bu konuya 44 yanıt verildi

[AtamÇepni]

[Melih]

Kimden bahsediyorsun AtamÇepni?

[AtamÇepni]

''M.Kemal Atatürk'ü bu milletin aklından, yüreğinden, ruhundan nasıl bir film yaparsak çıkartırız'' düşüncesini
küçücük beyinlerinde hesaplayanlardan bahsediyorum. Atatürk'ün ve arkadaşlarının bu ülkenin kurtuluşunda ki
olağan üstü başarısını, özel hayatını irdeleyerek çocuklarımızın aklına zaafları başarılarından daha çok bir lider gibi gösterenlerden bahsediyorum. Kendi açıkları olduğunda ''bunlar bizim özel hayatımız , bunları konuşamazsınız'' diye
mahkemeye verip, ardından bu ulusun kurtarıcısının hayatını magazin haberiymiş gibi lanse edenlerden bahsediyorum.
Velhasıl ATATÜRK düşmanlarından bahsediyorum.

[quStah]

Güzel bi belgesel olmuş bence. Özellikle "Beni hatırlayınız" yazısını görmek duygularınızın yoğunlaşmasına neden olabiliyor. Belgeselden sonra mahallenin karizmatik, geçmişi dolu dolu olan amcasına duyulan saygı ve sevgiye yakın bi duygu hissettim Atatürk'e karşı.. İlk defa "Vatanı kurtaran adam" a olan sevgi bi anlam buldu ve güzel de oldu..
Ama biz geçmişimizin kahramanlıklarını, zaferlerini doyasıya izleyemediğimiz için ekranlarda, atamızın hayatını bi belgeselde görmek fazla gelebiliyor bazılarına diye düşünüyorum manasız eleştrileri duydukça..
Can Dündar Atatürk'den azıcık feyz alıp önce kahramanlığını çekip sonrasına bıraksaydı Mustafa'yı keşke

[Melih]

Süpersin AtamÇepni..

Atatürk'e neredeyse tapan bir adamı Atatürk düşmanı ilan etme cüretini kendinde bulmuşsun ya. Helâl olsun sana..
Eleştirinin bokunu çıkarmak bu olsa gerek..

Dün gece Ceviz Kabuğu'nda konu Mustafa filmine gelmişti ve abuk subuk eleştiriler duyduğum için programa aşağıdaki e-postayı attım. Uykuya yenik düştüğüm için, Hulki Cevizoğlu'nun ben uyuduktan sonra bunu okuyup okumadığını bilmiyorum ama sizinle de paylaşayım:

Merhaba;

Can Dündar'ı eleştirmiş olmak için televizyona çıkan, gazetelerde yazan kişilerin söylediklerini dinlemekten, okumaktan gerçekten gına geldi.

"Can Dündar bu filmi yaparak topluma ne verdi? Ne amaçla bu filmi yaptı?" gibi sorular soranlar, Atatürk hakkında yazılan kitapların okunmasını söylüyor. Bu film; Atatürk'ün kitaplarda ve belgelerde bulunan, "Mustafa"nın özel hayatıyla ilgili bilgileri görsel bir ortama dökmüştür. Bu neden insanları rahatsız eder, anlamak mümkün değil.

"Meyve veren ağaç taşlanır" hesabı bu filmde irdelenen, Mustafa Kemal'in karanlıkta uyumak istemeyişinden içtiği sigarayla (sanki sigara içmiyormuş gibi), içtiği rakıyla (sanki kendisi bunu gizliyormuş gibi) ilgili bilgilere kadar eleştirilmedik tarafı kalmadı.
"Kitapları okuyun" diyenler, bu bilgilerin kitaplarda da olduğunu bildikleri hâlde neden dile getirmiyorlar acaba?
Can Dündar bu işi iyi yapamadıysa sizler de katkıda bulunun da daha iyi bir belgesel çekilsin!

1.5 - 2 saate sığdırılabilecek en iyi belgesel filmi yapmaya çalışan Can Dündar'ı tebrik ederken, yapılan eleştirilerin de dozunun iyi ayarlanmasını rica ediyorum.

İyi Çalışmalar

[AtamÇepni]

Teşekkürler Mel iltifatın için, o sizlerin süperliği;


İlkokullarda ki çocukları valilik zoruyla bu filme götürülmesini istemekle, onların gözünde ve hayallerinde ki Atatürk İmajı'nın

filmden çıktıktan sonra nasıl yerle bir olduğunun farkında olmayanlar bu işin b... çıkartmıyorlarda , bizler mi belden aşağı

muhabbetin içine ediyoruz. Sen çocuklara içki , sigara kötü birşeydir diye anlat dur sonrada bu ülkenin kurtarıcısını sigaraya

düşkün, aklolik biri olarak çocukların beynine empoze et. Atatürk hiçbir zaman yaptıkalrından ötürü pişmanlık duymamıştır, fakat

bu alışkanlıklarının çocuklar üzerinde etkisi olacağını bilseydi eminim ne sagarası ne alkoli kalırdı. Birde diğer taraftan

düşünelim , çocuklar bu filmi izledikten sonra a sigara ve alkol kötü birşey değilmiş Atatürk'ümüz bile kullanıyormuş derlerse ne

yapacaksnız. Atatürk'ü eleştirmeye önce özel hayatından başlayan dümbükler, arkasındna onun ilkelerini inkilaplarını ardından

hainlikleirni daha ileriye götürüp biz İngiliz-Fransız-Yunan sömürgesinde yaşasaydık daha mı iyi olurdu sorgularına

başlayacaklardır. Tüm bunlardan sonra para ve prestij uğruna yapanların Atatürk'ü tapmaları gayet doğal olacaktır. Atatürk

kendisine tapılmasını istemeyecek bir kişilk yapısına sahipti.

[Melih]

Bu düşüncedeki insanlar kalıplaşmış bir Atatürk portresi görmek istiyorlar. Atatürk sigara da içerdi, rakı da. Bu çocuklar o kadar salak olsalardı, -en basit örnek- maçlara da götürmememiz gerekirdi.

Can Dündar olanı anlatmış, sansürlememiş. Daha önce sansürleyenler utanmalı..

Tüm bunlardan sonra para ve prestij uğruna yapanların Atatürk'ü tapmaları gayet doğal olacaktır.

Yine yanlış bir eleştiri yaptın mesela..
İnsanlar gerçekten sınırlarını bilecek. Herkes beğenmediği kişiye bu şekilde mesnetsiz hakaretlerde bulunursa çatışma/kutuplaşma kaçınılmaz olur!

[AtamÇepni]

Atatürk köşesi oluşturma zorunluluğunu kaldıran MEB yönetmeliği durduruldu.


Danıştay, özel okullarda Atatürk köşesi oluşturma zorunluluğunu kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğinin yürütmesini, 'Milli eğitimin temel amacının Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı yurttaşlar yetiştirmek olduğunu' belirterek durdurdu.

Danıştay, özel okullarda Atatürk köşesi oluşturulmasını ortadan kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) hazırladığı yönetmeliğin yürütmesini durdurdu. Kararda, milli eğitimin temel amacının Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı yurttaşlar yetiştirmek olduğu vurgulanarak MEB'in hazırladığı yönetmeliğin Anayasa, yasalar ve milli eğitimin temel amacına uygun olmadığı vurgulandı.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), 8 Mart 2008'de yürürlüğe giren Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği'nin iptali istemiyle dava açmıştı. Dernek, yönetmelikle özel öğretim kurumlarında Atatürk köşesi oluşturulması zorunluluğunun kaldırıldığını, bunun anayasa ve yasalara aykırı olduğunu savunmuştu.
MEB, Danıştay'a gönderdiği savunmada, söz konusu yönetmeliğin bazı ihtiyaçlara yanıt veremediği için Özel Eğitim Kurumlarına Ait Standartlar Yönergesi'nin hazırlandığını ve bu yönergede özel öğretim kurumlarında bulunması gerekli araç ve gereçlerin tek tek gösterildiğini bildirdi.

Milli eğitimin amacı

MEB'in savunmasını geçerli bulmayan Danıştay 8. Daire, yönetmeliğin yürütmesini durdurdu. Kararda, Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na göre bu okullardaki eğitimin Türk milli eğitiminin genel amaç ve ilkelerine uygun olması gerektiği, aksi uygulamalarda bulunan okulların kapatılmasının zorunlu olduğu belirtildi.

Milli Eğitim Temel Yasası'nın "Genel Amaçlar" başlıklı 2. maddesinin anımsatıldığı kararda, buna göre milli eğitimin "Atatürk inkılap ve ilkelerine, Atatürk milliyetçiliğine bağlı...demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek" amacını taşıdığı vurgulandı.

Kararda, aynı yasanın 10. maddesinde de, "Her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve Anayasa'da ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır" ifadesinin yer aldığına dikkat çekildi.

1985'te çıkartılan Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nin, MEB'in 8 Mart 2008'de hazırladığı yeni yönetmelikle ortadan kalktığının anlatıldığı kararda, eski yönetmelikte özel okullarda Atatürk köşesi bulundurulması zorunlu tutulmuşken, yeni yönetmelikte bu zorunluluğun ortadan kaldırıldığı da kaydedildi.

'Yönerge ile yapılamaz'

Bunun Anayasa, yasa ve Türk milli eğitiminin temel ilke ve kurallarına aykırı olduğu ifade edilen kararda, MEB'in yönetmelikteki eksiklerin yönergeyle giderildiği yönündeki savunmasının da geçerli olmadığı ifade edildi.

Yönergede, "Yönetmelikte yer almayan hususlarda benzeri kurumların ilgili mevzuat hükümleri uygulanır" ifadesinin bulunduğu anlatılan kararda, "Yönetmelik normu olması gereken bir düzenlemenin, yönetmelik hükmü olmaktan çıkarılarak yönerge ile yapılmasına hukuken olanak bulunmamaktadır" denildi.

Gökçer Tahincioğlu/Milliyet

Niyet belli olduğu halde bakar körler varsa diyecek söz kalmamıştır.

Ok

Bu mesaj AtamÇepni tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 09.11.2008 - 14:02

[Melih]

Hah!

Ne zaman Kopyala & Yapıştır yapacak diye merak ediyordum

[DKNH]

seğrettiniz mi filmi

[antiqa]

Ben gittim beğendim. Tutucu çevrelerin eleştirilerini ibretle izliyorum.
Bir de şöyle bir şey var.
Bu belgeseldeki çoğu şeyler zaten daha önce yazılmış çizilmiş şeyler.
İlk defa duyulan bilgiler çok az.
Ama her ne hikmetse adamlar bu ffilmi izlemeyin kampanyası bile düzenlediler.
MS2008 yılındayız.
Cep telefonuyla bile bilgiye ulaşılan çağdayız.
Bu çağda izlemeyin, okumayın, görmeyin, duymayın, düşünmeyin diyorlar.
Üstelik bunu Atatürk adına yapıyorlar.
İbretlik gerçekten. Daha neler göreceğiz.

[Poseidon]

Film Atatürk'ü tanıyanlar için yani Atatürk hakkında bir kaç kitap okumuş insanlar için çok çok çarpıcı aaaa buda böylemiymiş diyecekleri bir şey yok... Şahsen filmin hiç bir yerinde şaşırmadım ....filmde 2 şeyi bilmiyodum... 1. Atatürk'ün karanlıkta yatamadığını. 2. Atatürk'ün ölmüş bir abisinin olduğunu... ve bir kaç ufak ayrıntı.. Bunlarda çok çok can alıcı şeyler değildi benim için...

Ben filme giderken çok yeni şeyler öğreneceğimi zannederek gittim yahut Can Dündar'dan böyle bir şey bekledim açıkcası beni tatmin eden vayyy be buda böylemiş dediğim bir şey yok... Ama emek harcanmış bir film görülmesi gerektiğini düşünüyorum...

[kardelen]

Mustafa Belgeseli Hakkında Suç Duyurusunda Bulunacak!

"Burada sigara içilmez dediği için" Kadir İnanır'dan dayak yemesiyle ünlü Sigarayla Savaşanlar Vakfı Onursal Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural Can Dündar'ın Mustafa belgeseli hakkında suç duyurusunda bulunacak. Nedeni ise “Sigara ve içki tüketilen sahneler"...

Prof. Dr. Orhan Kural'a göre filmde dolaylı olarak sigara reklamı yapılıyor ve gençler sigara içmeye teşvik ediliyor.

Filmde, “Atatürk'ün içki ve sigaraya zaafı olan, yalnız ve mutsuz biri olarak gösterildiğini, sigaranın yalnızlığın tek çaresi olarak lanse edildiğini” savunan Prof. Dr. Kural, Atatürk'ün sigara içtiğinin bilindiğini, ancak filmde sigara ağırlıklı sahnelerin ön plana çıkarılmasının anlamlı olduğunu söyledi. Prof. Dr.
Kural, şöyle konuştu:

“Filmde Türk milleti için bir idol olan Atatürk gençlere farklı tanıtılmak istenmiş, sigara yalnızlığın, çaresizliğin tek çaresi olarak gösterilmiş. Bu film hem Atatürk'ün imajını zedeler niteliktedir hem de yasaya aykırıdır. Zira 19 Mayısta yürürlüğe giren Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkındaki Kanun'un 3. maddesinin 6. şıkkına göre, televizyonda yayınlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklam ve tanıtım filmlerinde tütün ürünleri kullanılamaz ve görüntülerine yer verilemez. Bu filmin gençliğe vereceği zarar çoktur. 'Atatürk günde 3.5 paket sigara içerdi' gibi ifadelerle Atatürk gençlere farklı tanıtılmak istenmiştir. Bu durum bizi çok üzdü ve kafamızda 'sigara reklamı mı yapılıyor' şeklinde soru işaretleri bıraktı.”

Kural Can Dündar hakkında 10 Kasım'da İstanbul Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.




İnternethaber

[antiqa]

bu mustafa belgeseli ile ilgili yazılar yorumlar baydı artık.

[kardelen]

Neden baydı?

[antiqa]

Ben de bilmiyorum
neden acaba

[Hammurabi]

ne yazık her değerimiz popüler kültüre kurban gidiyor ne biçim ülke burası...

[kardelen]

Ulu Önderimiz Atatürk’ün hayatının anlatıldığı Mustafa filmine sponsor olan ama sonra bunu müşterilerinin bi kısmını karşısına almamak gibi bi açıklamayla çeken Turkcell ile ilgili bugün Vatan gazetesinde çıkan yazıyı bilginize sunuyorum arkadaşlar. Hep birlikte tepkimizi verelim şahsen ben turkcell hattımla konuşmayacağım artık. Hazır numara taşımanın da başladığı bu günlerde sanırım Atatürk’e bu şekilde bakan bi şirketi hepimizin bilmesi gerekir diye düşünüyorum

http://haber.gazetev...s...d=4&wid=139

Turkcell'i tebrik ediyorum seni de şiddetle kınıyorum!
Filme sponsor olmamasının nedeninin müşterilerle bir ilgisi yoktur!

[kardelen]

AKIL ÇAÐI PLATFORM'U DİYOR Kİ;



“Mustafa”
ADLI FİLMİN YAPIMCILARINI
VE DESTEKÇİLERİNİ
PROTESTO EDİYORUZ!


Sayın Yurtseverler,



Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak için Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bizler için kutsal önemdeki değerini bilinçli biçimde kirletmek isteyenlerin yeni bir manevrasıyla daha karşı karşıyayız.


Bildiğiniz gibi önce kaynaklarımız yağmalandı; fabrikalarımız, bankalarımız, limanlarımız, rafinerilerimiz, otellerimiz, televizyonlarımız, tarımımız, hayvancılığımız bir bir el değiştirmekte…


Sıra geldi direnenlerin sindirilmesine, düşüncelerin, umutların ve geleceğin yağmalanmasına…


Bu direnç noktaları da düştükten sonra ise sıra gelecek vatan topraklarının resmen yağmalanmasına. Daha şimdiden ayrılıkçılar Meclisimizin içinde taleplerini özgürce dillendirmekteler…


Sözde bir insancıllık adına, Ata’mızın da tüm insanlar gibi duyguları, hayalleri, düşleri, korkuları, öfkesi, hırsları, tutkuları ve zaafları olduğunu göstermek adına tüm tarihi gerçekler saptırılarak hazırlanan -ki yapımcıları tarafından belgesel denmektedir, belgeye dayanmayan belgesel nasıl oluyorsa(!)- “Mustafa” adlı bu kurgusal filmde apaçık biçimde Atamız;


Ağlak bir sarhoş, katı yürekli bir duygusuz, zalim, adam asan, arkadaşlarını satan, halkını aşağılayan, zampara, Batı hayranı, intikamcı, megaloman bir psikiyatrik vaka olarak aktarılmakta, özellikle de bir diktatör olduğuna ilişkin mesajlar bilinçaltlarına işlenmektedir.

Tüm tarihi kaynakların içinden özellikle cımbızla seçer gibi bir takım olumsuzluklar seçilmiş ve gerçekler saptırılarak film edilmiştir.


Bu bir senaryodur. Bir Yerli “Gece Yarısı Ekspresi” dir.



Belgesel asla değildir.


Gayet bilinçli bir biçimde uygulanmakta olan büyük bir senaryonun parçasıdır. Dün Üniversitelerinde Ermeni Soykırımı tezlerini işleyen Sabancı Grubu’nu bu filmin maddi destekçisi (sponsoru) olarak görmek bizleri şaşırtmadı. Bu garabetin yapımcısı Can Dündar tarafından kendilerine önerilen sponsorluğu reddetme gerekçesi nedeniyle Turkcell’e teşekkür ediyoruz.


Sizleri, bu toprakların bereketiyle ülkenin en zenginleri arasında yer alan ancak anlaşılmaz bir nankörlükle yediği çanağa pisleyen bu grubun ürettiği tüm mal ve hizmetleri almamaya davet ediyoruz.

Yobazların ”Beton Mustafa” söylemlerinin bir anlamda entel boyutta tekrarı olan bu film, otobüslerle topluca seanslara taşınan öğrenciler üzerinde kalıcı hasarlar yapacağından okullarda Atatürkçü öğretmenlerimizi bu menfi propagandaya karşı tavır almaya davet ediyoruz. Gençliğimizi bu karanlık zihniyetten koruyalım.


Atatürk’ü kendisi hakkında ölüm fermanı çıkartmış olan Sultan Vahdettin’in bir subayı boyutuna indirgeyen ve sanki o ferman hiç yokmuş gibi Kurtuluş Savaşı’nı da sanki Vahdettin başlatmış gibi bir izlenim yaratmaya çalışan, sanki İngiliz Zırhlısı’na binip de kaçan Vahdettin değilmiş gibi tarihsel gerçeklerle alay edercesine bir yalan tarih yazma denemesi aynı zamanda bu film.


İster adına Osmanlıcılığı hortlatmaya çalışanlara şirin gözükme deyin, ister Atatürk Cumhuriyetini ve Türk Devrimlerini yok etmek deyin, ister art niyetli, isterse basit ticari kaygılarla yapılmış olsun, ortada bir gerçek var ki bu film her yönüyle Karşı Devrim’e hizmet etmektedir.


Bunu da Türk Toplumunun bilincine derin biçimde kazınmış olan Atatürk algı ve kavramını yok etmeye, aşındırmaya çalışmakla yapmaktadırlar.


İnsanlık tarihine altın harflerle yazılmış dehası ve eseri olan Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi ile tüm egemen ulusların takdirini kazanmış, mazlum uluslara örnek olmuş bir insanın hem de kendi ülkesinde böyle aşağılanmasını hiç bir Yurtsever Türk kabullenemez.


Bu “oyunun” içinde olan tüm oluşumları, kişi ve kuruluşları


AYAKLARINI DENK ALMAYA ÇAÐIRIYORUZ.


Sabır taşı çatlıyor, haddinizi bilin, tüm bunları tarihe not düşüyoruz!

[Can Ka No Rey]

Atatürk'ün fikirlerini tam manasıyla öğrendik, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olduğu için ona gereken değeri vererek, partiler üstü bir kişilik ve toplumsal bir değer olarak halka kabul ettirdik, şimdi de sıra özel hayatını eşelemeye geldi.

Bu ülkede kırk yıldan beri onun mirası üzerinden siyasi tartışmalar yapılıyor. Birileri daha düne kadar onun kurduğu rejimi yıkmaya çalışıyordu. Ne çabuk unuttunuz ?

Neymiş efendim o da insanmış, peygamber değilmiş.

Beyinsiz adam,

Madem öyle, sana ne onun içkisinden sigarasından ?

Dikkat edin, Atatürk hakkında en çok konuşanlar, onu en çok eleştirenler, Atatürk için ''o da insandı, o da bizim gibiydi'' diyenlerdir. Kardeşim eğer öyleyse, daha neyin tartışmasını yapıyorsun ? Bırak rahmetli yattığı yerde rahat uyusun. Hesabınıda Yüce Allah'a versin. Sana ne oluyor ?

Ama rahat duramazlar. Açıkça yapamadıkları Atatürk düşmanlığını, örtülü olarak da olsa bir şekilde yapacaklar.