


1000 Sayfalık Topic??
Started by
Hyaman
, 20.03.2006 23:50
19999 replies to this topic
#1442
Posted 24.03.2006 - 19:49
halla halla neden acaba nese biz bize yeteriz

#1443
Posted 24.03.2006 - 19:49
Edi.
I find your lack of faith disturbing!
#1444
Posted 24.03.2006 - 19:52
büdü
fihi ma fih
#1445
Posted 24.03.2006 - 20:02
elwira

#1446
Posted 24.03.2006 - 20:06

fihi ma fih
#1448
Posted 24.03.2006 - 20:42
--------------------------------------------------------------------------------
Can Yücel'ın Hayatı (1926 - 1999)
--------------------------------------------------------------------------------
Yergici anlatımı ve kendine özgü dil örgüsüyle çağdaş Türk Şiiri’nde özgün bir yer edinen, eski milletvekili ve bakanlardan Hasan Ali Yücel'in oğlu Can YÜCEL, 1926'da İstanbul'da doğdu. Fakat kendisini Datça’lı kabul eden ünlü şairin mezarı Datça'dadır. Son üç kitabını da Datça üzerine yazmış, yarımadanın güzelliklerini, şiirinin güzellikleriyle buluşturmuştur. Bu yüzdendir ki, Can Yücel'i okumak, Datça havasını solumak duygusu verir insana. Taze... şaşırtıcı... farklı... düşündürücü...
Orta öğrenimini Ankara Erkek Lisesi'nde, yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi ile İngiltere'de Cambridge Üniversitesi'nde tamamlayan Yücel, askerliğini Kore'de yaptı. Uzun süre Paris'te ve İngiltere'de kalan Yücel, BBC Radyosu Türkçe Yayınları Bölümü'nde spiker olarak da çalıştı. Ancak hayatında hep ilk sırada şiir yer aldı. İş dünyasında çok az zaman geçiren şair meslek olarak kendisine şairliği seçtiğini söyledi hep.
1962'de İngiltere'de, 1709'da Latin harfleriyle taş baskısı olarak basılmış bir Türkçe dilbilgisi kitabını bulması geniş yankı uyandırdı. Ertesi yıl yurda dönünce bir süre Bodrum'da turist rehberliği yaptı. Sonra İstanbul'a yerleşti. Çeviriyi uğraş edindi. Ve bir çevirisi nedeniyle 12 Mart döneminde hüküm giydi. 1974'te aftan yararlanarak serbest kaldı.
Yazın yaşamına üniversitede öğrenciyken yayımladığı şiirleriyle girdi. Şiir, yazı ve çevirileri 1945'ten itibaren Yenilikler, Seçilmiş Hikayeler, Dost, Şiir Sanatı, Yön, Papirüs, Yeni Dergi, Yazko Edebiyat, Yeni Düşün, Vatan, Demokrat vs. dergi ve gazetelerde yayımlandı.
Şiirlerinde argo ve müstehcen sözlere çok sık yer veren, bu nedenle zaman zaman dikkatleri üzerine çekip koğuşturmaya uğrayan Yücel'in 1974'te çıkan "Bir Siyasinin Şiirleri" kitabı, o döneme kadarki şiir macerasının dengeli bir bileşimi olarak görüldü. Bu şiirlerinde hapishaneden dışa ve orada yaşayanlara dönük izlenim, gözlem, duygu ve düşüncelerinin toplamını, kendi politik kimliğinin sorgulamasıyla birlikte verdi. Tarihsel olaylarla günlük olayları iç içe işleyen Yücel, günceli, taşlama yüklü bir ifadeyle, politik eleştiri düzeyinde ele aldı. Toplumsal olanı yansıtmada gülmece, şiirinin en önde gelen öğesi oldu.
Şiirlerinde, toplumcu bir bakış açısından yola çıkarak daha iyi bir dünyanın kurulması amacını savunan Yücel'in, sözcük oyunlarıyla ulaştığı dil ustalığı, şiirini "yeni anlam boyutlarıyla donatarak" etkili kıldı. Halk kaynaklarına, halk ağzına, daha çok da halk türkülerinin deyişlerine de yaslanan Yücel'in kullandığı günlük söylem, yöresel deyişler, deyimler ve argo sözcükler, şiirini etkili kılan diğer öğelerdir. Diyaloglar, atasözleri, benzetmelerle kendisine has bir üslup oluşturdu.
Yazma'dan başlayarak tüm şiirleri incelendiğinde Yücel'in şiirinin ironiden başka yönleri olduğu farkedilecektir. Örneğin, yoğun bir duygusallık ve sevgi arayışı; ustalıkla doruğuna ulaşmış bir dil işçiliği, entellektüel düzeye varmış bir biçim arayışı; yanlışa, haksıza karşı, yerleşik nizamdan öç alırcasına öfkeli ve bir o kadar da acılı bir direniş... bir başkaldırı...
En ağdalı ifadelerden, en acılı ağıtlara; en sert sokak ağızlarından en yoğun sevda ve sevgi şiirlerine; zeka parıltılarından en yalın, en sade söyleyişlere kadar her şeye yer verdiği şiiri, bir 'vazifeye adanmışlık' şiiridir onun. Yücel ayrıca Lorca, Shakespeare, Weiss ve Brecht gibi yazarlardan yaptığı çevirilerde, yapıtları neredeyse yeniden yazarak değişik bir çeviri anlayışı getirdi edebiyat dünyasına.
Kitapları: Can Yücel'in şiir alanındaki başlıca yapıtları arasında "Yazma" (1950), "Sevgi Duvarı" (1973), "Bir Siyasinin Şiirleri" (1974), "Ölüm ve Oğlum" (1976), "Şiir Alayı" (1981), "Rengarenk" (1982), "Gökyokuş" (1984) ve "Beşibiryerde" (1985), "Canfeda" (1986), "Çok Bi Çocuk" (1988), "Kısa Devre ve Kuzgunun Yavrusu" (1990) yer alıyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Can Yücel'ın Hayatı (1926 - 1999)
--------------------------------------------------------------------------------
Yergici anlatımı ve kendine özgü dil örgüsüyle çağdaş Türk Şiiri’nde özgün bir yer edinen, eski milletvekili ve bakanlardan Hasan Ali Yücel'in oğlu Can YÜCEL, 1926'da İstanbul'da doğdu. Fakat kendisini Datça’lı kabul eden ünlü şairin mezarı Datça'dadır. Son üç kitabını da Datça üzerine yazmış, yarımadanın güzelliklerini, şiirinin güzellikleriyle buluşturmuştur. Bu yüzdendir ki, Can Yücel'i okumak, Datça havasını solumak duygusu verir insana. Taze... şaşırtıcı... farklı... düşündürücü...
Orta öğrenimini Ankara Erkek Lisesi'nde, yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi ile İngiltere'de Cambridge Üniversitesi'nde tamamlayan Yücel, askerliğini Kore'de yaptı. Uzun süre Paris'te ve İngiltere'de kalan Yücel, BBC Radyosu Türkçe Yayınları Bölümü'nde spiker olarak da çalıştı. Ancak hayatında hep ilk sırada şiir yer aldı. İş dünyasında çok az zaman geçiren şair meslek olarak kendisine şairliği seçtiğini söyledi hep.
1962'de İngiltere'de, 1709'da Latin harfleriyle taş baskısı olarak basılmış bir Türkçe dilbilgisi kitabını bulması geniş yankı uyandırdı. Ertesi yıl yurda dönünce bir süre Bodrum'da turist rehberliği yaptı. Sonra İstanbul'a yerleşti. Çeviriyi uğraş edindi. Ve bir çevirisi nedeniyle 12 Mart döneminde hüküm giydi. 1974'te aftan yararlanarak serbest kaldı.
Yazın yaşamına üniversitede öğrenciyken yayımladığı şiirleriyle girdi. Şiir, yazı ve çevirileri 1945'ten itibaren Yenilikler, Seçilmiş Hikayeler, Dost, Şiir Sanatı, Yön, Papirüs, Yeni Dergi, Yazko Edebiyat, Yeni Düşün, Vatan, Demokrat vs. dergi ve gazetelerde yayımlandı.
Şiirlerinde argo ve müstehcen sözlere çok sık yer veren, bu nedenle zaman zaman dikkatleri üzerine çekip koğuşturmaya uğrayan Yücel'in 1974'te çıkan "Bir Siyasinin Şiirleri" kitabı, o döneme kadarki şiir macerasının dengeli bir bileşimi olarak görüldü. Bu şiirlerinde hapishaneden dışa ve orada yaşayanlara dönük izlenim, gözlem, duygu ve düşüncelerinin toplamını, kendi politik kimliğinin sorgulamasıyla birlikte verdi. Tarihsel olaylarla günlük olayları iç içe işleyen Yücel, günceli, taşlama yüklü bir ifadeyle, politik eleştiri düzeyinde ele aldı. Toplumsal olanı yansıtmada gülmece, şiirinin en önde gelen öğesi oldu.
Şiirlerinde, toplumcu bir bakış açısından yola çıkarak daha iyi bir dünyanın kurulması amacını savunan Yücel'in, sözcük oyunlarıyla ulaştığı dil ustalığı, şiirini "yeni anlam boyutlarıyla donatarak" etkili kıldı. Halk kaynaklarına, halk ağzına, daha çok da halk türkülerinin deyişlerine de yaslanan Yücel'in kullandığı günlük söylem, yöresel deyişler, deyimler ve argo sözcükler, şiirini etkili kılan diğer öğelerdir. Diyaloglar, atasözleri, benzetmelerle kendisine has bir üslup oluşturdu.
Yazma'dan başlayarak tüm şiirleri incelendiğinde Yücel'in şiirinin ironiden başka yönleri olduğu farkedilecektir. Örneğin, yoğun bir duygusallık ve sevgi arayışı; ustalıkla doruğuna ulaşmış bir dil işçiliği, entellektüel düzeye varmış bir biçim arayışı; yanlışa, haksıza karşı, yerleşik nizamdan öç alırcasına öfkeli ve bir o kadar da acılı bir direniş... bir başkaldırı...
En ağdalı ifadelerden, en acılı ağıtlara; en sert sokak ağızlarından en yoğun sevda ve sevgi şiirlerine; zeka parıltılarından en yalın, en sade söyleyişlere kadar her şeye yer verdiği şiiri, bir 'vazifeye adanmışlık' şiiridir onun. Yücel ayrıca Lorca, Shakespeare, Weiss ve Brecht gibi yazarlardan yaptığı çevirilerde, yapıtları neredeyse yeniden yazarak değişik bir çeviri anlayışı getirdi edebiyat dünyasına.
Kitapları: Can Yücel'in şiir alanındaki başlıca yapıtları arasında "Yazma" (1950), "Sevgi Duvarı" (1973), "Bir Siyasinin Şiirleri" (1974), "Ölüm ve Oğlum" (1976), "Şiir Alayı" (1981), "Rengarenk" (1982), "Gökyokuş" (1984) ve "Beşibiryerde" (1985), "Canfeda" (1986), "Çok Bi Çocuk" (1988), "Kısa Devre ve Kuzgunun Yavrusu" (1990) yer alıyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Yokluğun bu bahar biter mi ?
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
#1449
Posted 24.03.2006 - 20:42
ben geldim
herkes fanidir ama sözler bakidir.....
#1450
Posted 24.03.2006 - 20:43
niye geldin yaa!!!
Yokluğun bu bahar biter mi ?
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
#1452
Posted 24.03.2006 - 20:47
ii tamam gidiom shy sana ise teşekkür ederim serra sana küstüm
herkes fanidir ama sözler bakidir.....
#1453
Posted 24.03.2006 - 20:51
ay şaka yaptım beee!!!
iyiki geldin hoşgeldin sefalar getirdin köynümün sultanı!!!
iyiki geldin hoşgeldin sefalar getirdin köynümün sultanı!!!
Yokluğun bu bahar biter mi ?
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
Ya da bu Son;Bahar biter mi ?
#1454
Posted 24.03.2006 - 20:54
Waterloo.
I find your lack of faith disturbing!
#1455
Posted 24.03.2006 - 20:55
yine başladı hakan
herkes fanidir ama sözler bakidir.....
#1457
Posted 24.03.2006 - 20:57
hangi savaşta
herkes fanidir ama sözler bakidir.....
#1458
Posted 24.03.2006 - 20:58
Napoleon Bonaparte.
I find your lack of faith disturbing!
#1460
Posted 24.03.2006 - 20:59
kakudu

herkes fanidir ama sözler bakidir.....
Similar Topics
Topic | Forum | Started By | Stats | Last Post Info | |
---|---|---|---|---|---|
Airbus A350-1000 ilk uçuşunu yaptı |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
![]()
|
|
1000'inci Mesajımı Kutlama Etkinliklerim.. :) |
Acemi Birliği | hüfyaa |
|
![]()
|
|
Twitter'da 1000 takipçi 100 lira |
İnternet | Haberci |
|
![]()
|
|
1000 Rus Kadının Memesini Elleyen Adam |
İlginç Videolar | Lamos |
|
![]()
|
|
1000 Arda İmzalı Forma |
Futbol | kaank123 |
|
![]()
|
14 user(s) are reading this topic
0 members, 14 guests, 0 anonymous users