

Ahlak Gerekli midir?
#41 Ziyaretçi_oleganforsite_*
Gönderim zamanı 23.01.2006 - 17:59
bu yazdigin yazi klasik bir turk yazimi [anti sovyet] bir kitaptan alintilar, her zamanki ayni ciklet olarak tarif ettigim anti komunist bir yaklasim. gerci red edebilirsiniz ama komunizmin islamla paylasimcilik ve kollektivizm alaninda ayni paralelde oldugunu unutmayalim.
Marx a gelince, Marxin hayali Paris komunu adi verilen kisa sureli ulkede yasadi, ama bu sehir devletin basarisi fransa asillerinin isine gelmeyince ordu vasitasiyle yikildi. her halikarda bugunku isci ve emekci haklarini elde etmeniz, ailelerinizin bu acimasiz sistemde bir parca rahat etmeleri sadece gecmisteki ve bugunku komunistlerin (sosyalistlerin) calismalari, eylemleri ve fedakarliklari ile olmustur.
dinsizlik olayi ise sadece devletin dinsiz olmasidir, yani LAIKlik, halkin inanisina karismaz sosyalist sistem, insanlarin inanma ya da inanmama ozgurlukleri vardır;
Sovyetler Birliği Anayasası
Bolum 10 Yurttaslarin Temel Hak ve Odevleri
Madde 123
Paragraf 2
Hakları doğrudan ya da dolaylı olarak sınırlama, ya da tersine, mensup bulundukları ırka ve milliyete gore yurttaslara dogrudan ya da dolaylı olarak ayrıcalıklar tanınması , ırk ya da milliyet dolayısiyle her turlu ayrilik ya da kin ve nefret propagandasi kanunla cezalandirilir.
ve
Madde 124
Yurttaşlara vicdan hurriyetini saglamak icin SSCB de kilise(cami) devletten ve okul da kiliseden(cami) ayrilmistir. Tapınma hurriyeti gibi dine karsi propaganda hurriyeti de butun yurttaslara taninmistir.
#42
Gönderim zamanı 25.01.2006 - 01:21
Sovyet tarihini copy paste yapma bence yanli sitelerden, bizzat gel Bakuye kendin gor ve yasa. Lenin (ve yoldasları, Bukharin,Kamenev,Zinonyev,Troçki ...) Ataturk kadar ulu adamlardir
Atatürk milyonlarca insanı katletmemiştir. Bu lafınla senin tartışmaya değmiycek bir insan olduğunu anladım. Yalnız sana ilk ve son tavsiyem Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Atatürk kelimesini ağzına alırken dikkat et. Eli kanlı katillerle bir tutma. Ben yazacağmı yazdım. Nesnel kanıtları

#43
Gönderim zamanı 25.01.2006 - 01:44
...ahlak anlayışının dinlerin hegomanyasında olmasında kesinlikle karşıyım.
Ben bu ifadeyi biraz talihsiz buluyorum. En azından islam dini için. Çünkü islamın genel ahlak anlayışına bir baskısı değil bir katkısı söz konusudur.
Sevgili faruk ifademin talihsiz değil iyi değerlendirilmiş bir bakışaçının ürünü olduğunu düşünüyorum. Sadece İslamla değerlendirme genel olarak bütün dinleri düşünerek te bir genelleme yapsan aynı durum söz konusu olur.
Ancak dinin ahlak açısından, baskıcı veya katkı sağlayanı olduğu dinin nerede ve nasıl yaşandığıyla bağlantılı.
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"

’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#44 Ziyaretçi_oleganforsite_*
Gönderim zamanı 25.01.2006 - 01:54
#45
Gönderim zamanı 26.01.2006 - 15:34
Bu köşe, televizyon ekranını izleyip de ruh sağlığını kaybetmeyen insanlara hitap eden bir köşedir..
Köşe dönmeyi kendine gaye edinmeyen; zihni berrak, kafası fiziken yuvarlak, ama düşünceleri köşeli okurların köşesidir..
Derin güçlerle teması olmayan, derin düşünceye sahip okurların köşesi...
Ruh sağlığının bozulması için o kadar çok sebep mevcut ki, saymaya ne mürekkep yeter, ne vakit ne de tahammül..
Özellikle televizyon denilen o sihirli kutunun, Türk milletine verdiği zararın yoğunluğunu tahayyül etmek zor değil..
Müstehcenlik hatta müptezellik; içki hatta uyuşturucu; hakaret hatta şirretlik; ikiyüzlülük hatta yüzsüzlük bu toplumun değerler silsilesi mi olmalıdır?
Aklen sakat kişiler naklen panayır kurdurabiliyor..
İlerici gericilerle, gerici ilericiler ileri geri konuşuyor..
Ne yazık ki, Türkiye’de kendisini aydın olarak takdim eden insanlar ile kendisini böyle takdim eden insanları takdir ve takdis eden insanların varlığı, karanlıklar dehlizinde at koşturmaktan başka bir şey değildir..
Elbette çağdaş olmak, modern olmak, aydın olmak, aristokrat olmak arasında hem uzaklık hem de yakınlık vardır..
Ama ukala ve megaloman olmanın, bunlarla ne uzaktan ne de yakından bir ilgisi vardır..
Örneğin, mini etek giyen bir kişinin kendisini çağdaş insan olarak “sunması” ile, misvak kullanan bir kişinin kendisini en iyi Müslüman “sanması”, zihinsel bir metafor, fikirsel bir alabora değil midir?
Sosyolojik tahlilden bihaber, analitik zekadan topluiğnenin ucu kadar nasipdar olmayan insanların, hadiseleri dar bir mengeneye sıkıştırarak analiz yapması, toplumu bir “sentez”e değil, tez elden “sen-ben” kavgasına götürmüş olmuyor mu?
1400 yıl önce, örneğin İpana dış fırçası yokken, dişlerini misvakla temizleyen insanlar mı daha “çağdaş”tır; yoksa 21.yüzyılda dahi dişlerini hiçbir surette temizlemeyen insanlar mı?.
Ya da 600 yıl önce Selimiye’yi “inşa eden” Mimar Sinan mı moderndir; yoksa 21.yüzyılda iki su fıçısını üst üste “kaynaklayarak” minare yapan insanlar mı?
Yahut, onlarca yıl önce renklerin farklılığından adam gibi “resim” yaparak insanlara “göz banyosu” yaptıran Picasso mu “asri”dir; yoksa 2000’li yıllarda mankenlerin memesini “boyayıp”, meme boyamakla kalmayıp “göz de boyayan” ulusalcı ressamlar mı?
Son model bir arabaya binmek, “eşek yükü” kadar ziynet takmak, takmakla kalmayıp takıştırmak, vicdan denilen o mistik, mükemmel, muhteşem ve muazzam sermayenin “değerinden” daha mı fazladır?
Ne yapacağını bilememenin çelişkisini üzerinden atamayan, beş kuruşa haysiyetini satan, kel başa şimşir tarak satın alan bir tezatlıklar kumkuması haline gelen bir sosyolojik atmosferde biz artık neyi tartışmış oluyoruz?
Devir imaj devri deyip, doğru-yanlış, düzgün eğri, iyi-kötü demeden mal bulmuş mağribi gibi, her yeniliğin üstüne bodoslama atlayıp, karaktersizliğin zirvesinde vals yapmak ne hazin “oyundur”..
Ürkütülen kurbağa atılan taşa değer mi değmez mi diye düşünmüyor; taş değmediği zaman da kurbağa gibi “viyaklıyoruz”..
“Bitaraf olan bertaraf olur”, “Ne İsa’ya ne Musa’ya..” diyenlerin haklı olup olmadığını tartışırken dahi “iki arada bir derede kalıyoruz”.. Evet bu satırlar, denizin bitmemesi için, denize bir damla su koyma amacını güderken, bu bir damlanın da buharlaşmamasını temenni etmektedir..
Söz uçar yazı kalır, ama buza yazı yazılırsa geriye ne kalır?.
Herhalde geriye, ukalaları eleştirmek için ukalalık yapan bendenizin gaflet ve dalaleti kalır?!.
Fikri AKYÜZ
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"

’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#46
Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:20
Geçmiş çağların en bilgililerini, beceriklilerini ve ahlaklılarını günümüzün cahilleri, beceriksizleri ve ahlaksızları ile karşılaştırırsan manalı bir sonuç elde edemezsin.
#47
Gönderim zamanı 26.01.2006 - 19:35

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"

’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#48
Gönderim zamanı 27.01.2006 - 00:59
Bu gibi basit bir mantığın açıklanmasının bile gerekmemesi lazım gelir, ama bu forumdaki bazı katılımcılar için demek ki açıklama gerekmektedir.
#49
Gönderim zamanı 27.01.2006 - 04:10
picasso her zaman picassodur.Geçmiş çağların en bilgililerini, beceriklilerini ve ahlaklılarını günümüzün cahilleri, beceriksizleri ve ahlaksızları ile karşılaştırırsan manalı bir sonuç elde edemezsin.
mimar sinan her zaman mimar sinandır.
mozart her zaman eşsizdir.
balzac her zaman okunur.
yunus emre her zaman yunus emredir.
geçmişe saygı duymak gerekir günümüz cahilleriyle karşılaştırmak bile aptalcadır.
neden yazmış olmak için yazıyorsun spark. yazacak bir şey bulamadığın zaman susman daha iyi saçmalamamış olursun.
#50
Gönderim zamanı 27.01.2006 - 12:14
Saçmalayan ben değilim. Karşılaştırılamayacak grupları karşılaştıran ve bu yolla bir sonuca varmaya çalışan, Prens'in alıntıladığı Fikri Akyüz, ve Fikri Akyüz'ün yazısını alıntılamaya layık bulan Prens'tir.geçmişe saygı duymak gerekir günümüz cahilleriyle karşılaştırmak bile aptalcadır.
neden yazmış olmak için yazıyorsun spark. yazacak bir şey bulamadığın zaman susman daha iyi saçmalamamış olursun.
#51
Gönderim zamanı 27.01.2006 - 13:17
Muhalif yapıları çok severim benim yapımda da vardır çünkü. Ancak herşeye muhalefet olmaya çalışman, herşeyde muhalif olabileceğin bir açı yakalamaya çalışman kendini yıpratmaktan başka bir şey değil çünkü ayrıntılara takılıp akabinde okuduğunu anlamıyor, anlatılmak istenini göremiyorsun ve neticede de saçmalıyorsun.
Karakter olarak çok ağır bir yük altına girmişsin !!
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"

’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#52
Gönderim zamanı 27.01.2006 - 15:28
Sadece yalanlara, yanlışlara ve saçmalıklara muhalifim.Ancak herşeye muhalefet olmaya çalışman,
Senin alıntıladığın saçmalığa neden muhalif olduğumu da alenen açıkladım.
#53
Gönderim zamanı 27.01.2006 - 15:34
#54
Gönderim zamanı 28.01.2006 - 19:46

#55
Gönderim zamanı 29.01.2006 - 01:49
Neden damarına bastım diye mi?sevgili faruk bende senin hiçbirşey bilmediğini anladım teşekkürler aydınlatman için, ne tarih ne siyaset...boşsun tamamen seninle daha fazla tartışmayacağım asıl ben

#56 Ziyaretçi_oleganforsite_*
Gönderim zamanı 29.01.2006 - 01:55

#57
Gönderim zamanı 29.01.2006 - 02:02
Hım.... Sanırım farkındayım. Fakat farkındalık hususunda bir maymunu bile kıskandıracak arkadaşlarımız var forumda özür. Bunları "din illettir. O olmasaydı tarihte katliamlar olmazdı" savına karşılık bir cevap olarak yazmıştım. Konuyu dağıttığımı biliyorum. Ama bu dil uzatma siyasette değil herzamanki gibi din & ahlak forumunda yapılıyor.Lenin, Marx ve komisnist rusyayı tartışacaksanız politika siyaset forumuna konu açabilirsiniz.Bende zevkle eşlik ederim ancak Konumuz ahlak.
#58
Gönderim zamanı 29.01.2006 - 02:05
komiksin...
İnsanları güldürebilmek bir ayrıcalıktır. Ama insanları sürekli hafife almak, işte bu hiçte insani değil.
#59
Gönderim zamanı 21.03.2007 - 00:02
yani ahlak dinin bir parçasıdır.
Geçtik Gökkuşağının altından
Sakınmadan, ıslanmadan.
Umudumuz Sevgiydi, Maviydi, Deniz''di
Korkmadık kırmızıya boyanmaktan..
#60
Gönderim zamanı 21.03.2007 - 00:23
Din,doğruya güzele teşvik ederken,ahlaki boyutta toplumsal farklılıkları gün yüzüne çıkarır..Örneğin Hinduizm'de kadınların hayvanlarla cinsel ilişkiye girdiği dinsel motifler bulunurken,bu bir başka dinde büyük bir günah ve ahlaksızlık sayılabiliyor..
Bireysel ahlak ise bütünüyle adı üzerinde kişisel yorumlamalara göre şekil alır..Bu şekli ise felsefi perspektifine yahut hayat görüşüne borçludur..
Güzel nedir,iyi nedir,doğru nedir,ahlak nedir?
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Anket: Satın Alacağınız Otomobilde Klima Olmalı Mıdır? |
Anketler | KãRdé£éN |
|
![]()
|
|
Anket: Bir İlişkinin Başlaması İçin Gerekli Olan En Önemli Şey Nedir ? |
Anketler | KãRdé£éN |
|
![]()
|
|
Gül: Filtre gerekli |
İnternet | Haberci |
|
![]()
|
|
**Konu Ahlaka Aykırı Bulunduğundan Kapatıldı... |
Geyik | _KajmeraN_ |
|
![]()
|
|
Karakter Kader Midir? |
Astroloji | Haberci |
|
![]()
|
2 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli