


Özlenilen
#221
Gönderim zamanı 22.10.2006 - 16:31

Değişiklikler Kaydedildi...
#222
Gönderim zamanı 22.10.2006 - 16:45
bizim evi özledim ...

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..
#224
Gönderim zamanı 23.10.2006 - 03:44

No sweet perfume that would torture you more than this..."
#225
Gönderim zamanı 30.10.2006 - 18:39
In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..
#226
Gönderim zamanı 30.10.2006 - 18:51
aylaklık yapmayı çok özledim
çanakkaleyi çok özledim
Kelimeleri iyi kullanabilen birisine içten,ruhunu hissedercesine sarılmayı çok özledim(karşılıklı eylem isterim)
Risk alabilecek gücü kendimde hissetmeyi çok özledim..
#227
Gönderim zamanı 30.10.2006 - 21:01
#229
Gönderim zamanı 11.11.2006 - 18:05

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..
#230
Gönderim zamanı 16.11.2006 - 19:30


#231
Gönderim zamanı 17.11.2006 - 10:39

O'nu çok ösledim...

#232
Gönderim zamanı 30.11.2006 - 16:10

Dolunay mı var yoksa ?
Çok özlüyorum...Çoook..Anlatsam anlamazsınız...
In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..
#233
Gönderim zamanı 30.11.2006 - 17:12
#234
Gönderim zamanı 30.11.2006 - 17:20
Senmisin ?
Yoksa sensiz bıraktıgın yermi ?
Sen gelmesende bıraktıgın yere biri gelse bu özlem bitermi ?
Deilsin..!!
Sensiz deil kimsesiz..!!
Özlem bitmez belki, ama özlenilen olmassan zaten bitersin..!!
#235
Gönderim zamanı 30.11.2006 - 17:44
Kaç kişi olduklarını tam emin hatırlayamadığım kızlı erkekli komşu çocukları yine toplanmış, yeni bir oyuna hazırlık yapıyorlardı veya oyunun içerisinde tartışıyorlardı. Çocukları çok sevdiğim için apartman giriş kapısına giden yolu biraz uzatıp çocukların yakınından geçip ne için tartıştıklarını öğrenmek istedim. Evet , hayır çığlıklarına adım adım yaklaşıyordum. Bir türlü anlaşamadıkları belli oluyordu. Herhalde biri hile veya mızıkçılık yaptı, diğerleride hakkını arıyor falan diye düşünerek yanlarına kadar yaklaşmıştım. Tam o sırada , tartışan çocuklardan biri diğerine “Hayır ya ben jüri olucam, benim sesim güzel değil popstar sen ol” dedi. Duyduklarıma inanamadım, daha iyi anlamak için tüm dikkatimi konuşmalarına verdim. Aslında herşey ortadaydı. Artık çocukların da “Popstar” adında bir oyunları vardı. Bazıları şarkı söylüyor, bazısı ise Jüri olup, eleştiri yapıyor. Yakında kaynanacılık da oynarlar mı ?
Çocuklarımızı medya özelliklede televizyon çöplüğünden uzak tutmamız gerekmiyormu ? Çünkü; Körebeli, saklanbaçlı, kutu kutu penseli oyunlar oynayan çocukları görmeyi gerçekten çok özledim.
#236
Gönderim zamanı 30.11.2006 - 21:02

bazen müziğin sesini sonuna kadar açıp şarkıcıyı taklit eder oynardık (ben bunu hala yapıyorum



#238
Gönderim zamanı 05.12.2006 - 12:02

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..
#239
Gönderim zamanı 05.12.2006 - 22:26
Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,
Hataları örtmede gece gibi ol,
Tevazuda toprak gibi ol,
Öfkede ölü gibi ol,
Her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründügün gibi ol
#240
Gönderim zamanı 22.01.2007 - 14:16

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..
10 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 10 ziyaretçi, 0 gizli