ne böyle seninle ne de sensiz..
farkındayım bir kaç gündür ugramadım bu kalbin kadar yazılıp çizilesi sayfalarına , ama alınma kırılma gücenme seni çizesim olmayışından değil , benim canımın öyle istemesinden kelli durum böyle gelişti..
alışman lazım benim blolgumsum olduguna göre kendim bizzat şahsen ve fiilen sadece canım istediği zamanlarda esip gürlemeyi severim ; o yüzden sana aklımın estigi gibi davranacağım ve hatta bazen davranmayacağım
3 gün yazmıycam misal
sen de bana hışşş noluyoruz diye hesap sormayacaksın. anlaştık mı kalbi güzel ?
neyse gelelim günün vukuatlarına:
kendimi yaz ortasında agustos güneşinin yeryüzüne en dik açılarla vurup kur yaptıgı bir saat diliminde kabak çiçeği gibi uluorta kalakalmış tombul ve tembel bir Kedi gibi hissediyorum..
hal böyle oldugunda her ne hikmetse hayatımda bir "ekşın" durumu hasıl olur - bilmem san da oluyor mu - hani uyumak istersin de ders çalışman gereklidir , çok yorgunsundur da annen başına hijyen destapsu kesilir verir eline toz bezini temizliğe baglanırsın , hani bir parça sukunet hey hak dersin de kuzenin imal edip terbiye edemediği ikiz kızlarıyla hayatına doluşuverir...
hani şu meşhur kabus gibidir herşey ; kaçmak , koşmak istersin ama ayakların bir milyon ton agırlıgındarır ya ? aynen öyle işte.
tam ben güün kendime tembellik günü ilan ediyorum ; dünden güzel güzel uyumuşum uykumu almşım , bir bardak neskuikli süt alıp tv karşısında akşama kadar mırıl mırıl yatıp tozlanmaya bırakıp bir türlü izleyemedigim dvd lerimi seri ve sıralı bir şekilde izlemeye meylediyorum ki..
annemin kabul günüymüş ?
sabahın kör saatinde başlayan bir kargaşa.. süpürge aleti sesi eşliginde evde temizlik ve hijyen kokuları , mutfaktan gelen tencere tava takırtıları eşliğinde servis edilen otlu ve peynirli börek kokuları yatağında ve mevsim stresleri eşliğinde burnuma ve kulaklarıma doluşuyor..
aman efendim ne hoş
ne latif
ne gurme ve ne kozmik bir merhabadır bu güne ?
3 mişlen yıldızı donanmış bilirkişi gibi belinde mutfak önlüğüyle odama sızıyor annem ( bir de neşeli ki sorma gitsin.. yüzünde güller açıyor )
cıvıl cıvıl , tam da en nefret ettigim türden bir sabah insanı annem :/
bazen aynı dna yı paylaşmadıgımızı düşünüyorum. hastanede karışmış olma ihtimalim ve yüzdem cok yüksek.. neyse neyse
odama aynı anda dolan annem ve pozitif aurasını aynı anda kaldıramıyorum
koşar adım , kaçar gibi banyoya seyirtiyorum
sanırım kusucam ?
yüzüme hızla bir kaç avuc soğuk su serperek bir parça daha nefes alabilir moda dönüyorum.
ama kabus bitmiş degil henüz : annem kapıda
"prensesimmmm kaaaaalkmıııışşşşşşş , yüzünü de yıkkaaaarmııııışş , şimdi gelip annesine bi günaydın öpücüğü verirrrrrrrmiiiiiş" gibi aptirik sözcükler içeren yeni bir beste üzerinde çalışıyor..
bir an için sonsuza kadar banyodakilitli kalmayı düşünüyorum..
en hayati ihtiyac kaynaklarına yakınım : su var , küçük büyük her türlü abdesti halletmek kolay, annemin fındık fıstık , lahana, salatalık , badem , aloe vera içerikli bir sürü bakım kremleri falan var.. nefes almadan yersem bir dönem vitaminsel ihtiyaclarımı da karşılarım...
çıkmıyyaım ben burda kendi egemenliğimi ilan edip dışişlerinde aileye bagımlı ama içişlerinde özerk bir kişi-devlet olayım diye düşünüyorum hızla.
ama naçar ki ; azrailin elinden kaçar , annemin elinden kurtulamazsın.
boynumu büküp banyo kapısını açıyorum usulca kapıda belirivermemle annem kaburga kemiklerimi çatırdatıcak br özlemle sarılıyor bana ?
hayırdır yahu ?
ölücem mi ben..
bir kaç gündür semptomlar hızla coğalıyor : hayatım film şeridi gibi sürekli gözlerimin önünde seans üstüne seans düzenliyor , annem apansız nedensiz uyarı bile vermeden sevgi atakları yapıyor ?
noooluyor laaağğğnnn diye bagırasım var
ama onun yerine yüzüme en şirin gülümsememi yerleştirip boynumu 45 derece acıyla saga egip ( bu beni masum gösteriyor yüzlerce kez aynada calıştım. biliyorum

seri bir baş hareketiyle onaylıyor
"kahvaltını et bir an evel , ayak altından çekil . biliyorum sevmedigin şeyler o yüzden arkadaşlarım gelmeden ortadan kaybolmak istersin diye düşündüm"
yirim.. yirim.. yirim..
senin o düşünsel aktivitelere gark olmuş 2009un son sempati güzeli beynini yirim..
nasıl da güzel evirip cevirdin lafı
ayak altından cekilmem esas mevzu tabii aslında burada.. alt metinleri okuyabilene

cırcır böcekleri gibi oturup saatlerce içeriği bile olmayan cümlelerle şakıyıp konuşabilen bi sürü 60 model oldie.
heh neyse..
hemen zillik kırılıp , ivedilikle odaya kaçılır.. kapı baca saglam bir şekilde kilitlenir ve günün kazasız belasız gecmesi beklenir neticede..
bizim neskuikli , filmli , pijamalı tembellik günü de kimbilir hangi tarihe ertelenir..
sağlık olsun ya,buna da şükür
hayalkırıklıklarınıalçıyaalmayaugraşanKedi2009İzmir.