

''Alıntı''
Started by
shy
, 02.07.2008 22:15
130 replies to this topic
#21
Posted 20.08.2008 - 21:07
''Zaferden önce günaha teşvik gelir.Zafer ne kadar büyük olursa direnilmesi gereken günah o kadar tatlı olur.''
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

#24
Posted 20.08.2008 - 21:22
''Mutlu son diye bir şey yoktur.
Sonlar acımasızdır.
Son, sadece elveda demenin bir başka yoludur.''
Sonlar acımasızdır.
Son, sadece elveda demenin bir başka yoludur.''
KKVIISK
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

#25
Posted 01.09.2008 - 13:06
estetik ameliyatlarla gençleşmeye çalışmak,batı'ya giden bir gemide doğu'ya koşmaya benzer.
yalvarırım,beni hem bilgili hem güçsüz kılma..
#26
Posted 28.01.2009 - 17:18
Daha önce ekleyecektim ancak unutmuşum bugün Ahmet Hakan ın yazısında okuyunca hatırladım.
CIA'nın yüzünü sürekli kar maskesi ile kapatmasının nedeninin, aslında tanınmış bir eşcinsel olduğu iddiasına meksikalı zapatista marcos şöyle yanıt vermiştir...
"marcos, san fransisco’da bir gay, güney afrika’da bir zenci, san ysidro’da bir chicano, ispanya’da bir anarşist, israil’de bir filistinli, san cristobal sokaklarında bir maya yerlisi, mexico city’nin teneke mahallesi neza’da bir çete mensubu, folk müziğinin kalesi ulusal üniversite’de bir rocker, almanya’da bir yahudi, savunma bakanlığı’nda bir uzlaştırıcı, soğuk savaş sonrası çağda bir komünist, ne galerisi, ne müşterisi olan bir sanatçı... bosna’da bir barışçı, meksika’nın herhangi bir kentinde bir ev kadını, grev yapmaya asla yeltenmeyen sendika ctm’de grevci, başkaları için kitap yazan bir gazeteci, gece saat 10’da metroda yalnız başına bir kadın, topraksız bir köylü, işsiz bir işçi, mutsuz bir öğrenci, serbest piyasacılar arasında bir muhalif, ne kitabı, ne okuyucusu olan bir yazar ve tabii güneydoğu meksika dağlarında bir zapatacı..."
CIA'nın yüzünü sürekli kar maskesi ile kapatmasının nedeninin, aslında tanınmış bir eşcinsel olduğu iddiasına meksikalı zapatista marcos şöyle yanıt vermiştir...
"marcos, san fransisco’da bir gay, güney afrika’da bir zenci, san ysidro’da bir chicano, ispanya’da bir anarşist, israil’de bir filistinli, san cristobal sokaklarında bir maya yerlisi, mexico city’nin teneke mahallesi neza’da bir çete mensubu, folk müziğinin kalesi ulusal üniversite’de bir rocker, almanya’da bir yahudi, savunma bakanlığı’nda bir uzlaştırıcı, soğuk savaş sonrası çağda bir komünist, ne galerisi, ne müşterisi olan bir sanatçı... bosna’da bir barışçı, meksika’nın herhangi bir kentinde bir ev kadını, grev yapmaya asla yeltenmeyen sendika ctm’de grevci, başkaları için kitap yazan bir gazeteci, gece saat 10’da metroda yalnız başına bir kadın, topraksız bir köylü, işsiz bir işçi, mutsuz bir öğrenci, serbest piyasacılar arasında bir muhalif, ne kitabı, ne okuyucusu olan bir yazar ve tabii güneydoğu meksika dağlarında bir zapatacı..."
subcomandante marcos
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

#27
Posted 29.01.2009 - 00:18
Hani camlarda bekler de,
Der ki; sensiz uyumadım…
Ödül bekler bu hünere
BEN O KADIN OLAMADIM
Aysel Gürel
Der ki; sensiz uyumadım…
Ödül bekler bu hünere
BEN O KADIN OLAMADIM
Aysel Gürel
"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
#28
Posted 19.02.2009 - 20:37
Ama hiçbiri uzun süre kalmazdı
Vizontele
Vizontele
Benzemez kimse sana,tavrına hayran olayım
#30
Posted 10.06.2009 - 17:38
''Her şey böyle sona eriyor.Tekrar tekrar böyle sona eriyor.Amaçlar ve hep ileriye giden yollar var.Hepsi de aynı yerde sona eriyorlar.Ölüm alanında.''
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

#31
Posted 10.06.2009 - 20:42
''Neden sözcüğü çarpık çurpuk harflerle yazılır.Onların düzeltilmeleri imkansızdır...Nedeni bir tarafa bırak şimdi.Sadece ayağa kalk.Daha gün yeni başlıyor.''
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

#33
Posted 10.06.2009 - 23:56
"Ve güneş yeni güne selama durmuşken ben,
buz tutmuş yüreğime doğmanı bekledim hep..."
buz tutmuş yüreğime doğmanı bekledim hep..."

Tecrübe çok zalim bir öğretmendir. İnsanı önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir. - Spuitems
#35
Posted 11.06.2009 - 00:42
''Dünyada kendimiz için ne büyük daireler çiziyoruz...
Dönüyoruz, tekrar başladığımız yere dönüyoruz: Yeniden başlamak, ezelden beri gün ışığının lanetidir.
Yeniden şafak sökünceye dek ne kadar zaman geçmesi geekiyor?''
Dönüyoruz, tekrar başladığımız yere dönüyoruz: Yeniden başlamak, ezelden beri gün ışığının lanetidir.
Yeniden şafak sökünceye dek ne kadar zaman geçmesi geekiyor?''
KKISK
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

#36
Posted 11.06.2009 - 18:04
''Kontrol edebileceğin şeyleri kontrol et, sürfe! Bırak her şey yolunda yürüsün! Eğer bu yolda yenilgiye uğrayacaksan bile, silahların alev saçarken yenil!''
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

#37
Posted 12.06.2009 - 17:38
''...bazısı kurnaz şarlatan, bazısı da sahte aptallardı.Ve böyle kişilere yalnızca kendilerinden daha salak insanlar inanırdı...''
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

#38
Posted 12.06.2009 - 19:45
''Yolumuza gideceğiz.Savaşacağız; belki de yaralanacağız.Ancak, sonuçta ayakta kalacağız.''
KKIISK
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

#39
Posted 13.06.2009 - 00:33
''Zaman başlamadan önce, Eski Yıldızla Yaşlı Ana yeni evlenmiş genç ve ihtiraslı bir çiftti.Sonra bir gün müthiş bir kavga çıktı.Yaşlı Ana ( o çok gerilerde kalan günlerde onu asıl adıyla çağırırlardı.Lydia ismiyle) Eski Yıldızı ( onun asıl adı da Apon'du.) Cassiopeia adlı genç ve güzel bir kadının peşinde dolaşırken yakaladı.Bizim çift müthiş bir kavgaya girişti.Saç çekmeler, göz oymaya kalkışmalar, tabak çanak atmalar.Fırlatılan o çanaklardan birinin bir parçası Dünya oldu.Daha küçük bir parçaysa Ay.Mutfak sobasındaki bir kömür de Güneş.Sonunda Apon'la Lydia'nın öfkeleri arasında Kainatı daha doğru dürüst oluşmadan -mahvetmemeleri için- araya girdiler.Bu meselenin çıkmasına neden olan o küstah fahişe Cassiopeia (Susannah, hikayenin burasında, 'Ah, evet.Suç her zaman kadındadır,' demişti.) yıldızlardan yapılmış bir salıncaklı sandalyede sonsuza kadar oturmaya mahkum edildi.Ancak bu sorunun çözümlenmesine yetmedi.Lydia kocasıyla barışmaya razıydı.Ama Apon dikkafalı ve fazla gururluydu. (Eddie de bu nokta da, 'Evet.Her zaman erkek suçlanır,' diye homurdanmıştı.) Bu yüzden karı koca birbirlerinden ayrıldılar.Şimdi her gece boşanmalarının neden olduğu yıldızlarla dolu kalıntıların iki yanından birbirlerine hem nefret, hem de özlemle bakıyorlar.Apon'la Lydia üç milyar yaşındalar.Kuzey ve güneydeki yerlerindeEski Yıldız ve Yaşlı Anaya dönüştüler.İkisi de birbirlerini çok istiyorlar.Ama barışmak için yalvarmayacak kadar da gururlular...Cassiopeia da yandaki sandalyesinde oturuyor ve sallanarak ikisiyle alay ediyor.''
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

6 user(s) are reading this topic
0 members, 6 guests, 0 anonymous users