156 replies to this topic

[kara]

ehe... takvimimin sayfasını değiştirmeyi unutmuşum... bir de ne göriiimmm... ölüdeniz... ve turkuaz rengi... alaaam süper süper die gülümserken... fethiyede geçirdiğim tatilim aklıma geldi... heyy beaa ne güzeldi... güneş dağın arkasından çıkıyor yine dağın arkasından kayboluyordu... cırcır böcüklerinin sesleri... gece, sabaha karşı motele gelip barın müziğini açıp moteldeki müşterileri kızdırmamız... sonra okey oynarken rakibim olan kardeşimi yenmem... şimdi yapamıyorum onu... nerdeyse hayatımın sonuna kadar sakat kalmama neden olucak kaza... ılık bi yağmur... çok güzeldi çok...

şimdi orda olmak vardı...

[kara]

nihayet bitti sancılarla dolu gece... nihayet... yeter artık diye bağırdığımı hatırlıyorum jaluzinin arasından günün ağırmaya başladığını fark ettikten sonra... uyumak istiyorum artık diye inledim belki de... ya da bunların hepsi kötü bir kabustan ibaretti... bilinç altımın bana oynadığı lanet bir oyun...

kabuslarım, karabasanlarım, karanlık bir hücre gibi beni sıkan odam ve ben...
offf yine mi?!

[kara]

evimde, odamda gizli gizli içtiğim sigarayı özledim...
sonra oyuncak bebeğim 'ibiş'imi özledim...
ananemin dolap çekmecelerimde olmayan uyuşturucuyu aramasını özledim...
sonra yine bu sebepten onunla kavga edişimi...
pembe çiçeğimi özledim...
mavişimi özledim...
küçücük penceremi özledim...
bulutsuz her yaz akşamı güneşin batışını izlediğim parkımı özledim...
sonra hafta sonları içine en ihtiyacım olacakları alıp canım dostum biricik arkadaşıma kalmaya girdeken kullandığım sırt çantamı özledim...
çocukluk arkadaşımı özledim...
mavişimin ıslıklarını özledim...
...
...
...

[Serra]

gidiyorsun ya şehrinden sevgilim; sanki yamacımdan ayrılıyorsun. nasıl söküyorlar sanki içimden bişeyleri.. sökülüyorsun sevgilim.. kanımla akıyorsun gözlerimden..

oysa tüm istediğim bi kaç dakika başımı dizlerine koyabilmekti. yukarıya bakıp gözlerini görebilmek.. ellerimin avuçlarını birleştirip dizlerimin arasına alabilmek.. öylece üşümüşlüğümü gidermek istemiştim sadece seninle..

güzel ellerinin saçlarımda dolanmasını istemiştim sadece.. kokunun sinmesini saçlarıma.. doya doya koklamak seni.. içime çekmek.. bir daha o nefesi geri vermemek istemiştim oysaki..

üzerim seni biliyorum ağlarsam eğer.. sen gittin ya sevgilim; çıktınya o basamaklardan teker teker.. içimden gittin sanki.. öldüm sanki bi kaç dakika önce..

seni seviyorum sevgilim..

[kara]

neden ağlayamaz insan...
"nen ne güzel işte ağlamamak, neden ağlayasın ki" diceksiniz eminim -ya da demiceksiniz- kendimi biliorum bunun patlaması hiç olmadık bi yerde, hiç olmadık bi şekilde çıkacak biliyorum...
ha birde insan sadece üzgün olduğu zaman mı ağlar he?!

neden ağlayamaz insan yaaaa?!

[Serra]

o kadar sıkarsın büzersin kendini olmaz yine.. bilirim ağlayamamayı. çok öküz bi durumdur.
böyle zamanlarda ben "demek ki daha zamanı gelmemiş" diyip gülmeye devam ederim karacım.. sen de öyle yap

[kara]

aksine o kadar neşeliyim ki kaç gündür... slow parçalar fln dinliorum ağır şeyler fln... ı-ıh yok hala gülüyorum...

sıyırdım galiba tatlış...

[kara]

ankara'da kar var bugün... rüzgarın hızıyla kar tanecikleri bi oraya bir buraya savruluyor... ben pencerimin önünde, elimde fincanımla kahvemi yudumlarken...
ve düşünüyorum...
özlüyorum...

[kara]

yorgun geçen bi kaç günün ardından yeniden nefes alabiliyor olmayı hissetmek kadar güzel bir şey olmaz die düşünüyorum şu anda...
tabi aldığın bu nefeste kocaman bi eksiklik olmasaydı... boğazıma düğümlenen o şey olmasaydı... özlüyor olmak mı adı...

seviyor olmanın ayırdına yeniden varmak... yeniden nefes almak... şimdi eksik olsa da, sonra tam olacağını bilip, gününe şükredip yine onunla başlamak... çok güzel... çok...

özlemek sonra... her buluşmanın ayrı güzelliği... garda, terminalde uzun uzun sarılmalar... özledim, çok özledim... ama o andan itibaren hep gülümseyen yüzler...

[kara]

deli gibi esen bir rüzgar var... sesi hiç kesilmedi... sabahtan beri aynı uğultu... bir ara camları titretmeye kadar vardı şiddeti... belki de korkutmak istiyor beni...

penceremden en net kocaman bi söğüt ağacı gözküyor... dallarının rüzgarla dansını izliyorum... gövdeden uzanabildikleri en son noktaya kadar savruluyorlar... sanki kopup kaçmak istiyor gibiler...

o ağacın altında olmak isterdim şimdi... rüzgar daha yakından fısıldasın şarkısını kulaklarıma... dallar saçlarıma karışsın, yüzüme dokunsun... tozun toprağın içinde sessizce oturayım... rüzgarın sesinden başka ses duymayayım...

...........

[kara]

görmezden gelmek...
içindeki çığlıkları bastırmak...
sessizleşmek...

acaba neden diye sormamak... kendine bile...

[kara]

bir hayal mi yarattım ben yoksa gerçeğin içinde miyim...
bilemedim...

[kara]

ben...
susuorum artık...

[Serra]

susma...
sen hep konuş..
konuştukça varsın(ız)...

[kara]

susmak çözüm değil... aynı konuşmanın çözüm olmadığı gibi...
ya çekip gitmeli buaralardan... ya kendin de dahil her bişeyi yok saymalı...

ikisi de işime gelmio... napim...

[kara]

korku damlacıkları saklı gözlerimde sanki... bir saat sonra neler olacağını kestiremiyorum...ya herşey sandığım kadak kötü olmayacak, yada sandığımdan da kötü... bu şey her neyse tırnaklarımla söküp atacağım bedenimden...

korkuyorum işte... sevdiklerim var benim, sevenlerim var... kötüyle yüzleşme zamanı sanırım... bekleyeceğim ve göreceğim... :m
offfffff korkuyorum... :m

[kara]

cins kedi olmak istiyorum...

[kara]

niye burada küfür edilemiyor...

[kara]

karanlık bir sokak kapısı... burası iyii dışarı çıkmak korkutuyor beni...
biraz dinlenmeye ihtiyacım var... sessizliğe... yalnızlığa... korkumdan gidemiyorum... ışığı bulmuşken, onu ardımda bırakıp bi süreliğine karanlığa sığınmak beni korkutuyor... ışıkta sessizliği bulamam mı?!

[kara]

içimde bir huzursuzluk günlerdir... iğnenin izine bakıp iç çekiyorum... bitecek bu diye... hıhı bitecek...
bu sabah yataktan bu gün mutlu olmak istiyorum diyerek uyandım...
nefesimi kesen fakat alıştığım şeyle yine karşılaştım...
evet kendi kendime tekrarlıyorum...
bu gün mutlu olmak istiyorum... ve bunu birilerinin bozmasına asla izin vermeyeceğim...