Eveet gelelim bilimsel açıdan neden mantıklı davranıp insanların evet denemeyeceğinin açıklamasına.Şimdi sandığa gittiniz iki seçenek var önünüzde (aslında üç hatta daha çok ama işin içine quantum mekaniğini karıştırmıyoruz

Şimdi öncelikle kime baksanız kime sorsanız bu değişiklik ile anayasa daha demokratik daha özgürlükçü olacak 13 eylül sabahı kalkınca İskandinav ülkeleri ile tüm Avrupa artı amerikadan daha demokratik özgürlükçü olacağız ( tamam abartmıyorum yazı demogojiden uzak bilimsel bir inceleme olacaktı) Tabii ki mantıklı bakacak olursanız böyle bir durum yok peki ne var? Diğerinden daha demokratik; dikkat sihirli kelime daha…
Nedir daha demokratik olanı?
Mesela 'Madde 24:Ekonomik ve sosyal konsey anayasa kapsamına alınıyor.' Ben anlamadım neresi özgürlükçü hatta madde ne işe yarar onu bile anlamadım.' Madde 20: Anayasa Mahkemesi iki bölüm ve genel kurul halinde çalışacak.' Tek çalışsa daha mı az demokratik yine ilgi kuramadığım bir madde.Neyse bu şekilde devam ediyor.Bu maddeler olsa da oluuur olmasa da olur maddeler.Yani günlük yaşantımda bana ne özgürlük getiriyor nede demokratiklik.Mesela grevli toplu sözleşme hakkı yok.Hani daha demokratik olacaktı? Nerde yök düzenlemesi veya nerde seçim sistemi ile ilgili değişiklik nerde nerde diye uzatmayalım.Malum mantıklı bir çok insan da belirtiyor ki bu değişiklik aslında tırt da işte kötünün iyisidir diye bir kandırmaca içerisindeler.İlerleyelim.
12 eylülcüleri yargılama konusunda ise pek söylenecek bir şey de yok.Tamamen komedi.Madem darbecileri yargılayacaksınız daha önünüzde Yaşar Büyükanıt duruyor.Hem muhtıra vermekle suçlayacaksınız.Hem muhtıra kötüdür diyeceksiniz hem küfür edip beddua edeceksiniz yapanları yargılayacağız diye ağlayacaksınız sonra sonrası yok işte.Cevapta yok.Genelkurmaylık görevi bittikten sonra çok rahat içeri alabilmeniz gerekmekteydi.Sakın yok ona dokunulmaz şöyle böle olur saflığı veya çocuksuluğu ile gelmeyin.Şu anda kimler gözaltında hangi paşaları sırf haklarında dikkat iddia var şüphesi ile hak ettikleri atamayı yaptırmama gücünüz varken onları yılları bulan sürelerde dava bile açmadan içerde tutabilme gücü varken komik olmayın lütfen.Hakkında suç olduğunu söylediğiniz belge varken ortada dava açamıyoruz şöle yapar böle kızarlar demek komedide emmy için adaylıkta geçerli olabilir ancak.Şöyle bir sonuca da ulaşmak mümkün sanırım akp de yazının muhtıra olmadığına kanaat getirdi veya.Veyası yok ki olan doldursun ama çocuksuluğu bırakarak lütfen…
Gelelim şu ünlü anayasa ve hsyk üyelerini değiştirme meselesine.Burada iki önemli değişiklik görünüyor birisi sayısının arttırılması.Bunla ilgili savunma çok iyidir.Çok olursa seçim daha demokratik olur.O zaman neden 17 de 27 değil veya 37 veya 53.Ayrıca burada kapalı torba içerisine atılmış kırmızı siyah toplardan birini seçmiyoruz.İhtimal sayısını arttırmak o işe yarar.Burada konu içerisinde uzmanlaşmış kişilerin hukuki kıstaslara göre verdikleri tercihler söz konusu.Eğer sizin burada hukuku siyasete alet etmek işi sulandırmak gibi bir amacınız yoksa kişi sayısının artması veya ilgisiz kişiler dolayısı ile seçilmesinin de anlamı olmaz.Hemen ikinci kısma geçelim ki bununla ilgili. Üyelerin siyasi niteliği bulunan kişilerin de dahil olduğu yerlerin seçmesi.Nedir buradaki açıklama veya savunma? Bir, bazı demokratik ülkelerde de böyledir.Hadi varsayalım ki doğrusu onların yaptığıdır. Alttaki paragrafın sonuna biraz dikkat .
İki, halk seçecek tabii kim seçsin diktesi.İlk kısım için hangi demokratik ülkeler ve bunların seçtiği de doğru olmak zorunda mıdır soruları ihmal edilir.Hangi ülkeler oldukları ve o ülkelerin hukuki sistemlerinde bu sorun tartışılır mı tartışılmaz mı bilinmez..Mesela alın size Sarrazini ve Sarkozi nin göçmenler konusunda çıkarmak istedikleri yasalar.O kadar demokratikler ki…
İkinci kısım ve ilk kısma da yanıt olarak.bahsedilen yer neresi hukukun en üst kurumu.Bu kurumun başındakiler kimler? Bu işi en iyi bilenler. Bu kurula seçim hakkı tanınanlar nedir? Kesinlikle belli değil.Belki hukuk kitabının kapağını bile kaldırmamış insanlar.Peki bu kişiler hangi kıstasa göre seçim yapacaklar?... İşteee can alıcı soru ve buna cevap yok. İşin siyasi olacağı hatta meslekte başarı, bilgi seviyesi, uzmanlık gibi konulara kesinlikle bakılmayacağı aşikar.Malum bürokrat atamaları… Peki bu durum nasıl yargıyı daha güvenilir hale getiriyor?Yani hukukun en üst makamına yetersiz birilerini seçmek, nasıl bir mantık bunu özgürleşme olarak nitelendirebiliyor? Demokratik olmayla değerlendirebiliyor?
Toparlayalım yavaş yavaş.Madem özgür ve demokratik bir anayasa neden hala adı 1982 anayasası


Daha bitmedi bunca gücü olan bir parti demokratikleşme özgürlük savaşçısı dolu parti nasıl oluyor da anayasayı komple değiştiremiyor.Hadi bunun açıklaması.İlerde olur(olacak) hepsi bu.Elinde mevcut yeterince milletvekili var ve değiştirme.Sonra kalk bunu ama uzlaşmaya gelmediler ki ile açıklamaya çalış.Eee bu maddeler için uzlaşma var mıydı? O zaman bunları ne diye getiriyorsunuz? Madem uzlaşmasız madde değiştirebilecek milletvekili var neden anayasası komple değiştirmiyorsunuz? bu iki soruya Burhan Kuzu bile cevap veremedi.O partide bulunma gerekçesi anayasa değişikliği ama o bile cevaplayamadı.Aslında cevap biraz da samimiyet kısmında gizli.Buradan çıkarılabilecek iki mantıklı sonuç var. Ya böyle köklü bir değişiklik düşüncesi içinde değilsiniz insanları kandırmaya çalışıyorsunuz veya anayasa da aslında toplumun önemli bir kısmını rahatsız edecek maddelere dokunma isteğiniz var ve bunun üçin ülkeyi hazırlıyorsunuz.Nasıl mı bakınız muhalif herkes içeri almakla.Hepsi alınmadı belki ama süreç işliyor.Ya o doğru ya bu seçin kırk satır mı kırk katır mı?...
Son olarak neymiş efendim uzlaşmaya kimse gelmemiş.Cumartesi günü sayın başbakan; "meclisin %65 ine sahibim Onlara su bile içirtmem" dedi.Konu ne af yasası ile ilgili Kılıçdaroğlu nun söylemine karşılık.İnsaf edin elinizi vicdanınıza koyun. Kürt açımlı konusunda beğen beğenme muhalif parti bir çıkış yapmış uzlaşma için daha ne yapmalıydı.Madem gerçekten uzlaşma düşkünü akp bu açıklama ne oluyor.Kendi milletveli çoğunluğundan bahsedip su bile vermem sözünü kullanan bir lider nasıl uzlaşmacı oluyor normal insan mantığı almıyor.Sanırım uzlaşmadan kasıt hükümetin dediği her koşulu kayıtsız şartsız kabul etmekle oluyor.Burdan çıkan mantık bu sanırım.
Geldik uzun yazının sonuna kısa bir özetle bitirelim.Mantık süzgeçinde incelediğinizde tek tek bilimsel olarak ele aldığınızda evet oyu vermek doğru görünmüyor.Peki insanlar neden evet diyor? Mantıksız olduklarından mı? Tabii ki hayır. Akp partisine oy vermiş kitle blok halde evet oyu kullanacak o kısım belli.Geriye kalan evet oyu verecekler ise ya sevgililerine hoş görünmek için yapıyor veya bir kesimle kavgalı (mesela askeri sevmiyor veya sistemle sorunu var gibi) sırf gıcıklık yapmak için.Örnek Orhan Pamuk kesinlikle herhangi bir partiye oy verdiğini sanmıyorum ama evet oyu vereceğini belirtiyor.Büyük ihtimal sandığa bile gitmez ama söylemi bu şekilde ve bu şekilde düşünen insanlar var.Peki evet oyu verirseniz ne olacak? Adalette, komple akp nin bürokratik atamalarının önünü açmış olacaksınız.Bundan sonraki değişikliklerin tamamında hukukun üstünlüğü ilkesi değil akp de hangi mevkide tanıdığı olmakla yapılacağını kabul edeceksiniz.Bu değişikliği kabul edecek olursanız önüne ne getirilirse kabul eden bir kitle olduğunuzu kabul edeceksiniz.Daha demokratik bir anayasa isteğiniz karşısında "daha yeni değiştirdik değişiklikler öyle kolay olmaz biraz daha bekleyin ilerde bir vakit inşallah" ları şimdiden kabul etmiş olacaksınız.Mantıklı bakış açısı böyle gösteriyor ama iyi düşünmek şart tabii.
Bu düşünceler içerisinde evet diyemeyeceğimize göre geriye hayır seçeneği kalıyor.Ancak ben gibi henüz kararınızı vermediniz ise düşünmeye devam edin daha süre var…
