731 replies to this topic

[DKNH]

hee rebelim valla biz maxime chattam hastasıyız
hatta ben roy'a dedim bunu bana al evde o yazsın sadece ben okuyayım diye
grange ve faver i seviyosan chattama bayılacaksın

işim bitti bu arada roy herkesi haşladım özete devam

[REBEL]

Heee ben de Grange ı alacam eve,ama yazmicak direk bana anlatcak ekşinn gibi

[Sultanım]

İlmihal bilgim çok zayıf,Ömer Nasuhi Bilmem'in Büyük İslam İlmihaline göz atıyorum bu aralar.

[errool]

Canan TAN - PİRAYE
Orhan PAMUK - MASUMİYET MÜZESİ


Arkadaşlar okumadıysanız gerçekten okumanızı öneririm...pişman olmayacaksınız

[Can Ka No Rey]

Koloni'nin 319. sayfasındayım. Bu roman Taş Meclisi'nden sonra Grange'in beğenmediğim ikinci romanı olabilir. Roman muhtemelen Taş Meclisi'nde olduğu gibi saçma sapan bir sonla bitecek.

Grange hayranlarına duyurulur.

[REBEL]

Ciddi olamazsın
Nayır, nolamaz nolmamalı...

[Can Ka No Rey]

Ciddiyim maalesef.

Grange hayal gücünün sınırlarını bu sefer fazla zorlamış.

[REBEL]

Püfff olsun gene de alıp okycam desm mi peki raskolnikov yoksa alma dicek kadar vahim mi?
Bu arada benim de en sevmediğim kitabıdır Taş Meclisi, hele filmi daha bi rezaletti. Monica bellucci bile kurtaramamıştı filmi

[Can Ka No Rey]

Okunmayacak bir kitap değil. Grange'in bütün kitapları okunur. Ama diğer kitaplarından aldığın hazzı bundan da alabilir misin bilmiyorum. Bu kitaptan bir Şeytan Yemini'nden, bir Kızıl Nehirler'den aldığın hazzı alamazsın bence. Soluk soluğa okunacak bir roman değil. Öyle bir roman olsaydı zaten, diğer romanlarında olduğu gibi bunu da en fazla iki gün içerisinde bitirirdim. Ama kitap 3-4 günden beri odamın içerisinde sürünüyor. Ne zaman biter bilmem. Ama sen yine de oku. Belki beğenirsin.

Monica Belluci'nin de sadece Malena adlı filmini izledim. Zaten Malena varken Taş Meclisi izlenmez.

+

Tekrardan Maxime Chattam tavsiye ediyorum

http://www.dogankita...tap.asp?id=1077

Edited by Raskolnikov, 05.08.2009 - 23:49.

[REBEL]

Neyse ya ben aşığım o adama olsun gene de okurum onu ben yerim hatta

Olar ona da el atayım. Çoh da yahuşuhluymuş

Edited by REBEL, 05.08.2009 - 23:52.

[Can Ka No Rey]

Aldığın romanları okuyorsun değil mi ?

[REBEL]

Yoh yazarların resimlerine bakıyorum

[Can Ka No Rey]

Ben de dergilerde aynı şeyi yapıyorum. Ne güzel ortak bir yönümüz var.

[Can Ka No Rey]

Romanı bitirdim ve sonunu hiç beğenmedim.

Edited by Raskolnikov, 07.08.2009 - 00:08.

[REBEL]

az özet geçsene shy gelmeden.. gelince bant çeker

ben yine de okuycam ama

[Can Ka No Rey]

Lionel Kasdan - Polis emeklisi, altmışlı yaşlarda, milliyetine ve kültürüne bağlı Ermeni asıllı bir Fransız.

Cedric Volokine - Uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle açığa alınmış, çocukluğunda yaşadıklarından dolayı çocukları koruma içgüdüsüyle hareket eden Rus asıllı genç bir Fransız polisi.

Ermeni katedralinde işlenen bir cinayet bu iki adamı buluşturur. Kişisel nedenlerden ötürü bu cinayeti birlikte soruşturmaya karar verirler. Çünkü cinayet bir Ermeni katedralinde işlenmiştir ve öldürülen kişi bir çocuk korosu şefidir. Bu cinayeti bir ritüele göre işlenmiş başka cinayetler takip eder. Baş şüpheliler belirli aralıklarla kiliselerden kaçırılan küçük çocuklardır. Çünkü cinayet mahallerinde çocuk ayak izleri bulunur. Ve sonunda bu cinayetler onları, Fransa toprakları içerisinde yer alan, çeşitli bilimsel araştırmaların yapıldığı bağımsız bir bölgeye götürür. Koloni'ye...

Nasıl güzel özet oldu mu ?

[Can Ka No Rey]

"O ana kadar mavi deftere yazmak bana zevkten başka bir şey vermemişti, gitgide yoğunlaşan, çılgınca bir doyum duygusu. Sözcükler kafamdan sanki biri onları bana yazdırıyormuş gibi çıkmıştı; düşlerin, karabasanların ve özgür düşüncelerin billur diliyle konuşan bir sesin söylediği cümleleri kopya eder gibiydim. Ama 20 Eylül sabahı, yani söz konusu günden iki gün sonra o ses ansızın susuverdi. Defterimi açtım, önümdeki sayfaya baktığımda kaybolduğumu fark ettim, ne yaptığımı artık bilemiyordum. Bowen'i o odaya sokmuştum. Kapıyı kilitleyip ışığı söndürmüştüm; şimdiyse onu oradan nasıl çıkaracağımı hiç mi hiç bilemiyordum."

Otuz dört yaşındaki romancı Sidney Orr, kendisini ölümün kıyısına götüren ve aylarca süren bir hastalığın ardından yavaş yavaş hayata dönmektedir. 1982'nin bir Eylül günü New York'un Brooklyn semtindeki küçük bir kırtasiyeciden edindiği mavi ciltli bir defter tam dokuz gün boyunca Sidney'i büyüsü altına alacak, genç adam, evliliğini yıkmakla ve gerçeğe duyduğu güveni sarsmakla tehdit eden şaşırtıcı olaylar ve rastlantılarla, ürkütücü önsezilerle dolu bir dünyaya sıkışıp kalacaktır.

[matahari]

uçurtma avcısına başladım

Filminden ne haber




Cahillikler Kitabını okumaya başladım...Çerezlik bir kitap..İlginç....

[REBEL]

Bu gece buna başlıyorum. Tavsiye üzerine gıcık birinden aldım

[Edys]

güzel bir savaş kitabı tavsiye edin de ben de okuyim yani