4618 replies to this topic

[UPS]

En kısa zamanda bol para kazanabileceğim bi tanesinden davet edilip gidip iştirak etmeyi ve bol miktarda paracıklarla eve dönüş yapmayı düşünüyorum.
Düşünmek olunca işin içinde hatta buraya kadar zahmet etme şu soruları cevapla parayı hesabınıza yatıralım e-mail ile diyeceklerini de düşünüyorum.
Evet düşünüyorum ve hep düşüneceem

[deryadeniz]

desd-i izdivaç mı ne geçenlerde izledim bayıldım çok faydalı bir proğram.bende katılcam
edit:bu yarışma proğramı olmuyodu di mi neyse olsun ben yınede katılcam

Edited by deryadeniz, 02.05.2008 - 14:04.

[Hammurabi]

iki kısım yarışma vardır insanların maddi ihtiyaçlarını tespit edip gözlerine soka soka sömüren yarışmalar (varmısın yokmusun,katılana bir katılmayana iki, kim elinin körünü ister, tamburfelek v.s)
birde insanların manevi ihtiyaçlarını (yanlızlık evde kalmışlık azgınlık v.s gibi) sömüren muhabbet tellalı vari yarışmalar insanların yarıştırılmasından ve at gibi koşturulmasından fırsatları değerlendir yoksa yaya kalırsın gibi ebleh ve gerzeklikte sınır tanımayan sloganlardan uyuz olan biri olarak ne cevap verdiğim de açıktır
anlamayana dilekçeme ek olarak açıklama da yaparım evelallah

[shy]

3 Mayıs için günün sorusu:
Yolculuk yaparken ilginç şeyler geçmiştir kesin başınızdan.Üç beşini anlatın bakalım...

[Hyaman]

Adana-Eskişehir otobüs yolculuğu.Kış günü,hava kar,yerler buz.Adana-Aksaray arası problemsiz geçildi.Tam olarak ne zaman bindiler hatırlamıyorum ama arkamdaki koltuğa orta yaşlı bir adam ve iyice yaşlıca annesi oturmuşlar ben uyurken.Bir ara su içmek için uyandım,arkamda oturan yaşlı teyze yavaş yavaş konuşmaya daha doğrusu sayıklamaya başladı:"Yapmayın sıkmayın boğazımı,öldürmeyin beni,Allah'ım yardım et"gibilerinden.Ben herhalde yaşlılıktan sayıklıyor diye düşünürken ve uyuma gayreti içindeyken kadın bir müddet sonra sesini iyice yükseltmeye başladı.Yanında oğlu olduğunu tahmin ettiğim adam "anne tamam geldik,az kaldı dayan" diye kadını susturmaya çalıştıkça kadın iyice coştu ve artık resmen bağırmaya,hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.Hostes,muavin herkes seferber oldu kadını teselli etmeye çalışıyorlar.Bu arada olaya önden kaptan da dahil olunca seyahat güvenliği iyice tehlikeye girdi.Ben içimden kaptana "ulan dangoz sen otobüsü kullan" şeklinde telepatik mesajlar gönderip bir yandan da uyumaya çalışıyorum ama ne mümkün.Kadıncağız artık dayanılmaz bir şekilde bağırmaya başlayınca Polatlı civarlarında bir yerde oğlu arabayı durdurdu aşağı inip birilerini aradı cep telefonundan ve kadınla beraber arabadan gecenin o ayazında yol kenarında indiler.Kadının derdi neydi hala merak ederim.

[shy]

Yıl bilmem kaç kardeşimin üniversite kaydı için İzmir e gidiyoruz.Gece yolculuğu yapıyoruz.İkimizin de İzmir e ilk gidişimiz.Hem o sebeple hem de yolculuk esnasında uyumayı sevmediğimden (sanki yolda kaza olursa uyanık olursam kurtulurum düşüncesi ) uyumadan devam etmiştik.Bizden sonra btıkent çıkışında binen bir çift vardı bindiler başladılar uyumaya tee İzmir e inene kadar hiç uyanmadılar mola dahil.
Neyse bu çift yol boyu uyumuşlardı İzmir e geldiğimizde telaşla eşyalarını arıyorlardı sonradan anlaşıldı ki Uşak ta ya da oraya yakın bir yerde onların önünde oturan çift onların üst bölmeye koydukları çantayı alıp inmişler.Kendilerinin ki de bunlara kalmış.İki çanta da aynı tipti de bunlar içine bakmayı düşünmüşler nasıl uyandılarsa artık.

Hiç sevmem öyle sürekli uyuyan tipleri de iyi olmuş demiştim.Şimdi bir kez daha demek istiyorum...

Yine bir başka sefer İzmir e gidiyoruz yine kardeşimle sanırım bu sefer yurt kaydı içindi bu sefer şoförün ailesi de otobüsteymiş.İlk şoför molada değişti arka kısma eşinin ve kızının yanına gitti.Bir süre sonra kızı gelip şoförün yanına oturdu.Samimilermiş başladı babasının çapkınlıklarını anlatmaya.Yok bir yerde başka bir kadına ev tutmuşta.Kız babasını takip etmişte.Diğer kadını tehdit etmişte.İlk başta konuştuğu şoför bilmemezlikten geldi ama kız anlattıkça artık o da ona katılıp bayağı güzel bir karşılıklı konuşma gerçekleştirdiler.Gece herkes uyuyor diye rahat rahat anlatmışlardı.Kızı daha çok ama.Arada hostes hanım kızımızda katılıyordu konuşmaya.




5 Mayıs için günün sorusu:
Size göre en iyi bilgisayar ya da ps (hadi eskiler commodore, amiga da diyebilirler) hangisiydi? Peki eski oyunlardan hala oynarım veya olsa da oynasak dediğiniz oyun var mı?

[Denio]

atariden tut şimdiki bilgisayara kadar oyunlar oynadık kâh güldük kâh eğlendik kâh sevindik kâh üzüldük (bu da 'kâh' mı yazılır 'gâh' mı yazılır onu da bilmiyorum)...ne diyoduk la...heh atari...Cadillac and Dinosaur(hatta indirip oynuyorum şu anda) olsun Final Fight olsun Punisher olsun Snow Bros olsun Super Mario olsun Street Fighter olsun Art of Fighters olsun Mortal Kombat olsun çok kez mutlu sona ulaştığımız orgazm çığlıkları attığımız oyunlardı bunlar, nice jetonlarımızı heba ettiğimiz ,teravihe gidiyoruz diye kaçıp geldiğimiz oyunlardı...belki bir kadın için bu kadar zahmete girmedik biz...nice dostluklar edinip hatta nice kavgalar ettiğimiz oyunlardı onlar...giriş gelişme sonuçsa hayat, bu oyunlar giriş ve gelişme kısmındaydı...soru neydi bu arada...hmmm...hangisi diyosun ha...söyleyeyim sana hangisi...

komodorla amigadır bence...neden diyosun...neden mi?...(edebi bir yönü olsun istedim yazdığım yazının...ama giderek sıçıyor gibiyim,hemen sonuca geleyim)...Apartman arkadaşları,yani ilk arkadaşlar...4 daire de toplamda 6-7 çocuktuk, beraber ilkokula gidiyorduk...iki kişide ki bunlardan biri benim, komodor vardı...dayanışma ruhunun ilk kez yaşandığı günlerdi o günler,ortak paydada buluşma,destek olma,grup olma bilinci...oyun başlarken kafa ayarını birimiz daha iyi yapıyordu biri de eliyle yanan kırmızı ışığın durumunu kontrol ediyordu...oyun devam ederken, bilinçli olanımız oyunun devam etmesi için makinanın 'komodor' işaretine veya Uzun Çubuğa (ki 'space bar' da denir) basınız komutunu bekliyordu...hayat bir şekilde müşterekliğe yöneltiyordu bizi...sonra bir arkadaş Amiga 500 aldı...o tıpkı ''Rönesans'' tı...disket denilen bir şeyle tanışıyorduk...oyunlar daha kısa sürede başlıyordu lan...kafa ayarı tarihe karışıyordu...o makinanın o dikseti okurken çıkardığı ''gacırt gucurt'' sesleri hatta bazen de ''gaarç,guurrç''sesleri,nasıl bir heyecan silsilesiydi bea...sonra günler günleri kovaladı,zaman hızla aktı,gitti,biz büyüdük ve kirlendi dünya (hiç de heybetli bir final olmadı)

[pennywise]

bence de comodorla amigadir.hem comodor komodo ejderini çagristiriyo bende ne hos
pang vardi sevdigim oyun.hala internette meshur.sonra ozaman ki adiyla "dynoblaster" vardi,simdi bomberman diye cevirmisler.
silkworm varidi hey gidini.

sonra ugruna atari salonlarinda kavgalar ettigimiz street fighter,mortal combat,samurai shadow,final fight vardi.
"ilerlemeli oyun" tanimini atari salonlarindan türemistir ilerlemeli ne be, konulu gibi

hala kafami bozanlara "ooooyukeeen" çekerim fütursuzca

[Denio]

bende konusuz oyun vardı,baya açık seçik,hala var...iyiydi o coyistikle ileri geri falan ...sene 93 la...ne terbiyesiz insanlar var aramızda

[LiQusha]

Benim ilk göz ağrım "river raid", babamın da ilkokul 4teydim galiba ... 'atarici!'lerde street fighter dönemim de oldu ki özlerim o dönemin arcade joysticklerini ... Son 6-7 yılda, kullandığım bilgisayarlara cd'den kurulan oyunlardan sadece 1 kere yükledim yanılmıyorsam, ama internette küçük oyunlar oynuyorum ara ara...

Ehh geçmişi de yadettik ama dursun orada. Hani dalgaları sayan bir adam varmış da sormuşlar "kaç tane oldu?" ve adam demiş ya "şu gelen bir" ... yani şu an elimde olan laptop en iyisi ve bir gün daha başkası girerse hayatıma o zaman da en iyisi o ... ( not: evet evet bilgisayarlarımın bir şahsı var ve gene evet vefa istambul'da bir semt )

[antiqa]

Yazarken daldım şu yukarıdaki oyuna.

Bizim zamanımızda da ateri salonları vardı tabi..
Ne paralar veriyoduk o jetonlara.
Hagar diye bi oyun vardı. Bir tane adam seçiyodun onunla bütün adamalrı döve döve ilerliyodun.Trene mirene de biniyodun orada adamalrı dövüyodun.
Her yerde bir tane zor ölen adam çıkıyodu. Uğraş babam uğraş.

Sonra allem ettim kallem ettim eve bir ateri almıştım.
Super Mario oyna oyna bıkmıyodu adam. Street Fighter falan da hakgetire tabi.
Bu aterinin kasetleri vardı. Böyle disket gibi bi şey.
hagar oyununun kasetini bulmuştum. Başladım bu sefer evde oynamaya.
Ama evde oynayınca ateri salonlarındaki tadı vermiyodu.
Ben gidiyodum yine de ateri salonuna. İlla jetonla başlayacam...

Ne günlerdi o günler..

Şimdi de playstation salonları var.
Haftada bir bi arkadaşla kapışıyoz. winning eleven 12..

[shy]

Commodore ve atarim olmadı ki benim hiç amigam da...Ama çok jeton kaybettik.İzmir caddesinde ki Galaksi'nin dili olsa da anlatsa...Yakın zamandan Starcraft ve doom en beğendiklerim.


6 Mayıs için günün sorusu:
Çalışma şartlarınızdan memnun musunuz?Sorun sizden mi, BUndan mı yoksa başkalarından mı kaynaklanıyor? Ne gibi değişiklikler olsun isterdiniz?
Henüz çalışma hayatına başlamamış olanlarda hayal güçlerini çalıştırsınlar artık ben daha ne yapayım

[epru']

sabah 6.30 aksam 19.30 sizce? yok tamamen sistemden..

burdan bütün insanlığa seslenmek istiorum, akraba yanında çalışmayınız. zira o akraba, akbaba oluor bi süre soora.

[pennywise]

sabah 8 aksam 6. düsününce bu fena degil gibi.ay sonlari mutlaka gece 12ye kadar calismam gerekiyor.bu en az 4-5 gün sürüyor.ayda 1 bazen de 2 nöbet geliyor ve 24 saat burda kaliyorum.ertesi gün tekrar çalisiyorum.aksamlari mutlaka cep telefonumdan arayip ilaç isteyen oluyo.utanma yoksa haftasonu uykumun en hedereli hödeleli yerinde arayanlar da oluyo.

kabahatli birtek benim.gaza getirdiler hülen beni.ben ne güzel üniversitede kalicaktim.toksikolojide yüksek lisans yapicaktim.kafama tüpüriim

[ecehan]

sorun BUndan kaynaklanıyor shy
memnun değilim. değiştiricem zaten. sorun patronlar. patron olmasın hiçbir yerde
daha da yazacaktım ama kalemimi yediler

[cuci987]

ehhhh idare eder. halimize sukrediyoz. bunu bulamayanlar da var. saat 10.00 ile 17.30 arasi. keske 10 yerine 11.30 olsaydi. keske 17.30 yerine 14.00 olsaydi. ama sistem buna izin vermiyor iste...

bence sorun sistemden kaynaklaniyor. aslinda kafamda bir sistem sekli var ama burda yazmiyim. ulkede yeterince kargasa var.

[asturias]

Yazacaklarımı okuduktan sonra kalay küfür edeceksiniz biliyorum, ama gerçekleri saklamayacağım sizden

Pek memnun değilim çalışma saatlerimden. Çünkü çok erken geldiğim zaman işyerine, bir sürü laf işitiyorum: Neden erken geldin de, ne gerek var da, boşu boşuna koşturuyormuşum da vs vs. gibi şeyler

İllaki akşam 18.00'de çıkmıyorum da 17.00'de çıkıyorum, hatta bazen 16.00'da bile çıkabiliyorum, benim keyfime kalmış. İşim yoksa, erken bitirmişsem, mesai saatleri bitsin diye oturmam masamda. Bunun sebebi aile şirketi olmamızdan mı kaynaklanıyor, yoksa iş yerimizde herkesin birbirine olan güven ve itimadından mı kaynaklanıyor ona siz karar verin. Kimse, işi varken ve işini bitirmeden erkenden çıkmaz. Sanırım bunu bilmenin verdiği rahatlık da söz konusu:)

Buradaki iş ortamını açıklamak zor, illaki gelip görmek lazım. Aile şirketiyiz diye laylay yapıyoruz sanmayın, birbirimizin yüzüne bakamıyoruz çoğu zaman çalışmaktan.

Çok seviyorum işimi. Sadece biraz daha geç çıkmayı ve istediğim kadar da çok erken gelmeyi isterdim..

[Denio]

eskiden çalışırken çok memnundum şimdi çalışmıyorum yine memnunum..batı cephesinde değişen bir şey yok...racır ded

[L1Square]

Sabah 8, akşam 16:20.. Cumartesi - pazar da yok.. Mesai de 40 yılda bir.. Ama mecburi olarak katılacağım yemekler,davetler oluyor..Bazen eğitimler.. O zaman gece 12 hatta bazen 1 gibi eve dönebiliyorum ancak.. Rahatsız olduğum tek şeyse maaşım.. Sırf çalışma saatleri yüzünden buraya katlanıyorum.. Ama bunu da bulamayan var, o yüzden şükrediyorum halime

[antiqa]

bizde patrondan sonra işe gelme.
patrondan önce de işten çıkma da kaçta çıkarsan çık.
Aslında yazılı bi kural değil bu kural ama böyle işte.
yazılı kural da sabah 8:30 akşam 6..
Bu sene başına kadar cumartesi pazar da tatildi lakin ocak birden itibaren de cumartesi günleri yarım gün çalışmaya başladık
Ama genelde memnunum ya..daha kötüleri de var.
Allah yardımcısı olsun herkesin.