76 replies to this topic

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Şimdi Erdoğan Davostan kalktı geldi neden bazı şeyleri kabul etmek istemiyorsunuz?

Adam davostan geldi Havalanında pankartlı karşılma ve onca insan nasıl o saatde oraya gitti ?

Biliyorum bu soruyu tvde çok gördünüz ama anlayın artık Akp seçime yatırım yaptı bu açık ve net ama takdir etmek gerek o kısa sürede bu kadar özenli bir hazırlık yapıldı halk toplandı her siyasi parti bu şekilkde örgütlenemez.

Davosda veya başka yerde istediğini yapsın yerel seçimde eski aldığı oyu alamıyacak insanlar artık kör değil o yüzden Orda zafer kazandım diye Milli Kahraman ilan edilmemeli.

Halkını kullanmasını bilen en iyi siyasetci Tayyip Erdoğandır.

Diğerleri onun kadar cin olamadıklarına yansınlar ama yine diyorum yaptığınıda bu kadar abartmaya gerek yok.

Sıkıyorsa çıkar Obamanın gelmeyen temsilcisinede gelme kardeşim seni ve liderinide sallamıyorum der.

O zaman işte gerçek lider budur.

Ama işte o sıkar o yüzden Yahudi Madalyası alan tek Türk olan Tayyip Erdoğana İsrailin seçim için destek vermesi çok güzeldi..

Fazla uzatmaya gerek yok Deniz Baykal Devlet Bahçeli ve gerisi bir Tayyip Erdoğan kadar oyun yapmasını bilmiyorlar o yüzden takdir etmek gerek.

[ebarah]

"Halkını kullanmasını bilen en iyi siyasetci Tayyip Erdoğandır."





Kullanılmak ne acı

[BucuK]

yerel seçimlerle parti liderlerinin hiçbir alakası olmadığını birazcık akılı olan her insan farkeder, fazla değil birazcık... halkımız gerçekten "benim oyumla onun ki nasıl bir olur" denilecek kadar ahmak değil,
yerel seçimlerde hizmet veren veya verebilecek kişilere yönelecektir bence yani umuyorum,
bu olayın yerel seçimlere fazlaca bi etkisinin olacağını zannetmiyorum, ki yapılan anketlerin de genel seçimler için yapıldığına dikkat ediniz.

genel seçimlere etkisi için söyle bi düşünmek lazım
başbakanı kim seçer?
meclistekiler niçin ordalar?
kime vekillik eder?
kimin haklarını savunmaya mecburdur?
kimin sözcülüğünü yapmaya mecburdur?
kimden güç alır?
gücü nereye kadardır?
bu neyin gereğidir?
fazla değil bi düşünmek yeterli...
millet iradesinin meclise yansımasına belkide ilk kez bu kadar somut olarak tanıklık ediyoruz bu yönüyle de tekrar başbakanımızı kutluyorum, ben seçtim benim sözcülüğümü yapıyor, iyi de yapıyor.


ayrıca kullanılmak hoş bi tabir değil zira; kendini meta olarak gören kişiler için geçerlidir, hah kendini öyle görenler içinde bişiy söyleyemem kişisel tercih meselesi tabi ki saygı duyarım... sanırım istismar anlamında söylenilmiş, o kelimeyi de örnekle açıklayalım
örn: bir kitleye karşı duran kişinin sonra o kitlenin oyunu alabilmek için elemanlarına rozet takması (çarşaf 'kapanımı')
istismarın sözlük anlamıyla birebir örtüşüyor "farkında mısınız?", işte bu istismardır.

malum olaya gelince başbakan kaç haftadır umursamıyor ya da bu günkünden farklı davranıyor olsa idi bu günkü hareketi istismar olarak yorumlanabilirdi ama başından beri olayla yakından ilgiliydi zaten (bknz: başbakanın yaptığı son iki yurtdışı seyahatı)
bu duruma istismar mı denilir yoksa hassasiyet mi?


/kısa sürede yazıldığı için yanlışlarımı mazur görün

Edited by on3bucuk, 01.02.2009 - 22:24.

[ebarah]

Kullananı da kullanırlar...nitekim kullanıyorlar da.

[Arjantin Cad.-ANKARA]

On3bucuk bence seni harabenin muhabir grubuna almak gerek.

Sanırım ya anlamak istemiyorsun yada illa Tayyip Erdoğan ve Baykal kapışmasını yapmak istiyorsun.

İkiside senin olsun sıkma tatlı canını bak sen bile Tayyip Erdoğanı savunurken Baykalın taktığı rozete getirdin olayı bir nevi bakın Akpye böyle diyorsunuzda Chpde bunu yaptı diyerek.

O yüzden o şuna bunu taktı bu buna taktı bazı illler vardır istediğini adayı koysan kazanamazsın adaydan çok parti önemlidir.Bazı illerdede parti önemsiz aday önemlidir ama adayın önemi genel seçimlere göre daha ağırdır.

Sen şimdi Ben seçtim benim Başbakanım diyorsun sadece seçenlerin Başbakanı mı Tayyip Erdoğan ?Tayyip Erdoğan istesekde istemesekte hepimizin Başbakanı Orayada bizi temsile gitti ve oradanda bizim için kalktı geldi buraya kadar bir şey yok bak bende takdir ediyorum ama sonrası sanki zafer kazanmış gibi kutlamalar havalanına gelen onca partili açılan onca pankart ne zaman organize oldu bu senin tabirinle kitle ?

Ben olayı savunmuyorum halkımın bu kadar basit bu kadar düşüncesizce kullanılmasına kızıyorum sen ne kadar istismar desende kullanıyorlar.

Ya kömürle ya makarnayla yada pirinçle bunun yerinde neden para vermiyorlar versinler para direk hesap açsınlar 3 ay bilemedin 6 ayda bir şu kadar para versinler olmaz mı ?

Bu yardım olmalı ve daha öncedende vardı ama bir oy içinde halkı bu kadar ezmek olmaz gariban olduklarını belli ediyorsun ama çözüm yok.

İşsiz sayısı her geçen gün artıyor durdura bildin mi ?
Yatırım yapıyor musun ?
Ödemeler Bilançosu açığının neden bu kadar fazla ?
Imfle imzaladığın para politikası anlaşmaları en fazla seni 2 sene rahatlatıyor buna neden bir çözüm bulmuyorsun ?

Bu üsteki yazdıklarım her dönemde olan şeylerdir ama Tayyip Erdoğanın iddası vardı geldiğinde bunları bunları yapacağız dedi.

Halkın yüzüne baka baka Bu kadar büyüdük diyor büyüdünde o kadar çok neden hala halkın aç halkın iş arıyor halkın sefalet içinde.

Ben Akpnin ilk geldiğinde umutluydum bazı şeyler artık eskisi gibi olmaz diyordum ama şu son 3yıldır artık gitmeleri için her gün dua ediyorum.

Her yeri mahvettiler.Kamuyu kamudan çıkartıp yandaşlarına peşkeş çektiler yaptıkları her ihalede bir usulsüzlük aldı başını gitti.

Melih Gökçek için her gün yeni bir belge çıkıyor her gün yeni bir yolsuzluk ve bazılarıda kesinleşiyor halka geri ödeme yapılıyor ve Botaşa ödenmeyen borç yüzünden doğal gaza zam üstüne zam geliyor ama neden ona dur demiyor Tayyip Erdoğan.

Hanımının bilmem neyine katılmayan kişinin üstünü çizerek siyasi kariyerine son veren adam Bu kadar yolsuzlukla halkın gözüne sahtekar birini soka soka seçime gidiyor.

Aklınızı başına alın ben Chpli değil ama biraz aklınız fikriniz gözünüz görüyorsa son 3 yıldır Akp eski akp değil bununda farkına varın.

Davos olayı gelip geçer zamanlada olayın gerçek yüzü ortaya çıkar zaten çıkmayada başladı yok pakistanla israil gizli görüştü diye açıklamalar çıktı.Sonrası hamasdan Tayyip Erdoğana Teşekkür mektubu,israil dış işleri bakanı saygısızlık yaptınız efendi olun diyor.


Bakalım senaryonun devamında ne gelecek o zamanda gelip savun Benim dediğin Başbakanını ama o koltuktan düşene kadar hepimizin Başbakanıdır.

Edited by Ysf, 02.02.2009 - 12:59.

[Can Ka No Rey]

Aslında ülkenin gidişatı son derece iyiydi. Sayın Başbakan ekonomik kalkınma hamleleri ile ülkeyi düzlüğe çıkaracaktı. Fakat Ergenekon adlı bölücü terör örgütü birden ortaya çıkarak piyasaları alt-üst etti. Darbe ortamı hazırlamak için provakatif eylemlerin altına parmak bastı. Ama yine de Sayın Başbakan yılmadı, ''durmak yok yola devam'' diyerek mücadeleye devam etti. Allah kendisinden razı olsun. Her geçen gün biraz daha aydınlanıyoruz. Evet bir ışık görüyorum.

[dokuzharf]

Aynı hasssasiyeti lütfen İzmir'de ki su sorunu içinde göster Ysf.
Ankarada arsenikli su olayı gündeme geldiğinde chp söylenmedik söz bırakmadı , Gökçek izmirdeki su sorununu ortaya çıkardığında neden aynı tepkiyi gösteremediler ? Çok değil iki gün medyada yayınlandı sonra sustular , izmir hala arsenikli su ile devam ediyor. denilenin aksine arsenik oranı düşmüş değil. sürekli belgeler çıkıyor fakat belgeler akp ile ilgili olunca medya yerinden oynuyor , asılsız belgeler çıkıyor insanlar atıp tutuyor doğrusu açıklanınca da gazetede televizyonda duyurulmuyor bile. çamur at izi kalsın gerisinin bilmem neresine.

Akp verdiği sözleri yerine getirmiyor doğru. Doğru düzgün iş yapayım derken , biri çıkıyor "laikliğe aykırı " diğeri çıkıyor "anayasanın bilmem ne zıkkımına haykırı" , bir diğeri "cumhuriyetimizin değerlerine aykırı" laflarını sokuşturuveriyor , bir bakıyosun aha gitti laiklik , gitti cumhuriyet, zaten belliydi bunlar dinci kesim , herşeyi yapar sözleri ortada. Sonrada iş yapabilirsen yap. Hemen sonrasında da senin gibiler çıkar "işler iyi gitmiyor " der.

Kömürler dağıtıldı , bir ben alamadım o kömürden nedense. Anasını satayım o kadar da oy verdim , ne makarna ne kömür. Boşa gitti oyum tüh.
Ha ayrıca o kömürlerden chpninde aldığı söyleniyor. ( parti teşkilatlarından bazıları )

Ve fakat son günlerde işlerin düzgün gitmediği kesin. Bundan kurtulmanın yolları elbetteki bulunacaktır. Umarım kısa zamanda herşey yoluna girer.

[Can Ka No Rey]

Akp verdiği sözleri yerine getirmiyor doğru. Doğru düzgün iş yapayım derken , biri çıkıyor "laikliğe aykırı " diğeri çıkıyor "anayasanın bilmem ne zıkkımına haykırı" , bir diğeri "cumhuriyetimizin değerlerine aykırı" laflarını sokuşturuveriyor , bir bakıyosun aha gitti laiklik , gitti cumhuriyet, zaten belliydi bunlar dinci kesim , herşeyi yapar sözleri ortada. Sonrada iş yapabilirsen yap. Hemen sonrasında da senin gibiler çıkar "işler iyi gitmiyor " der.

Pardon ben bunları unutmuşum.

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Dokuz ben Chp savunmuyorum Su sorunu en yakından takip edenlerdeniz İzmir Belediyesinin bu konuda çalışmasıda yok çözümüde yok Baykalda orda yanlış yaptı yıllardır aynı sorunu olan Bir İle yeniden aynı Başkanla devam etti.İzmir halkıda bunu biliyorsa algılıyorsa seçmesin.

Ben zaten Chpyi konuşmuyorum onlar Milli Muhalefet kendi işlerinde yaşıyorlar bir birlerinin bir yere gelmesini istemeyen insan topluluğudur chp benim gözümde.

Bunun nedenide dilinde var siyaset icraat yok Mesela Kılıçdaroğlu geldi İstanbula geziyor her gün bir belge açıklıyor ama nerde proje nerde bunları yapacaz sözü ancak bunları yaptılar bunlarda hata var demekle olmaz.Bazı şeyler yapacaksın tabi ki hatalar olacak ama abartmayacaksın göz göre göre yemelerinede izin vermeyeceksin.

Ben Tayyip Erdoğanı Rizeli diye severim ve tutardım ama şimdi artık yaptıklarına bir anlam veremiyorum.

Chp İzmire önlem almıyor diyede Akpde Gökçeğin kellesini almasın diyemem.

Ülkemize hizmet yapmayacak eski yaptığı hizmetler sonucunda halkın zorluk çekmesini sağlayan bensemde vurun kelle mi gitsin.

Ben zaten Chpyi konuşmak bile istemiyorum tarih onlarıda yazdı bir yere elbet gün gelince onlarada gösterecek diyeceğimde zaten gösteriyor Baykalı gibi koltuk sevdalısı muhalefeti kendine yaşam kaynağı seçmiş birini verdi.

Edited by Ysf, 02.02.2009 - 13:28.

[ebarah]

"...Erdoğan,bir gecede ulusalcıların bayrağını ele geçiriverdi.Ulusalcılık bir gecede "Ergenekoncular" diye suçlanan eski orgenerallerin elinden alınıp AKP liderine bayrak yapıldı.AKP tabanı da "Türkiye seninle gurur duyuyor, hoş geldin Davos kahramanı" diye pankartlarını kapıp havaalanına koşarak bu yeni ulusalcı kahramana selam çaktı.Ulusalcı yeni neo-orgeneral Tayip Erdoğan ve ulusalcı bayraklarla meydanları dolduran neo-ulusalcı AKP tabanı. Savcı Zekeriya Öz bu kez de, bir gecede ortaya çıkan ve meydanları kaplayan ‘neo ulusalcılar’ın mı peşine düşecek acaba?" ALINTI





Zafere giden her yol mübah(mı)? Binbirsurat Erdoğan,onparmağında on marifet.Analar ne cevherler doğuruyor(muş).

Edited by ebarah, 02.02.2009 - 13:57.

[istikbal]

Zafere giden her yol mübah(mı)? Binbirsurat Erdoğan,onparmağında on marifet.Analar ne cevherler doğuruyor(muş).

Bu üstteki yazıyı yazan ebarah buna inanarak yazmış ise ,galiba kendini ayna izlediğini zanediyorum diyeceğim ,çünkü ben yaşım ve duyumlarım itibari ile diyorumki ,bu ülke cumhuriyet döneminden beriye, üç tane başbakan görmüştür bir menderes, iki özal ,üç ERDOÐAN, bu insanlar döneminde, bu ülke gelişti serpildi, ve büyüdü ,ama ne yazıkki insanımız kadrü kıymet bilemeyecek kadar kendinden geçmiş, işte bu kıymet bilmeme nedeniylede on yıllardır, 40 düvelin kapısında el açar durumdayız , ve ben şunada şahidim, bir zamanların şişirilerek getirildiği ecevit dönemini bilmem aranızda yaşayanlar varmıydı, her gün otomatiğe bağlanan zamlar üst üstüne yıkılan batan bankalar çalınan milyar dolarlar şimdi bunlar unutuldu galiba , eğer yaşınız küçükse büyüklerinize sorun 1993 yılının istanbulunu bir sorun eminönünde çöp yığınlarından kokudan gezemiyordu insanlar, ALLAH razi olsun tayyip başkan geldide bu milleti susuzluktan ve çöp dağlarından kurtardı, ama diyorumya insanlarımızda ne hikmetse unutkanlık çok ,günlük yaşamayı yaşam sayarak kafaları neye basıyorsa dünyayı öyle zannediyorlar , ve o zan üzerinden çamurlamaya devam ediyorlar,

[attalia]

aabi mesele nerden nereye gelmiş beah! efenim işin özü şudur;


mahallenin şımarık çocuğu şimon oyunda taş çalmış, kasımpaşalı da ıstakayı şimonun kafasına geçirmiştir. amirim musa ve kim-yoon-karabiber efendi şımarıkçocukla dalaşamamıştır. kasımpaşalı "lan klavuz efendi bi daha senin mekana gelirsen iki olsun!" diyerekten kahveyi terketmiştir. efenin durum ibaret olup başkaca yoruma hacet yohtur.

[antiqa]

bu yoruma ek olaraktan;

kasımpaşalı kahveyi terkedip kendi kahvesine gelince "nası koyduk ama", hop ninnayı ninnayı... sloganları atmıştır.
karşı takım da tamam iyi oldu ama sakın "hop ninnayı ninnayı kılıçdaroğlu aldı babayı" diye slogan atmayın olur mu demiştir.

[Can Ka No Rey]

Davos Fatihi'ne, 'fetih' ortamı nasıl sağlandı?

Yönetmen, ikide bir karşısına geçip, “Rakiplerimiz atağa geçiyor. Reytingimiz düşüyor. Ölçümler öncesinde acilen bir şeyler yapmamıza izin verin” diye sızlanıp duran başrol oyuncusuna şu karşılığı veriyordu:
- “Hiç endişelenmene gerek yok adamım. Senaryoya öyle bir ilave yapacağım ki, sonuca sen bile şaşıracaksın.”

* * *

Hiç kimse kimseyi kandırmasın.
Davos Fatihi’nin, ‘monşerleri’ bir hayli tedirgin eden hareketi, ‘fevri’ bir çıkış değil, ‘planlı’ bir organizasyonun parçasıdır.
ABD Başkanı George Bush’a bile havlu attıran bir ülkenin başına karşı yapılabilecek bir hareketin ileride kendisine ‘neye patlayacağını’ en iyi bilen kişilerden birisi de Tayyip Erdoğan’dır.
Erdoğan, her yıl geleneksel olarak eşiyle, dostuyla devlet kesesinden çıkarma yaptığı Davos’ta ‘kendisine sağlanan ortam’ dahilinde, ‘önüne konan senaryodaki’ rolünü başarı ile oynamıştır.
En karşısındakilere bile “Helal olsun” dedirtmeyi başaran Erdoğan, hem Türk toplumunda biriken gazı alarak, yerel seçimlerde ‘elini’ biraz daha güçlendirmiş, hem de kendisine Ortadoğu’da biçilen rol için ‘iyi bir altyapı’ hazırlamıştır.
Peki, ‘Fatih’e ‘fetih’ zemini kimler tarafından, neden, nasıl sağlandı?

* * *

İsrail Başbakanı Ehut Olmert, Gazze saldırısı öncesinde 23 Aralık 2008 tarihinde Tayyip Erdoğan ile süren 5 saatlik görüşmenin ardından Ankara’dan ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada özetle şöyle diyordu:
- “Ortadoğu barışında Türkiye kilit bir rol oynuyor. Seçimler öncesinde Türk hükümetinin Ortadoğu’da bir barış zeminine ihtiyacı var. Bu barış İsrail-Filistin veya İsrail-Suriye arasında olabilir. Bunun için elimizden geleni yapacağız.”
Ziyaretten iki gün sonra, 25 Aralık 2008 tarihinde İsrail’in en etkin gazetelerinden Jerusalem Post’ta çok ilginç bir analiz yayımlanıyordu.
Üst düzey bir İsrailli yetkili, aynen şöyle diyordu:
- “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, yurtiçinde hükümetine yönelik eleştirileri bertaraf etmek ve yükselen muhalefet karşısında meşruiyetini sağlamlaştırmak amacıyla yüksek profilli bir uluslararası diplomatik başarıya ihtiyacı bulunuyor.”

* * *

Türkiye’de ‘inançlı’ kesimleri istismar ederek, iktidara gelen Tayyip Erdoğan, ‘ABD/AB/İsrail’ ekseninde uygulamaya koyduğu ‘teslimiyetçi’ politikalarla, kendisine biçilen rolün ‘birinci safhasını’ kazasız belasız atlatmayı başardı..
Şimdi sıra, ‘ılımlı model ülke’ çerçevesinde, rolünün ‘ikinci safhasını’ yerine getirmekte.
İsrail’in başına ‘fırça’ atmış bir fotoğraf ortaya koyarak, bir anda Ortadoğu’da başlarına musallat olan yönetimler yüzünden büyük acılar çeken kitlelerin gözünde adeta bir ‘icon’ haline gelen Erdoğan, ilk önce Hamas ve diğer grupları öncelikli taleplerinden vazgeçirip, ‘İsrail’in varlığını’ tanımaları şartıyla ‘masaya’ oturmaya zorlayacak.
Ardından, ‘ABD/İsrail karşıtı ’olarak bilinen diğer gruplarla temasa geçip, bir an önce ‘silah bırakmaları’ için zemin yoklayacak.
Bölgede iyice yalnızlaşacak olan İran, ya ‘pes’ edecek, ya da ‘avlanması’ daha kolaylaşacak.

* * *

‘Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi’ ile ‘Medeniyetler İttifakı Projesi’nin eşbaşkanlığını yürüten Tayyip Erdoğan, 13 Ocak Salı günü AKP’nin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada ise, aynen şu ifadeleri kullanıyordu:
- “Büyük Ortadoğu Projesi’nin arkasındaki amaç bellidir. BOP, barış, huzur, insan hakları, hukukun üstünlüğü, ileri demokrasi ve ekonomik kalkınma, kadın hakları ve eğitim özgürlüğünü daha yukarılara taşımak amacıyla atılmış bir adımdır. Burada Türkiye’ye de bir görev verildi ve biz bu görevi üstlendik.”
‘Değiştiğini’, ‘dönüştüğünü’, ‘transformasyon’ geçirdiğini söyleyerek iktidara gelen Erdoğan, Türkiye’de kendisine bel bağlayan ‘inançlı’ kesimlerin zihinlerini ‘dumura’ uğrattıktan sonra, şimdi de Ortadoğu’daki ‘zulümlere’, ‘haksızlıklara’, ‘adaletsizliklere’ başkaldıran kitleleri ‘ehlileştirme’ misyonunu devralıyor.

* * *

Yönetmen, başrol oyuncusuncusuna, “Hoşgeldin Dünya Lideri”, “Dünya Başbakan Görsün”, “Davos Fatihi” pankartları eşliğinde “Dik dur eğilme, Türkiye seninle” sloganı atan ‘heyecanlı’ figüranları göstererek gülümsedi:
- “Hiç endişelenmene gerek yok adamım. Bu tosuncuklar var olduğu sürece, sen daha çoook ekmek yiyeceksin.”


İsrafil K. Kumbasar - Yeniçağ

[WaLe]

Başbakan gazze ile ilgili İsrail'e her fırsatta giydiriyordu zatem. Elbetteki Şimon PERES' e çıkışı çok önemlidir. ancak ben en çok konuya sessiz kalan hatta alkışlayan kişiler yönelttiği “Şu zulme alkış tutanları da ayrıca kınıyorum. Peki çocukları öldürenleri kalkıp da alkışlamak öyle zannediyorum ki insanlık suçudur” cümlesinden etkilendim ve takdir ettim..

[BucuK]

On3bucuk bence seni harabenin muhabir grubuna almak gerek.

hayatı sadece harabeden ibaret sanma bea, senin adına üzülüyorum burda

Sanırım ya anlamak istemiyorsun yada illa Tayyip Erdoğan ve Baykal kapışmasını yapmak istiyorsun.

diğerler partilerle de karşılaştırıyorum, sen neden sadece baykala yoğunlaştın?

O yüzden o şuna bunu taktı bu buna taktı bazı illler vardır istediğini adayı koysan kazanamazsın adaydan çok parti önemlidir.Bazı illerdede parti önemsiz aday önemlidir ama adayın önemi genel seçimlere göre daha ağırdır.

çok "daha ağırlıklıdır", zira hizmet oylanıyor şuan bu durumda partilerin ancak adaylara bi ölçüde etkisi olur seçime o kadar etki etmediğini düşünüyorum.

Ben olayı savunmuyorum halkımın bu kadar basit bu kadar düşüncesizce kullanılmasına kızıyorum sen ne kadar istismar desende kullanıyorlar.

o sizin görüşünüz ama başkalarının düşüncelerini hiçe sayıp "düşüncesizler" diyemezsiniz bence ve hala halkın bir siyasi meta olarak görülemeyeceğini savunuyorum, yine kullanılmak değil

Ya kömürle ya makarnayla yada pirinçle bunun yerinde neden para vermiyorlar versinler para direk hesap açsınlar 3 ay bilemedin 6 ayda bir şu kadar para versinler olmaz mı ?

kaymakamlıklar talep eden ve uygun görülen herkese belli peryotlarda "şu kadar para" veriyor zaten canım

Her yeri mahvettiler.Kamuyu kamudan çıkartıp yandaşlarına peşkeş çektiler yaptıkları her ihalede bir usulsüzlük aldı başını gitti.

kadrolaşma her dönemde var ve kim yaparsa yapsın, belirli çerçevede, doğrudur, şöyle ki; çalışacaklar arasında uyum olursa işler daha iyi ilerler bence

Bakalım senaryonun devamında ne gelecek o zamanda gelip savun Benim dediğin Başbakanını ama o koltuktan düşene kadar hepimizin Başbakanıdır.

babamın oğlu değil niye savunayım, benim fikrim bu

dipnot: bi de allah aşkına nerdeyse her yazınız bu oyuncağı alınmış çocuk motifleriyle süsleniyor, bunu yapmayın, en azından on3bucuk'la başlayan yazılarınızda. lütfen

[ebarah]

Zafere giden her yol mübah(mı)? Binbirsurat Erdoğan,onparmağında on marifet.Analar ne cevherler doğuruyor(muş).

Bu üstteki yazıyı yazan ebarah buna inanarak yazmış ise ,galiba kendini ayna izlediğini zanediyorum diyeceğim ,çünkü ben yaşım ve duyumlarım itibari ile diyorumki ,bu ülke cumhuriyet döneminden beriye, üç tane başbakan görmüştür bir menderes, iki özal ,üç ERDOÐAN, bu insanlar döneminde, bu ülke gelişti serpildi, ve büyüdü ,ama ne yazıkki insanımız kadrü kıymet bilemeyecek kadar kendinden geçmiş, işte bu kıymet bilmeme nedeniylede on yıllardır, 40 düvelin kapısında el açar durumdayız , ve ben şunada şahidim, bir zamanların şişirilerek getirildiği ecevit dönemini bilmem aranızda yaşayanlar varmıydı, her gün otomatiğe bağlanan zamlar üst üstüne yıkılan batan bankalar çalınan milyar dolarlar şimdi bunlar unutuldu galiba , eğer yaşınız küçükse büyüklerinize sorun 1993 yılının istanbulunu bir sorun eminönünde çöp yığınlarından kokudan gezemiyordu insanlar, ALLAH razi olsun tayyip başkan geldide bu milleti susuzluktan ve çöp dağlarından kurtardı, ama diyorumya insanlarımızda ne hikmetse unutkanlık çok ,günlük yaşamayı yaşam sayarak kafaları neye basıyorsa dünyayı öyle zannediyorlar , ve o zan üzerinden çamurlamaya devam ediyorlar,

Elbette inandığım görüşlerimle paralellik gösterdiği için alıntıladım bu yazıyı.Siyaset bir oyundur.Hamleler sanatıdır.AKP bu sanatın da içine ederek ve dahi abartarak,olmadık cambazlıklar sergilemeye başlamıştır.Bu cambazlıklar,her türlü sahtekarlıkla,ulusal çıkarların bir kaç pis dolar uğruna heba edilmesiyle,iç ve dış politikada her türlü karanlık ilşkilerle...taçlandırılınca(!),işin bku çıkmaya başlamıştır.Birileri,amcaları,dayıları,sahipleri,Erdoğan'a bu işin inceliklerini çok,ama çok iyi öğretmiş, "başın çok sıkıştığında,es,gürle,bağır,çağır,as,kes,her türlü ulusal argümanı kullan" demiştir.Yine o birileri,sonrasında, "bizim sözümüze ve özümüze dön,direktiflerimizden sapma" demeyi ihmal etmemiştir.



Menderes dönemi için,o yıllarda henüz dünyaya gelmediğimden yorum yapamayacağım.Ecevit döneminin yokluklarının sebeplerini sermayeye sormanız gerekiyor.Yaşadığım yerde,koca koca binalar,tavanlarına kadar,sıvı ve katı yağlarla dolu olduğu halde,neden yoklardı acaba? Sermayenin altına yatarsanız varlar,yok üstüne çıkarsanız yoklardı.


Doğalgaz ve elektrik fiyatlarının periyodik olarak arttırılacağını,senin hükümetin açıkladı sen hala duymadın mı? Bankalar,o zaman batıyoru,şimdi yabancılara satılıyor,farkı ne? Üstelik çok çok önemli kurumlar da satılıyor,üç beş dolara. Devlet,yüksek faizlerle borçlanıyor,sözde borsada,yabancılar binbir türlü tezgahla devletin sırtından emeksiz kazanç sağlıyor,senin hükümetinin sayesinde.


Bu ülkede,üretmeden tüketmeyi,emeksiz kazancı,çalmayı,çırpmayı,rüşveti,satın almayı teknoloji diye yutturmayı,her türlü pislikle ve pis insanla ilşkileri devlete görev addetmeyi,Özal başlattı,Çiller-Mesut geliştirdi,Erdoğan dallandırıp budaklandırıyor.Dördünün de *********.Bu dünyada ve ahirette.