116 replies to this topic

[inan]

Benim bildiğim bana kalsın o zaman herkesin modu belli,amaçı araç etmem etirrmem ,her boka uyarı yiyoruz hala yabancıysak ben burda,boşuna yazıyorum artık buna inanıyorum,ben kimsenin umrunda değilsem burda benim varlığım hiç bir şey eksiltemeyecektir ,en herkez değil şöyle ağız tatıyla amaçımı gerçekleştirmediniz,sağolun ayrıca benim şahıslarla,işim yok genel olarak kullanıyorum,yapmacık takmacı insanların iki kelamı,bizim bir sözüme yetiyormuş eyvallah kardeşim eyvallah..
,

[sparkplug]

İstediğin kadar yabancı veya tanıdık olabilirsin. Forum kurallarını ihlal edersen yaptırımını yersin.

Yapmacık insan nitelemesini kabullenmiyorum. Benim her söylediğimin kanıtı mevcuttur. Asıl boş konuşan, önyargılarından başka bir dayanağı olmayan insanları şahsen yapmacık buluyorum. (Ben de genel konuşuyorum!)

Takmacı insan ne demek o konuda bir fikrim yok. Ayıp bir şey mi acaba? Açıklama talep ediyorum.

[inan]

kelimenin sahibi biliyor, fazla söze gerek yok, sen kanıt istersin, yok bir şey yapmam, sen kazandın allah yolunu açık etsin senin yazdıklarını görmeyeceğim artık ..

[sparkplug]

kelimenin sahibi biliyor, fazla söze gerek yok

Kelimelerin sahibi olmaz. Kelimeler tüm Türkçe'ye aittir.

Kelimenin sahibi derken bu kelime ile atıfta bulunulan kişi mi demeye çalıştın?

Kimmiş bu kişi?

Ayrıca kelimenin anlamı nedir?

[faRuk]

Daha insanın canını kimin alacağına bile karar verememiş bir kitabın, insanı korkutmak bir yana, ikna etmesini bile beklemiyorsundur umarım.

De ki: "Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız." (32 Secde Suresi - 11)

Burada vekil kılınan ölüm meleğinden söz ediliyor. Yani herkesin ölüm meleği bir tanedir. Herkese tek melek vekil kılınmakta ve o melek bizzat canı almaktadır. Bu yüzden buradaki ölüm meleği ifadesi tekil. Muhammed suresindeki ifade ise şöyledir:

Öyleyse melekler, yüzlerine ve arkalarına vura vura canlarını aldıkları zaman nasıl olacak? (47 Muhammed Suresi - 27)

Burada canları alınan bir çok inkarcıdan söz edilmektedir. Onların canlarını alan da bir çok melek vardır. Her biri için vekil kılınmış ölüm meleği farklı olduğu için çoğul bir ifade burada kullanılmıştır

Allah (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. (ZÜMER SÛRESİ-42)

Allah’ın canları almasına gelince; tekrar 32 Secde Sure’sinin 11. ayetine geri dönecek olursak bu konu da netliğe kavuşacaktır. Allah ölüm meleklerini canları alması için vekil kıldığını bu ayette bildirilmektedir:

De ki: "Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız." (32 Secde Suresi -11)

Yani Allah insanların ne zaman öleceğine karar verir. Onların canlarını alan temelde Allah’tır; fakat ölüm melekleri vasıtasıyla canlarını alır.

[faRuk]

kelimenin sahibi biliyor, fazla söze gerek yok, sen kanıt istersin, yok bir şey yapmam, sen kazandın allah yolunu açık etsin senin yazdıklarını görmeyeceğim artık ..

Hayır o kazanmadı. Böyle giderse kazananlardan olamıycak. Allah kurtuluş nasip etsin.

[sparkplug]

Daha insanın canını kimin alacağına bile karar verememiş bir kitabın, insanı korkutmak bir yana, ikna etmesini bile beklemiyorsundur umarım.

De ki: "Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız." (32 Secde Suresi - 11)

Burada vekil kılınan ölüm meleğinden söz ediliyor. Yani herkesin ölüm meleği bir tanedir. Herkese tek melek vekil kılınmakta ve o melek bizzat canı almaktadır. Bu yüzden buradaki ölüm meleği ifadesi tekil. Muhammed suresindeki ifade ise şöyledir:

Öyleyse melekler, yüzlerine ve arkalarına vura vura canlarını aldıkları zaman nasıl olacak? (47 Muhammed Suresi - 27)

Burada canları alınan bir çok inkarcıdan söz edilmektedir. Onların canlarını alan da bir çok melek vardır. Her biri için vekil kılınmış ölüm meleği farklı olduğu için çoğul bir ifade burada kullanılmıştır

Allah (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. (ZÜMER SÛRESİ-42)

Allah’ın canları almasına gelince; tekrar 32 Secde Sure’sinin 11. ayetine geri dönecek olursak bu konu da netliğe kavuşacaktır. Allah ölüm meleklerini canları alması için vekil kıldığını bu ayette bildirilmektedir:

De ki: "Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız." (32 Secde Suresi -11)

Yani Allah insanların ne zaman öleceğine karar verir. Onların canlarını alan temelde Allah’tır; fakat ölüm melekleri vasıtasıyla canlarını alır.

Enteresan bir yorum olmuş. Ama İslam'daki can alan tek melek Azrail inancı ile çelişen bir yorum olmuş. Daha çok vaktim olduğunda bu konuda birkaç ayet daha bulup yorumunun geçersizliğini kanıtlayabileceğimi sanıyorum.

[dokuzharf]

Allah insanların ne zaman öleceğine karar verir. Onların canlarını alan temelde Allah’tır; fakat ölüm melekleri vasıtasıyla canlarını alır.

Her insanın canını almakla görevli bir ölüm meleği vardır. Azrail (Melekü’l-mevt (Ölüm Meleği) şeklinde geçmektedir.) bu meleklerin başıdır.

"Kullarının üstünde mutlak güç ve hakimiyete sahip olan O'dur. Size koruyucular gönderir. Nihayet birinize ölüm geldiğinde elçilerimiz onun canını alırlar ve onlar görevlerini yerine getirmede asla kusur etmezler." (Enam suresi, ayet: 61)

[inan]

sparkulup uzatma başlattırıcan kelimendende sıkma canımı bak dalgana ..!

[sparkplug]

sparkulup uzatma başlattırıcan kelimendende sıkma canımı bak dalgana ..!

Canını sıkan konu başlıklarına katılımda bulunmak zorunda değilsin.

Sana ilginç gelen konu başlıklarına katılabilirsin.

[inan]

haddini aşıyorsun dikkat et !

[KeyserSoze]

sparkplug Din&Ahlak konulu hangi sayfayı açsam sen çıkıyorsun. Sorununu anlamadım. Kimi düşman edindin? Ya da senin islamla alıp veremediğin nedir? Kendini bilim için savaşan biri ilan ettiysen neden bilim adına bişeyler yaparak kendini kanıtlayıp göstermiyorsun. Hayır bunu yapamazsın. çünkü bilim adına bir buluş ya da icat geliştirebilecek yapıda karakterde yada olgunlukta bir insan değilsin. Eğer bu olgunluğu içinde taşısaydın insanlık için olumlu sayılabilecek bişeyler üretir ve bunun sonucunda da hümanist fikir ve düşüncelere sahip olurdun. Hayır sen bunuda yapamazdın. Çünkü içinde nefret ve küçümseme dolaşıyor. Aşağılamak istiyorsun kendince bişeyler paylaşmak isteyen insanları. Kıskanıyorsun bu duyguları birlikte yaşayabildikleri için. İstemiyorsun kendilerini güvende hissetmelerini. Kavrayamıyorsun ve algılayamıyorsun inanmanın romantizmini. Hümanistte olamazsın. Acaba diyorum komünist misin? Hayır bunuda sanmıyorum. Toplumun gerektirdiği gibi davranmaktan yoksun, onların ihtiyaçlarını görmekten aciz bir yapın var. Benim tek ve tek görebildiğim şey senin kendini beğenmiş olman. Ukala ve vurdum duymazsın.
Adam oturmuş bir konuda kendisi için güzel gelen ve inandığı bir mevzuuda yazı yazmış. Ama hayır sparkplug'a bu battı çünkü yukarda saydığım sıfatlardan dolayı içi bir türlü rahat etmedi. Çıkıntılık yapma gereği hissetti. Kardeşim eğer bir konuda sıkıntın varsa zaten yapmış olduğun gibi aç bir konu insanlar tartışmak ve konuşmak isterse gelir seninle konuşurlar. Burda güzellikleri paylaşmak isteyenleri rahatsız etmemiş olursun. Şimdi göster kendini bakalım yapabilecek gücün ve iraden varmı? Bakarsın orda seninle bu konuları tartışmaya çok insan gelir.
Belki sende yalnızlık hissetmezsin.

Edited by KeyserSoze, 13.01.2006 - 03:59.

[dokuzharf]

Kardeşim eğer bir konuda sıkıntın varsa zaten yapmış olduğun gibi aç bir konu insanlar tartışmak ve konuşmak isterse gelir seninle konuşurlar. Burda güzellikleri paylaşmak isteyenleri rahatsız etmemiş olursun. Şimdi göster kendini bakalım yapabilecek gücün ve iraden varmı? Bakarsın orda seninle bu konuları tartışmaya çok insan gelir.
Belki sende yalnızlık hissetmezsin.

Sanmıyorum ki böyle birşey yapacak. Diğer arkadaşlar da farkına vardıki bu kişi yarış peşinde. Yapılan açıklamalar bile yetersiz ve saçma geliyor sparkplug'a. Ve nedense yapılan açıklamaların sadece bir satırını alıyor ve diğer yerleri görmezden geliyor. Bu sayede anlıyoruz ki biz ne kadar açıklama yaparsak yapalım dinlemeyecek , burnunun dikine gidecek. Çokta ukala olduğunu belirtmeliyim. Çok bilmişlik taslayarak üste çıkmaya çalışıyor. Ama bilmiyor ki boş bir yolda..

[sparkplug]

Eğer bu olgunluğu içinde taşısaydın insanlık için olumlu sayılabilecek bişeyler üretir ve bunun sonucunda da hümanist fikir ve düşüncelere sahip olurdun.

Yalana, dolana, tutarsızlığa karşı olmak ve bunları çürütmek olumlu bir davranıştır. İnsanlığı doğruya götürme yolunda yanlışlardan arıtmak da elzemdir.

Bilinen bir örnek olarak mesela Uğur Dündar da hayatını yalan dolanı ifşa etmeye ve çürütmeye adamıştır. Hanginiz Uğur Dündar'a laf edecek cesarete sahipsiniz?

[Prozzi]

uğur dündar türk futbolundaki çirkinliklerin,oluşan çetelerin baş sorumlusu aziz yıldırım yönetimde yer almış ve aziz yıldırıma vekillik yapmıştır. bu nedenle ona laf etmede sınır bile tanımam.

[sparkplug]

uğur dündar türk futbolundaki çirkinliklerin,oluşan çetelerin baş sorumlusu aziz yıldırım yönetimde yer almış ve aziz yıldırıma vekillik yapmıştır. bu nedenle ona laf etmede sınır bile tanımam.

Uğur Dündar'ın futboldaki çeteleşmeye karıştığını iddia etmiyorsan (ki edemezsin, asılsız bir iddia olur) onu neyle suçladığın belli değildir.

[Prozzi]

bir adam var. bir oteldeki adamı öldürmek istiyor benim bundan haberim yok. o adam o otele benim sayemde giriyor. burda benim suçum araştırmamaktır. uğur dündar sayesinde aldığı oylar bile uğur dündar için bir suçtur.

ki ben tribun liderleriyle olan muhabbetlerini biliyorum. bugün yasa dışı bir sürü şeyle uğraşan taraftara dağıttı bedava biletlerde onu suçlu kılıyor. hayatında futbol yöneticiliği yapmış tüm insanlar tribu teröründen suçludur.

[KeyserSoze]

Söyleneni anlamadığın ortada ve kendini şovalye sanan gereksiz tutarsız iddialar ve örneklerle çıkıyorsun. Uğur Dündar benzetmen yersiz ve gereksiz. Zira çok saygı duyulan bu insanda çıkıp bu tür söylemlerde bulunabilirdi. Tut ki mantık ve bilimin kudretine gücüne ve istikrarına inanan ben bile gerek susmam gereken yeri ve zamanı bilir ve çeşitli strateji ve taktikler geliştirip ona göre davranırım. Senin gibi bilgiçlik taslayarak insanların vicdanını, hür düşüncelerini, inançlarını ve duygularını küçümsemem sen duygu ile mantığı birbirine karıştırdığını algılayamıyorsun. Sana bir önceki yazımda da dediğim gibi içinde olmayan şeyi dışa vuramazsında. Sen ne kadar adını tez olarak koyduğun düşüncelerini ortaya dökmeye çalışsanda insanların bunu görmek istemeyeceğini kavrayamayacak kadar da basit bir algılama sistemin var. Sen nekadar konuşursan konuş tepki çekeceğini ve insanları nefret duygusu ile dolduracağını göremiyorsun. Hümanizmden kastım bu.. Gerçek anlamda hümanist bir insan insanların tepkisinden çok onların sevgisini kazanmaya çalışır. Onları bilgilendirmeye çalışır. Onları telkin ve ikna yoluyla kendi saflarına çekmeye çalışır. Şimdi Taksim'de misyonerlik ve siyonizm görevi üstlenmiş onca insanı bir düşün birde içi nefret ve öfke ile dolu müslüman halkı düşün. Bilgilendirmek için yaptığını söylüyorsan bunu üslubuyla yap. küçümseme yadırgama, aşağılama, yerme ve tepkilerini çekme. Dediğim gibi yaparsan hakkında hissedilen yersiz konuşan kendini beğenmiş, dik kafalı ve ukala imajını yıkarsın. Böylece mümkün mertebe az tepki çeker ve olur olmaz yere düşman edinmezsin. Adına savaştığın şeye ikna olmak yerine senin gibilere iyice düşman olan ve gittikçe içine kapanan bir toplumu gözünün önüne getir. Benim gözümün önüne İran geldi. Sizinkini bilmem. Yukarda bahsi geçen görev üstlenmiş bu şahsiyetlerin neden bu gençler arasında bu denli başarılı olduğunu düşün. Çünkü adam kendi inançlarının bir sevgi inancı olduğunu duygulu yollarla anlattıkları için gençlerin en ihtiyaç duydukları hislerden faydalanarak kendi saflarına çekiyorlar. Birde bir cuma namazına bir camiye gir. İçinde hertür kin, nefret, öfke ve ezilmişlik duygusuyla vaaz veren bir imamı dinle. Şimdi kendince bir çıkarsama yapabildiğini görüyorum. Sadece saf bilimle insan ruhuna hitap edemeyeceğini anladığını umuyorum. Ukalalık ve anlatılanların çürütülemeyeceğini aksine tepki çekeceğini anladığını umuyorum. Duygu insan doğasında var. Bilim duyguyu bilimsel yolla açıklasada insan ruhuna hitap edemez. Ben severken bunu bilimsel yolla açıklamaya çalışmam. Bunu duygusal yoldan anlatmaya çalışırım. Uğuğr Dündar'da zaten bir konunun üzerine gittiğinde bilimsel yolları kullanmasının yanında insan duygusuna hitap etmek zorunda olduğunu çok iyi bilen birisi. Kendini onun yerine koyarak ancak ukalalığının ulaştığı noktayı görebiliyorum. Beni ikna edemiyor. Tutanaksız bir benzetme olarak görüyorum. Sende Uğur Dündar gibi bizlerin duygularını harekete geçir. Onun gibi haksızlık olarak gördüğğümüz şeylere tepki duymamızı sağla. Ancak Bunu imamlarımız gibi nefret uyandırmadan, severek inanarak yap. Senin tek çekebildiğin tepki. Asla sempati değil.

[sparkplug]

Uğur Dündar'la aramdaki fark, onun ifşa ettiği yalan dolanların, Türk halkının zaten karşı olduğu ve nefret etmesi için ekstra bir teşvike ihtiyaç duymayacağı türden yalan dolanlar olmasıdır. Uğur Dündar'ın yaptığı tek şey, araştırmacı gazetecilik vasıtası ile bu yalan dolanlara isim ve cisim koyması, sorumlu şahısları belirlemesidir.

Benim işim daha zordur. Yapmam gereken, Türk halkının küçüklüğünden beri pozitif çağrışımlarla özdeşleştirdiği din kavramının yalan dolandan ibaret olduğunu inkar edilemeyecek şekilde kanıtlamaktır. Çalışma metodolojim Uğur Dündar'ınkinden farksızdır ve sonuçlarım aynı derecede güvenilirdir, ama maalesef Uğur Dündar'ın çalışmalarının aksine benim çalışmalarım kuvvetli bir duygusal önyargıyla karşılaşmaktadır. Bu doğaldır ve beklediğim bir tepkidir. Eninde sonunda sağduyunun galip geleceğine güvenim sonsuzdur.

[sparkplug]

bir adam var. bir oteldeki adamı öldürmek istiyor benim bundan haberim yok. o adam o otele benim sayemde giriyor. burda benim suçum araştırmamaktır. uğur dündar sayesinde aldığı oylar bile uğur dündar için bir suçtur.

ki ben tribun liderleriyle olan muhabbetlerini biliyorum. bugün yasa dışı bir sürü şeyle uğraşan taraftara dağıttı bedava biletlerde onu suçlu kılıyor. hayatında futbol yöneticiliği yapmış tüm insanlar tribu teröründen suçludur.

Sen bir adama bir bıçak satarsan, o adam o bıçağı alıp anne babasını doğrarsa, seni hapse mi atalım?

Ne kadar saçma!

Herhangi bir kötü niyete alet olduğun şüphesini gütmediğin sürece bulunduğun davranışlar aleyhinde delil olarak kullanılamaz. Dünyanın hiçbir ülkesindeki hiçbir jüri de insanı böyle dolaylı bir ithamdan dolayı suçlu bulmayacaktır.