

Günün Sorusu
#2561
Gönderim zamanı 05.09.2007 - 17:44
İşte hayatımın arayışla geçirdiğim dönemine ait tamamen şahsıma munhasır bir yorumumu yeni düşüncelerimle yenileyip günün sorusunu daha zevkli hale getirmek adına bir arkadaşın kurduğu takımlarla müsamere fikrini o kadar çok beğenmiştimki, yorumumu onunlada süsleyerek günün sorusu bölümüne ekledim. Bunu kesinlikle konuyu daha eğlenceli hale getirmek için yaptım. Bu durumu bir intihal hadisesini yakalamış hafiye edasıyla yorum ekleyen arkadaşımın sanırım tek sıkıntısı "günün cevabı" uygulamasıydı. Bu hafiye arkadaşım galiba günün sorusunu sorma hakkının ağızımla kuş tutsam dahi bana verilmeyeceğini bilmiyor. Bildiği birşey varki oraya yazdığım yorumların çok daha iyisini yazabileceğimdir.
Elma arkadaşım korkma, eğer Mel G. arkadaşım bana o hakkı lutfederse ben o hakkımdan rucu eder bu hakkımı sana kullandırırım.
Gayet ciddiyim.
TC_etveli ®
#2562
Gönderim zamanı 05.09.2007 - 17:58
Kaynak belirtmeden başka sitelerden yapılan alıntılar başımızı ağrıtabilir. Başka sitelerde beğendiğiniz yazıları, en alt kısımda kaynak belirtmek kaidesiyle yazabilirsiniz tabii ki..
#2563
Gönderim zamanı 05.09.2007 - 18:13

Gerekli olan tekşey, özellikle yorumların önem taşıdığı bir konuda alıntı kaynağını belirtmektir. Alınganlığa gerek yok sanırım.
Herneyse bana daha fazla cevap hakkı doğuracaksanız başka bir konu başlığında konuşalım lütfen.
No sweet perfume that would torture you more than this..."
#2564
Gönderim zamanı 05.09.2007 - 18:43
gezmekse şu aralar bir anlam ifade etmiyor
en iyisi sadece nefes alıp vermek

Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....
#2565
Gönderim zamanı 05.09.2007 - 23:32
“ Nasıl öğreniriz?:% 1 tad alarak, % 1.5 dokunarak, % 3.5 koklayarak, % 11 işiterek, % 83 görerek öğreniriz.
Nasıl hatırlarız?:Okuduklarımızın %10'unu, İşittiklerimizin %20'sini,Gördüklerimizin %30'unu, Hem görüp hem işittiklerimizin % 50'sini, Söylediklerimizin % 80'ini, Yaptıklarımızın %90'ını hatırlarız.” –geçmiş senelerdeki ders notlarından alıntıdır-
Benim Günün Sorusuna cevabım, okuyup bilgi sahibi olarak gezen kişinin daha çok bileceği şeklindedir. Okuyup öğrendiklerini yaşayarak pekiştirecek ve daha uzun süre bu bilgileri hayatında kullanacaktır.
#2566
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 11:06

06 Eylül için..
Günün sorusu: Sizce işveren olmak mı daha zor çalışan olmak mı?
Nota ilave: Günün Cevabını greenyblue arkadaşımız verdiği için 7 Eylül Cuma gününün sorusunu kendisi soracaktır.
#2568
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 11:12

No sweet perfume that would torture you more than this..."
#2569
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 11:12

işveren olmak daha zor. çalışanların istekleriyle uğraşmak, bir yandan da kendi işiyle uğraşmak.ı-ıh.
ama tabi işverenin fazla sorumluluk yüklediği çalışanlar da var. eğer bir iş yerinde herkesin sorumluluğu belirli sınırlarla belirlenmişse, çalışan olmak kolay. belirlenmemişse (bizim şirketteki gibi) işverenin de yapmakla yükümlü olduğu işi çalışanlar yapıyorsa, ZAM İSTİYORUM BEN


#2570
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 11:28

2 kürek kum
var mı ötesi?
#2571
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 11:37
Sonuçta patron da olunsa,çalışan da olunsa insanlarla uğraşmak,ağız kokusunu çekmek zor..Hele sizin üstünüz olan bir kişi,tamamen aptalın teki ise,çalışan için bu durum çok sinir bozucu olabiliyor..Hiç patron olamadım,bu duyguyu tam olarak bilemiyorum ama belki bigün ben de patron karısı olurum da anlarım nasıl bişeymiş

Kısaca ; ayrım yapamam,yapmayacağım da..
Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..
Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..
* * *
Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..

#2572
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 11:47

#2573
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 12:07
............................şşşşt sessiz ol!.................................
#2574
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 12:53
İnsanlarla ilgilenmek zor olduğu için, iş veren olmak zordur. Çalışan olun sadece kendinizle ilgilenin, kafanız rahat olsun
Tamamen gelenekselci bir yaklaşım, bu yaklaşım ekonomi tarihinin tozlu raflarında çoktan yerini aldı. Şöyle alt dudağınızı yukarı doğru hafifçe uzatıp şiddetli bir şekilde üfleyiniz gözünüzü kapatan toz bulutları dağılsın ilerisinde çok iyi bir iş veren olmanıza yardımcı olmuş olursunuz.
Oysa yenilikçi yaklaşım da;
Profesyonel işverenler çalışanlarla ilgilenmediği gibi profesyonel çalışan da kendisiyle ilgilenmez (Zaruri ihtiyaçların giderilmesi gerektiği zamanlar hariç). Profesyonel işverenler alanında uzmam, toplam kaliteyi arttıracak, şirketini veya işletmesini maksimum kara ulaştıracak sosyal paydaşlarını en iyi şekilde organize edecek bir yöneticiyi iş başına getirir ki bu yönetici de bir çalışandır. Tüm sorumluklar omuzlarındadır. Profesyonel çalışan işine odaklanır iyi bir yönetim kadrosununa giden kapıları kendisine açmak için uğraş verir bunu yapmak içinde hata payını minimum tutmak zorundadır. Bilgi birikimini, enerjisini, yeteneklerini işveren için harcar.
İşvereren maddi manevi tüm özelliklerini kendisi için kullanır.
Ücretli çalışmakla kendi işini yapmak arasında tercih yapılması istense hiç kimse çalışan olmak istemez, kendi işini yapmayı tercih eder (Kendine özgüvenini kaybetmişler istisnadır.) Bu da zorluk açısından çalışan ile işveren kıyaslanmasında önemli bir karinedir.
Bu cümle özgüvenin buharlaşması ile birlikte Türk toplumun da kadının belli çevrelerce sosyal hayattan tecrit edilmesi adına sarfettikleri gayret birşekilde hedef kitlenin bilinçaltına özgüvensizlik olarak yerleştirilmesi başarılmıştır. Bu gibi durumlarda bilinç altına yerleştirilen düşüncelerin çok net olarak tezahür etmesi sarfedilen gayretin hedefi 12 den tutturduğunun çok açık bir göstergesidir.belki bigün ben de patron karısı olurum da anlarım nasıl bişeymiş
Türk kadınının edilgen bir varlık olmaktan kurtulup toplumdaki sosyal dinamiklerin etken birer bireyi olarak kendilerine yakışan konumu alarak;
Yakın gelecekte ben de işveren olarak bu hazzın nasıl birşey olduğunu İnşaallah göreceğim.
Şeklindeki cümleler kurmaya başlarlar. Temennim budur.
TC_etveli®
#2575
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 13:09
Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..
Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..
* * *
Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..

#2576
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 13:18
"Her şakada biraz ciddilik payı vardır."

#2577
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 13:29
Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..
Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..
* * *
Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..

#2579
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 14:15
#2580
Gönderim zamanı 06.09.2007 - 15:25
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Günün Sözleri![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Günün Sözü | WaLe |
|
![]()
|
|
Türkiye’de 48 milyon kişi günün 3 saati sosyal medyada |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
![]()
|
|
Düğününüz Havana'da Olsaydı: İlham Veren 20 Düğün Fotoğrafı |
Geyik | hüfyaa |
|
![]()
|
|
Hubble Teleskopu 27. yaş gününde çifte galaksi fotoğrafladı |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
![]()
|
|
İlk gününde kaç kişi 4.5G kullandı? |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
![]()
|
6 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 6 ziyaretçi, 0 gizli