Gönderim zamanı 04.03.2007 - 21:58
Öncelikle belirtmeliyim ki,forumda üslub üzerine anlamsız bir hassasiyet gösteriliyor,bırakınız cümle kurma özgürlüğümü kelimelerimle sınırsızlığa taşıyayım..Yorumlamaların öznel olduğu unutuluyor,ele alış tarzı mevzu'bahis özdeyişi ona izahı basit fikrini veriyorken,bir başkasının farklılığı,anlayış tekeline çomak sokulmuş hissiyatına haiz oluyor..Bir dinle nasıl ele almış,sapmaları göz ardı etme,anla,karşı argüman üret,rahatsız olduğun tatsızlığa asli sebeb olma..
Gelelim meseleye;
Var olduğu hissine düşünme yetisine sahipliğinden yola çıkarak kapılmak,ne yazık ki,mutlak şüphe sınırlarının dışında bir yerde konumlanıyor..Ayrı olarak,varlık probleminin çözüm yolu,bizzat bedeni ve hissi varlığı açıklama çabasından geçmiyor..Ya senin var olduğunu düşündüğünü sen,metafiziksel bir güçle,irade sandığın şeyin kader kavramına benzer bir olguyla an be an çözümlü ve belirli bir varlık ve yaşam sahnesinde bir rolsen?Ya etrafında var sandıkların da senin gibi ve senin düşüncenin bir ürünü ise?Şüphenin ne olduğunu mu bilmiyor?Bunların üzerine düşünerek varlığı kabullenmek ne derece doğrudur?Görüyorsunuz ki,sandığınız kadar basit değil..