymışsınız. YÖK sizden olunca varlığında, uygulamalarında bir sorun yokmuş.
Şimdi kaygım şu:
Siz bu Anayasa değişikliğiyle tüm kurumları YÖK’leştirmek istiyorsunuz.”

Bakan dinledi.
“YÖK’ü de kaldırmak gerekirdi aslında. Haklısınız. O da bir dahaki sefere” dedi.
Ben gazı aldığım için durmadım:
“HSYK konusunda da AB standardı dediniz. Doğru Avrupa’da da pek çok ülkede Meclis seçiyor üyelerin bazılarını. Ama orada salt çoğunlukla değil, nitelikli çoğunlukla seçiliyor. Bu da bir uzlaşma kültürü, bir ortak kabul gerektiriyor. Bizde ise salt çoğunlukla seçilecek. Bunu da doğru bulmuyorum.”
Konuk Bakan bu fikrime pek katılmadı.
Aslında bir şey daha söylemek istiyordum ama fırsat kalmadı.
Hani diyorlar ya, “Kamu çalışanlarına da sendika getiriyoruz. Hem de isterlerse birden fazla sendikaya üye olabilecekler” diye.
O da komik.
Grev hakkı yok, ne yapayım ben öyle kamu sendikasını.
İşte bunlar kafamı karıştırıyor.
Ama biliyorum ki, oy verecek seçmenin yüzde 99’u HSYK’nın ne demek olduğunu dahi bilmeden oy verecek.
Türkiye’ye süper demokrasi gelecek.

Habertürk


#638832 Günün Sözleri

Gönderen _RomantizmA_ - tarih 03.12.2010 - 17:55

Şunu farkettim, hayatımda düzenli bir düzensizlik var... (Bir arkadaş)


#628266 İlginç Cevaplar...

Gönderen _RomantizmA_ - tarih 15.09.2010 - 01:15

Duyduğumuz bir çok ilginç cevaplar mevcut...

mesela Akif'e baytarmısınız diyen birine; evet hayırdır biyeriniz mi ağrıyor dediği gibi...

Toplayalım burda...

İlk benden gelsin...

Osman Bölükbaşı Meclis kürsüsünde yaptığı bir konuşmada;

"Bu Meclisin yarısı eşektir"

ifadesini kullanmış ve sözünü geri alması istenince de sözünü şöyle geri almıştı :

"Bu Meclisin yarısı eşek değildir"

*saksak


#646603 Bir Zaman Gazetesi Klasiği..

Gönderen Melih - tarih 18.05.2011 - 22:28

Zaman Gazetesi'nin yaptığı "'Esrarengiz araç' fotomontaj çıktı" haberi:
http://www.zaman.com...den-kopyalanmis

Bu da MHP'nin açıklaması:

http://www.hurriyet....833.asp?gid=381
http://www.ntvmsnbc.com/id/25214321/

Demek ki neymiş; Zaman Gazetesi'nin kime hizmet ettiği belliymiş. Değil mi efendim?..
1 milyon tirajı bi tarafınıza sokun.