Oyuncu Merve Sevi geyşa ruhlu bir kadın olduğunu söylemiş.Şebnem ÖZCAN yazdı...
Erkek ayağı yıkayan ünlüler
Oyuncu Merve Sevi geyşa ruhlu bir kadın olduğunu söylemiş.
Sanki bir marifetmiş gibi sevgilisi Paşhan'ın ayağını da yıkamış, burnunu da silmiş.
Erkeğinin(!) ayağını yıkayan ilk ünlü kadın Merve Sevi değil elbette.
"Ben erkeğimin geyşası olurum" diyen son kadın da o olmayacak.
Ben, Nebahat Çehre'nin, sırf çirkin kral Yılmaz Güney istedi diye su ısıtıp leğen içinde ayaklarını yıkadığını biliyorum.
Nebahat Hanım, bana geyşa ruhlu olduğunu söylemişti.
Biz gençlerin rol modeli Süper Star Ajda Pekkan çekinmeden, "Geyşa ruhluyum" diyor; erkeğe hizmetin ayak yıkamakta dahil sınırsızlığından bahsediyor.
Hülya Avşar'ın kız kardeşi Helin Avşar ve Arzu Yanardağ da aynı. Onlar da erkek ayağıyla kafayı bozmuş.
İlk Türk Japon'u oyuncu Ayumi Takano'dan 'Şu geyşalık meselesi'ne açıklık getirmesini istedim.
"Geyşalar ayak yıkar mı" diye sordum.
Ayumi, "Geyşalık bir meslektir. Bu, 'Ben mimar ruhlu bir insanım' demek gibi bir şey. 'Geyşa ruhluyum, erkeğimin ayaklarını yıkarım' diyorlar. Yok böyle bir şey. Geyşalar ayak yıkamaz. Ben de yıkarım ama adamın hastalığı vardır ancak o zaman yıkarım. Karşılığında o da benimkisini yıkayacak" dedi.
Görüyorsunuz değil mi, elin Japon'u bile zevk için erkek ayağı yıkamıyor, bizimkilerse nedense pek bir meraklılar leş gibi kokmuş erkek ayağı yıkamaya?
Üstelik bu yaptıklarına da geyşalık diyorlar.
Okudunuz işte, geyşalıkta ayak yıkama yokmuş!
En iyisi mi şu, 'Geyşa ruhlu kadınım' tabirini lügatimizden atalım, erkeklere 'ayak muamelesi yapmaya meraklı kadınlara' bundan sonra 'Cariye ruhlu' diyelim, Japonlar'a da çamur atmayalım!
Cem Yılmaz, Cansu Dere'yi niye terk etti.
Hadi buyur burdan yak!
Ayrılık haberleri için "Ne yazılmışsa doğrudur" diyen Cem Yılmaz'a mı inanalım yoksa alaycı bir tavırla yalanlayan Cansu Dere'ye mi?
Ben tercihimi Cem'den yana kullanıyorum.
Cem Yılmaz "Bitti" demeye getirmişse bitmiştir.
Vardır elbet bir sebebi.
Az çok biz de sabrının neden taştığını biliyoruz.
XXXXXX
Sakın Cem Yılmaz'ı piyasadaki şöhretli erkek namzetleriyle karıştırmayın.
O da sizler gibi çünkü.
Oyuncu sevgilisiyle birlikte akşam kanepeye oturup, onun başka bir erkekle öpüşme sahnesini zevkle seyredemeyen,
Hayranlarını kızdırmamak için sevgilisini bar kapısında yalnız bırakan Kıvanç Tatlıtuğ'un aksine, aşkına sahip çıkan,
Onu tinercinin, serserinin mıncıklamasına izin vermeyen,
Sevgilisinin eskilerinden bel altı laflar yemesini hazmedemeyen erkeklerdendir Cem.
Kısacası, onun erkekliği fotoğraflarda güzel görünenlerden (!) değil, harbidendir.
XXXXXX
Cem Yılmaz, ilk sinema filmi 'Son Osmanlı'da Kenan İmirzalıoğlu'yla öpüşen Cansu Dere'yi bu sahneyi çekmemesi için çok uyarmıştı.
Ama bir türlü lafını dinletemedi.
Cansu, geçtiğimiz haftalarda 'Ezel' deki Yiğit Özşener'le de öpüştü.
Cem Yılmaz, hanesine yazdı.
Ne etti?
İki...
Sonra, eski aşkı Okan Bayülgen programında o son öpüşmeyi ağzından salyalar akıtarak 'ti'ye aldı.
Cansu bu şekilde, bir kez daha milyonların diline düşünce en son hakkını da kullanmış oldu.
Etti üç!
Allah'ın hakkı üçtür.
Erkek adam bütün bunları nasıl hazmetsin?
"Ben aşk organizatörü müyüm yoksa bayan satış uzmanı mıyım ulen? Yapma dedim, bile bile beni niye rezil ettin" diye o kadına sormaz mı?
Cem Yılmaz sorar, baktı ki değişmeyecek, Cansu'ya tekmeyi basmıştır.
Öyle ya, evlenilecek kadın biraz laf dinler di mi?


ALINTI
BUGÜN GAZETESİ