MaryJane (31-08-2005, 14:02 ) :
(Ve uyandım gülümseyerek umut dolu düşlerden..
Dışardan gelen yoğun ses kalabalığının arasında tanıdık bir ses'e takıldı kulağım.Bu Selim'di.
Yattığımdan beri devamlı olarak beni ziyarete gelip gidiyor,bazen de bizimle akşam üstü sohbetlerine katılıyordu.
Can ve Harun abiyi bahçede çaylarını içerken bulduk.Son sabah çayının ardından iyi dileklerle dolu cümleleriyle yolcu ettiler beni
Muhsin abiyi aradı gözlerim.Can'ın söylediğine göre gece bir astım krizine tutulmuş yoğun bakım'a almışlar..
Bu 3 donkişot arasında en sevdiğim insanı göremeden gidiyordum.Herşey için teşekkürlerimi,geçmiş olsun dileklerimi ve telefon numaramıda ekleyerek küçük bir not bıraktım.
O güne dair hatırladıklarım ve hatırlayacaklarım sadece bunlar değil elbette karamsarlığın beni içine hapsettiği günlerden, yeni bir hayatı şekillendirmek için çok şey borçlu olduğum bu insanları asla unutmayacağım
Şimdi ise gidiyorum biten bir sonun yeni bir başlangıcına doğru.her şey hazır.Çok fazla birşey almadım yanıma geçmişe ait sadece birkaç anı.
bir fotoğraf albümü,sarı sayfaları güzel bir el yazısıyla yazılmış kimi cümleleri silik,ne zaman hayal etmekten vazgeçsem açıp defalarca kez okuduğum babamın anı defteri,bir sigaralık,ağızlık..bir kendim
artık her yeni gün mis gibi kokan bir kavun dilimi Nazımın dediği gibi.Öyle bir sevgi var ki içimde yıllardır kimselere veremeyip biriktirdiğim volkan misali patlamaya hazır
Hani hiç tanımadığım bir insana bile,biraz da hoşbeş sohbetse ..
Hep öyle olmamışmıydı zaten..
Hayatıma giren insanlardan birer küçük aile oluşturmazmıydım,onlar farketmeden,kendimin bile farkında olmadan..Onlarsa hiçbir zaman
benim beklediğim ölçüde sevgi sunamazlardı,kızar öfkelenir kimi zamanda kaçardım.Hakkım yok biliyorum fazlasına çünkü artık biliyorum ki
ben ne yaparsam yapayım kimse beni, benim istediğim gibi sevemeyecek.
Bu yüzden Selim'in de benimle gelmesini isteyemem
Belki son kez bakıyorum bu evin duvarlarına belki de yine yenilip dönmek var.Olsun varsın...
Şehrimden ve insanlarımdan uzaklaşmak... ne tuhaf bunu hiç yapamam sanırdım. oysa şimdi ,her köşesinde bir anımın olduğu bu şehir herşeyden daha yabancı geliyordu bana.
Yavaşça kapattım perdelerimi.Birden güpegündüz karardı ortalık. Valizimi kavradım ve bütün anılarımı içinde bıraktığım evimin kapısını kilitledim. içimi garip bir huzur kapladı sanki..
İlk gördüğüm taksiyi durdurdum. İçimde buruk bir sevinç vardı. Nereye gideceğimde tereddüt ettim önce. Sonra istasyon dedim, kararlı ve vakur bir sesle.
Yol boyu insanları seyrettim. O hep bir yerlere yetişmeye çalışan insanları. Caddeleri,sokakları dolduran kalabalık , kornalar, motor sesleri dört bir yanımı kuşatmaya almışlardı. Yeşilin kokusunu, kuşların cıvıltısını tercih ederdim oysa...
Artık biliyordum gideceğim yeri. Böyle bir yer olmalıydı. İnadına yeşil, inadına mavi.
nitekim İstanbulda yolculuğumun son dakikalarıda sona erdi. İstasyon tüm görkemiyle karşımdaydı. Sanki yüzyıllık bir seyahat beni bekliyordu. Ağır ağır yürüdüm. Bilinmeyene doğru yolculuk başlıyordu..