Sever göründüler hiç sevmediler
Bin vaat verdiler çekip gittiler
Yüzümüze güldüler alay ettiler
Deneme tahtasi oldu bu gençlik
Hepsi ayri ayri yaraladilar
Dertleri gönlüme siraladilar
Yazdilar çizdiler karaladilar
Deneme tahtasi oldu bu gençlik
Ne dosttan ne aşktan gülmedi yüzüm
Derde esir oldum bu alemde yüzüm
Kalmadi kimseye diyecek sözüm
Deneme tahtasi oldu bu gençlik
Selahattin Özdemir (*)
Gecenin sessizliğinde penceremden geceye karışan başım, elim, ve elimdeki sigaram ile dumanı...
Cadde sessiz, karanlık, boş...Başımı kaldırıp yukarı baktığımda gökyüzü ise ışıl ışıl ve dopdolu, caddeye ve sokaklara inat...
Sokakların görünen üçer beşer metrelik girişleri, caddenin üstündeki ve altındaki ana cadde bomboş, karanlık...Gündüz yoğunluğundan gürültüsünden eser yok...
Sigaramın dumanı göğe karışıyor..Ben de karışıyorum göğe...
Düşünün ki; herkes uykuda, yaptığımdan bihaber...Dünyayı tersine döndürmüşüm sanki bir tepsi gibi...Ayaklarımı bastığım yer gökyüzü, başımı kaldırıp baktığım tavan ise yeryüzü...
Yıldızlar ve ayın arasında koşup duruyorum çocukluğumdaki haylaz kız gibi...Martılar şaşkın, ürkek önce...Sonra alışıyorlar bana...Hayal bu ya yerçekimsiz bir ortam, dilediğimde metrelerce zıplıyor, dilediğimde ise, hızla koşup yuvarlanabiliyorum...Bir yıldızın üstünden atlıyorum diğerine uçarcasına, bir diğerinin ise altından sürünüyorum.Nehir yatağındaki küçük kayalıklar gibi zıp zıp atlıyorum üstlerinden ...
Ay, bazı masal ve hikayelerdeki resimler gibi yeniay...Uzanıyorum sırüstü ayın üstüne..Bir ayağım da sallanıyor avare..
Gözlerim ışıl ışıl, mutlu mesut gülmekte..Dudaklarımda bir şarkı ıslıkla çalınmakta...
Sabah olacak, güneş doğucak bu hayal bitecek..
Ne gam, hayal benim değil mi dilediğim zaman yine kurarım..
Şimdi dünya düzüne dönsün geri..Ben yine camdan bakıyım geceye..Sigaram bitmiş, hayalim bitmiş, uyku gelmiş doğru yatağa marş marş..
Bir fazlası ile bitiriyorum bugünü ...
Bir tahta fazlası ile...
Yepyeni, gısgıcır bir ''Deneme Tahtam'' var artık..Dilediğimce kullanmam için..
Yaz, çiz, olmadı boz, kız, bağır hatta haykır ve tepin deli gibi, iki çivi çak insanların kafasına çakıyor misali, sev, sevin, nefret et, kabullen, üzül, hatta ağla şarıl şurul salya sümük, anlat, anlat, anlat..
Bakalım nereye kadar.....
(*) Madem bloğumun ismini Deneme Tahtası koydum, isminin şarkı sözünü es geçmiyim dedim...Selahattin Özdemir ' i hörmetle anıyoruz efendim

Allaaahhh, ağır arabesk oldu bu yahu

