Taban ve üstdüzey entelektüel birikim sahiplerince bilinegelen bu özdeyişle ne demek istemiş acaba Rene Descartes?Kulağa hoş gelmesinden farklı olarak ne anlam ifade ediyor olabilir?Yoksa,materyalizm ve idealizm mayalarını hamuruna kattığının özeti midir,hiç düşündünüz mü?Pekala,halihazırda "var" mısınız?


Düşünüyorum Öyleyse Varım - Rene Descartes
#1
Gönderim zamanı 26.02.2007 - 00:12
Taban ve üstdüzey entelektüel birikim sahiplerince bilinegelen bu özdeyişle ne demek istemiş acaba Rene Descartes?Kulağa hoş gelmesinden farklı olarak ne anlam ifade ediyor olabilir?Yoksa,materyalizm ve idealizm mayalarını hamuruna kattığının özeti midir,hiç düşündünüz mü?Pekala,halihazırda "var" mısınız?
#2
Gönderim zamanı 26.02.2007 - 00:35
-Mutlu bir rüya ve sevinerek uyanmak,
-Metafiziksel güç,kader ve irade
Vodviller eğlenceli olur genelde ama

#3
Gönderim zamanı 26.02.2007 - 12:23
#4
Gönderim zamanı 26.02.2007 - 12:40
#5
Gönderim zamanı 26.02.2007 - 13:53
Varlığın ispatı olarak düşünmeyi görürler, sözün çıkış noktasını bilmeyenler, varlığın farkına varmanın soru sormaktan şüphe duymaktan geldiğini anlatmaya çalışır durur.
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina
#6
Gönderim zamanı 26.02.2007 - 14:12
#7
Gönderim zamanı 26.02.2007 - 16:16
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina
#8
Gönderim zamanı 26.02.2007 - 16:32
#9
Gönderim zamanı 28.02.2007 - 02:31
descartes'in yöntemli kuşkusundan sonra ulaştığı nokta septızm..
elbette SORMAK gerek..Dekart varlıktan şüphe etmiştir, insan dış dünyanın varlığından nasıl emin olabilir? Ya herşey yalansa, dış dünya yoksa, birileri bize yalan söylüyorsa, ya biz gerçekten yoksak...vb. sorularına sonunda insanın düşünme yetisinden ve doğal olarak bir zihnin varlığından yola çıkmış ve kendinin, evrenin varolduğu sonucuna varmıştır.
sormak ve düşünmek felsefenin degil,İNSAN olmanın geregidir.
Geçtik Gökkuşağının altından
Sakınmadan, ıslanmadan.
Umudumuz Sevgiydi, Maviydi, Deniz''di
Korkmadık kırmızıya boyanmaktan..
#10
Gönderim zamanı 28.02.2007 - 17:23
düşünmek ise bize has tır. yani düşünebilme bizim var olduktan sonra edindiğimiz bir eylemdir.
o halde descartes amcamıs bunu bir süphe yada bir soru olarak algılamamız için söylememiştir bu cümleyi .
bizim buradan kaynaklı düsünmemizi istediği sadece ve de basitçe
varlığın edinebildiği en önemli edinimin düşünce olduğu dur.
bunuda söylerken sanıyorum görebildikleri ve duyabildikleri üzerine
tek cümlelik bir sentez düşünerek yapmış olmalıdır.
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#11
Gönderim zamanı 28.02.2007 - 22:25
Efendim,zannediyorum,konunun uğramış olduğu bu sapma da,konsepte uymamız gerektiğini defaatle hatırlatma gereği duyan kardeşleri rahatsız edecek..Vefa göstereyim başlığa da değinmiş olayım..Düşünsel evrenimde,Descartes'in anlatmak istediğini;yukarıdaki bir yazımda iki ihtimal dahili olarak yorumlamıştım..Umarım konsepte uygun olmuştur...
#12
Gönderim zamanı 01.03.2007 - 21:54
Bir binanın gövde itibariyle deforme oluşuna Descartes'te karşılaşıyoruz..Tutarlı ve spesifik bir temel üzerinde mutlak şüphe metoduyla inşa ettiği madde-soyut sentezi,maalesefki,birikimli fikriyatında aynı dengede seyredememiştir..Öyle ki;felsefe tarihçileri Descartes'in birçok tutarsızlığını açığa çıkarmış,çelişen görülerini tabiri caizse ayan beyan meydana sermişlerdir..Yukarıda bahsolunan özdeyişi analiz eden arkadaşlar,varlığı bir nevi;şüphe dahil düşünsel öğelere bağlayan Descartes'in,aynı oranda içinde bulunduğu maddeci yaklaşımın,insanın "var" olduğu için,fikri öğeleri öne sürebildiği mantalitesini unutmamalıdırlar..Yani;"Varım,öyleyse düşünüyorum.."
Şahsi kanaatim odur ki;Descartes binası,hala "var"lığını muhafaza ediyorsa bunu sağlam temeline ve analitik geometriye borçludur...
#13
Gönderim zamanı 02.03.2007 - 11:08
her sonuca aklımızla ulaşabileceğimizi düşünen bu felsefeyi böyle karmaşık cümlelerle anlatmak yerine sade cümlelerle anlatmayı tercih ederim.
tabiidirki bu amcanın felsefesi bir sentezdir.
ana fikri de aklın sınırları ve neler yapabildiğidir.
insanın gunumuzde varlığı sorgulaması gerılerde kalmıstır, düşünen insan varlığın bütün sırlarını en küçük birimine kadar çözmüş ve sonlandırmıştır.
yani descartes amcamızın temelinin üzerinde bir çok bina yükselmiştir
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#14
Gönderim zamanı 02.03.2007 - 11:30
Gelelim meselemize;
Son yazı itibariyle şahsımı meraka iten bahisler konu oldu,soralım;
-Felsefe çerçevesinde hangi sorunun kesin cevabı bulunmuştur -ki felsefenin amacının cevap bulmak olmamasına rağmen- ?
-Çözülmüş olan varlık sırları nelerdir?
-Ve temel soru;varlık nedir?
Rene'nin sağlam temelinin üzerinde yükselen bina,filozofinin doğal bir sonucudur,bunda şaşırılacak şey göremiyorum,yalnız şaşırıyorsam bunun sebebi varlık sırrının çözüldüğünü bu güzel bahar sabahında öğrenmiş olmamdır

#15
Gönderim zamanı 02.03.2007 - 11:48
saygı da mutlaktır. ifadelerimde ve uslubumda.
düşünce kesin cevap bulamaz sadece düşünür.
sadece dna yı düşünecek olursanız bu soruyuda cevaplandırmış olursunuz.
varlığı ise sadece kendi bedeniniz ile anlamlandırabilirsiniz.
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#16
Gönderim zamanı 02.03.2007 - 12:00

İzninizle ben de bir çelişkinizi ifade edeyim..Düşüncenin kesin cevabı bulamayacağını söyleyip,bir sonraki cümlenizde,DNA'yi "düşünerek","cevabı" bulacağımdan dem vurmuşsunuz..İfade ile alakalı bir çelişkidir,tabii ben demek istediğinizi anladım..
Yalnız DNA'yı düşünerek,topyekun varlık kavramını açıklama yetisine haiz olamıyorum..Elbette benim de inançlarım var,yalnız şu başlıkta,cümle filozofun perspektifine bakarak,zemin felsefe kurallarına bağlı kalmaya çalışıyorum..İnanışlarım elbette bana "varlık" üzerine bir fikir veriyor,yalnız sizin ve benim inanışlarım,"öteki" için anlam ifade etmeyebilir..Doğal olarak,sizin açık ve net olduğuna inandığınız,hatta somutlaştırıldığını iddia ettiğiniz (varlık üzerine tartışmalar son bulduysa,somutlaşmış demektir)varlık açıklamaları,belli ki yalnız sizin için sonlanmış..
Felsefe,hala varlığı tartışıyor,emin olunuz...
#17
Gönderim zamanı 02.03.2007 - 12:29
tabiidir ki herkesin aynı dusunmesı olası deıldır.
tartışılanın varlık deıl varlığın eylemleri olduuna dair şuphelerim vardır.
şu anda tartışılması gerekenın ,yok oluş olması gerektıını dusunduumu de söylemek isterim.
ınsanlar dunyanın bu gunku yok olma tehlıkesını dusunuyorlarsa
varlığı da bu anlamda kabul etmıslerdır
gariban bir aktör bir ileri bir geri saatini doldurur.
ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı,
ki yoktur hiç bir anlamı .
#18
Gönderim zamanı 02.03.2007 - 23:22
Varlığın eylemlerinden devam edelim..Eğer varlık eylemi mevzu'bahis ise,tekrar "düşünüyorum öyleyse varım" değil,daha önce de belirttiğim üzere "varım,öyleyse düşünüyorum" olmalıdır,kanaatimce..İşte Descartes'in yanılgıları da bu çatlaktan çıkıverir..Varlık problemi ise,belirttiğiniz kadar koyu olmasa da,yok oluş korkusunu sadece dürtükleme ve merak uyandırma noktasında ele alabileceğimiz gibi,bundan farklı olarak,"oluş"u,maddesel ve ideal gerçekliği açıklama isteğiyle doğar..
Hülasa;bir Descartes analizi yaptığımızda sormak gerekir,düşünsel öğeler seni var kılıyor,fakat düşünsel öğeleri sana kazandıran,maddesel varlığın değil mi?Elbette bunu bir idealiste sorabilirim..Daha esnek bir sistem olan materyalizm savunucusuna da sorabilirim..Ve her ikisinin de sorgulama üslubuna göre tutarlı bir cevap da alabilirim..İşte beni,felsefe meraklılarını,filozofları ve felsefe tarihçilerini sıkıntıya sokup,rahatsız eden;Descartes'te aynı tutarlılıkla karşılaşamamaktır..
#19
Gönderim zamanı 02.03.2007 - 23:35
O halde neymiş?
madem varım nie düşünmim ?
Düşünsel organ hakkın rahmetine ulaşınca vucuda sebze diolar ama

#20
Gönderim zamanı 02.03.2007 - 23:58
Yalnız,beynimde canlanan bir başka karmaşıklık ise;daha önce söylediğim "Descartes'in bugünkü 'var'lığı,sağlam temeli ve analitik geometridir" sözleri ve yine bugünkü varlığının düşünsel öğelerle bağlanması ve madde ortamına aktarılması ile bugüne süregelmesi..Daha basit ifade edeyim;Descartes düşündü(soyut),yazdı(somut) ve bugün onu tanıyabiliyoruz..İşte bahsettiğim sağlam temel de burada yatıyor..Muhteşem bir madde-soyut sentezi..Bu paragrafı iyi okuyunuz ve fikirlerinizi alma isteğime karşılık veriniz;"Descartes düşündüğü için mi var,var olduğu için mi düşündü?"
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Bitkilerin de öğrenebildiği kanıtlandı |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
![]()
|
|
Youtube'dan Video Izleyip Yemek Yapmasını Öğrenen Robot! |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
![]()
|
|
İnternetten Müzik Indirene Kötü Haber |
İnternet | Haberci |
|
![]()
|
|
Telif Ödemeden Müzik Indirene Para Cezası |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
![]()
|
|
Günahın Boynuma - Sertab Erener |
Yerli Videolar | Rabbit |
|
![]()
|
1 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli