Hulisi Kentmen
Allah c.c. rahmet eylesin.


En sevdiğiniz "iyi adam" kimdi
Konuyu açan
Canan
, 27.05.2008 18:25
bu konuya 25 yanıt verildi
#21
Gönderim zamanı 29.05.2008 - 09:18
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#22
Gönderim zamanı 29.05.2008 - 12:55
Hulusi KENTMEN

#23
Gönderim zamanı 29.05.2008 - 13:53
Hulusi Kentmen


Tecrübe çok zalim bir öğretmendir. İnsanı önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir. - Spuitems
#24
Gönderim zamanı 29.05.2008 - 13:54
Hulusi Kentmen

Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...
#25
Gönderim zamanı 29.05.2008 - 15:58
Hulusi Kentmen ve Münir Özkul


#26
Gönderim zamanı 29.05.2008 - 21:19
Yadirgar Ejder

O dayak yerdi biz gülerdik
Dev cüsseli, seyrek dişli hani hep Kemal Sunal`dan dayak yiyen Doktor Civanım filminde Kemal`in yarıştığı sünnetsiz Gafur, Şark Bülbülü filminde gazino patronu Fethi`nin döverek rahatladığı Mazlum, Gerzek Şaban filminde kahveci Hamza hatırladınız ?
Adları sinema afişlerine yazılmayanlar.
Onlardan biriydi Yadigar...
İri gövdeli, uzun boylu, seyrek dişli, çirkin bir adam. Kötüler hep çirkin olmalıdır değil mi?
Filmlerde eşek sudan gelinceye kadar dayak yerken tanıdık bu iri adamı. Bazen Cüneyt Arkın dövüyordu bazen de Kemal Sunal. Şaban`dan dayak yemesi ne kadar da trajiktir. Eğer günlük hayatta olsa hepsini dövebilecek niteliktedir Yadigar. Gel gör ki dayak yemek için para almaktadır. O da dayağın en iyisini yer.
Bu sahneler hiç değişmedi. Yani onun bir kez olsun dövebildiğini ve böylece filmin bittiğini görmedik. Senaristler hiç sürpriz yapmadılar bu iri adama. Günlük hayatın akışı, kaderin tecellisi hiç değişmedi. İsmi anılmayanlar, makyazsızlar hiç finalde tutunamadılar. Filmin acı karelerine malzeme olup, yitip gittiler öylece.
Yeşilçam`ın figüranlar kahvesinin kasvetli havası sinmişti Yadigar`ın üzerine. Gülümsemiyordu koca adam. Günler boyu iş beklemek sonra filme girip bir ton dayak yiyip çekip gitmek. Yediremiyordu kendine ama ekmek parası işte. Emekçisi olmuştu sinemanın. Öyle bar köşelerinde değil filmin içinde emeğini konuşturuyordu Yadigar. Türk sinemasının binlerce karesine görüntü vermişti. Varsın ismi de bilinmesindi.
Gerçi hayat zordu. İki film yapıp imaj yapanlar, soyunanlar, dünkü çocuklar parayla oynarken yılların sinema emekçisinin karnı günlük doyuyordu.
Bugün doyuyor yarını bekliyordu koca adam.
Son zamanlarda işleri iyi değildi Yadigar`ın. Parasızlık çekiyordu. Birileri ün, para, imaj peşinde koşarken Yadigar`ın durumu gitgide kötülüyordu.
Hey gidi koca adam.
Her yanını utanç kaplamıştı. Dayak yemekten büyük bir utanç. İyice parasız kalmış karnını doyurmakta güçlük çekiyordu. Kirasını ödemeyeli çok zaman olmuştu. Tek göz bir odaydı kaldığı. Buna rağmen kira parası bulmakta güçlük çekiyordu.
Bir gün evinden çıkardılar Yadigar`ı. Kimi kimsesi yoktu İstanbul`da. Buz gibi soğuk bir gece vakti Taksim`e çıktı birkaç parça eşyasıyla.
Havada hain bir soğuk kol geziyordu. Kimsecikler yoktu koca meydanda.
Buralarda ne kadar çok dolaşmıştı.
Bir banka uzandı. Ellerini bacaklarının arasında ısıtmaya çalıştı.
Öksürüyordu epeydir koca adam. Uyku girmedi önce gözlerine. Yarını düşünüyordu.
Sonra yorgunluk çöktü. Ağır ağır kapandı gözleri.
Bir uyudu, bir daha uyanmadı.
Bir uyudu, bir daha dayak yemedi kimseden.
Bir uyudu kimseler bilmedi ismini.
Bir öldü yalnız Taksim Meydanı ağladı koca adama. Sokak köpekleri tuttu yasını.
Yaşamın son karesini asillere yakışır bir onurla oynadı adam.
Bir figüran gibi öldü; kimsesiz, yalnız, gözyaşı dökmeden....
Taksim Parkında donarak .
alıntıdır

O dayak yerdi biz gülerdik
Dev cüsseli, seyrek dişli hani hep Kemal Sunal`dan dayak yiyen Doktor Civanım filminde Kemal`in yarıştığı sünnetsiz Gafur, Şark Bülbülü filminde gazino patronu Fethi`nin döverek rahatladığı Mazlum, Gerzek Şaban filminde kahveci Hamza hatırladınız ?
Adları sinema afişlerine yazılmayanlar.
Onlardan biriydi Yadigar...
İri gövdeli, uzun boylu, seyrek dişli, çirkin bir adam. Kötüler hep çirkin olmalıdır değil mi?
Filmlerde eşek sudan gelinceye kadar dayak yerken tanıdık bu iri adamı. Bazen Cüneyt Arkın dövüyordu bazen de Kemal Sunal. Şaban`dan dayak yemesi ne kadar da trajiktir. Eğer günlük hayatta olsa hepsini dövebilecek niteliktedir Yadigar. Gel gör ki dayak yemek için para almaktadır. O da dayağın en iyisini yer.
Bu sahneler hiç değişmedi. Yani onun bir kez olsun dövebildiğini ve böylece filmin bittiğini görmedik. Senaristler hiç sürpriz yapmadılar bu iri adama. Günlük hayatın akışı, kaderin tecellisi hiç değişmedi. İsmi anılmayanlar, makyazsızlar hiç finalde tutunamadılar. Filmin acı karelerine malzeme olup, yitip gittiler öylece.
Yeşilçam`ın figüranlar kahvesinin kasvetli havası sinmişti Yadigar`ın üzerine. Gülümsemiyordu koca adam. Günler boyu iş beklemek sonra filme girip bir ton dayak yiyip çekip gitmek. Yediremiyordu kendine ama ekmek parası işte. Emekçisi olmuştu sinemanın. Öyle bar köşelerinde değil filmin içinde emeğini konuşturuyordu Yadigar. Türk sinemasının binlerce karesine görüntü vermişti. Varsın ismi de bilinmesindi.
Gerçi hayat zordu. İki film yapıp imaj yapanlar, soyunanlar, dünkü çocuklar parayla oynarken yılların sinema emekçisinin karnı günlük doyuyordu.
Bugün doyuyor yarını bekliyordu koca adam.
Son zamanlarda işleri iyi değildi Yadigar`ın. Parasızlık çekiyordu. Birileri ün, para, imaj peşinde koşarken Yadigar`ın durumu gitgide kötülüyordu.
Hey gidi koca adam.
Her yanını utanç kaplamıştı. Dayak yemekten büyük bir utanç. İyice parasız kalmış karnını doyurmakta güçlük çekiyordu. Kirasını ödemeyeli çok zaman olmuştu. Tek göz bir odaydı kaldığı. Buna rağmen kira parası bulmakta güçlük çekiyordu.
Bir gün evinden çıkardılar Yadigar`ı. Kimi kimsesi yoktu İstanbul`da. Buz gibi soğuk bir gece vakti Taksim`e çıktı birkaç parça eşyasıyla.
Havada hain bir soğuk kol geziyordu. Kimsecikler yoktu koca meydanda.
Buralarda ne kadar çok dolaşmıştı.
Bir banka uzandı. Ellerini bacaklarının arasında ısıtmaya çalıştı.
Öksürüyordu epeydir koca adam. Uyku girmedi önce gözlerine. Yarını düşünüyordu.
Sonra yorgunluk çöktü. Ağır ağır kapandı gözleri.
Bir uyudu, bir daha uyanmadı.
Bir uyudu, bir daha dayak yemedi kimseden.
Bir uyudu kimseler bilmedi ismini.
Bir öldü yalnız Taksim Meydanı ağladı koca adama. Sokak köpekleri tuttu yasını.
Yaşamın son karesini asillere yakışır bir onurla oynadı adam.
Bir figüran gibi öldü; kimsesiz, yalnız, gözyaşı dökmeden....
Taksim Parkında donarak .
alıntıdır
2 metre bez
2 kürek kum
var mı ötesi?
2 kürek kum
var mı ötesi?
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
En sevdiginiz şarkı sizi öldürebilir! |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
![]()
|
|
Sevdiğiniz kişiden ayrılsanız, |
Geyik | Arjantin Cad.-ANKARA |
|
![]()
|
|
Sevdiğiniz - Sevmediğiniz Kişilere Taktığınız Lakaplar? |
Geyik | epru' |
|
![]()
|
|
Anket: En Sevdiğiniz Çiçek Hangisi? |
Anketler | KãRdé£éN |
|
![]()
|
|
Kimdir bu Anonymous? |
İnternet | Haberci |
|
![]()
|
3 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 3 ziyaretçi, 0 gizli