bu konuya 120 yanıt verildi

[aTMaCa]

abi özgürlük derken başörtüsü mevzundan bahsediyosun heralde....
başörtüsü yasağı falan yokken ne gibi özgürlüklerden mahrum kalmıştın?

Bu mesaj aTMaCa tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 22.04.2006 - 14:58

[Emily]

abi özgürlük derken başörtüsü mevzundan bahsediyosun heralde....
başörtüsü yasağı falan yokken ne gibi özgürlüklerden mahrum kalmıştın?

özgürlük adı altında türbanı sivilleştirilmesini kastetmiştim..beni yanlış mı anladın ben mi seni anlamadım bilemedim..
bir kere ben o yasağın kalkamasını istemiyorum ki, yasaklardan nefret etsem de..eskiden neden bu kadar öne sürülmüyodu bu türban , hangi iktidarlarla bu kadar tırmanışa geçtiğini de düşünmek lazım. .!
İnanç özgürlüğü adı altına sıkıştırılmasında da son derece rahatsızım.Ama o ayrı bi konuya girebilir, derdim şudur ki eğer irticacılara izin verilirse şu an zorluklarla sahip olduğumuz tüm hak ve özgürlüklerimizden yoksun kalıcaz, en azından kadınlar..vakit gibi yayın organlarının din'i inanç özgürlüğü, insan hakkı değerlerinin istediği kılıfa sokmasına deliriyorum ben..

[aTMaCa]

Türban yasaklanınca...İnsanlar inanç özgürlüğü,insan hakları demeye başladı heralde...Öncesinde pek bi şikayeti olanda yoktu heralde...
vakit gazetesi türban için bu inanç özgürlüğü ve insan haklarıdır demiş..bir çok analarımızın ve bacılarımızın da dediği bu...
sence nasıl bi kılıf içinde olmalı bu değerlerimiz değerleri...

[Emily]

bak bunda haklısın yasaklanınca değer bindi..neden yasaklandı, çünkü siyasallaştırdılar.Her rejim kendini korumak zorundadır, beğenelim ya da beğenmeyelim..Ki bizim gibi gelişimi henüz tamamlayamamış ülkelerde çok hassaa bi konu din,inanç.Tamam başörtüsü( ki türbandır farklıdır) inanç özgürlüğü olsun ok..Peki üniversiteden mezun olunca nassı çalışacaklar..devlet dairelerinde kıyafet yönetmeliği var..ben de kotla gidemiyorum..o zaman da kamuda izin verin mi olucak..
Ama şunu diyim eğer bu ülkeyi yönetiyor olsalardı, ben ve birsürü hemcinsim, şimdiki özgürlüklerimize sahip olamayacaktık.gelişimimiz, yani kendimizi siyasi malzeme yaptırmamamyı öğrenenen kadar, yasak kalmalı..Artık onu da ne zaman öğrenirse millet bu sürü psikolojisiyle..

[aTMaCa]

Ama şunu diyim eğer bu ülkeyi yönetiyor olsalardı, ben ve birsürü hemcinsim, şimdiki özgürlüklerimize sahip olamayacaktık.

eywallah....senin şimdiki özgürlüğünün bozulabilme """ihtimali""" yüzünden diğerlerinin özgürlüklerinin kısıtlanmasında bir sakınca yok.(siyasi veya değil)

Yani onların sana yapma """ihtimal"""inden önce sen onlara yaparak,işi halletmiş oldun...rejimide özgürlüğümüzüde sağlama aldık...

Nihat Genç'ten

M.kemale suikast girişiminden sonra;
.....M.Kemal'in bu kuşkusu Cumhuriyetin tüm siyasi tartışmalarını da içinde saklıyor.şöyle ki;M.Kemal ve Halk Fırkası mecliste ikinci grup denilen Terakkiperveri kuran,Başbakan Rauf Orbay,Ali Fuat,Kazım Karabekir gibi arkadaşlarını hilafetçilik ve cumhuriyet düşmanlığıyla suçluyacak...Halk Fırkası ömrü boyu,önüne geleni Cumhuriyet düşmanı ve din istismarcılığıyla suçlamayı bir gelenek haline getirecek.....

[aTMaCa]

bak bunda haklısın yasaklanınca değer bindi..

zaten değerliydi... yasaklanmadan önce şikayet edecek bi durum yok zaten... yasaklanınca doğal olarak bu değerlerine sahip çıkmaya çalışıyorlar

[Roland]

kafalarının içindeki örümcek ağlarını türban bağlayıp göstermeyen insanların bırakın devlet dairesine, hiçbir yere girmeye hakkı yoktur.

Bir de üstün zekamızı kullanıp "eşitlik" adı altında onlara prim vermeye hiç de gerek yoktur, okulumda ders dinlerken, yanımda, arkamda sağımda solumda böyle tipler olması beni rahatsız ediyor...

Türbanlılardan ve savunduklarından nefret ediyorum bu kadar basit.

Kafaları "din, iman" dan başka hiçbir halta basmayıp da Cumhurbaşkanı gibi gerçekten "değerli","karakterli","efendi" bir insana da yaptığınız yakıştırmaları, cahilliğinize veriyorum.

[milas]

bende senin gibilerden rahatsız oluyom, nolcek şimdi???????????

Düzenleme: "Yanıt Ekle" seçeneği yerine "Alıntı" işlevinin gereksiz kullanımı.

Bu mesaj Mel G. tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 23.04.2006 - 23:17

[Zetro]

eşlerinin başını açarak "Paşa gönlünüz" için millete rezil mi olsunlar

Eşinizin başı açık ise millete rezil olmuşsunuz demektir.

Bu tek çümle bu arkadaşı anlatıyor sanırım...


Drizzt +1

[dokuzharf]

Kafaları "din, iman" dan başka hiçbir halta basmayıp da Cumhurbaşkanı gibi gerçekten "değerli","karakterli","efendi" bir insana da yaptığınız yakıştırmaları, cahilliğinize veriyorum.

sizin gibi at gözlüğü takmış zırcahillere ne demeli ?

[dokuzharf]

kafalarının içindeki örümcek ağlarını türban bağlayıp göstermeyen insanların bırakın devlet dairesine, hiçbir yere girmeye hakkı yoktur.

Bir de üstün zekamızı kullanıp "eşitlik" adı altında onlara prim vermeye hiç de gerek yoktur, okulumda ders dinlerken, yanımda, arkamda sağımda solumda böyle tipler olması beni rahatsız ediyor...

Bu zihniyetle zaten bir b.k olamayız biz.
Senin o gürüntün yüzünden belki de onlar da rahatsız oluyorlardır. Ne kadar saçma düşüncen var drizzt. Başörtüsü takıyor diye o insanları dışlayacak mısın ? Hiçbiryere almayacakmısın ? Allah'tan sen ve senin gibiler iktidar da değil. Yoksa hakikaten vay halimize. Bu tür konuşmanda beni rahatsız etti drizzt. Ne yapıcaz şimdi ?

[dokuzharf]

Türbanlılardan ve savunduklarından nefret ediyorum bu kadar basit.

Sen ve senin gibilerden nefret ediyorum bu kadar basit.

[milas]

drizitt, bu melket senin sevmediklerinin kanlarıyla kuruldu, acaba bigin varmı, yoksa senin gibi sıcak yataktan ahkam kesenlerle değil, onlar bu memleketin gerçeği, ve TC kimliği taşıyorlar , dağdan gelip te bağdakileri kovma edebiyatı yapma.......

[Elric]

buyrun vakitin son bombası..
Domuzluk yapma Cumhuriyet

[milas]

Cunhuriyet'i gazeteyle eşit göstermeye çalışanlara çok güzel cevaplar veriyor vakit, işte Cumhuriyet sözünün arkasına sığınıp dolap çeviren bir Cumhuriyet elemanı; okuyunuz efendim.


Cumhuriyet muhabiri uyuşturucu sanığı


Tarih : 11:46:18 | 23.04.2006
--------------------------------------------------------------------------------

Diyarbakır polisinin yaptığı uyuşturucu operasyonu, Cumhuriyet gazetesi muhabirinin uyuşturucu şebekesi kurduğunu ortaya çıkardı. Vakit’in, “Akredite Dağda” manşetinin yankıları devam ederken; Cumhuriyet gazetesi Yurt Haberler Müdürü Mehmet Faraç’ın kayınbiraderi olan Cumhuriyet gazetesi Diyarbakır bürosu muhabiri İbrahim Halil Karaaslan’ın, aralarında PKK’lıların da bulunduğu uyuşturucu operasyonunda yakalandığı öğrenildi.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, bu hafta başında Diyarbakır-Hatay ve İstanbul bağlantılı seri uyuşturucu operasyonları gerçekleştirdi. “Basamak ve Sazan” isimli operasyonlarda 5 bin adet uyuşturucu extacy marka hap, 14 kilo esrar ve 15 adet PKK terör örgütüne ait kitap ve dergi ele geçirildi.
İstanbul’dan gelen bir ihbarı değerlendiren Diyarbakır KOM ekipleri, İstanbul’da yaşayan N.A, E.A ve N.A’nın, Diyarbakır’a Hatay üzerinden uyuşturucu sevkıyatı yapacağını tesbit etti. İstanbul’daki zehir tacirlerinin Diyarbakır’da irtibatlı olduğu kişi ise, Cumhuriyet gazetesinin Diyarbakır bürosu muhabiri İbrahim Halil Karaaslan olduğu tesbit edildi. Şahısları takibe alan polis, Cumhuriyet muhabirinin U.D. ve M.İ’yi İstanbul’dan Hatay’a gönderilen uyuşturucuları teslim almak üzere İskenderun İlçesi'ne gönderdiğini öğrendi.
18 Nisan günü baklava paketi içine gizledikleri 2 bin adet uyuşturucu hap ile Diyarbakır’a dönerken yakalanan U.D. ve M.İ, hapları almak üzere kendilerini İbrahim Halil Karaaslan’ın gönderdiğini itiraf etti. Eşzamanlı olarak İstanbul’da ve Diyarbakır’da yapılan operasyonlar çerçevesinde Karaaslan, N.A. ve E.A. yakalandı. Bu operasyonda elde ettiği bilgiler çerçevesinde yeni bir operasyon başlatan Diyarbakır polisi, Diyarbakır’da esrar sattığı tesbit edilen Ö.T’yi de gözaltına aldı. Ö.T’nin evinde yapılan aramada 2 kilo esrarın yanı sıra terör örgütü PKK-Kongra Gel hakkında yazılmış 15 kitap ve dergi de ele geçirildi. Aralarında Cumhuriyet muhabiri Karaaslan’ın da bulunduğu 5 şahıs, “Toplu olarak uyuşturucu extacy marka hap ticareti yapmak, bu amaçla bulundurmak ve nakletmek” suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
CUMHURİYET’TE “TIK” YOK
Cumhuriyet gazetesi Diyarbakır temsilcisi Mahmut Oral, Vakit’in olayla ilgili sorularına cevap vermekten kaçınarak, “Gerekli bilgileri Emniyet’ten alın, söyleyecek bir şeyimiz yok” dedi. Uyuşturucu taciri Cumhuriyet muhabiri İbrahim Halil Karaaslan’ın eniştesi olan Cumhuriyet gazetesi Yurt Haberler Müdürü Mehmet Faraç’ın, gazeteye gelmediği ve telefonlarının kapalı olduğu öğrenilirken; Cumhuriyet gazetesi yönetimi de olayla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı. Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk ve Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, Vakit’in telefonlarına çıkmadı.

********

var mı VAKIT ın yalanbir şey yazdığı.......

[dokuzharf]

Haklı bir tepki bu..
Gazete olan Cumhuriyet'e laf ediliyor Elric , bizim bildiğimiz Cumhuriyete değil. Lütfen karıştırmayalım..

Çokmu güzel o başörtülü kadını domuz olarak göstermek ?

[Elric]

o başörtülü kadını domuz olarak gösteren karikatürü bulabilir misin ?

[dokuzharf]

Tabii...

[elma]

-Fikirleri tartışırken birbirimize saldıracaksak, boşuna tartışmayalım, herkes sopasını alsın gelsin.

-Kimse kimseye inanmak, katılmak zorunda değildir, farklı düşünceler ortaya çıktığı anda saygı sınırlarını zorluyorsanız, kendi saygınlığınızı kaybedersiniz.

-Dinin önce politikaya alet edilerek, koltuk kapmak için reklam olarak kullanılmasına

-Dinin eğitime alet edilerek, çağdaş demokratik ve laik olması gereken düzenin sekteye uğratılmasına; ilköğretim, lise ve özellikle üniversitelerde türban adı altında başlatılan siyasi oyunlarla eğitim sistemimizin içine edilmesine

-Kişilerin kendilerini geliştirmek, temel bilgiler edinmek,meslek öğrenmek, ilerde kendine,ailesine ve ülkesine hayırlı vatandaş olmak için gittikleri eğitim kurumlarının siyasilerin rant ortamı olmasına ve her gelen yönetimle değişen bu gerici kısırdöngünün içine yeniden girilmesine

-Gündem yaratmak için yazılan yazılar, çizilen karikatürlerle huzuru bozmayı amaçlayan vatan hainlerine pirim verilmesine

-Bizi, ülkemizi, devletimizi,bayrağımızı kısaca TÜRKİYE CUMHURİYETİ'ni temsil eden en üst düzey kişiye sayın Cumhurbaşkanımız Ahmet Nejdet Sezer'e sınıf arkadaşı muamelesi yapılmasına

şiddetle tepki veriyorum, hepinizin fikirlerine saygı duyuyorum ama hiçbirinize tamamen katılmıyorum, bazılarınızaa gülüyorum bazılarınıza da yakıştıramıyorum. Bu da benim fikrim.

"TCK 299. madde:
Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır. “Verilecek ceza, suçun alenen işlenmesi halinde, altıda biri; basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, üçte biri oranında artırılır.”

[dokuzharf]

tabii.. tabii..